text
stringlengths
148
186k
# Mardin'de DBP'li belediyeye 'zorla bağış' tepkisi ## Özet Mardin'in Artuklu ilçesindeki bir grup servis sürücüsü, plaka işlemleri için kendilerinden zorla bağış istendiği iddiasıyla yol kapatarak, Mardin Büyükşehir Belediyesini protesto etti. ## İçerik Mardin'de bazı **özel servis sürücüleri** , plaka işlemlerinde kendilerinden zorla bağış talep edildiği iddiasıyla **Mardin Büyükşehir Belediyesi** ni protesto etti. Merkez Artuklu ilçesindeki Mardin Büyükşehir Belediyesi Ulaştırma Dairesi Başkanlığı önünde toplanarak yolu trafiğe kapatan sürücüler, DBP'li belediye yönetimini istifaya davet etti. ### "Şanlıurfa'da 175 lira iken burada 6 bin 500 lira isteniyor" Grup adına konuşan Mahmut Çapçek, Mardin Büyükşehir Belediyesinin kendilerinden **haraç ****almaya çalıştığı** nı ileri sürdü. Mardin Büyükşehir Belediyesi Ulaşım Daire Başkanlığının, güzergah, uygunluk belgesi ve devir parası olarak 6 bin 500 lira talep ettiğini savunan Çapçek, şöyle dedi: "Büyükşehir belediyesi bizden haraç almaya çalışıyor. Diyarbakır'da bu bedel 235 lira, Şanlıurfa'da ise 175 lira, burada ise 6 bin 500 lira. Hiçbirimizin bunu ödemeye gücü yok. Bizler de sadece öğrenciden para kazanıyoruz. Başka hiçbir gelirimiz yok. " ### "Belediyeden şikayetçiyiz" Sürücü Abdülaziz Başçı ise Mardin Büyükşehir Belediyesi'nin kendilerinden **haksız yere para talep ettiği** ni öne sürdü. **Geçim sıkıntısı ** yaşadıkları için istenen parayı ödeyemeyeceklerini bildiren Başçı, "Hepimiz mağduruz, belediyeden şikayetçiyiz. Yetkililer gelmeden hiç kimse servis yapmayacak. Hakkımızı alana kadar biz burada bekleyeceğiz." dedi. Daha sonra belirlenen heyet, belediye yetkilileri ile görüştü. ### "Mahkeme sürecimizi bugün başlatacağız" Mahmut Çapçek, görüşmenin ardından yaptığı açıklamada, belediye yetkililerinin istenilen ücretler konusunda indirime gidileceğini ifade ettiğini belirterek, "Bizler de almış oldukları komisyon kararına itiraz edeceğiz. Mahkeme sürecimizi bugün başlatacağız." dedi. Açıklamanın ardından sürücüler yolu trafiğe açtı. Konuya ilişkin Mardin Büyükşehir Belediyesinden yapılan açıklamada, Artuklu ilçesinde öğrenci ve personel taşımacılığı yapmak üzere geçmiş yıllarda (S) ticari plaka tahsis edildiği, plakasını aktifleştirmeyen hat sahiplerinin Büyükşehir Belediyesine başvurmaları halinde işlemlerinin yapılıp sonuçlandırıldığı belirtildi.
# Arakanlı Müslümanlar sorunu New York'ta konuşuldu ## Özet ABD'nin New York kentindeki Columbia Üniversitesinde "Arakanlı Müslümanlara Soykırım" başlıklı panel düzenlendi. ## İçerik ABD'nin New York kentindeki Columbia Üniversitesinde "**Arakanlı Müslümanlara Soykırım** " başlıklı panel düzenlendi. Herkes için adaletin sağlanması amacıyla yola çıkan New York merkezli "**Budist Eylem Koalisyonu** " adlı sivil toplum kuruluşu tarafından Arakanlı Müslümanlar'a yönelik zulmün kökenlerinin tartışıldığı bir panel gerçekleştirildi. "Arakanlı Müslümanlara Soykırım" başlığıyla düzenlenen panele Araştırmacı-Yazar** Azeem İbrahim** , Free Rohingya Coaliation New York Başkanı Khin Mai Aung, Burma Task Force New York ve Birleşmiş Miletler Program Direktörü Adem Carroll, Yazar Ashley Aye Aye Dun katıldı. Azeem İbrahim, yaptığı konuşmada, Arakanlı Müslüman sorununun Myanmar'ın bağımsızlık dönemine dayandığını kaydetti. Arakanlı Müslümanların uzun yıllardır ağır baskı ve zulümlere maruz kaldığını vurgulayan İbrahim, "Peki neden bu sorun 2017'de bu kadar kötü bir seviyeye ulaştı? Çünkü her soykırım yaklaşırken önce uluslararası toplumun nabzını yoklar. Eğer siz önceki zulümlere ses çıkarmazsanız, sonuç soykırım olur." değerlendirmesinde bulundu. Myanmar'da Arakanlı Müslümanlar'a yönelik baskıların da devam ettiğine işaret eden İbrahim, "Arakanlı Müslümanlar krizi tüm zamanların en kötü krizi. Arakanlı Müslümanlar'ın Bangladeş'te kaldığı kamplardaki durum çok kötü. Kamplara baktığınızda vatandaşlığı, milliyeti ve umudu olmayan bir insan denizi görüyorsunuz." dedi. İbrahim, katılımcılara, Arakanlı Müslümanların 2017'deki olaylardan önce yaşadıkları köylerin önceki ve sonraki halini gösterdi. ### "Ayrışma ordu tarafından bilerek siyasi amaçlarla kullanıldı" Free Rohingya Coaliation New York Başkanı Khin Mai Aung da konuşmasında, gençliğinde Myanmar'da çeşitli toplumların bir arada yaşamasından hep gururla bahsettiğini belirterek, "Myanmar'da ordu zamanla daha baskıcı bir hale geldi. Ülkedeki etnik ve dini ayrışma ordu tarafından bilerek siyasi amaçlarla kullanıldı." görüşünü paylaştı. Myanmar'ın bağımsızlığını ilan ettikten sonra ordunun, sadece Budistlerden oluşan bir ülke inşa etmeye çalıştığını kaydeden Aung, "Ordu, Budist milliyetçiliği artırdıktan sonra sadece Arakanlı Müslümanlar'ı değil diğer etnik grupları da hedef aldı. Arakan'da yaşananlar ordunun bölücülük politikasının açık bir örneği." dedi. ### "Arakanlı Müslümanlar'a hakları ve mal varlıkları geri verilmeli" Burma Task Force New York ve Birleşmiş Miletler Program Direktörü Carroll ise Myanmar'da nefretin yayılması için Facebook ve Twitter gibi teknolojik alanların da kullanıldığına dikkati çekti. Rusya, Hindistan, Çin ve İsrail gibi ülkelerin Arakan'da yaşananlara rağmen Myanmar'a silah satışını sürdürdüğünü vurgulayan Carroll, Çin'in de kendi çıkarları için gözünü Arakan bölgesine diktiğini söyledi. Carroll, "Arakanlı Müslümanlar ülkesine geri dönecekse, önce bu insanlara hakları ve mal varlıkları geri verilmeli. Aksi halde kendilerini toplama kampına doldurmaya hazır bir Myanmar hükümetiyle karşı karşıya kalacaklar." ifadesini kullandı. Yazar Ashley Aye Aye Dun da Myanmar'da uzun yıllardır İslamofobi ve yabancı düşmanlığının var olduğunu kaydetti. ### Arakanlı Müslümanlara etnik temizlik Arakan'da 2012'de Budistler ile Müslümanlar arasındaki çatışmalarda, olaylarda çoğu Müslüman binlerce kişi katledilmiş, yüzlerce ev ve iş yeri ateşe verilmişti. Arakan'daki sınır karakollarına 25 Ağustos 2017'de düzenlenen eş zamanlı saldırıları gerekçe gösteren Myanmar ordusu ve Budist milliyetçiler, kitlesel şiddet eylemleri başlatmıştı. BM'ye göre, 25 Ağustos 2017'den sonra Arakan'daki baskı ve zulümden kaçıp Bangladeş'e sığınanların sayısı 745 bine ulaştı. Uluslararası insan hakları kuruluşları, yayımladıkları uydu görüntüleriyle yüzlerce köyün yok edildiğini kanıtladı. Bangladeş, ülkedeki Arakanlı mültecilerin yurtlarına dönüşü için Myanmar ile vardığı anlaşmayı uygulamaktan vazgeçerken, uluslararası medya ve yardım kuruluşlarının Arakan bölgesine girişini ciddi oranda kısıtlayan Myanmar hükümeti ise Arakanlı Müslümanların dönüşlerine ilişkin verdiği sözleri yerine getirmedi. BM ve uluslararası insan hakları örgütleri, Arakanlı Müslümanlara yönelik şiddeti "etnik temizlik" ya da "soykırım" olarak adlandırıyor. İnsan hakları örgütleri, Arakanlı Müslümanların güvenli ortam sağlanmadan Myanmar'a dönmelerinin yeni bir etnik temizliğe yol açmasından endişe ediyor. Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır.**Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.**
# Toyota GAZOO Racing, İsveç Rallisi'nde iddialı ## Özet İsveç Rallisi'nin en güçlü adaylarından biri olarak görülen Toyota GAZOO Racing, kariyerinde üç İsveç Rallisi zaferi bulunduran Sebastien Ogier ile birlikte Toyota pilotları Elfyn Evans ve Kalle Rovanpera, en iyi sonucu elde etmek için yarışacak ## İçerik Toyota açıklamasına göre, 2017 ve 2019'da İsveç Rallisi'ni kazanan Toyota GAZOO Racing, yine yarışın en güçlü adaylarından biri olarak görülüyor. Kariyerinde üç İsveç Rallisi zaferi bulunduran Sebastien Ogier ile birlikte Toyota pilotları Elfyn Evans ve Kalle Rovanpera, en iyi sonucu elde etmek için yarışacak. İsveç Rallisi, tamamı buz ve kar üzerinde gidilen tek ralli olsa da lastiklerdeki çiviler sayesinde üst seviye tutunmanın desteğiyle takvimin en hızlı rallisi unvanını da koruyor. Yarış sırasında sürücüler, yol kenarındaki kar birikintilerinden destek alarak virajlara çok daha fazla hız taşıyabiliyor. Yarışın startı, Karlstad'daki seyirci özel etabı ile verilecek. Yarış öncesi istenilen hava koşulları gerçekleşmeyince organizatörler, ralli programında önemli değişiklikler yapmak durumunda kalırken, en önemli değişiklik ise İsveç Rallisi'nin iki etabının, komşu Norveç'te, Hof-Finnskog ile Finnskogen'de koşulması şeklinde öne çıkıyor. Bir etabın iki ülkenin İsveç sınırındaki Nyckelvattnet’te yapılacak olması da bir başka farklılık olarak görülüyor. Ayrıca Torsby'deki servis alanına girilmeden önce kısa sprint etabı da yapılacak. Rallinin cuma etapları cumartesi günü tekrarlanacak. Pazar günü de Likenas etabı iki kez geçilecek ve ikincisi Güç Etabı olarak tamamlanacak. - İlk kez beş Yaris WRC aynı yarışta mücadele edecek Açıklamaya göre, İsveç Rallisi’nde bir ilk olarak aynı rallide 5 Toyota Yaris WRC yarış aracı mücadele edecek. Genç sürücü Takamoto Katsuta, sekiz yarışlık Toyota GAZOO Racing WRC Challenge Programı'nın ikinci rallisine çıkacak. Bununla birlikte Jari-Matti Latvala/Juho Hanninen ikilisi, özel katılımcı olarak Yaris WRC aracıyla yarışacak. Açıklamada görüşlerine yer verilen takım kaptanı Tommi Makinen, "Şimdiye kadar takımımız İsveç Rallisi'nde hep başarılı sonuçlar aldı. Etaplardaki şartlarla ilgili elbette soru işaretleri var ama organizatörlerin, yarışı her zamanki gibi en güvenli ve en heyecan verici şekilde tamamlanması için çaba sarf ettiklerini biliyoruz. Bu yarışta yol şartları çok büyük önem arz edecek ve şartların nasıl olacağını yarışta göreceğiz." ifadelerini kullandı. Toyota GAZOO Racing Pilotu Sebastien Ogier ise "İsveç Rallisi’ni çok seviyorum. Tamamı karda koşulan tek ralli olduğu için büyüleyici. Böylesi zeminde yol almak çok özel bir duygu. Burada çok güzel yarışlarım oldu ve umarım yine öncekiler gibi iyi bir sonuç alırım. Sezonun açılış yarışı Monte Carlo Rallisi, tüm takım için olumlu bir başlangıç oldu." değerlendirmesinde bulundu.
# Manchester City 6 golle kazandı ## Özet İngiltere liginin son şampiyonu Manchester City, Arjantinli futbolcusu Agüero'nun hat-trick yaptığı maçta Huddersfield Town'ı 6-1 mağlup etti. ## İçerik **Manchester City** , İngiltere Premier Lig'in 2. haftasında konuk ettiği **Huddersfield Town** 'ı 6-1 yendi. Etihad Stadı'nda oynanan karşılaşmada Manchester City'nin gollerini, 25, 35 ve 75. dakikalarda Sergio Agüero, 31. dakikada Gabriel Jesus, 48. dakikada David Silva ve 84. dakikada Terence Kongolo (kendi kalesine) attı. Misafir ekibin golü ise 43. dakikada Jon Gorenc Stankovic'ten geldi. Son şampiyon Manchester City, sezona 2'de 2 yaparak başlarken, Huddersfield Town 2. maçından da puansız ayrıldı. Muhabir: Hüseyin Burak Demirer
# Antalyalı 'Örümcek Adam' yaşlıların da 'kahramanı' oldu ## Özet Antalya'da kentin en işlek caddelerinde ve parklarında dolaştığı "Örümcek Adam" kostümünü bu sefer Kovid-19 tedbirleri kapsamında evlerinden çıkamayanlara moral vermek için giyen Soylu, herkesin yardımına koşuyor. ## İçerik #### Antalya'da kentin en işlek caddelerinde ve parklarında dolaştığı "Örümcek Adam" kostümünü bu sefer Kovid-19 tedbirleri kapsamında evlerinden çıkamayanlara moral vermek için giyen Soylu, herkesin yardımına koşuyor. ###### Antalya Turizmci bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelen 27 yaşındaki** Burak Soylu** , lise yıllarından itibaren merak saldığı dansla dikkatleri üzerine çekti. Çok sevdiği kurgusal kahraman "Örümcek Adam"ın dansını, ters duruşunu ve ağ atma gibi hareketlerini zorlanmadan yapan Soylu, otellerde günübirlik gösteriler yaparak geçimini sağladı. Antalya'nın en işlek caddelerinde, parklarında "**Örümcek Adam** " kostümüyle dolaşıp, mini şovlar yapan, Elazığ depremi sonrasında bölgeye giderek depremzede çocukları gösterileriyle eğlendiren Burak Soylu, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) tedbirleri sırasında da kolları sıvadı. Soylu, bu sefer kostümünü, Kovid-19 salgınıyla mücadele tedbirleri kapsamında sokağa çıkamayan 65 yaş üstü vatandaşlara ve çocuklara moral vermek için giydi. İnsanların verdikleri listeye göre, market ve manavdan ihtiyaçlarını adreslere ulaştıran Soylu, komşularının evlerini tek tek dolaşıyor. Kostümüyle Soylu'yu karşılarında gören yaşlılar ve esnaf, önce şaşırıyor, ardından yardımseverliği dolayısıyla tebrik ve teşekkür ediyor. ### "Benim süper gücüm iyilik yapmak" Soylu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, "Örümcek Adam" karakterini çok sevdiğini, hayatını tamamen buna göre şekillendirdiğini söyledi. Üzerinde "Spiderman" yazdığı 1964 model klasik otomobil ya da motosikletiyle yollara düşerek insanlara sevgi dağıttığını anlatan Soylu, insanları mutlu etmekten beslendiğini dile getirdi. Kovid-19 salgını nedeniyle park ve caddelerde mini gösteriler yapmaktan vazgeçtiğini belirten Soylu, evde boş durmaktansa iyilik yapmaya devam etmek istediğini, yaşlıları ve çocukları ziyaret ettiğini söyledi. Soylu, insanların mutluluğuna ortak olduğunu belirterek, "Benim süper gücüm iyilik yapmak. Bunun için de insanların ihtiyaçlarını karşılıyorum. Mahallelinin dostu 'Örümcek Adam' olarak her zaman yardıma hazırım." dedi. ### "Örümcek Adam'ı seviyoruz" 80 yaşındaki Şükriye Balcı, devletin sıkı tedbirleri sayesinde salgından kısa sürede kurtulacaklarına inandıklarını bildirdi. Yaklaşık 1,5 aydır evinden çıkmadığına değinen Balcı, "Bugün de ekmeğimizi, sütümüzü 'Örümcek Adam' getirdi, sağ olsun. 'Örümcek Adam'ı seviyoruz. Bu hastalıktan kurtulmamız için herkes bizim gibi evde kalmalı. Devlet elinden geleni yapıyor. Sağlık çalışanlarına da Allah güç kuvvet, versin. Gece gündüz çalışıyorlar. Herkes fedakarlık gösterirken, vatandaşlarımız da üzerlerine düşen görevi yapmalılar." diye konuştu. İsmail Balcı (81) ise Türkiye'nin bu sıkıntılı günleri en kısa sürede atlatacağına inandığını vurgulayarak, "Örümcek Adam'ı karşımızda görünce çok şaşırdık. Teşekkür ederiz. Çok iyi bir insana benziyor." dedi. Muzaffer Çakır (70) ise evden çıkmadıklarını, çocuklarının Balıkesir ve Diyarbakır'da yaşadığını söyledi. İhtiyaçlarını komşularının karşıladığını dile getiren Çakır, "Bugün de 'Örümcek Adam' imdadımıza yetişti, ihtiyaçlarımızı karşıladı. Sağ olsun." ifadesini kullandı. Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır.**Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.**
# Gazprom: Türkiye'de kurulacak gaz merkezi, piyasada şeffaf ve adil fiyatlandırma sağlayacak ## Özet Gazprom'un Başkanı Aleksey Miller, Türkiye'de doğal gaz merkezinin kurulmasına ilişkin çalışmaların sürdüğünü belirterek, "Karar iki devletin liderleri tarafından alındı ve biz şimdiden pratik uygulamasına başladık." dedi. ## İçerik #### Gazprom'un Başkanı Aleksey Miller, Türkiye'de doğal gaz merkezinin kurulmasına ilişkin çalışmaların sürdüğünü belirterek, "Karar iki devletin liderleri tarafından alındı ve biz şimdiden pratik uygulamasına başladık." dedi. ###### Moskova Rus enerji şirketi Gazprom'un Başkanı Aleksey Miller, Türkiye'de doğal gaz merkezinin kurulmasına ilişkin çalışmaların sürdüğünü belirterek, "Karar iki devletin liderleri tarafından alındı ve biz şimdiden pratik uygulamasına başladık. Doğal gaz merkezi, gaz piyasasında şeffaf ve adil fiyatlandırma sağlayacaktır." dedi. Miller, Gazprom'un 2022 faaliyetlerine ilişkin yaptığı açıklamada, şirketin bu yıl 412,6 milyar metreküp doğal gaz üreteceğini kaydetti. Şirketin Bağımsız Devlet Topluluğu (BDT) dışı ülkelere bu yıl 100,9 milyar metreküp doğal gaz ihraç edeceğini belirten Miller, küresel doğal gaz talebinin ise bu yıl itibarıyla 65 milyar metreküp gerilediğini ifade etti. Söz konusu düşüşün 55 milyar metreküple ağırlıklı olarak 27 Avrupa ülkesinde yaşandığına işaret eden Miller, "2022'nin oldukça zorlu bir yıl olduğunu belirtmek isterim. Enerji piyasalarında tam anlamıyla topyekün değişimler yaşandı." dedi. ### Çin'e yılda 100 milyar metreküp sevkiyat hedefi Miller, küresel doğal gaz piyasasının hızla gelişmeye devam edeceğini ve gaz tüketiminin gelecek 20 yılda yüzde 20 artacağını belirterek, "Biz de elbette geleceği, yeni projelerimizi ve enerji güvenliğini düşünüyoruz." ifadesini kullandı. TürkAkım ve Mavi Akım doğal gaz boru hatlarının güvenilir şekilde çalışmaya devam ettiğine işaret eden Miller, şu ifadeleri kullandı: "Şimdi de Türkiye ile birlikte bu ülkede bir doğal gaz merkezi projesi üzerinde çalışmaya başladık. Karar iki devletin liderleri tarafından alındı ve biz şimdiden pratik uygulamasına başladık. Doğal gaz merkezi, gaz piyasasında şeffaf ve adil fiyatlandırma sağlayacaktır." Miller, Çin'e yakın zamanda yılda 48 milyar metreküp doğal gaz sevkiyatı gerçekleştireceklerini vurgulayarak, Moğolistan üzerinden gönderilmesi planlanan hacim de eklendiğinde toplam sevkiyatın 100 milyar metreküpe ulaşmasını planladıklarını kaydetti. **Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.**
# ODTÜ koronavirüsten yüzü ve elleri koruyan tasarımları erişime açtı ## Özet ODTÜ Tasarım Fabrikası'ndaki öğretim üyelerince, koronavirüsle mücadele kapsamında geliştirilen basit el aletleriyle bile yapılabilecek yüz koruyucu siper ile yüzeyle temastan elleri koruyan kapı açma aparatı tasarımları, ücretsiz erişime açıldı. ## İçerik #### ODTÜ Tasarım Fabrikası'ndaki öğretim üyelerince, koronavirüsle mücadele kapsamında geliştirilen basit el aletleriyle bile yapılabilecek yüz koruyucu siper ile yüzeyle temastan elleri koruyan kapı açma aparatı tasarımları, ücretsiz erişime açıldı. ###### Ankara ODTÜ Tasarım Fabrikası Direktörü Prof. Dr. Arzu Gönenç Sorguç, AA muhabirine yaptığı açıklamada, koronavirüsle mücadele kapsamında başta sağlık personeli olmak üzere, her bireyin yararlanabileceği çözümler üretmek için yoğun çaba içinde olduklarını söyledi. Bu kapsamda tasarım fabrikası üyeleri Barış Yazıcı, Serkan Alkan, Müge Kruşa Yemişcioğlu ve Semkan Uragan ile birçok kişinin kullanabileceği, üretebileceği ve isterlerse de geliştirebileceği tasarımlar hazırladıklarını ifade eden Sorguç, iki yeni nesil tasarım yaptıklarını belirtti. Üretmeye başladıkları koruyucu ürünleri en hızlı biçimde öncelikle sağlık personeline ulaştırmayı hedeflediklerini dile getiren Sorguç, "Geliştirdiğimiz tasarımlar, hızlı prototipleme yöntemleri ve ihtiyaç halinde ise basit el aletleri ile de elde üretilebiliyor." dedi. ### Elle bile yapılabilen siperlikler Geliştirdikleri yeni siperlik tasarımının mevcutlarına alternatif olduğunu kaydeden Sorguç, şu bilgileri verdi: "Dünyada moda olan model, şu anda herkesin üç boyutlu yazıcılarla üretmeye çalıştığı tasarım. Fakat bu model hem çok maliyetli hem 8-10 saat arasında sürdüğünden dezavantajları bulunuyor. Biz ise siperin tümünü tek malzeme ile lazer kesicide veya elle üretilebilecek şekilde tasarladık. Bu tasarım öncelikle bu zor zamanlarda bizler için ön saflarda çalışan sağlık çalışanları olmak üzere, yüz yüze işlerini yapmak zorunda olan bütün çalışanlar için bir koruma kalkanı olarak tasarlandı." Tasarımlarıyla 70x100 santimetrelik plakadan 6 siperlik üretilebildiğine işaret eden Prof. Dr. Sorguç, "3 dakikada çok basit şekilde yapılan tasarımımızda amacımız, kullanılıp atılması mümkün, kolayca, hızlı ve çok sayıda üretilebilen bir koruyucu. Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi ile birlikte geliştirdiğimiz tasarımın kopyalanması, üretilmesi ve geliştirilmesi yönünde bir kısıtlamamız bulunmuyor." diye konuştu. Sorguç, tasarımın çizimlerinin internet sitesinden ücretsiz indirilebildiğini söyledi. ### Kapıları, aparatla açacak tasarım Sorguç, yüzey temasının engellenmesi için kapı açma aparatının da ikinci tasarımları olduğunu belirtti. Yüzeylerle temasın azaltılmaya çalışıldığı bugünlerde kapı kolları, kilitler ve kredi kartlarının yüksek risk taşıyan alanlar olduğuna işaret eden Sorguç, "Tasarımımız ile pek çok farklı tipteki kapı kolu el değmeden açılabiliyor, asansör düğmesine basılabiliyor. Bunu anahtarlık şeklinde dağıtmaya başladık. Bu ürünü herkes sıcak suyla dezenfekte ederek kullanabilir. PLA veya ABS plastikten 3D yazıcıdan basılabilecek olan aparatı, yeterli mukavemete sahip levhadan lazer kesimle üretmek de mümkün." bilgisini verdi. Prof. Dr. Arzu Gönenç Sorguç, tasarımın üretim detayları ve çizimlerinin ücretsiz kullanılabileceğini sözlerine ekledi. Tasarımlara ODTÜ Tasarım Fabrikası'nın internet adresi "http://tf.metu.edu.tr" üzerinden ulaşılabiliyor. Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır.**Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.**
# Türkiye Finans'ın iş sağlığı ve güvenliğine uluslararası ödül ## Özet Türkiye Finans Genel Müdür Yardımcısı Züleyha Büyükyıldırım, "Sağlığın önemini bir kez daha anladığımız pandemi döneminde ilave olarak hayata geçirdiğimiz iş sağlığı ve iş güvenliği uygulamalarıyla ödüle layık görülmekten mutluluk duyuyoruz" dedi ## İçerik Türkiye Finans Katılım Bankası açıklamasına göre, banka, İngiltere’de iş sağlığı ve güvenliğiyle ilgili mevzuatların ve standartların geliştirilmesi konusunda yetkin bir kurum olan British Safety Council tarafından verilen “Uluslararası İş Güvenliği Ödülü’yle fark oluşturan iş sağlığı ve güvenliği performansını uluslararası alanda kanıtlamış oldu. Açıklamada görüşlerine yer verilen Türkiye Finans İnsan Kaynakları Genel Müdür Yardımcısı Züleyha Büyükyıldırım, söz konusu ödülü çalışanlarına verdikleri değerin bir yansıması olarak gördüklerini dile getirdi. - 'Sektöre öncülük eden uygulamaları hayata geçirmeye devam edeceğiz' Büyükyıldırım, şunları kaydetti: 'Sağlığın önemini bir kez daha anladığımız pandemi döneminde ilave olarak hayata geçirdiğimiz iş sağlığı ve iş güvenliği uygulamalarıyla 'Uluslararası İş Güvenliği Ödülü'ne layık görülmekten mutluluk duyuyoruz. 'Önce Sağlık' odağında devreye aldığımız etkili uygulamalar, doğru yönetim stratejisi ve iş sağlığı ve güvenliği yönetim sistemimiz ile bankamızın çalışanlarına verdiği değerin uluslararası otoriteler tarafından da onaylanmış olduğunu görüyoruz. Dünyada bu sene 63’üncüsü verilen ve çok köklü bir ödül olan 'Uluslararası İş Güvenliği Ödülü'nü alan tek katılım bankası olarak sektöre öncülük eden uygulamaları hayata geçirmeye devam edeceğiz.' - Banka çalışanlarının daha güvenli ve sağlıklı koşullarda işlerini yapabilmeleri için bir aksiyon planı açıklamıştı Öte yandan açıklamaya göre, salgın döneminde kurum içerisinde çok sıkı sağlık ve güvenlik önlemleri alan Türkiye Finans, salgın başlar başlamaz, çalışanlarının daha güvenli ve sağlıklı koşullarda işlerini yapabilmeleri için bir aksiyon planı açıklamıştı. Çalışan ve toplum sağlığını korumak amacıyla Sağlık Bakanlığı tarafından yayımlanan rehberler doğrultusunda müşterileri, çalışanları ve kamu sağlığı konusunda en üst seviye önlemleri çok hızlı bir şekilde alan banka, 1 Haziran 2020 itibarıyla bankacılık sektöründe bir ilki gerçekleştirerek genel müdürlük bünyesinde esnek çalışma modeli JEST’i hayata geçirmiş ve şubelerde haftalık dönüşümlü çalışma sistemine geçmişti.
# Meslekte 50 yılı geride bırakan hekime 'bilim ve hizmet' ödülü ## Özet Hekimlikte 50 yılı geride bırakan, nöroloji alanında önemli çalışmalara imza atan iki tıp fakültesinin kurulmasına öncülük eden eski kadın rektörlerden Prof. Dr. Komsuoğlu, Türk Nöroloji Derneğince "nörolojide bilim ve hizmet" ödülüne layık görüldü. ## İçerik #### Hekimlikte 50 yılı geride bırakan, nöroloji alanında önemli çalışmalara imza atan iki tıp fakültesinin kurulmasına öncülük eden eski kadın rektörlerden Prof. Dr. Komsuoğlu, Türk Nöroloji Derneğince "nörolojide bilim ve hizmet" ödülüne layık görüldü. ###### Ankara Öğrencilik hayatında üniversiteye kadar Ankara'da devam eden Ankara Kız Lisesi'ni bitirdikten sonra Atatürk Üniversitesinde Tıp Fakültesinden mezun olan **Prof. Dr. Sezer Şener Komsuoğlu**, nöroloji uzmanlık eğitimini Ankara ve Hacettepe Üniversitelerinde tamamladı. Uzun dönem İngiltere'de Aston ve Birmingham Üniversitelerinde hem akademik hem klinik çalışmalara katılan Komsuoğlu, dünyanın önde gelen nörologlarının asistanlığını yürüttü, bilimsel çalışmaları ile uluslararası alanda ses getiren yayınlar yaptı. Avrupa Üniversiteler Birliğinin 19 üyeli araştırma ve inovasyon komitesine Türkiye'den seçilen tek akademisyen olan Komsuoğlu, Oxford Üniversitesince yayımlanan "Bilim Kadınları-Düşünceler, Zorluklar ve Sınırları Aşmak" kitabına giren üç Türk bilim kadınından biri oldu. Doçent unvanını almasının ardından memleketi Trabzon'a dönen Komsuoğlu, Karadeniz Teknik Üniversitesi Tıp Fakültesinin kuruluşunda görev aldı, bu şehirde 14 yıl doktor olarak çalıştı. Daha sonra Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesinin kuruluşunda çalıştı, merhum eşi Prof. Dr. Baki Komsuoğlu'nun selefi olarak devraldığı görevi ile Türkiye'nin ilk kadın rektörleri arasına girdi. Kocaeli Üniversitesinin 1999 Marmara depreminde yıkılmasının ardından aylarca çocukları ve rektör Baki Komsuoğlu ile çadırda çadırda kalan Sezer Komsuoğlu, bu süreçte hem hekimlik yaptı hem de üniversitenin yeniden inşasında görev aldı. Komsuoğlu, halen Yükseköğretim Kurulunda (YÖK) başdanışmanlık ile akademide kadın çalışmalarının öncülüğünü yapıyor. ### "Hekimliğin bir kamu hizmeti olduğu anlayışı ile genç nörologların yetişmesine katkı verdim" Nöroloji alanındaki hekimlik mesleğine, akademideki üst yöneticilik sürecine ve Yükseköğretim Kurulunda görev yaptığı akademide kadın çalışmalarına ilişkin Komsuoğlu, AA muhabirinin sorularını yanıtladı. Trabzon'da hekimlik yaptığı dönemde, Türkiye'de çok az nörolog bulunduğunu, Artvin'den Samsun'a kadar pek çok ilden gelen hastalara hizmet verdiğini anlatan Komsuoğlu, "O yıllarda Karadeniz'de 14 yıl sağlık hizmeti verdim. Hekimliğin bir kamu hizmeti olduğu anlayışı ile hareket ederek onlarca genç nöroloğun yetişmesine katkı sunmaya çalıştım." dedi. Daha sonra Kocaeli Tıp Fakültesinin kuruluşu sırasındaki çalışmalarına değinen Komsuoğlu, o yılları şu sözlerle anlattı: "Bu üniversitede 20 yıl görev yaptım. Burada hem güzel hem hüzünlü dönemler yaşadık. Nasıl derseniz... Eşim Baki Komsuoğlu 8 yıl rektörlük yaptı, ardından ben aynı görevi 8 yıl yürüttüm. Rektörlük benim inisiyatifimle olmadı. O yıllarda 1999 depremi yaşanmış ve üniversite tümüyle yıkılmıştı. Ben uluslararası fonlar aracılığıyla bulduğum projeleri Kocaeli Üniversitesine getirmeye çalışmıştım ve öğretim üyesi arkadaşlarım o sürecin devam etmesini istediklerinden beni seçtiler ve eşimin ardından görevi ben devraldım. Depremin ardından çadırlarda kalarak görevimi layıkıyla yerine getirmeye çalıştım. Eşimi de Kocaeli'nde kaybettiğimden hüzünlü yıllardı aynı zamanda." Rektörlük görevinin ardından akademide hep "kadın rektör" imajı ile anıldığını dile getiren Komsuoğlu, "Keşke sayı çok olsa da kadın rektör, kadın vali, kadın milletvekili demesek, tercihimiz o." diye konuştu. Komsuoğlu, Yükseköğretim Kurulunda hem başkan danışmanlığı hem de akademideki kadın çalışmalarını koordine etmeye çalıştığını aktarırken, "Bu süreçte kadın çalışmaları alanında hem geliştim hem de kendimi geliştirdim." dedi. Avrupa Üniversiteler Birliğinin 19 üyeli araştırma ve inovasyon komitesine Türkiye'den seçilen tek akademisyen olmasının gururunu yaşayan Komsuoğlu, "Bu görevle Brüksel'de Avrupalı meslektaşlarımla çalışmak hem de oradaki projeleri Türk akademisine taşıma fırsatı buldum. Bu görevim devam ediyor. Bu da akademik hayatımın önemli parçalarından biridir." değerlendirmesinde bulundu. ### "Kızlarımızın yükseköğretimde ve iş dünyasında varlığı için elimizden ne geliyorsa yapmaya gayret ediyoruz" Yükseköğretimde 8,5 milyon öğrencinin neredeyse yarısının kızlardan oluştuğuna dikkati çeken Komsuoğlu, "Kadın akademisyenlerimizin sayısı Avrupa Birliği ortalamalarından daha yüksek. Avrupa Birliğinde profesör oranı yüzde 28'lerdeyken bizde bu oran yüzde 32'lere ulaştı. STEM çalışmalarında da Avrupa'nın önündeyiz. Bu oranları ziyan etmememiz gerekiyor. Akademideki kadınların potansiyeli, güçlü Türkiye için çok önemli. Kızlarımızın yükseköğretimde ve iş dünyasında varlığı için elimizden ne geliyorsa yapmaya gayret ediyoruz." şeklinde konuştu. ### "Ülkemiz sağlık konusunda çok güçlü" Kovid-19 sürecinin dijital dünyanın herkes için gerekli olduğunu gösterdiğini aktaran Komsuoğlu, şöyle devam etti: "Bu süreçte, kıtalar arasında bilginin sınırları kalktı. Aşılarda bunu gördük. Bizim ülke olarak hasta bakımı konusunda ne kadar güçlü olduğumuzu da gösterdi bu süreç. Türkiye, ilk günden itibaren hiç telaşa kapılmadan olağanüstü şekilde salgın sürecini yönetti. Ülkemiz sağlık konusunda çok güçlü." Hekimlik mesleğinin bir ömür boyu devam ettiğinin altını çizen Komsuoğlu, "Bu meslekten kopmak diye bir şey söz konusu değil. Bizim gibi ülkeler, çok çalışması gereken ülkelerdir, orta seviyede çalışma ile bir yere varamayız. Herkes çok çalışmalı, herkes bu ülke için üretmeli, 'bu nedenle olmuyor, şu nedenle olmuyor' diye bir neden olamaz, sadece zamanınızı fazla vereceksiniz. Her genç en az iki dil bilecek." dedi. Prof. Dr. Komsuoğlu, hekim adaylarına yönelik, "Hekimlik önemli ve dava edilmesi gereken hümanist mesleklerden biri. Ne kadar yüksek teknolojiyi kullansanız da hastanın gözlerine bakmadan onun sizden beklentisini bilmeden hekimlik yapılmaz. Dijitalleşmeye evet ama insani değerleri hissedeceksiniz. Yoksa bu mesleği yapamazsınız." ifadelerini kullandı. Türk Nöroloji Derneğinin "nörolojide bilim ve hizmet" ödülünü, Antalya'da düzenlenen törende alan Komsuoğlu, "Ödülü iki bilim kadını aldık. Büyük gurur duyuyorum. 50 yıllık nöroloji tıp biliminde aldığım en önemli ödüllerden biri." ifadesini kullandı. Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır.**Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.**
# Hindistan kentleri hava kirliliğinde üst sıralarda ## Özet Dünyada hava kirliliğinin en yoğun olduğu 30 kentten 21'nin Hindistan'da olduğu bildirildi. ## İçerik İsviçre merkezli uluslararası hava kirliliği ölçüm kuruluşu **AirVisual** 'ın yayımladığı Dünya Hava Kalitesi Raporuna göre,** Hindistan** ve Güney Asya şehirleri, hava kirliliğinin en yoğun olduğu şehirler oldu. Raporda atmosferdeki hava kirliliğine yol açan mikro parçacık miktarını gösteren PM2.5 değerinin en yüksek olduğu 30 şehir arasında Hindistan'dan 21, diğer Güney Asya ülkelerinden 6 şehir yer aldı. **Hava kirliliğinin** en fazla olduğu ilk 5 şehir, Hindistan'ın Gaziabad, Çin'in Hotan, Pakistan'ın Gujranwala, Faysalabat ve Hindistan'ın **Yeni Delhi** şehirleri oldu. Güneydoğu Asya ülkesi Bangladeş kişi başına kirliliğin en fazla olduğu ülke olurken, Avrupa ülkeleri arasında Bosna-Hersek ilk sırada yer aldı. ### Dünya nüfusunun yüzde 90'ı hava kirliliğine maruz kalıyor Raporda dünya nüfusunun yüzde 90'ının Dünya Sağlık Örgütünün (**DSÖ** ) insan sağlığı için normal kabul ettiği değerlerinin üzerinde hava kirliliğine maruz kaldığı belirtildi. Hava kirliliğinin her yıl dünya çapında 7 milyon erken ölüme yol açtığı tahmin ediliyor. Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır.**Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.**
# Hindistan'da 100 milyondan fazla kişi ikinci doz Kovid-19 aşısı yaptırmadı ## Özet Hindistan’da 100 milyondan fazla kişinin ikinci doz yeni tip koronavirüs aşısını yaptırmadığı bildirildi. ## İçerik Guardian’ın haberine göre, Hindistan Sağlık Bakanı Mansukh Mandaviya, vatandaşları sorunu çözmeye çağırarak, kasımda sağlık çalışanlarının kapı kapı dolaşıp aşı olmaktan kaçınanlara gideceklerini söyledi. Nainital bölgesinde görevli sağlık çalışanı Bhavna Dewan da durumu ilaç kullanıp, kendini iyi hissedip daha sonra bırakan tüberküloz hastalarına benzeterek "Aşıda benzer zihniyet, bir dozun yeterli olacağını düşündüklerine eminim." ifadesini kullandı. Hindistan’da nüfusun yüzde 77’sinin ilk doz Kovid-19 aşısını yaptırdığı, ikinci doz aşısını yaptıranların ise yüzde 34'te kaldığı kaydedildi. Kovid-19 ile mücadelede büyük kayıplar veren Hindistan’da son 29 gündür günlük vaka sayısı 30 binin altına düştü. Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır.**Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.**
# Güneydoğulu halıcıların ihracat öngörüsü 2,3 milyar dolar ## Özet GAHİB Başkanı Ahmet Kaplan, "Halı sektörü olarak 2018 yılı ihracatını 2 milyar 300 milyon dolar seviyelerinde kapatacağımız öngörülmektedir." dedi. ## İçerik #### GAHİB Başkanı Ahmet Kaplan, "Halı sektörü olarak 2018 yılı ihracatını 2 milyar 300 milyon dolar seviyelerinde kapatacağımız öngörülmektedir." dedi. GAZİANTEP Güneydoğu Anadolu Halı İhracatçıları Birliği (**GAHİB** ) Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Kaplan, yıl sonu **halı ihracatı ** rakamının 2 milyar 300 milyon dolar olmasını beklediklerini belirtti. GAHİB'den yapılan açıklamaya göre Kaplan ve beraberindeki halı sektörü yöneticileri, Gaziantep Valisi Davut Gül'ü ziyaret etti. Vali Gül'e sektörle ilgili bilgiler veren Kaplan, şunları kaydetti: "Bu sektör, 150 imalatçı firması ve çok sayıda yan sanayiyle birlikte yaklaşık 40 bin kişiye istihdam sağlamaktadır. Gaziantep dünya makine halısı ihracatının yüzde 54'ünü gerçekleştirmektedir. Firmalarımız artık daha tecrübeli, daha donanımlı ve daha olgun adımlarla üretim ve pazarlama modeline doğru yürümektedir. Türkiye İhracatçılar Meclisi rakamlarına göre, halı sektörü olarak 2016 yılında 1 milyar 918 milyon dolar seviyesinde olan ihracatımız, 2017 yılında yüzde 12,9'luk artışla 2 milyar 165 milyon dolar seviyesine yükselmiştir. 2018 yılını 2 milyar 300 milyon dolar seviyelerinde kapatacağımız öngörülmektedir." GAHİB olarak ihracatı artırmak için çalıştıklarını vurgulayan Kaplan, "Meslek liseleri ve üniversite-sanayi iş birliğinde sektörün ihtiyaç duyduğu nitelikli işgücünün yetiştirilmesine ve eğitim müfredatını sanayinin ihtiyaçlarına uyumlu kılacak güncellemelere katkıda bulunmak için ilgili kurumlarla görüşmelerimizi sürdürüyoruz. Gaziantep Üniversitesi bünyesinde sektörümüze hitap edebilecek özelliklere sahip güzel sanatlar fakültesi kurulması yönünde görüşmelerimiz devam ediyor" ifadelerini kullandı. Muhabir: Yeter Erdine Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır.**Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.**
# THY'nin 'İyiliğe Uçanları'ndan anlamlı ziyaret ## Özet THY kabin memurlarının kendi aralarında kurdukları "İyiliğe Uçanlar Platformu", Adana Seyhan İşitme Engelliler İlkokulu ve Ortaokulu ile Mersin Akdeniz Kürkçü Abdülkadir Perşembe Vakfı Ortaokulu'nda çocuklara kırtasiye seti dağıttı. ## İçerik #### THY kabin memurlarının kendi aralarında kurdukları "İyiliğe Uçanlar Platformu", Adana Seyhan İşitme Engelliler İlkokulu ve Ortaokulu ile Mersin Akdeniz Kürkçü Abdülkadir Perşembe Vakfı Ortaokulu'nda çocuklara kırtasiye seti dağıttı. ###### İstanbul Türk Hava Yolları (**THY** ) Basın Müşavirliğinden yapılan açıklamaya göre, platformun kurucularından Sinem Güldal, Feride Emre ve Seray Gürdal, Adana Seyhan İşitme Engelliler İlkokulu ve Ortaokulu ile Mersin Akdeniz Kürkçü Abdülkadir Perşembe Vakfı Ortaokulu'nı 12 Eylül'de ziyaret etti. "**İyiliğe Uçanlar Platformu** " üyeleri, ziyarette çocuklara kırtasiye seti dağıtarak onlarla ilgilendi. Kabin amiri Güldal, ziyaret sonrasında, İyiliğe Uçanlar Platformu'nun 8 yıl önce hayata geçtiğini, şu an yaklaşık 3 bin gönüllü ile beraber yola devam ettiklerini, ilk başladıklarında ihtiyaç sahiplerini kendilerinin araştırıp bulduklarını, platform duyulmaya başlayınca gönüllü ve öğretmenlerin ulaşmaya başladığını anlattı. Yeni üniformalarla çocukların sınıflarını ziyaret ettiklerini aktaran Güldal, "Okul başlangıcı olduğu için sırt çantalarının içerisinde bulunan kırtasiye seti ve küçük hediyelerimizle beraber çocuklarımıza sunumumuzu gerçekleştirdik. Bugün çocuklarımıza yeni üniformalarımızı ve havacılığı anlattık. Ayrıca Adana Seyhan İşitme Engelliler İlkokulu'ndaki çocuklarımızın bizleri görünce alıştığımız çığlık çığlığa bir tablo olmaması da bugün beni çok duygulandırdı." ifadelerini kullandı. THY kabin memuru Feride Emre, anne ve babalarının işitme engelli olması nedeniyle işaret dilini bildiğini, işitme engelli çocuklarla iletişimde olabilmenin çok önemli olduğunu kaydetti. Adana Seyhan İşitme Engelliler İlkokulu'nda bulunan çocukların, işaret dilini bilmesine çok şaşırdıklarını dile getirerek, şunları kaydetti: "Çocuklar bana; ne iş yaptığımı, uçakta neler yaptığımı, korkup korkmadığımı ve işaret dilini nasıl öğrendiğimi sordular. Onlara hediye vermemiz ve kendileriyle fotoğraf çektirdiğimiz için çok mutlu oldular. Engeli olan bütün çocukların her zaman bir ayrıcalığa ihtiyaçlarının olduğunu biliyor ve onları güldürmek için elimizden geleni yapıyoruz." ### "Daha çok kalbe dokunduk" THY kabin memurlarından Seray Gürdal, gelen yardımların doğru yerlere, bizzat kendi elinden çıktığını insanlara gösteriyor olmanın kendilerinin hassas noktası olduğunu söyledi. Sinem Güldal ile tanışana dek yardımları tek başına yaptığını ifade eden Gürdal, "Yaptığımız bu etkinlikler, farkındalık, hassasiyet, merhamet ve vicdandan ibaret. Yapılan yardımlar, başka insanları gerçekten içten gelerek görme isteğiyle oluyor. Biz bu yola, birbirimizden güç alarak çıkmamızın ardından daha çok büyüdük, daha çok çocuk sevindirdik ve daha çok kalbe dokunduk." değerlendirmesini yaptı. THY Basın Müşaviri Yahya Üstün de Twitter'dan İyiliğe Uçanlar Platformu'nun ziyaretiyle ilgili hazırlanan videoyu paylaşarak, "Dünyada çocuk kalbi kadar renkli bir coğrafya var mı sizce? Peki onların hayallerindeki kadar güzel bir gökyüzü? Bizce yok. Türk Hava Yolları ailemizin iyiliğe uçan kabin ekipleri minik dostlarımızın dünyasına renk katıyor ve onlarla birlikte mutluluğa uçuyor." ifadelerini kullandı. Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır.**Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.**
# Cumhurbaşkanı Erdoğan'a suikast girişimi davasında karar açıklanıyor ## Özet FETÖ'nün darbe teşebbüsü sırasında Cumhurbaşkanı Erdoğan'a yönelik suikast girişimi ve iki polisin şehit edildiği saldırıya ilişkin, 2'si firari, 43'ü tutuklu 47 sanığın yargılandığı davada karar açıklanıyor. ## İçerik #### FETÖ'nün darbe teşebbüsü sırasında Cumhurbaşkanı Erdoğan'a yönelik suikast girişimi ve iki polisin şehit edildiği saldırıya ilişkin, 2'si firari, 43'ü tutuklu 47 sanığın yargılandığı davada karar açıklanıyor. MUĞLA **Muğla** 'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (**FETÖ** ) darbe teşebbüsü sırasında** Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan** 'a yönelik **suikast girişimi ** ve iki polisin şehit edildiği saldırıya ilişkin, 2'si firari, 43'ü tutuklu 47 sanığın yargılanmasına devam ediliyor. Muğla 2. Ağır Ceza Mahkemesince adliye binasındaki salonların fiziki yetersizliği nedeniyle Muğla Ticaret ve Sanayi Odası salonunda görülen duruşmaya, sanıklar geniş güvenlik önlemleri altında getirildi. Duruşmada, şehit polis Nedip Cengiz Eker'in babası Nihat ile annesi Güzel Eker ile taraf avukatlarının hazır bulundu. ### "Dava normal seyrinde sürmüştür, böyle tamamlanmıştır" Verilecek karar öncesi sanıklara son sözleri soruldu. Sanıkların heyete yönelik suçlamalarına yönelik Mahkeme Başkanı Emirşah Baştoğ, "Dava normal seyrinde sürmüştür, böyle tamamlanmıştır. Her hangi bir baskı altında değiliz." dedi. Başkan Baştoğ, "İçerden her hangi bir sızma olması mümkün değil. Bilgisayarlarımızı bile UYAP'a bağlamadık bilgi sızma olmasın diye." karşılığını verdi. Sanıkların son sözlerinin ardından duruşmaya ara verildi. ### "Oğlumun kanı yerde kalmayacak. Hak ettiğiniz cezayı alacaksınız" Bu sırada şehit polis memuru Nedip Cengiz Eker'in annesi Güzel Eker salondan çıkarken, "Oğlumun kanı yerde kalmayacak. Hak ettiğiniz cezayı alacaksınız." diyerek ağladı. Şehit annesi yakınları tarafından sakinleştirildi. Duruşma boyunca rahat tavırlar sergileyen sanıkların, ailelerine el sallayıp konuşmak istemeleri dikkati çekti. Duruşmayı AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ravza Kavakçı Kan ve AK Parti milletvekilleri de takip ediyor. ### 37 asker için en az 6'şar kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemi FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in bir numaralı şüpheli olduğu iddianamede, sanıkların, "Cumhurbaşkanına suikast", "Anayasa'yı ihlal", "yasama organına karşı suç", "hükümete karşı suç", "silahlı terör örgütü yöneticisi olma", "yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle kasten öldürme", "yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle kasten öldürmeye teşebbüs etme", "kasten öldürmeye teşebbüs", "zincirleme şekilde cebir ve tehdit kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma", "neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama", "zincirleme şekilde silahla tehdit", "Cumhurbaşkanına hakaret", "zincirleme şekilde kamu görevlisine görevi nedeniyle hakaret", "kamu malına zarar verme", "mala zarar verme", "nitelikli olarak konut dokunulmazlığının ihlali" ve "nitelikli yağma" suçlarından cezalandırılmaları isteniyor. Saldırıyı gerçekleştiren FETÖ'nün "suikast timi"ndeki biri firari 37 asker için en az 6'şar kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talep ediliyor. ### Çevredeki binaların çatılarında keskin nişancı özel harekat polisleri bulunuyor Muğla 2. Ağır Ceza Mahkemesince adliye binasındaki salonların fiziki yetersizliği nedeniyle Muğla Ticaret ve Sanayi Odası salonunda görülen duruşmanın yapıldığı bölgede Muğla Emniyet Müdürlüğü ile İl Jandarma Komutanlığı ekipleri yoğun güvenlik önlemi aldı. Sanık yakınları ve gazeteciler, kontrol noktalarında aranarak duruşma salonuna alındı. Çevredeki binaların çatılarında keskin nişancı özel harekat polislerinin olduğu görüldü. Duruşma salonu çevresinde 270 polis ile 330 jandarmanın görev yaptığı öğrenildi. Çanakkale, Aydın ve Antalya'dan da takviye çevik kuvvet ve özel harekat polislerinin kente geldiği bildirildi. Duruşma öncesinde de "Boomer" adlı bomba arama dedektör köpeğiyle salon çevresinde arama yapıldı. ### Vatandaşlar "idam istiyoruz" sloganı attı, pankart taşıdı Öte yandan, duruşmayı takip etmek için çok sayıda kişi bölgede toplandı. Ellerinde Türk bayraklarıyla kendilerine ayrılan bölümü dolduran vatandaşlar, "idam istiyoruz" sloganı attı. Bazılarının ellerinde urgan salladığı görüldü. Kalabalık, "İdam isteriz", "Uzun adam eğilmez, milli irade yenilmez", "Tankla, tüfekle gelsen ne yazar, reisin arkasında millet var" yazılı pankartlar taşıdı. Muhabir: Durmuş Genç-Levent Kişi Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır.**Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.**
# Türkiye-Azerbaycan-Türkmenistan Üçlü Dışişleri Bakanları 5. Toplantısı'nın ardından ortak bildiri imzalandı ## Özet Taraflar kapsayıcı bir barış, istikrar ve ortak refah alanı yaratma vizyonunun altını çizdi ve çok taraflı iş birliği olanaklarını geliştirmek için Türkmenistan-Türkiye-Azerbaycan üçlü mekanizmasını kullanmanın önemini vurguladı. ## İçerik #### Taraflar kapsayıcı bir barış, istikrar ve ortak refah alanı yaratma vizyonunun altını çizdi ve çok taraflı iş birliği olanaklarını geliştirmek için Türkmenistan-Türkiye-Azerbaycan üçlü mekanizmasını kullanmanın önemini vurguladı. ###### Ankara Dışişleri Bakanı **Mevlüt Çavuşoğlu** , Türkmenistan Dışişleri Bakanı **Raşid Meredov** ve Azerbaycan Dışişleri Bakanı** Ceyhun Bayramov** 'un Türkiye-Azerbaycan-Türkmenistan** Üçlü Dışişleri ****Bakanları ** 5. Toplantısı'nın ardından imzaladığı ortak bildiride, kapsayıcı bir barış, istikrar ve ortak refah alanı yaratma vizyonunun altı çizildi ve çok taraflı iş birliği olanaklarını geliştirmek için Türkmenistan-Türkiye-Azerbaycan üçlü mekanizmasını kullanmanın önemi vurgulandı. Taraflar, 26 Mayıs 2014'te Bakü'de, 29 Ocak 2015'te Aşkabat'ta, 28 Ağustos 2015'te Antalya'da ve 19 Temmuz 2017'de Bakü'deki Dışişleri Bakanları Üçlü Toplantılarında kabul edilen ortak bildirilere bağlılıklarını teyit etti. Bildiride, taraf devletlerin uluslararası kabul görmüş sınırları içinde egemenlik ve toprak bütünlüğüne karşılıklı saygıları ve sağlam destekleri yeniden teyit edildi. Taraflar, kapsayıcı bir barış, istikrar ve ortak refah alanı yaratma vizyonunun altını çizdi ve çok taraflı iş birliği olanaklarını geliştirmek için Türkmenistan-Türkiye-Azerbaycan üçlü mekanizmasını kullanmanın önemini vurguladı. Bildiride Türkiye, Azerbaycan ve Türkmenistan arasındaki Birleşmiş Milletler (BM) İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT), Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT), Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Teşkilatı (UNESCO), Türk Konseyi, Ekonomik İşbirliği Teşkilatı, Uluslararası Türk Kültürü Teşkilatı (TÜRKSOY) ve diğer ilgili bölgesel ve uluslararası kuruluşlar ile Asya'nın Kalbi-İstanbul Süreci gibi devam eden iş birliği forumlarının önemine dikkat çekildi. Taraflar, terörizm, bölücülük, aşırılık ve ayrımcılığın her türlü ve tezahürü ile sınır aşan organize suçlar ve uyuşturucu madde ve bunların öncül maddeleri, silah ve insan kaçakçılığı, kültürel ve tarihsel aleyhte suçlar, miras, siber suçlar ve düzensiz göçle mücadelede iş birliğinin daha da güçlendirilmesinin öneminin altını çizdi. Bu bağlamda, İİT'nin 15 Mart’ı "İslamofobiye Karşı Uluslararası Dayanışma Günü" olarak belirlemesinin önemine işaret edildi ve bu konudaki tüm uluslararası çabaları destekleme konusunda mutabık kalındı. Öte yandan bildiride, Türkmenistan'da yapılacak Devlet Başkanları Üçlü Zirvesi'nin son derece önemli olduğunun altı çizildi. ### Ekonomik iş birliğinin güçlendirilmesinin önemi vurgulandı Bildiride, taraf devletler arasında ekonomik ortaklığın yasal dayanağının yanı sıra üçlü ekonomik iş birliğinin güçlendirilmesinin önemi de kaydedildi. Taraflar, ticari-ekonomik iş birliğinin güçlendirilmesi, yatırım ve ticaretin teşvik edilmesi için mevcut potansiyelin kullanılması ve ayrıca gümrük, enerji, ulaşım, telekomünikasyon, sanayi, tarım, bilim, eğitim, kültür, turizm ve çevre alanlarında ortak projeler ve programlar yürütme yoluyla iş birliğinin daha da geliştirilmesini destekleme konusunda anlaştı. Her üç ülkenin de küçük ve orta ölçekli işletmeleri arasındaki mevcut iş birliğinin sürdürülmesinin önemine dikkat çekilen bildiride, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını aşısı tedariki de dahil olmak üzere salgınla mücadelede dayanışmalarına, imkanları ve yetenekleri dahilinde karşılıklı tıbbi yardım yoluyla sürdürmeye ve artırmaya karar verildi. Taraflar özellikle uluslararası seyahat, ticaret ve ulaşım üzerindeki olumsuz etkilerini azaltmak amacıyla Kovid-19 salgınını kontrol altına alma ve sosyal ve ekonomik faaliyetler üzerindeki etkilerini yönetmede iş birliği ve koordinasyona olan bağlılıklarını teyit etti. Bildiride, ulaşım altyapısının geliştirilmesi ve transit potansiyelinin artırılmasına yönelik yeni projelerin gerçekleştirilmesi için iş birliğinin daha da güçlendirilmesi gerekliliğinin altı çizildi. ### Ulaşım ve altyapı projelerinin önemi kaydedildi Taraflar, "Doğu-Batı" Trans Hazar Ulaşım Koridoru dahil olmak üzere ülkelerinin transit potansiyelini güçlendirmek için yapılan önemli çabaların altını çizdi ve bu bağlamda Türkmenbaşı (Türkmenistan) ve Alat (Azerbaycan) limanları arasında deniz taşımacılığının etkin bir şekilde işletilmesinin önemini vurguladı. Ayrıca taraflar, Modern İpek Yolu'nun bir parçası olarak Bakü-Tiflis-Kars (BTK) Demiryolu projesinin Asya ile Avrupa arasında rekabetçi ulaşımı kolaylaştırmada kilit rol oynadığını vurguladı ve BTK Demiryolu ile yolcu taşımacılığı hazırlıklarını memnuniyetle karşıladı. Öte yandan, taraflar ulaşım ve transit trafiği basitleştirerek ticari ilişkilerin geliştirilmesini amaçlayan ve bölgesel bağlantı için yeni bir boyut oluşturan Lapis Lazuli Transit ve Taşımacılık İşbirliği Anlaşması'nın yürürlüğe girmesini de memnuniyetle karşıladı. Mevcut altyapının iyileştirilmesi ve bölgesel ulaşım ve ticaretin geliştirilmesi için uygun koşulların oluşturulması ihtiyacının dile getirildiği bildiride, altyapı projelerinin Hazar Bölgesi'nin refah ve istikrarına katkısını dikkate alarak, ulaşım ve enerjide bölgesel bağlanabilirliği sağlamak için iş birliğinin geliştirilmesinin önemi vurgulandı. ### Enerji alanındaki ortaklığın altı çizildi Bildiride, taraflar enerji alanında ortaklığın öneminin altını çizdi ve Azerbaycan'dan daha fazla hacimde doğal gazın ve Türkmenistan'ın enerji kaynaklarının Türkiye'ye ve Avrupa'nın geri kalanına ulaştırılmasını amaçlayan enerji projelerine desteğini bir kez daha teyit etti. Taraflar, Hazar Denizi'nde "Dostluk" olarak adlandırılan hidrokarbon sahasının ortak araştırılması ve geliştirilmesi için Azerbaycan ile Türkmenistan arasında muhtıranın imzalanmasını memnuniyetle karşıladı. Bu bağlamda, taraflar Türkiye'nin ve Avrupa'nın geri kalanının enerji güvenliğini artırmanın yanı sıra Azerbaycan ve Türkmenistan'ın ekonomik kalkınmasına ve refahına katkıda bulunmak için hidrokarbon kaynaklarının geliştirilmesi ve teslimi için ortak projeleri sonuçlandırmaya hazır olduklarını ifade etti. Taraflar, üç ülkenin ortak mirasına dayalı eğitim, bilim, kültür ve diğer insani yardım alanlarında daha fazla iş birliği geliştirmenin gerekliliğini vurguladı. Bildiride, siyasi diyalog, bölgesel ve küresel konularda iş birliği ve koordinasyonun sürdürülmesi amacıyla düzenli üçlü toplantılar düzenlemenin önemi vurgulandı ve bir sonraki toplantının Türkmenistan'da yapılmasına karar verildi. Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır.**Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.**
# Tahran-Van uçak seferleri 31 Ocak'ta başlıyor ## Özet İran'ın başkenti Tahran'dan Van'a yapılacak direkt uçak seferleri 31 Ocak'ta başlayacak. ## İçerik Her hafta pazartesi ve cuma günleri Van'a sefer düzenleyecek İran'a ait özel hava yolu şirketi yöneticileri, Vali ve Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Mehmet Emin Bilmez'i ziyaret etti. Valilik makamında gerçekleşen ziyarette, İranlı yöneticiler, **Tahran-Van uçak seferleri** hakkında Bilmez'i bilgilendirdi. Bilmez, gazetecilere, Tahran'dan Van'a turistlerin direkt ulaşımını sağlamak için özel bir hava yolu şirketiyle görüşmeler yaptıklarını bildirerek, şunları kaydetti: "Firma yetkilileri buraya geldi. Devlet Hava Meydanlarına resmi müracaatlarını yaptılar. Eksik olan evraklarını en kısa sürede tamamlayacaklar. Şu anda ilk dört uçuş için uzlaşmamız sağlandı. 31 Ocak'ta ilk seferler başlayacak. Uçuşlar ilk etapta haftanın 2 günü yapılacak. Sefer sayısı talebe göre artırılabilir. 120 kişilik Boeing 737 tipi yolcu uçağıyla seferler düzenlenecek." Uçak seferlerinin başlamasının kent adına önemli olduğunu ifade eden Bilmez, "Esnafımız Kovid-19 salgını sebebiyle bir süre sıkıntı yaşadı. İranlı turistler hem kent ekonomisine hem de iki ülke arasındaki ilişkilerin gelişmesine katkı sağlayacaktır." dedi. Firma yetkilisi Mahdi Arghand ise Tahran'dan Van'a haftada 2 gün uçak seferi düzenleyeceklerini kaydederek, "Uçuşların her gün yapılmasını hedefliyoruz. İran'ın başka şehirlerinden de Van'a uçuşların yapılması için çalışıyoruz. Van'ın turizmini hareketlendirecek adımlar atıyoruz. Desteklerinden dolayı Vali Mehmet Emin Bilmez'e teşekkür ediyorum." diye konuştu. Pazartesi ve cuma günleri yapılacak seferler, Tahran Havalimanı'ndan saat 18.30'da, Van Ferit Melen Havalimanı'ndan ise saat 19.30'da gerçekleştirilecek. Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır.**Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.**
# Arçelik'ten yenileme hareketi ## Özet ## İçerik Kampanyadan faydalanmak isteyen kullanıcılar, 31 Ekim'e kadar markası ne olursa olsun eski beyaz eşya, televizyon ve bilgisayarlarını, Arçelik ve Beko'nun yeni ürünleriyle değiştirebiliyor. Eski ürünleri evlerinden alınan tüketiciler 500 liraya varan indirimlerden de faydalanabiliyor. İlgili bayilerinden gerekli bilgilere ulaşabilen tüketiciler, çapraz değişim olanağından yararlanarak eski ürünlerini ihtiyacı olan herhangi başka bir ürünle de değiştirebiliyor, eski çamaşır makinesinin yerine yeni, son teknolojiye sahip, enerji tasarruflu bir buzdolabı alabiliyor. Arçelik'in yenileme hareketi kapsamında toplanan eski ürünler, Arçelik'in biri Bolu'da kurulan, diğeri Eskişehir'de kurulmakta olan iki tesisinde işlem görecek. Türkiye’nin uluslararası standartlara uygun (EN 50574) tam teşekküllü ve eski buzdolaplarında var olan ozon tabakasına zararlı CFC'li gazları da kapalı sistemle toplayabilen ilk geri dönüşüm tesisinde, bu ürünler yeniden doğaya kazandırılacak.
# Osman usta, geleneksel Türk yayı ve okunu gelecek kuşaklara aktarıyor ## Özet Karaman'da yaşayan geleneksel Türk yayı ve oku ustası Osman Gözel, eserleriyle birikimini gelecek kuşaklara aktarıyor. ## İçerik #### Karaman'da yaşayan geleneksel Türk yayı ve oku ustası Osman Gözel, eserleriyle birikimini gelecek kuşaklara aktarıyor. ###### Karaman Çocukluğundan beri geleneksel Türk sanatlarına ilgi duyan 49 yaşındaki Gözel, lise yıllarında ney yapımı ve hattatlık üzerine çalışmalar yaptı. Daha sonra kişisel sanat atölyesini açan sanatçı, Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi (KMÜ) Yunus Emre Kültür ve Sanat Evi'ndeki atölyede geleneksel Türk yayı üzerine çalışmalar yapıyor. Gözel, AA muhabirine yaptığı açıklamada, eski hattat ve neyzenlerin çoğunun geleneksel Türk yayı ve oku yapım ustası olduğunu öğrenince bu alanda eğitim almaya karar verdiğini dile getirdi. Yaklaşık 13 yıl önce yay ve ok yapmaya başladığını anlatan Gözel, şöyle konuştu: "Kültür ve Turizm Bakanlığı'ndan geleneksel yay ve ok yapımcısı ustası unvanını almaya hak kazandım. KMÜ Yunus Emre Kültür ve Sanat Evi'nde atölye kurduk. Burada öğrencilere geleneksel Türk okçuluğu, yay, ney ve ebru dersleri vermeye devam ediyoruz. Türkiye'nin ilk ve tek geleneksel Türk okçuluğu yay yapım atölyesi burasıdır. Elimizden geldiği kadar geleneksel Türk yayı yapmaya devam ediyoruz. Yeni model yaylar yapmaya başladık. Hem geleneksel Türk yayı hem de modern malzemelerle Osmanlı yayları yapıyoruz. Öte yandan Selçuklu zırhları yapmaya başladık." Gözel, ok ve yay yapımının tamamen el marifetiyle gerçekleştiğini belirterek, "Geleneksel yaylar, camız boynuzu ve sığırın aşil tendonundan yapılır. Mersin balığından elde edilen tutkal ve akça ağaç kullanılıyor. Geleneksel bir Türk yayının yapım süreci 2,5 yıl. Modern yayı ise bir haftada elimize alabiliyoruz." diye konuştu. ### "Cumhurbaşkanımıza ve bakanlarımıza hediye edildi" Atölyede tarihin izlerini yaşatmaya devam ettiklerini vurgulayan Gözel, şunları kaydetti: "Çalışmalarımızla ilgili iki belgesel çekildi. Üçüncüsünün hazırlıkları başladı. 'Ok Atan, Altın Atar' projesi ile 12 bin öğrenciye ulaşmayı hedefliyoruz. Ayrıca KMÜ ve İstanbul Üniversitesi iş birliğinde ok ve ebru sanatının yaygınlaşması ve ney yapımı üzerine Avrupa Birliği projeleri hazırlıyoruz. Türkiye'de ilk ve tek olan geleneksel Türk okçuluğu atölyesinde çalışmalar yapıyor olmaktan son derece mutlu ve gururluyum. Bu yay ve okların tamamı özveri ve emekle üretiliyor. Kursiyerlerimiz bunları kullanıyor. Bunun yanında kentimizi ve üniversitemizi ziyarete gelen devlet büyüklerimize de bunlar hediye ediliyor. Cumhurbaşkanımıza, bakanlarımıza bu ok ve yaylardan hediye edildi. Bununla gurur duyuyorum. Gücüm yettiği kadar bu işi sürdüreceğim." Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır.**Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.**
# TBMM'den Yeni Zelanda'daki terör saldırısına ortak kınama ## Özet TBMM'de grubu bulunan 5 parti, Yeni Zelanda'da gerçekleşen terör saldırını yayımladığı ortak bildiriyle kınadı. ## İçerik Bildiride, "Bizler TBMM Başkanı Şentop'un çağrısıyla bir araya gelen AK Parti, CHP, HDP, MHP ve İYİ Parti temsilcileri olarak Yeni Zelanda’nın Christchurch şehrinde bugün, cuma namazı sırasında ibadet etmekte olan cemaate yönelik olarak gerçekleştirilen ve en az 49 kişinin hayatını kaybetmesine yol açan silahlı terör saldırısını şiddetle kınıyoruz." ifadeleri yer aldı. Yeni Zelanda’da gerçekleşen saldırının, dünyanın her yerine yayılmaya çalışılan İslam karşıtlığının boyutlarını göstermesi bakımından hayati, insanlığın tavır almasını gerektiren küresel bir tehlikeye işaret etmesi açısından da önemli bir dönüm noktası olduğu belirtildi. Bildiride, bu menfur hadisenin, birkaç "çılgın"ın şahsi teşebbüsü olmaktan ziyade, her geçen gün artan ve bir kısım politikacının, medya unsurunun destek verdiği İslam ve yabancı karşıtı, nefret söylemini esas alan ırkçılığın sonucu olduğuna dikkat çekilerek, şunlar kaydedildi: "Batılı yönetimler ve medyalar, İslam karşıtı duyguları ve eylemleri kışkırtan söylemlerden samimi ve kesin bir biçimde uzak durmalı, İslam karşıtı eğilimleri teşvik etmekten vazgeçmelidir. İslam’a ve Müslümanlara karşı saldırılara yol açan zehirli iklim ve kimi Batılı yönetimlerin kabul edilemez duyarsızlıkları ortadan kalkmadan bu terör sona ermez. Popülist gerekçelerle ırkçılara ve aşırılıklara göz yuman, meşruiyet kazandıran kimi Batılı yönetimlere, politikacılara ve medya unsurlarına muhatabı ve faili kim olursa olsun terörün ayrımsız bir biçimde lanetlenmesi gerektiğini ve teröre kapı aralayacak tavırların bütün insanlık için tehlike olduğunu bir kez daha hatırlatıyoruz. Yeni Zelanda’nın Christchurch şehrinde gerçekleşen terör saldırısında hayatını kaybeden kardeşlerimize Allah’tan rahmet, yakınlarına başsağlığı ve yaralılara acil şifalar diliyoruz. İslam dünyasının, kalbi barış ve kardeşlikten yana olan bütün insanlığın ve Yeni Zelanda halkının başı sağ olsun."- TBMM Başkanı Şentop, Asya Parlamenter Asamblesi, Akdeniz için Birlik Parlamenter Asamblesi ve Türk Dili Konuşan Ülkeler Parlamenter Asamblesi dönem başkanı olarak, Yeni Zelanda'da iki camiye yönelik terör saldırısına ilişkin bugün bazı mevkidaşlarıyla görüşeceğini ve teröre karşı ortak tavır içinde olunması konusunda istişarelerde bulunacağını bildirdi. Şentop, yaptığı yazılı açıklamada, Yeni Zelanda'nın Christchurch şehrinde cuma namazını kılan Nur Camisi'ndeki cemaate yönelik terör saldırısı gerçekleştirildiğini anımsatarak, saldırıda şehit ve yaralılar olduğunu derin bir teessürle öğrendiğini belirtti. Bu acı haber karşısında dini, milleti, inanışı ne olursa olsun insani değerlere sahip herkesin tavrının, teröre karşı derin bir nefret ve öfke olacağını ifade eden Şentop, terörün, uluslararası barış ve güvenliğe yönelik büyük bir tehdit teşkil ettiğinin altını çizdi. Motivasyonu ne olursa olsun, nerede, ne zaman ve kim tarafından işlenirse işlensin hiçbir terör faaliyetinin meşru görülemeyeceğine işaret eden Şentop, yapılan ırkçı ve faşist terör saldırısının, İslam karşıtlığının ve Müslüman düşmanlığının ulaştığı tehlikeli boyutları bir kez daha gözler önüne serdiğine dikkati çekti. Giderek yoğunlaşan bu tür saldırıları, psikolojik problemleri bulunan bazı kişilerin bireysel saldırıları olarak nitelendirmenin artık mümkün olmadığını vurgulayan Şentop, şunları kaydetti: "Bugüne kadar tüm ikazlarımıza rağmen bu yaklaşımlarından vazgeçmeyen muhataplarımız, İslam ve Müslüman karşıtı söylemlerin sapık ve canice bir ideolojiye dönüştüğünü görmek ve gerekli tedbirleri almak mecburiyetindedir. Demokrasi, insan hakları ve hukukun üstünlüğü ilkeleri çerçevesinde birlikte yaşama iradesi gösteren çoğulcu toplumları hedef alan bu eylemlere karşı tüm dünya artık sesini yükseltmeli ve İslam karşıtlığı üzerinde artan terörizme ortak dayanışma içerisinde dur demelidir. Asya Parlamenter Asamblesi, Akdeniz için Birlik Parlamenter Asamblesi ve Türk Dili Konuşan Ülkeler Parlamenter Asamblesi dönem başkanı olarak, tekrar bu saldırıyı şiddetle lanetliyorum. Bu vasıflarımla, bugün bazı mevkidaşlarımla da görüşecek, bu kabil saldırıların yeniden gerçekleşmemesi ve teröre karşı ortak tavır içinde olunması hususunda alınacak önlemler üzerinde istişarelerde bulunacağım. Şehitlerimize rahmet, yakınlarına başsağlığı, yaralılara acil şifalar diliyorum. İslam dünyasının ve Yeni Zelanda halkının başı sağ olsun." Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır.**Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.**
# "Kutuplaşmayı Anlamak Çevrimiçi Eğitim Aracı" tanıtıldı ## Özet "Türkiye'de Kutuplaşmayı Azaltmaya Yönelik Stratejiler ve Araçlar Projesi" (TurkuazLab) kapsamında hayata geçirilen "Kutuplaşmayı Anlamak Çevrimiçi Eğitim Aracı" tanıtıldı. ## İçerik İstanbul Bilgi Üniversitesinden yapılan açıklamaya göre, Marshall Fonu ve İstanbul Bilgi Üniversitesi Göç Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi tarafından İsveç Uluslararası Kalkınma İşbirliği Ajansı desteğiyle yürütülen TurkuazLab kapsamında 'Kutuplaşmayı Anlamak Çevrimiçi Eğitim Aracı' hayata geçirildi. TurkuazLab, kutuplaşma ve bunun verdiği zararlar hakkında farkındalık yaratmak ve Türkiye’de insan hakları, sosyal uyum ve ötekine saygının hakim olduğu bir ekosisteme katkı sağlamak amaçlarıyla sivil toplum, akademi, medya ve siyasi partiler başta olmak üzere kamuoyunun kutuplaşmayı azaltmak için faydalanabileceği stratejiler ve araçlar geliştiriyor. - 'Kendi söylem ve tutumlarımızın kutuplaştırıcı olup olmadığını sorgulatması bile bir adım' Açıklamada görüşlerine yer verilen İstanbul Bilgi Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı ve TurkuazLab Bilimsel Koordinatörü Prof. Dr. Emre Erdoğan, gelecek dönemde çevrim içi eğitim aracının farklı illerde sivil toplum ve yerel yönetimlerin katılacağı çalıştaylarla yaygınlaştırılırken ortak sorunların kutuplaşmayı aşarak nasıl konuşulabileceği üzerinde durulacağını belirtti. Kutuplaşmanın tüm dünyayı etkileyen bir sorun olduğuna dikkati çeken Erdoğan, bu eğitimle başka ülkeler için de Türkiye’den olumlu bir model geliştirmeye çalışıldığını aktardı. Proje ana yürütücüsü Marshall Fonu Ankara Ofisi Direktörü Özgür Ünlühisarcıklı, kutuplaşmanın çoğulcu siyaset ve demokrasiye verdiği zararlar ile etkili olduğu ülkelerde bu ülkeleri ve toplumları iç ve dış dezenformasyon kampanyalarına karşı savunmasız bırakmasına işaret ederek, toplumda tüm kesimlerin yani her bir vatandaşın kutuplaşmayla mücadele için sorumlu olduğunu belirtti. Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesi Dekanı ve Göç Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Pınar Uyan Semerci, Kutuplaşmayı Anlamak Çevrimiçi Eğitim Aracı’nın içeriğine değinerek, ders videolarının yanı sıra uzmanlarla röportajlar, okuma önerileri ve kısa testler içeren eğitimin oyunlarla zenginleştirildiğini bildirdi. Semerci, 'http://turkuazlabsaha.org/'da yer alan çevrim içi eğitimin katılımcıları kutuplaşma hakkında bilgilendirmenin ötesinde, Fanus Oyunu ve Tahmin Oyunu aracılığıyla kullanıcıların kendileri ve toplumdaki diğerleri hakkında farkındalıklarını arttırmak ve kutuplaştırıcı söylem, tutum ve davranışlardan uzaklaştırmak için bir başlangıç imkanı sağladığını ifade etti. Semerci, 'Çevrim içi eğitim aracının kendi söylem ve tutumlarımızın kutuplaştırıcı olup olmadığını sorgulatması bile bir adım. Her zaman vurguladığımız gibi beraber yaşamanın kuralları için toplumda her bir bireyin ortak haklara sahip olması gerekliliği ve bunun gerçekleşmediği durumlara beraberce gösterilen tepkiyle bu ortak kuralları saygı çerçevesinde kurgulayarak başarabiliriz.” ifadelerini kullandı. Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesi Emeritus Prof. Dr. Nazan Aksoy, edebi eserlerde de bilinçli şekilde öteki yaratıldığını belirterek, edebiyatın kutuplaşma bağlamında fonksiyonunun hem olumlu hem olumsuz olabileceğini bildirdi. Siyasal ve Sosyal İletişim Uzmanı Şeyda Taluk, 'Kutuplaşmayı iletişimle çözmek için insanın zihin devrimine yol açan, insana yatırımı içeren iletişim aktivitelerinin uygulamaya konulması gerekli.' değerlendirmesinde bulundu. İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Itır Erhart, akademi ve sivil toplumdaki deneyimlerine referansla kutuplaşmayı azaltmak için temasın rolüne değindi. İş birliği, saygı ve güven yaratması sebebiyle ortak bir amaç belirlemenin kutuplaşma ile mücadele bağlamında önemini vurgulayan Erhart, iyi örneklerin paylaşılarak çoğaltılmasının da olumlu etkilerini anlattı. Kutuplaşmayı Anlamak Çevrimiçi Eğitim Aracı'na, 'http://turkuazlabsaha.org/' web adresinden herkes erişebiliyor. TurkuazLab hakkında daha fazla bilgi için 'https://www.turkuazlab.org/' web adresi de ziyaret edilebiliyor.
# Dünya Motokros Şampiyonası'nda yarışacak sporcular açıklandı ## Özet Cumhurbaşkanlığı himayelerinde iki etabı Afyonkarahisar'da düzenlenecek Dünya Motokros Şampiyonası'nda (Bitci MXGP Turkey) yarışacak sporcular Uluslararası Motosiklet Federasyonu (FIM) tarafından açıklandı. ## İçerik #### Cumhurbaşkanlığı himayelerinde iki etabı Afyonkarahisar'da düzenlenecek Dünya Motokros Şampiyonası'nda (Bitci MXGP Turkey) yarışacak sporcular Uluslararası Motosiklet Federasyonu (FIM) tarafından açıklandı. ###### Ankara **Türkiye Motosiklet Federasyonu** ndan (TMF) yapılan açıklamaya göre TMF ve Afyonkarahisar Belediyesince Afyon Motor Sporları Merkezi'nde 4-8 Eylül tarihlerinde iki etap yarışı düzenlenecek şampiyonada; Honda, Yamaha, Kawasaki, KTM, Husqvarna, GasGas ve Beta fabrika takımlarında yer alan dünyaca ünlü motokrosçulardan erkeklerde Antonio Cairoli, Tim Gajser, Jeffrey Herlings, Romain Febvre, Jorge Prado, Arnaud Tonus ve Pauls Jonas'ın yanı sıra kadınlarda Kiara Fontanesi, Courtney Duncan, Larissa Papenmeier de start alacak. MXGP erkeklerde ayrıca Arminas Jasikonis, Calvin Vlaanderen, Benoits Paturel, Vsevolod Brylyakov, Thomas Kjer Olsen, Kevin Strijbos, Henry Jakobi, Brent van Doninck, Alessandro Lupino, Jeremy van Horebeek, Jeremy Seewer, Valentin Guillot, Ivo Monticelli, Miro Sihvonen, Alvin Östlund, Lorenzo Locurcio, Brian Bogers, Glenn Coldenhoff, Alberto Forato, Jimmy Clochet, Michele Cervellin, Dusan Drdaj, Jordi Tixiere, Ben Watson ve Nathan Watson yarış listesine bulunuyor. ### Kadınlar Dünya Şampiyonası'nda ilk kez Türk sporcu yarışacak Dünya Kadınlar Motokros Şampiyonası'nda Türkiye'den ilk kez bir sporcu yer alacak. Milli sporcu 16 yaşındaki Irmak Yıldırım, şampiyonada Türkiye'yi temsil edecek. İranlı kadın motokrosçu Fahimeh Nematollahi'de ilk kez şampiyona için Afyonkarahisar'a gelecek. Kadınlar şampiyonasındaki diğer isimler ise Britt Jans-Beken, Virginie Germond, Mia Ribic, Despina Mandani, Elisa Galvagno, Avrie Berry, Jenitty van der Beek, Gabriela Seisdedos, Nancy van de Ven, Sandra Keller, Line Dam, Lynn Valk, Shana van der Vlist, Daniela Guillen, Amandine Verstappen, Sara Andersen, Jamie Astudillo, Mathea Seleboe, Tahlia Jade O'Hare, Elena Kapsamer, Malou Jakobsen ve Giorgia Blasigh. ### 9 Türk sporcu start alacak Organizasyondaki yarışlarda Türkiye'den Irmak Yıldırım'la beraber toplam 9 sporcu mücadele edecek. Dünya Motokros Şampiyonası ile düzenlenecek Avrupa Open Motokros Şampiyonası'nda da Şakir Şenkalaycı, Mehmet Çelik, Murat Başterzi, Mustafa Çetin, Batuhan Demiryol, Ata Kahvecioğlu, Volkan Özgür ve Berkay Kocakaya start alacak. ### Ödüllü pistte yarışılacak Türkiye'nin ve bölge ülkelerin uluslararası spor organizasyonlarındaki standartları karşılayacak şekilde hazırlanan Afyonkarahisar Motorsporları Merkezi, 2018'de "En İyi Alt Yapı" 2019'da "En İyi Padok" ödülünü aldı. 250 bin metrekarelik alan üzerine kurulu pist, dünya genelindeki tüm uluslararası şampiyonalara ev sahipliği yapacak kapasitede inşa edildi. ### Ülke tanıtımına katkı Dünyadaki önemli off-road motor sporları organizasyonları arasındaki en popüler şampiyona olan MXGP, Türkiye'nin ve Afyonkarahisar'ın dünya çapında tanıtılmasına katkıda bulunacak. Gençlik ve Spor Bakanlığı, Afyonkarahisar Valiliği ve Afyonkarahisar Belediyesinin destek verdiği şampiyona için yurt dışından gelecek yarışçı, takım, teknik ekip ve görevlilerden oluşan yaklaşık 1000 kişi, organizasyon süresince Afyonkarahisar'da konaklayacak. ### En fazla şampiyon İtalya'dan çıktı Şampiyona tarihine erkeklerde İtalyan motokrosçu Antonio Cairoli damgasını vurdu. Red Bull KTM Fabrika Takımı'nın 1985 doğumlu yarışçısı, mücadele ettiği sınıflarda toplam 9 kez yaşadığı şampiyonlukla dikkati çekiyor. Dünya Kadınlar Motokros Şampiyonası'nda ise İtalyan Kiara Fontanesi 6 kez şampiyonluğa ulaştı. Genç sporcuların mücadele ettiği MX2 sınıfında da Fransız Tom Vialle (KTM) en son şampiyon olarak dikkati çeken isim. **2021 MXGP Dünya Motokros Şampiyonası puan durumu (İlk 5)** 1. Tim Gajser (Slovakya), Team HRC, 270 puan 2. Romain Febvre (Fransa), Monster Energy Kawasaki, 257 3. Jorge Prado (İspanya), Red Bull KTM Factory Racing, 255 4. Antonio Cairoli (İtalya), Red Bull KTM Factory Racing, 252 5. Jeffrey Herlings (Hollanda), Red Bull KTM Factory Racing, 227 **2021 MX2 Dünya Motokros Şampiyonası puan durumu (İlk 5)** 1. Maxime Renaux (Fransa), Monster Energy Yamaha Racing, 271 puan 2. Mattia Guadagnini (İtalya), Red Bull KTM Factory Racing, 237 3. Jago Geerts (Belçika), Monster Energy Yamaha Racing, 235 4. Ruben Fernandez (İspanya), Honda 114 Motorsports, 214 5. Thibault Benistant (Fransa), Monster Energy Yamaha Racing, 204 **2021 Dünya Kadınlar Motokros Şampiyonası puan durumu (İlk 5)** 1. Shana van der Vlist (Hollanda), KTM, 87 puan 2. Courtney Duncan (Yeni Zelanda), Kawasaki, 85 3. Lynn Valk (Hollanda), Husqvarna, 72 4. Nancy van de Ven (Hollanda), Yamaha, 72 5. Kiara Fontanesi (İtalya), GasGas, 70 **2021 Avrupa Motokros Şampiyonası puan durumu (İlk 5)** 1. Davide De Bortoli (İtalya), Honda, 154 puan 2. Nicolas Dercourt (Fransa), Honda, 147 3. Micha-Boy De Wall (Hollanda), Husqvarna, 125 4. Simone Crcoi (İtalya), Husqvarna, 121 5. Filippo Zonta (İtalya), Honda, 88 **MXGP Şampiyonları** 2020 Tim Gajser (Slovakya), Honda 2019 Tim Gajser (Slovakya), Honda 2018 Jefrey Herlings (Hollanda), KTM 2017 Antonio Cairoli (İtalya), KTM 2016 Tim Gajser (Slovakya), Honda 2015 Romain Rebvre (Fransa), Yamaha 2014 Antonio Cairoli (İtalya), KTM 2013 Antonio Cairoli (İtalya), KTM 2012 Antonio Cairoli (İtalya), KTM 2011 Antonio Cairoli (İtalya), KTM 2010 Antonio Cairoli (İtalya), KTM 2009 Antonio Cairoli (İtalya), Yamaha 2008 David Philippaerts (İtalya), Yamaha 2007 Steve Ramon (Belçika), Suzuki 2006 Stefan Everts (Belçika), Yamaha 2005 Stefan Everts (Belçika), Yamaha 2004 Stefan Everts (Belçika), Yamaha **MX2 Şampiyonları** 2020 Tom Vialle (Fransa), KTM 2019 Jorge Prado (İspanya), KTM 2018 Jorge Prado (İspanya), KTM 2017 Pauls Jonass (Letonya), KTM 2016 Jefrey Herlings (Hollanda), KTM 2015 Tim Gajser (Slovakya), Honda 2014 Jordi Tixier (Fransa), KTM 2013 Jefrey Herlings (Hollanda), KTM 2012 Jefrey Herlings (Hollanda), KTM 2011 Ken Roczen (Almanya), KTM 2010 Ken Roczen (Almanya), KTM 2009 Marvin Musquin (Fransa), KTM 2008 Tyla Rattray (Güney Afrika), KTM 2007 Antonio Cairoli (İtalya), Yamaha 2006 Christophe Pourcel (Fransa), Kawasaki 2005 Antonio Cairoli (İtalya), Yamaha 2004 Ben Townley (Yeni Zelanda), KTM **Kadınlar (WMX) Şampiyonları** 2020 Courtney Duncan (Yeni Zelanda), Kawasaki 2019 Courtney Duncan (Yeni Zelanda), Kawasaki 2018 Kiara Fontanesi (İtalya), Yamaha 2017 Kiara Fontanesi (İtalya), Yamaha 2016 Livia Lancelot (Fransa), Kawasaki 2015 Kiara Fontanesi (İtalya), Yamaha 2014 Kiara Fontanesi (İtalya), Yamaha 2013 Kiara Fontanesi (İtalya), Yamaha 2012 Kiara Fontanesi (İtalya), Yamaha 2011 Stephanie Laier (Almanya), KTM 2010 Stephanie Laier (Almanya), KTM 2009 Stephanie Laier (Almanya), KTM 2008 Livia Lancelot (Fransa), Kawasaki 2007 Katherine Prumm (Yeni Zelanda), Kawasaki 2006 Katherine Prumm (Yeni Zelanda), Kawasaki Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır.**Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.**
# İran'da patlama: 7 ölü, 3 yaralı ## Özet Erdebil kentinde bir evde yaşanan patlama sonucu ölenlerin sayısının artmasından endişe ediliyor. ## İçerik **İran** 'ın kuzeybatısındaki **Erdebil** kentinde bir evde yaşanan **patlama** da ilk belirlemelere göre 7 kişi hayatını kaybetti, 3 kişi yaralandı. İran'ın resmi ajansı İRNA'ya konuşan Erdebil Tıp ve Sağlık Hizmetleri Üniversitesi Rektörü **Kudret İhvan Ekberi** , kentte bir evde yanıcı madde patlaması sonucu 7 kişinin öldüğünü, 3 kişinin yaralandığını bildirdi. Ekberi, yaralıların durumunun ağır olduğunu ifade etti. İran Yargı Erkine bağlı Mizan Haber Ajansı ise yaralı sayısını 8 olarak bildirdiği haberinde, kayıp olduğu belirtilen 2 kişinin patlama sonucu yıkılan evin molozları altında kalabileceği ihtimaliyle itfaiye ve cankurtaran ekipleri tarafından arama kurtarma çalışmalarının sürdüğünü duyurdu. Patlama nedeniyle yaşamını yitiren kişilerin sayısının artmasından endişe ediliyor. Muhabir: Mustafa Melih Ahıshalı
# 'Uzaktan eğitim' başladı ## Özet Milli Eğitim Bakanlığınca, yeni tip koronavirüs salgını nedeniyle eğitime verilen 1 haftalık aranın ardından uzaktan eğitim süreci başladı. ## İçerik **KORONAVİRÜS HABERLERİ** - KORONAVİRÜS NEDİR: **Bir bakışta koronavirüs salgını** - NE YAPMALIYIZ: **Koronavirüsten nasıl korunuruz** - BİLMENİZ GEREKENLER: **Koronavirüs hakkında Sağlık Bakanlığının bilgilendirmeleri** - SON DURUM NE: **Anlık koronavirüs yayılma haritası** - RAKAMLARLA: **Ülke ülke koronavirüs istatistikleri** - SON GELİŞMELER: **Koronavirüs salgınıyla ilgili tüm haberler** - ŞÜPHELERİNİZ Mİ VAR: **Sağlık Bakanlığı online koronavirüs kontrol uygulaması** İlk dersi sabah 09.00'da **Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk** verdi. #CANLI: Yüz yüze eğitime verilen 1 haftalık aranın ardından ilkokul, ortaokul ve lise öğrencileri için TRT-EBA TV ile Eğitim Bilişim Ağı (EBA) üzerinden "uzaktan eğitim" dersleri başlıyor. https://t.co/84ayu0mDnS — AA Canlı (@AACanli) March 23, 2020 Uzaktan eğitim kapsamında, ilkokul, ortaokul ve lise öğrencileri 23-27 Mart'ta, TRT-EBA TV ve Eğitim Bilişim Ağı (EBA) üzerinden eğitim görecek. Öğrenciler, TRT-EBA TV ve "eba.gov.tr" üzerinden, yayın akışı ve ders programını takip ederek, kendi sınıflarına ait ders anlatımlarının hangi gün ve saatte yapılacağını öğrenecek ve kendileri için belirlenen saat aralığında yayını izleyecek. Televizyonda, TRT-EBA TV İlkokul, TRT-EBA TV Ortaokul ve TRT-EBA TV Lise olmak üzere 3 farklı kanal, HD (yüksek çözünürlüklü) ve SD (Standart çözünürlüklü) olmak üzere toplam 6 kanal üzerinden yayın yapacak. Yayın akışına, "eba.gov.tr" ana sayfasından ve TRT'nin internet sitesinden günlük ve haftalık ulaşılacak. TRT-EBA TV'de ilk aşamada temel derslerle yayınlar başlayacak. İlkokullar için Türkçe, matematik, hayat bilgisi, fen bilimleri, din kültürü ve ahlak bilgisi ve İngilizce'ye ilave olarak, "Yetiştirme Programı" kapsamında Türkçe ve matematik dersleri verilecek. Dersler, 20'şer dakika olarak yayımlanacak ve aralarda 10'ar dakikalık etkinlik kuşağı olacak. Ortaokul kademesinde Türkçe, matematik, sosyal bilgiler, fen bilimleri, din kültürü ve ahlak bilgisi, İngilizce ve imam hatip ortaokulu öğrencileri için Arapça dersleri olacak. Lisede ise tarih, coğrafya, Türk dili ve edebiyatı, matematik, fizik, kimya, biyoloji, din kültürü ve ahlak bilgisi ve ayrıca imam hatip lisesi öğrenciler için de diğer temel dersler verilecek. Dersler, TRT-EBA TV İlkokul ve TRT-EBA TV Ortaokul'da sabah saat 09.00'da başlayıp 13.30'a kadar devam edecek. Ayrıca saat 13.30- 17.30 ve 17.30- 21.30'da iki kez tekrar yayın ekrana gelecek. TRT-EBA TV Lise'de ise ders sayısı daha fazla olduğu için yayınlar sabah 09.00'da başlayıp 14.30'a kadar devam edecek. Saat 15.00-21.00 arasında da EBA TV Lise'de tekrar yayınları ekrana gelecek. ### Eksiği olanlar tekrar yapabilecek Bakanlığın seçtiği, alanında başarılı öğretmenler tarafından hazırlanan ders anlatım videoları aynı kanalda ve gün içinde 1 veya 2 kez tekrar edilecek. Tekrarlayan yayın akışı da yine "eba.gov.tr" ve TRT'nin internet sitelerinden öğrenilebilecek. Ayrıca EBA'nın internet sitesi "eba.gov.tr" üzerinden de yayınlanan içeriklerin kayıtlarına ulaşılabilecek. Konu eksiği olan öğrenciler "eba.gov.tr" üzerinden kendi sınıfına ve eksik konularına ait içeriklere ulaşarak tamamlama çalışması yapabilecek. Öğretmenler tarafından EBA üzerinden gönderilecek etkinlik, soru ve diğer içerikler ile de öğrencilerin dersten uzaklaşmaması sağlanacak. Ayrıca uzaktan eğitim süreci bittiğinde tüm sınıflarda telafi eğitimi de yapılacak. Öğrenciler, kendi ders öğretmenleri ile "eba.gov.tr" üzerinden yazışabilecek, bilgi paylaşımında bulunabilecek. ### TRT-EBA TV yayınlarının TÜRKSAT uydu parametreleri HD Alış bilgileri: Alış frekansı :12.084 MHz Polarizasyon : Yatay (H) Sembol oranı : 13.750 FEC : 2/3 SD Alış bilgileri: Alış frekansı :11.916 MHz Polarizasyon: Dikey (V) Sembol oranı : 30.000 FEC : 3/4 ### Eğitim kanalları digital platformlarda hangi kanallarda olacak? Digital platformlarda, TRT-EBA TV'ler şu kanallar üzerinden yayında olacak: TRT-EBA TV İlkokul | TRT-EBA TV Ortaokul | TRT-EBA TV Lise | | Türksat Kablo Tv | 465. Kanal | 466. Kanal | 467. Kanal | Türk Telekom/Tivibu | 401. Kanal | 402. Kanal | 403. Kanal | Turkcell TV+ | 106. Kanal | 107. Kanal | 108. Kanal | D-Smart | 365. Kanal | 366. Kanal | 367. Kanal | Digiturk | 151. Kanal | 152. Kanal | 153. Kanal | Bakanlığın, "**www.meb.gov.tr**" adresinden de kanallara ilişkin ayrıntılı bilgi alınabilecek. **Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.**
# Eşarj, elektrikli araç üreticisi BYD ile işbirliği yaptı ## Özet Elektrikli araç şarj istasyonu operatörü Eşarj, elektrikli araç üreticisi BYD (Build Your Dreams), sürdürülebilir bir gelecek için işbirliği yaptı ## İçerik Şirketten yapılan açıklamaya göre, Eşarj, yıl sonuna kadar müşterilerine hızlı ve avantajlı şarjlanma fırsatı sunmak için yola çıktığı bin istasyona ulaşma hedefine doğru ilerliyor. En fazla DC hızlı şarj istasyonuna Eşarj ile ulaşabilen elektrikli araç kullanıcıları, kaynağının temiz enerji olduğu Eşarj istasyonlarında kısa sürede şarjlanma deneyimini geniş iş birliği ağı ile beraber elde ediyor. Eşarj, müşterilerine sunduğu deneyimi daha da iyileştirmek için eylülde gerçekleştirdiği marka lansmanının ardından Türkiye'deki ilk modelini yollara çıkaran elektrikli araç üreticisi BYD ile iş birliğine imza atıyor. Türkiye'de sadece Eşarj ile yapılan bu iş birliğiyle BYD araç sahipleri tüm Eşarj istasyonlarında araçlarını 31 Ocak 2024'e kadar yüzde 20 indirimle şarj edebilecek. BYD'nin İstanbul'da iki, Ankara ve İzmir'de birer adet olmak üzere toplam dört adet bayisinde 70'ten fazla AC ve DC şarj istasyonlarıyla yer alacak olan Eşarj, 2024'te sayıları 20'nin üzerine çıkacak BYD bayilerinde de şarj istasyonu kurulumlarını gerçekleştirecek. Açıklamada görüşlerine yer verilen Enerjisa Enerji Üst Yöneticisi ve Eşarj Yönetim Kurulu Başkanı Murat Pınar, Türkiye'nin ilk ve en fazla hızlı elektrikli araç şarj istasyon ağı ve elektrikli araç şarj istasyonu yatırımlarıyla müşterilerine en iyi ve en hızlı deneyimi yaşattıklarını vurgulayarak, şu ifadeleri kullandı: 'Eşarj olarak Türkiye Elektrikli Araç altyapısının yanı sıra herkes için daha iyi bir gelecek sağlayacak adımların öncüsü olmak ve bu ekosistem içerisinde oyun kurucu şirketler arasında yer alma hedefiyle çalışıyoruz. Bunun neticesi olarak dünya lideri bir marka olan BYD'nin Türkiye'de sadece Eşarj'ı tercih ederek iş birliği yapmasını yaptığımız yatırımların bir karşılığı olarak görüyorum. Türkiye'de bir ilke imza atarak kurduğumuz, sayısı her geçen gün artan hızlı şarj istasyonlarımız ile gücümüze güç katıyor ve müşterilerimizin elektrikli araç deneyimlerine katkı sunuyoruz. Gün geçtikçe istasyon ağımızı genişleterek 2023 sonuna kadar 81 ilde toplam bin istasyon kurma hedefiyle çalışmalarımıza devam ediyoruz.' Elektrikli araçların karbon emisyonlarını azaltmada tam potansiyellerine ulaşmaları için çalışan Türkiye'nin ilk şarj operatörü olan Eşarj, yenilebilir enerji sertifikası alan ilk şarj operatörü (IREC, YEK-G), ilk DC şarj istasyonu ve elektrikli araç markaları ile anlaşmalı ilk şarj operatörü unvanlarına sahip.
# KİB bünyesindeki birliğin başkanlığına Eren Günhan Ulusoy seçildi ## Özet Uluslararası Un Sanayicileri ve Hububatçılar Birliği Avrasya Başkanı ve Ulusoy Un Yönetim Kurulu Başkanı Eren Günhan Ulusoy, genel kurulda birliğin yeni başkanı oldu ## İçerik Marka Yönetimi&Kurumsal Danışmanlık Ltd. Şti'den yapılan açıklamaya göre, Karadeniz Hububat, Bakliyat, Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliğinin Olağan Genel Kurulu gerçekleştirildi. Uluslararası Un Sanayicileri ve Hububatçılar Birliği Avrasya Başkanı ve Ulusoy Un Yönetim Kurulu Başkanı Eren Günhan Ulusoy, genel kurulda birliğin yeni başkanı oldu. Endonezya'nın fahri konsolosu da olan Ulusoy, Samsun Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkan Yardımcılığının yanı sıra Samsun Serbest Bölgesi İşletici AŞ Yönetim Kurulu üyeliğini sürdürüyor. Ulusoy, Ekonomist dergisi tarafından '40 Yaş Altı En Güçlü 40 Genç CEO' araştırmasında iş dünyasının en genç 3. CEO'su olarak listede yer aldı.
# Almanya'da enflasyon 30 yılın zirvesinde ## Özet Almanya'da geçen yılın kasım ayında yüzde 5,2 olan yıllık enflasyon, yüksek enerji ve gıda fiyatlarının etkisiyle aralıkta yüzde 5,3'e çıkarak son 30 yılın en yüksek seviyesine ulaştı. ## İçerik #### Almanya'da geçen yılın kasım ayında yüzde 5,2 olan yıllık enflasyon, yüksek enerji ve gıda fiyatlarının etkisiyle aralıkta yüzde 5,3'e çıkarak son 30 yılın en yüksek seviyesine ulaştı. ###### Berlin Enflasyon, yıllık bazda ise ortalama yüzde 3,1'e çıkarak 1993'ten bu yana en yüksek seviyesini gördü. Almanya Federal İstatistik Ofisi (Destatis), fiyat artışlarına ilişkin 2021'in aralık ayı ve yıllık nihai verilerini açıkladı. Buna göre, kasımda yüzde 5,2 olan yıllık enflasyon, aralıkta yüzde 5,3'e çıkarak ülkede 1992'den (yüzde 5,8) bu yana görülen en yüksek seviyeye ulaştı. Ülkede enflasyon, aylık bazda ise yüzde 0,5 arttı. Nihai veriler, daha önce yayımlanan öncü verileri teyit etti. Enerji fiyatlarının yıllık bazda yüzde 18,3 artması dikkati çekerken, yıllık artış gıda fiyatlarında yüzde 6 ve hizmetlerde yüzde 3,1 oldu. Almanya'da AB uyumlu TÜFE, aralıkta aylık bazda yüzde 0,3 ve yıllık bazda yüzde 5,7 yükseldi. ### Almanya'da enflasyon, yüzde 2 hedefinin çok üstünde kaldı Öte yandan, Almanya'da enflasyon, geçen yıl Avrupa Merkez Bankası'nın (ECB) tüm Avro Bölgesi için hedeflediği yüzde 2'nin çok üstünde kalarak ortalama yüzde 3,1 düzeyinde gerçekleşti. Destatis nihai verilerine göre, Almanya'da yıllık TÜFE, geçen yıl 2020'ye kıyasla 2,6 puan artarak ortalama yüzde 3,1'e yükseldi. Bu da 1993 yılından (yüzde 4,5) bu yana en yüksek yıllık enflasyon olarak kayıtlara geçti. Kovid-19 salgını öncesi 2019'da enflasyon yüzde 1,4 ve salgının ilk yılı 2020'de ise yüzde 0,5 olmuştu. Enerji fiyatları hariç tutulduğunda, Almanya'da yıllık enflasyon 2021'de yüzde 2,3 olarak gerçekleşti. Destatis Başkanı Georg Thiel, konuya ilişkin değerlendirmesinde, geçen yıl enflasyonda yaşanan keskin yükselişte, 2020'de petrol fiyatlarındaki düşüşün baz etkisinin olduğunu belirterek, "Geçici baz etkilerine ek olarak, Kovid-19 krizinde tedarik dar boğazları ve ekonomik toparlanma yolunda belirgin fiyat artışlarının da etkisi var. Bunlar kısmen TÜFE'ye yansıyor." ifadelerini kullandı. **Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.**
# Hatayspor'da başarı, sezon öncesi doğru planlamayla geldi ## Özet Atakaş Hatayspor'un teknik direktörü Erdoğan, sezon öncesinde bütün ligleri detaylı şekilde inceleyip sistemlerine uyacak oyuncularla temasa geçerek transferleri erken bitirmeye çalıştıklarını, bunda da büyük oranda başarılı olduklarını söyledi. ## İçerik #### Atakaş Hatayspor'un teknik direktörü Erdoğan, sezon öncesinde bütün ligleri detaylı şekilde inceleyip sistemlerine uyacak oyuncularla temasa geçerek transferleri erken bitirmeye çalıştıklarını, bunda da büyük oranda başarılı olduklarını söyledi. ###### Hatay Süper Lig ekibi Atakaş Hatayspor'un teknik direktörü Ömer Erdoğan, sezon öncesinde bütün ligleri detaylı şekilde inceleyip sistemlerine uyacak oyuncularla temasa geçerek transferleri erken bitirmeye çalıştıklarını, bunda da büyük oranda başarılı olduklarını söyledi. Ligde 16 puanla 4. sırada bulunan bordo-beyazlı takımın teknik direktörü Erdoğan, AA muhabirine, milli maç arasından önce deplasmanda 2-0'la alınan Yeni Malatyaspor galibiyetinin takıma moral olduğunu dile getirdi. Takımı oyun içinde oluşabilecek her türlü duruma karşı hazırlamaya çalıştıklarını anlatan Erdoğan, şöyle konuştu: "Fiziksel olarak sezon başını iyi geçirdik. Zaten hep aklımızda ligin 4-5 haftası biraz sıkıntı olabileceği vardı. Ondan sonra ise hem uyum sorunu hem de oyuncuların fizik durumu iyi olduğunda böyle futbol ve sonuçlar bekliyorduk. İlk haftalarda aldığımız iyi sonuçlar süreyi daha da kısalttı. Her maçı tek tek değerlendiriyoruz. Tek tek hazırlanıyoruz. Sezon çok uzun. Daha çok zorlu maçlar oynayacağız. Bu sebeple önümüzdeki ilk maçı en zorlu maç olarak görüyoruz." Erdoğan, takımın transfer politikası hakkında bilgi vererek, olası ayrılıklara karşı önceden hazırlık yaptıklarını da anlattı. Yılbaşından itibaren daha önce izledikleri oyuncuları tekrar gözden geçirmeye başladıklarını belirten Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bütün ligleri teknik ekibimizle beraber çok detaylı şekilde inceledik. Sonra oyun sistemimize uyabilecek oyuncularla erken temasa geçip transferi erken bitirmeye çalıştık. Bunda da büyük oranda başarılı olduk. Sezon bittiğinde aramızdan ayrılacak oyuncular kesinleştiğinde diğer planlarımızı devreye sokarak yönetimimizin de çok çabuk davranmasıyla oyuncuları kadroya kattık. Bu konuda yönetimimize tekrar teşekkür ediyoruz. Her mevkiye göre belirlediğimiz kriterler var. Onları çok detaylı şekilde inceliyoruz. Eğer isteklerimize karşılık veriyorsa, sonra eğer araştırabiliyorsak karakteriyle ilgili de inceleme yapıp takıma uyum sağlayacak oyuncuları kadromuza katmaya çalışıyoruz." ### Takımda gol atma sorunu yaşanmıyor Geçen yılın gol kralı Aaron Boupendza'dan sonra takımın hücum hatlarında sorun yaşamadığına dikkati çeken Erdoğan, "Boupendza'dan sonra gol sorunu yaşamıyoruz. Ligin en fazla gol atan ve en az gol yiyen takımıyız. Demek ki doğru şeyler yapıyoruz. Ona asist yapan, yardımcı olan arkadaşlarımız vardı. Biz geçen sezon da bu sezon da takım oyunuyla mücadele eden görüntü veriyoruz. Bu sezon atılan gollerde dağılım çok farklı değil. Bu sene de çok kişiyle farklı goller attık." diye konuştu. Erdoğan, takımlarının ligdeki sıralamasından memnun olduklarını ifade ederek, "Allah'a şükür, bulunduğumuz nokta hak ettiğimiz nokta. Hiçbir maçı tesadüfen kazanmadık. Kazandığımız her maçta daha iyi oynayan, daha fazla pozisyona giren bizdik." dedi. ### "Başarıyı birlikte elde ediyoruz" Teknik direktör olarak kariyerinin başında olduğunu aktaran Erdoğan, geçen sezon ilk kez Süper Lig deneyimi yaşadığını belirtti. Erdoğan, kendisinin ön planda olduğunu ancak başarının ekip ruhu ile geldiğini anlatarak, şunları ifade ettİ. "Bu bir ekip işi, burada benim çok çalışan ve kendini her zaman yenileyen yardımcı hocalarım var. Başarıyı birlikte elde ediyoruz. Tabii bize burada güvenen başta onursal başkanımız Lütfü Savaş ve yönetim kurulu üyelerimize teşekkür ediyoruz. Onların yanımızda olması, bize güvenmesi bizi daha da motive ediyor. Bunun bir de futbolcu tarafı var. Siz çok çalışırsınız ancak futbolculara kendinizi inandıramazsanız ya da inandığınız yolda futbolcular yanınızda olmazlarsa maalesef başarısız olursunuz." ### "Burada daha yapacak şeylerimiz var" Kendisiyle ilgili çıkan transfer iddialarına da değinen Erdoğan, şunları kaydetti: "Tabii ki söylentiler her zaman oluyor. Bu tabii bizi mutlu ediyor, gururlandırıyor. Doğru yolda olduğumuzu gösteriyor. Burada 2 yıl sözleşmemizi uzattık. Burada daha yapacak şeylerimiz var. Çok huzurlu bir ortamda çalışıyoruz. Yönetimle uyum içerisinde, saygı içerisinde arkadaşlığımız bizi başarıya götürüyor. Futbolda yarının ne olacağını bilemiyorsunuz ama bizim şu anki planımız bu sezonu iyi bitirip önümüzdeki sezon daha da sağlıklı bir sezon geçirmek. Kafamızdaki şey şu an tamamen bunlar." Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır.**Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.**
# Doğu'nun 'kış cenneti' gündüz bembeyaz, gece ise ışıl ışıl ## Özet Erzurum'un gece ışıklandırılan beyaz örtüyle kaplı tarihi yapıları ve spor tesisleri, drone ile görüntülendi. ## İçerik #### Erzurum'un gece ışıklandırılan beyaz örtüyle kaplı tarihi yapıları ve spor tesisleri, drone ile görüntülendi. ###### Erzurum Son yıllarda ülkenin özellikle kış turizmi açısından parlayan yıldızı olan Erzurum, beyaz gelinliğini giydiği bugünlerde gece ve gündüz farklı güzelliğe bürünüyor. Yazılı tarihi çok eskilere dayanan kent, tarihi eserleri, spor tesisleri ve doğal güzellikleriyle önemli bir turizm potansiyeline sahip. Havası, suyu, sıra dağları, kışın beyaz, yazın ise yemyeşil görüntüsüyle bambaşka bir güzelliği bulunan kent, sayısız tarihi eseriyle tam bir açık hava müzesi konumunda. Deniz seviyesinden yaklaşık 1800 metre yüksekliği nedeniyle yaz aylarında yayla havasının yaşandığı Palandöken Dağı eteklerinde kurulu şehir, "ovadaki serin cennet" diye de anılıyor. ### Şehir ışıklandırılan tesisleriyle geceleri ışıl ışıl Kadim şehir Erzurum, Tortum Şelalesi, tarihi yapıları, atlama kuleleri, Palandöken Dağı ile her yıl binlerce yerli ve yabancı turiste ev sahipliği yapıyor. Gece ışıklandırılan tarihi yapıları ve spor tesisleriyle adeta parlayan şehir, drone ile havadan görüntülendi. Kar yağışıyla adeta gelinliğini giyen kentin gündüz hali ile ışıklandırılan gece görüntüsü seyrine doyumsuz manzaralar sunuyor. İl Kültür ve Turizm Müdürü Cemal Almaz, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Erzurum'un yaz ve kış ayrı güzelliklerinin bulunduğunu söyledi. Kentte inanç, kültür, tarih ve turizmde önemli eserlerin bulunduğunu ifade eden Almaz, şöyle konuştu: "Koskoca Palandöken Dağı, pistler, sosyal tesisler sizleri bekliyor. Atlama kulelerinden tutun da medreselere, kalelere kadar her şey sizleri bekliyor. Erzurum'a gelmiş olanları tekrar bekliyor, gelmemiş olanları da bu güzellikleri görmeye, tatmaya, yaşamaya ve farklılıkları yaşamaya bekliyoruz. Erzurum bu anlamda bakir bir bölge. Özellikle kış sporları başta olmak üzere bu deneyimlerin yaşanması ve görülmesi lazım." ### "Gündüzü ve gecesi bambaşka" Almaz, kentte yaz ve kış sporlarının yapıldığına dikkati çekerek spor tutkunlarını kente davet etti. Kenti "Beyaz Aşklar Şehri" diye nitelendirdiğini aktaran Almaz, şunları kaydetti: "Aşk bir tutkudur, bağlantıdır ve sevgidir, beyaz ise Türk mitolojisinde temizliktir, ilktir ve başlangıçtır. Bu bağlılıkları, sevgiyi, doğallığı ve güzelliği yaşamak istiyorsanız Erzurum'dan başlayın. Erzurum'da yaz güzel görüntüler verdiği gibi kışın da çok farklı, nefis ve güzel görüntüler veriyor. Gündüzü ve gecesi bambaşka. Gece aydınlatması yapmışız, o deneyimi, görüntüyü ve güzelliği paylaşmak bambaşka. Yani çok farklı ve güzel görüntüler var ve bu deneyimlerin kesinlikle tecrübesi edilmesi ve mutlaka görülmesi lazım. Kış görüntüleri Erzurum'da hakikaten çok güzel ve haklı şöhretine de uygun. Şu güzelliği başka bir yerde yaşamanız mümkün değil." Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır.**Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.**
# Mardin'de PKK'lı teröristlerin kullandığı 11 sığınak ve depo kullanılamaz hale getirildi ## Özet Mardin'de İl Jandarma Komutanlığı ekiplerince, Eren-5 Operasyonları kapsamında "Şehit Jandarma Uzman Çavuş Muhammed Önek Operasyonu" gerçekleştirildi. ## İçerik #### Mardin'de İl Jandarma Komutanlığı ekiplerince, Eren-5 Operasyonları kapsamında "Şehit Jandarma Uzman Çavuş Muhammed Önek Operasyonu" gerçekleştirildi. ###### Mardin Mardin kırsalında terör örgütü PKK'ya yönelik operasyonda 9 kilogram plastik patlayıcı, 3 el bombası, uzun namlulu silah, çok sayıda mühimmat ve yaşam malzemesi ele geçirilen 11 sığınak ve depo kullanılamaz getirildi. Alınan bilgiye göre, İl Jandarma Komutanlığı ekiplerince, Eren-5 Operasyonları kapsamında "Şehit Jandarma Uzman Çavuş Muhammed Önek Operasyonu" gerçekleştirildi. Operasyonda teröristlere ait olduğu belirlenen 11 farklı noktada taşların arasına gizlenmiş depo ve sığınaklarda arama yapıldı. Aramada, 9 kilogram plastik patlayıcı, 3 el bombası, M-16 tüfek, araç telsizi, çok sayıda mühimmat, örgütsel doküman gıda ve yaşam malzemesi ile el yapımı patlayıcı yapımında kullanılan malzeme ele geçirildi. Sığınak ve depolarda ele geçirilen, delil niteliği taşıyan malzemeler muhafaza altına alındı, diğer malzemeler, sığınak ve depolar kullanılamaz hale getirildi, patlayıcı imha edildi. **Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.**
# Sigorta sektörü yenilenebilir enerji yatırımlarını destekliyor ## Özet Türkiye Sigorta Birliği Başkanı Atilla Benli, "Sigorta sektörü olarak biz de yatırımların desteklenmesi için üzerimize düşen sorumlulukları yerine getiriyoruz" dedi ## İçerik TSB'den Enerji Verimliliği Haftası dolayısıyla yapılan açıklamada, yenilenebilir enerji yatırımlarının her geçen gün önem kazandığı, sigortanın bu yatırımlar için olmazsa olmaz olduğu ve sigorta şirketlerinin yenilikçi ürünlerle bu yatırımları desteklediği belirtildi. HES-GES-RES projelerinde kurulum döneminin inşaat, montaj, devreye alma ve test süreçlerini; işletme döneminin, santrallerin ticari faaliyete geçtiği dönemi kapsadığı bildirilen açıklamada, 'Santralin kurulum döneminde inşaat ve montaj risklerini içeren sigorta poliçeleri tanzim ediliyor. Bu poliçeler, proje süresi boyunca 'teminat dışı kalan haller' haricindeki her türlü riske teminat sağlıyor. Ayrıca hasar durumunda yaşanabilecek gecikmeler sebebiyle işveren kurumun uğrayacağı kâr kaybını da teminat altına alan ilave çözümler gibi ek teminatlar ile mevcut poliçelerin çerçeveleri genişletilebiliyor. Bazı şirketler, enerji santrali işletmeleri için yine kurulum döneminde çalışan işçiler, formenler veya taşeronların uğrayabilecekleri kazalara karşı işveren mali mesuliyet ve ferdi kaza poliçelerini de sunuyor.' ifadelerine yer verildi. - 'Ülkemizin her alanda gelişmesine ve büyümesine katkıda bulunmak için var gücümüzle çalışıyoruz' Açıklamada görüşlerine yer verilen TSB Başkanı Atilla Benli, yenilenebilir enerjinin enerjide dışa bağımlılığı ve maliyeti önemli ölçüde azaltacağını, bu nedenle de tasarruf söz konusu olduğunda yenilenebilir enerji yatırımlarının öne çıktığını belirtti. Sigorta sektörü olarak ülkenin her alanda gelişmesine ve büyümesine katkıda bulunmak için var güçleriyle çalıştıklarını ifade eden Benli, şunları kaydetti: 'Kuşkusuz ki, enerji sektörü yatırımları da milli gelirden istihdama, yatırım alanlarından çevresel faktörlere, enerji arz güvenliğinden kaynak çeşitlendirmesine kadar birçok alanda da son derece önem arz ediyor. Enerji üretiminin ve tüketim alışkanlıklarının sürdürülebilirliği, iklim değişikliğinin etkilerinin azaltılması gibi konularda herkese sorumluluklar düşüyor. Bu konu kamu yönetimimizin de öncelikli konuları arasında yer alıyor ve yatırımlar teşvik ediliyor. Bu kapsamda sigorta sektörü olarak biz de yatırımların desteklenmesi için üzerimize düşen sorumlulukları yerine getiriyoruz. Yenilikçi ürünlerle bu alandaki ihtiyaçları karşılamak ve özellikle yenilenebilir enerji yatırımlarını desteklemek için çalışmalarımızı sürdürüyoruz.' - Sigorta poliçeleri tesislere kâr kaybı teminatı sunuyor Atilla Benli, yenilenebilir enerji yatırımlarının artması, globalleşen yatırımcı profili ile birlikte gelişen risk yönetimi algısı ve özellikle bazı yatırımlarda kreditörün sigorta poliçesi talep etmesi gibi nedenlerle bu alandaki sigortalanma talebinin arttığını belirtti. Enerji santrallerinde dünyada en çok tercih edilen poliçe türünün gerek yatırım gerekse işletme döneminde tüm riskler sigortası olduğunu vurgulayan Benli, 'Ülkemizde de bazı şirketler, tesislere özel olarak tasarlanan tüm riskler teminatı üzerinden ilerlerken; bazı şirketler ise, HES-GES-RES projelerini, kurulum ve işletme dönemi olarak iki aşamaya ayırıyorlar.' Benli, tesisler için en önemli teminatlardan birisinin kâr kaybı teminatı olduğunu vurguladı. Bu teminatla uzun süreli iş durmalarında ciddi anlamda maddi kayıpların önüne geçilebildiğini belirten Benli, 'Bu ürünün faydalarını doğru anlattığımızda sektördeki penetrasyonun çok daha iyi seviyelere geleceğini düşünüyoruz.' ifadelerini kullandı. Söz konusu güvenceleri içeren bu sigorta ürününün bilinenin aksine çok pahalı olmadığını aktaran Benli, 1 megavatlık (MW) lisanssız Güneş Enerji Santrali yatırımının yaklaşık maliyetinin 1.5 milyon dolar olduğunu ve yatırım yapılan tesislerdeki risk tespit çalışmaları sonrasında belirlenen prim fiyatlarının ise toplam yatırımın yüzde 1'ini bile aşmadığını da sözlerine ekledi.
# Diyarbakır'da fedakar öğretmenler okullarını eğitime hazırladı ## Özet Diyarbakır'ın Silvan ilçesinde öğretmenler, 21 Eylül'de yüz yüze eğitim öğretimin başlayacak olması nedeniyle okullarının bakım, onarım ve temizliğini yaptı. ## İçerik #### Diyarbakır'ın Silvan ilçesinde öğretmenler, 21 Eylül'de yüz yüze eğitim öğretimin başlayacak olması nedeniyle okullarının bakım, onarım ve temizliğini yaptı. ###### Diyarbakır **Diyarbakır** 'ın Silvan ilçesinde, 21 Eylül'de başlayacak yeni eğitim öğretim dönemi öncesinde yeni tip koronavirüs (**Kovid-19**) tedbirleri kapsamında birçok okulda bakım, onarım ve hijyen çalışmaları başlatıldı. Selahattin Mahallesi'ndeki Selahaddini Eyyubi Ortaokulu Müdürü Veli Yalçınkaya ve 43 öğretmen tarafından da gönüllü olarak okulun bakım, onarım ve temizliği gerçekleştirildi. Okul Müdürü Yalçınkaya, 43 öğretmenin gönüllü olarak çalıştığını, öğretmenlerin okulun bakım, onarım, boya ve temizlik çalışmasına katıldığını söyledi. Okulların salgın dolayısıyla mart ayından bu yana öğrencilerinden yoksun olduğunu belirten Yalçınkaya, "Okulumuzu 21 Eylül'de güvenle açmak için çalışmalarımızı tamamladık. Milli Eğitim Bakanlığımızın başlattığı 'Okulum Temiz Projesi' kapsamında bakım, onarım, boya ve hijyen çalışmalarımızı tamamladık. Öğrencilerimizin dört gözle gelmelerini bekliyoruz." dedi. Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır.**Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.**
# Yolcuların yüzde 22'si İstanbul Havalimanı'ndan taşındı ## Özet Türkiye'deki tüm havalimanlarında, bu yılın ocak-eylül döneminde icra edilen seferlerle 161 milyon 259 bin 453 yolcu seyahat etti. Yolcuların yüzde 22'si İstanbul Havalimanı'nı kullandı. ## İçerik #### Türkiye'deki tüm havalimanlarında, bu yılın ocak-eylül döneminde icra edilen seferlerle 161 milyon 259 bin 453 yolcu seyahat etti. Yolcuların yüzde 22'si İstanbul Havalimanı'nı kullandı. ###### İstanbul Bu yılın ocak-eylül döneminde Türkiye merkezli icra edilen geliş-gidiş seferleriyle taşınan **yolcuların ** yüzde 22'si **İstanbul Havalimanı'nı **kullandı. AA muhabirinin Devlet Hava Meydanları İşletmesi (DHMİ) Genel Müdürlüğü verilerinden derlediği bilgiye göre, İstanbul Havalimanı'nda 9 aylık dönemde, iç hatta 8 milyon 716 bin 822, dış hatta ise 26 milyon 858 bin 68 yolcu seyahat etti. Bu dönemde 35 milyon 574 bin 890 yolcunun ağırlandığı havalimanından toplam 222 bin 435 iç ve dış uçuşu icra edildi. Uçuşların 56 bin 324'i iç hatta, 166 bin 111'i dış hatta yapıldı. Dokuz ayda, 161 milyon 259 bin 453 kişinin seyahat ettiği Türkiye'deki tüm havalimanlarında ağırlanan yolcuların yüzde 22'sinin İstanbul Havalimanı'nı kullandığı belirlendi. Türkiye'deki havalimanlarından bu dönemde 1 milyon 191 bin 417 iç ve dış hat seferi yapıldı. Bu seferlerin yüzde 18'i İstanbul Havalimanı merkezli olarak icra edildi. Bu yılın ocak-eylül döneminde, İstanbul Havalimanı merkezli gidiş-geliş seferleriyle toplam 405 bin 321 ton bagaj, karga ve posta yükü taşındı. Yükün 64 bin 358'ü iç hat, 340 bin 963'ü ise dış hattaki seferlerle nakledildi. Dokuz aylık dönemde, Türkiye'deki havalimanından yapılan seferlerle toplam 2 milyon 491 bin 872 ton yük nakledilirken bu yükün yüzde 16'sının İstanbul Havalimanı'ndan düzenlenen seferlerle taşındığı hesaplandı. ### 219 bin 403 ticari uçuş İstanbul Havalimanı bu yılın ilk 9 ayında ticari seferlerde de yoğun bir dönemi geride bıraktı. İç hatta 55 bin 132, dış hatta ise 164 bin 271 olmak üzere 219 bin 403 ticari uçuş bu havalimanından düzenlendi. Bu dönemde, Türkiye'deki ticari seferlerin yaklaşık yüzde 21'i İstanbul Havalimanı'ndan yapıldı. Ocak-eylül döneminde Türkiye'deki tüm havalimanları merkezli 1 milyon 19 bin 259 ticari sefer gerçekleştirildi. Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır.**Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.**
# Avustralya'da 'Mursi' gösterisi ## Özet Mısır’ın demokratik yöntemlerle seçilmiş ilk Cumhurbaşkanı Mursi'nin hayatını kaybetmesinden Mısır yönetimini sorumlu tutan Avustralyalılar Melbourne’de gösteri düzenledi. ## İçerik **Mısır** ’ın demokratik yöntemlerle seçilmiş ilk **Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi** 'nin hayatını kaybetmesinden Mısır yönetimini sorumlu tutan Avustralyalılar Melbourne’de gösteri düzenledi. Melbourne'de Müslümanların yoğun olarak yaşadığı Broadmeadows semtindeki Hume Belediyesi meydanında düzenlenen gösteriye Avustralyalı Türklerin yanı sıra farklı etnik kökenlerden vatandaşlar katıldı. Kentte faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşlarının organizasyonunda düzenlenen ve Kur’an-ı Kerim okunarak başlayan gösterideki konuşmalarda, Mursi'nin ölümünden sorumlu tutulan Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi ve yönetimi sert sözlerle kınandı. Darbeci yönetim aleyhine sloganlar atan göstericiler, üzerinde Muhammed Mursi'nin fotoğrafının yer aldığı "Şehit Başkan Mursi" yazılı pankartları taşıdı. ### "Mursi’nin ölümünden Mısır rejimi sorumlu" Gösterinin organizasyon komitesindeki Mısır kökenli Avustralyalı Mamoud Hegazy, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Mursi’nin ölümünden Mısır rejiminin sorumlu olduğunu söyledi. Sisi rejiminin hapishanedeki şartları bilerek ağırlaştırdığını vurgulayan Hegazy, "Mursi’nin ölümünden kesinlikle Mısır rejimi sorumlu. Ona asla sağlıklı yiyecek vermediler, cezaevinde iyi şartlarda kalmadı. Sağlıklı bir ortan sunmadılar, gerçek tedavi görmedi. Tansiyon ve şeker hastasıydı. Bilerek onu tıbbi yardımlardan ve sağlıklı yiyeceklerden mahrum bıraktılar, yemeklerini vaktinde vermeyerek farklı sağlık sorunlarıyla baş başa bıraktılar." ifadelerini kullandı. ### "Mısır’da demokrasiye operasyon yapıldı" Mısır’daki darbe ve ardından yapılan idamlara sessiz kalan Batı dünyasının gözleri önünde yaşanan insan hakları ihlallerine çifte standart uygulayarak sessiz kaldığını hatırlatan Hegazy, sözlerini şöyle tamamladı: "Demokrasiye operasyon yapıldı. Dünya Mısır ve Orta Doğu’da olanlara sessiz kalıyor aslında demokrasiyi savunduğunu söyleyen Batı dünyası demokrasiye karşı davranış sergiliyor." ### "Mısır’daki insanlar üzerinde çok büyük bir baskı var" Melbourne’deki Moreland Belediyesi Encümen Üyesi Sue Bolton da Mursi’nin ölümüyle ilgili uluslararası bir araştırma yapılması gerektiğini ifade ederek "Mursi gibi çok tanınmış birini öldürebildiklerine göre sadece aileleri ve arkadaşları tarafından bilinen on binlerce Mısırlıya kim bilir ne yapıyorlar. Bununla sadece Müslüman Kardeşler destekçilerini ve Mursi’yi destekleyenleri kastetmiyorum. Belki sendikacıdırlar, belki sol görüşlüdürler insan hakları savunucuları. Çünkü aynı görüşte olmayan Mısır’daki insanlar üzerinde çok büyük bir baskı var ve hepsi tehdit altında." şeklinde konuştu. ### "Günümüzün gerçek adamı, teşekkürler Erdoğan" Gösteride, Mursi’nin vefatının ardından devlet başkanı olarak dünyadaki ilk başsağlığı mesajını yayımlayan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan için "Günümüzün gerçek adamı, teşekkürler Erdoğan" sloganları atıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın İslam dünyasına verdiği destekten dolayı bu sloganı hak ettiğini hatırlatan Victoria İslam Konseyi İmamı Mohamed Aljibaly, "Aslında ne söylersek Başkan Erdoğan’ın sarf ettiği çaba karşısında yetersiz kalıyor. Onun hak ettiği değeri geri veremeyiz. Sadece Allah razı olsun diyebiliyoruz. Bu basit kalabilir ama ancak Allah Erdoğan’ı ödüllendirebilir. Onun için, Türk kardeşlerimiz ve Türkiye için en iyi dileklerimiz gönderiyoruz İnşallah. Allah’tan onu ülkesi, insanları için koruması için dua ediyorum Allah bize yüzlerce Başkan Erdoğan versin." ifadelerini kullandı. Yaklaşık 2 saat süren gösteri Mursi için kılınan cenaze namazı ve tüm şehitleri için yapılan duanın ardından sona erdi. Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır.**Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.**
# Garanti BBVA'dan HAVAŞ otobüslerinde ödeme kolaylığı ## Özet Garanti BBVA Android POS'ları ile gerçekleştirilebilecek kredi kartı ve banka kartı ödemelerinden anlaşmalı tüm bankaların kart kullanıcıları yararlanabilecek ## İçerik Garanti BBVA açıklamasına göre, iş birliği sayesinde bugüne kadar HAVAŞ otobüslerinde nakit olarak gerçekleştirilen biletleme ve tahsilat işlemleri, yeni nesil PAX Android POS cihazları üzerinden de kolaylıkla yapılabilecek. Garanti BBVA Android POS'ları ile gerçekleştirilebilecek kredi kartı ve banka kartı ödemelerinden anlaşmalı tüm bankaların kart kullanıcıları da yararlanabilecek. Açıklamada görüşlerine yer verilen Garanti BBVA Ödeme Sistemleri Üye İşyeri ve Satış Genel Müdür Yardımcısı Özgür Altan, sundukları yenilikçi ürün ve hizmetlerle kart kullanıcılarının hayatını kolaylaştırmanın her zaman en büyük öncelikleri olduğunu belirtti. Altan, müşterilerin gittikçe daha fazla nakitsiz ve temassız ödeme yapmayı tercih ettiğini aktararak, şunları kaydetti: 'Türkiye'de yıllar önce ilk temassız kart ve ilk sanal POS altyapısını sunan kurum olarak, iş yerlerimizin temassız ve hatta fiziksel bir POS cihazı olmadan ödeme almasını sağlayan CepPOS uygulamasını iki yıl önce hayata geçirmiştik. HAVAŞ ile gerçekleştirdiğimiz iş birliği sayesinde artık havalimanı yolcuları, ulaşımlarında temassız olarak kartla ödeme seçeneğinden de faydalanmış olacak. Garanti BBVA Ödeme Sistemleri olarak, kart kullanıcılarını ve işletmeleri yeniliklerle buluşturmaya, hayatlarına değer katacak yenilikçi ürün ve hizmetler tasarlamaya devam edeceğiz.'
# Denge Değerleme, İzmir depreminin gayrimenkul sektörüne etkisini ölçtü ## Özet Araştırmaya göre, gayrimenkullerin piyasa değeri ve kira değerlerini etkileyen başlıca sebepler, salgın süreci ve konut kredi faiz oranlarındaki indirim kampanyasıyken, İzmir'de yaşanan deprem sonrası ana faktör deprem oldu ## İçerik Denge Değerleme'den yapılan açıklamaya göre şirket, İzmir Depremi'nin gayrimenkul piyasasına etkisini değerlendirdi. Denge Değerleme İzmir ve İstanbul bölge müdürlüklerince eşzamanlı gerçekleştirilen kapsamlı çalışmada 30 Ekim 2020 tarihinde İzmir'de meydana gelen depremin gayrimenkul sektörüne etkisi araştırıldı. Araştırma sonuçlarına göre, gayrimenkullerin piyasa değeri ve kira değerlerini etkileyen başlıca sebepler, salgın süreci ve konut kredi faiz oranlarındaki indirim kampanyasıyken, İzmir'de yaşanan deprem sonrası ana faktör deprem oldu. Raporda, İzmir'de gayrimenkul değerlerinin salgının ilk dalgasından sonra mayıs itibarıyla yükselişe geçtiği, deprem sonrası ise salgının ilk günlerine geri dönerek yatay seyrini devam ettirdiği belirtildi. Konut kira değerlerinin ise vatandaşların sağduyulu davranması, yerel ve merkezi idarenin hassas yaklaşımı gibi nedenlerle gayrimenkul değerlerine çok benzer şekilde seyir izlediği belirtilen çalışmada, gayrimenkul değerindeki esas düşüşün ekim ayında olmasının sebebinin depremden ziyade, Kovid-19 salgınında ikinci dalganın etkisi olduğu açıklandı. - İzmir'de yaşanan deprem, İstanbul'da olması beklenen depremi hatırlattı Şehir merkezinde genel olarak eski yapıların olması, kiralık daire sayısının azlığı ve deprem psikolojisi ile nüfusun şehir merkezi dışındaki ilçelere kaydığının saptandığı raporda, bu ilçelerde bulunan kiralık stok fazlalığı nedeniyle arz talep dengesinde de bir bozulma gözlemlenmediği belirtildi. Depremin ardından İstanbul'da gayrimenkul sektörünün nasıl etkilendiği sorusuna da cevap aranan araştırmada, beklenen olası İstanbul depreminde ağır hasar alması beklenen ilk beş ilçe, Fatih, Küçükçekmece, Bağcılar, Bahçelievler, Bakırköy ve fazla etkilenmesi beklenen diğer ilçelerin Silivri, Avcılar, Büyükçekmece, Esenler, Tuzla ve Beylikdüzü olacağı bildirildi. Genel olarak deprem öncesi inşa edilen binalara taleplerin yeni binalara olan talebe oranla azaldığı bu ilçelerde, bu nedenle eski yapılarda kentsel dönüşümün hızlandığı, eski binalardaki zemin veya giriş katlara rağbetin azaldığı, yüksek katlı binalara oranla az katlı binalara da talebin arttığı, kira ve daire değerlerin de benzer oranlarda değişim gösterdiği belirtildi. Şu an eski binalarda ikamet edenlerin yeni binalara geçme talebinin de fiyatların artışında etken olduğu belirlenen çalışmada, stokların erimesi, güvenli yapıların satılması için yeni konutlardaki kredi faiz oranlarının eski binalara göre daha düşük olması, alınan teşvik önlemleri gibi faktörlerin de talebi artırdığı ve değerlerin yüksek oranda artmasına kaynak teşkil ettiği vurgulandı. - Deprem sonrası hem kamu tarafında hem de halk nezdinde farkındalık arttı Yaşanan İzmir depreminin İstanbul'daki kentsel dönüşüm taleplerini nasıl etkilediğinin de araştırıldığı çalışmada, 'Deprem sonrasında hem kamu tarafında hem de halk nezdinde farkındalığın ciddi oranda arttığı görülmektedir.' ifadeleri yer aldı. Rapora göre, deprem öncesi kentsel dönüşüme yönelik değerleme hizmetleri çok düşük seviyelerde iken sonrasın da önceki taleplerin 2-3 katı talep artışı yaşanırken raporda, 'Bölgesel kentsel dönüşüm işlemlerinin uzun zaman almasından dolayı daha küçük ölçekte, veya bina bazında, yerinde kentsel dönüşüm adı altında eski binaların yenilendiği görülmüştür.' bilgisi paylaşıldı.
# ABD-İran geriliminde Haşdi Şabi düğümü ## Özet ABD, Başbakan Abdülmehdi’ye Haşdi Şabi’ye karşı harekete geçmesi için baskı yaparken, Abdülmehdi’nin bu hamleyi yapmasını kolaylaştıran siyasi atmosferi de Şii din adamı Sistani’nin fetvası sağladı. ## İçerik #### ABD, Başbakan Abdülmehdi’ye Haşdi Şabi’ye karşı harekete geçmesi için baskı yaparken, Abdülmehdi’nin bu hamleyi yapmasını kolaylaştıran siyasi atmosferi de Şii din adamı Sistani’nin fetvası sağladı. ###### İstanbul DEAŞ’ın 2014 yılında Irak’ta Şii imamların mezarlıklarını talan etmesi üzerine, Şii din adamı Ali Sistani’nin “Bu eyleme tüm Şiilerin engel olması” gerektiğine dair fetvası yayınlanmış ve bu fetva sonrası da ezici çoğunluğunu Şiilerin oluşturduğu bir milis kuvveti olarak Haşdi Şabi kurulmuştu. Dönemin başbakanı Nuri Maliki Haşdi Şabi milislerinin DEAŞ’a karşı mücadelede silah taşımalarına karşı çıkmamıştı. Irak Başbakanlık kararnamesi ile 1 Ağustos'tan itibaren siyasi bağlantıları devam eden ve silah taşıyan Haşdi Şabi mensupları, kanun kaçağı olarak görülecek. Haşdi Şabi’yi oluşturan grupların bir kısmı karara uyacaklarını açıkladı. ABD öncülüğündeki DEAŞ karşıtı uluslararası koalisyonun Irak’ta hava operasyonlarına başlamasının ardından, 2018 yılına gelindiğinde, DEAŞ sahada etkisini kaybetmiş ve hücre altına girerek eylemlerine devam etmişti. DEAŞ sahadan silinince, ortaya devlet güvenlik mekanizmasına aykırı hareket etme yeteneğine sahip, kimilerine göre 60 bin, kimilerine göre 120 bin milise sahip bir yapı olarak Haşdi Şabi çıktı. Maliki’nin halefi Haydar Abadi DEAŞ’a karşı zafer ilan etmesine rağmen, kendi iktidarını sarsabilecek bir aktörle karşı karşıya kalmıştı. Haşdi Şabi’nin önemli bileşenlerinden İran yanlısı Kataib Hizbullah ve Nüceba Hareketi'nin bu kararnameye uyması beklenmiyor. DEAŞ ile mücadele sürecinde, Kudüs Gücü komutanı Kasım Süleymani’nin bazı Haşdi Şabi milisleriyle bir araya gelmesi, İran’ın Haşdi Şabi’yi yönlendirmek istediğini gösteriyor. Buna karşılık, dönemin başbakanı Abadi, ABD’nin baskıları neticesinde, Haşdi Şabi’nin devletin kontrolü dışında hareket etmesini engellemeye yönelik adımlar attı; Haşdi Şabi’yi Irak güvenlik sisteminin bir parçası haline getirdi. Ancak Haşdi Şabi’yi savunma bakanlığına bağlamak yerine, Irak ordusundan bağımsız bir birim olarak başbakanlığa bağladı. Bu düzenlemelerin üzerinden bir yıl geçmesine rağmen, Haşdi Şabi’nin tamamen devlet kontrolü altına girmediği görülüyor. Haşdi Şabi’nin Irak’taki statüsünü tekrar gündeme getiren süreç ABD’nin İran’a yaptırımlar uygulamasıyla başladı. Resmi rakamlara göre 5 binin üzerinde askeri personele ve bilinen 9 üsse sahip olan ABD Haşdi Şabi’yi tehdit olarak gördü. Bu minvalde, ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo Irak ziyaretinde, muhatabı Başbakan Adil Abdülmehdi’ye Haşdi Şabi’nin Irak’ı istikrarsızlaştırdığını ve devletin kontrolü altına alınması gerektiğini söyledi. ABD-İran gerilimi tırmanmaya devam ederken, ABD dışişleri bakanlığı Irak’taki ABD Bağdat Büyükelçiliği’nde ve Erbil Başkonsolosluğu’nda görev yapan ve acil görevi olmayan personelin Irak’tan ayrılmasını istedi. Bunun yanı sıra, ABD Hazine Bakanlığı Bağdat’taki South Wealth Resources Company adlı şirkete ve bu şirketin iki yöneticisine karşı, İran Devrim Muhafızları Ordusu’nun Irak’taki yapılanmasına yüz milyonlarca dolar değerinde silah kaçırdığı iddiasıyla yaptırım kararı aldı. Bu kararların ardından, ABD askeri üslerine yönelik bir dizi saldırı gerçekleşti. Wall Street Journal’daki habere göre, ABD’li yetkililer, Mayıs ayında Suudi Arabistan’daki petrol boru hattına yönelik drone saldırılarının Yemen değil, Irak menşeli olduğu sonucuna vardı. Başbakan Abdülmehdi saldırıların Irak menşeli olduğunu kabul etmediklerini açıkladı. Haşdi Şabi’yi tehdit olarak gören ABD dört Iraklıyı (Ahmed Abdullah Cuburi, Reyyan Keldani, Nevfel Akub ve Ebu Cafer Şabaki) yaptırım listesine aldı. Eski Selahaddin valisi ve halihazırda Selahaddin milletvekili olan Cuburi devlet dışında hareket eden İran yanlısı milislerle çalışmakla suçlanıyor. Hakkında hapis cezası verilen Cuburi, Haşdi Şabi komutanlarından Ebu Mehdi Mühendis’in girişimleriyle salıverilmişti. Eski Ninova valisi Akub ise İran yanlısı milislerin Musul’da kâr amacı güden ofis açmalarına izin vermekle suçlanıyor. Keldani ve Şabaki ise sırasıyla Haşdi Şabi içindeki Hıristiyan ve Şabak guruplarının komutanları. İkisi de ciddi şekilde insan haklarını ihlal etmekle suçlanıyor. Reyyan’ın ise dünya çapında tanınan kadın cerrah Rafif Yasiri’nin ölümüyle ilişkili olduğundan kuşkulanılıyor. ABD’nin Haşdi Şabi ve bağlantılı şahısların üzerine gitmesinin sebebi, olası ABD-İran geriliminde İran’ın milis guruplar üzerinden kendi askeri üslerine saldırı yapacağı yönündeki şüphesidir. ABD bir yandan Haşdi Şabi’yi yaptırımlar yoluyla sıkıştırırken, diğer yandan Irak resmi makamları üzerinden sınırlandırmaya çalışıyor. ABD, Başbakan Abdülmehdi’ye Haşdi Şabi’ye karşı harekete geçmesi hususunda baskı yaparken, Abdülmehdi’nin bu hamleyi yapmasını kolaylaştıran siyasi atmosferi de Şii din adamı Ali Sistani’nin fetvası sağladı. Sistani (“gönüllüler” olarak tanımladığı) Haşdi Şabi’nin tamamen devlet kontrolü altına alınması gerektiğini söylüyor. İyad Allavi gibi siyasetçiler Haşdi Şabi’nin lağvedilmesini savunurken, Sistani Haşdi Şabi’nin Irak ordusunun bir parçası olarak kalmasını istiyor. Haşdi Şabi’nin zaman zaman başbakanın talimatlarına uymaması, Sistani’nin bu milis yapıya karşı tutumunu şekillendirdi. Abdülmehdi’nin Haşdi Şabi’yi kontrol altında tutmasını sağlayacak adımı atmasında diğer liderlerden de destek geldi: Mukteda Sadr, Haydar Abadi ve İyad Allavi’nin Haşdi Şabi’nin devlet kontrol alınması hususundaki açıklamalarının ardından, Başbakan Abdülmehdi Haşdi Şabi içerisinde faaliyet gösteren gurupların siyasi ilişki kurmalarını yasaklayan, Haşdi Şabi guruplarını Irak güvenlik güçleri bünyesine katan, kontrol noktaları kurmalarını engelleyen ve ekonomik kazanç sağlayan ofislerini kapatmayı öngören bir kararnameyi duyurdu. 31 Temmuz tarihine kadar uygulanması beklenen kararname, siyasi bağlantıları olan Haşdi Şabi mensuplarının silah taşımamasını öngörüyor. Bu tarihten sonra, siyasi bağlantıları devam eden ve silah taşıyan Haşdi Şabi mensupları kanun kaçağı olarak görülecek. Haşdi Şabi’nin çoğunluğunu oluşturan guruplar kararnameye uyacaklarını açıkladı. Şii din adamı Mukteda Sadr, kendisine yakın Saraya Selam milis gurubundan kararnameye uymalarını istedi. Haşdi Şabi’nin diğer bileşenlerinden İran yanlısı Kataib Hizbullah ve Nüceba Hareketi’nin ise bu kararnameye uyması beklenmiyor. Kararnamenin tatbik edileceği tarih yaklaşırken Başbakan Abdülmehdi İran’ı ziyaret etti. Abdülmehdi İran ziyaretinde, kararnamenin hayata geçirilmesinde İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani’nin desteğini istedi. İran dini lideri Ali Hamaney’in Haşdi Şabi’nin nüfuzunu korumaya yönelik tutumu dikkate alındığında, Ruhani’nin çabaları sonuçsuz kalmaya mahkum görünüyor. Hamaney Haşdi Şabi’nin lağvedilmesine ya da Irak ordusu içine alınmasına karşı çıkıyor. Hamaney’in bu tutumu, Haşdi Şabi’nin bir nevi Besic güçleri gibi kalmasını istediğini gösterir nitelikte. Kararnamenin tamamen hayata geçirilmesi için son tarih bugün itibarıyla geçmişken, (Ammar Hekim’in liderliğini yaptığı Hikmet Akımı başta olmak üzere) Iraklı siyasetçilerin Başbakan Abdülmehdi’ye muhalif tavır almaya başladığı bir dönemde, Haşdi Şabi’nin nüfuzunu sınırlayacak kararnamenin neticesinin Başbakan Abdülmehdi’nin siyasi geleceğini de belirlemesi muhtemel. [Fatih Oğuzhan İpek Sakarya Üniversitesi Ortadoğu Enstitüsü’nde lisansüstü eğitimine devam etmektedir] **Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.**
# ABD'den İsrail'le ilişkilerini normalleştirme sürecine giren Sudan'a 81 milyon dolarlık insani yardım ## Özet ABD yönetimi, İsrail'le ilişkilerini normalleştirme sürecine giren Sudan'a 81 milyon dolarlık insani yardım yapacağını açıkladı. ## İçerik #### ABD yönetimi, İsrail'le ilişkilerini normalleştirme sürecine giren Sudan'a 81 milyon dolarlık insani yardım yapacağını açıkladı. ###### Washington ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, yazılı açıklama yaparak,** Sudan** 'daki insani krizle mücadele için 81 milyon dolar yardım göndereceklerini duyurdu. Pompeo, son yardımla birlikte, Güney Sudan ve bölgedeki krizlerin etkilerinin hafifletilmesi amacıyla açıkladıkları insani yardımın 436 milyon dolara ulaşacağını ifade etti. ABD'nin Sudan'a yönelik yardımı, **Sudan ile İsrail arasındaki "siyasi normalleşme"** sürecinin başlamasının hemen ardından açıklaması dikkati çekti. ### İsrail ile normalleşen son ülke Sudan oldu Başta Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) olmak üzere Körfez ülkeleri ile İsrail arasında uzun süredir perde arkasında yürütülen temas süreci, ABD Başkanı Donald Trump'ın 13 Ağustos'ta BAE'nin, 11 Eylül'de de Bahreyn'in İsrail ile normalleşme anlaşmasına vardığını açıklamasıyla aleni hale gelmişti. Beyaz Saray'da 15 Eylül'de düzenlenen resmi törende, İsrail ile BAE ve Bahreyn arasında "ilişkilerin normalleştirilmesine" yönelik anlaşmalar imzalanmıştı. Trump, cuma günü Oval Ofis'te yaptığı açıklamada, Sudan'ın da İsrail ile barış yapmak ve ilişkilerini normalleştirmek konusunda anlaşmaya vardığını duyurmuştu. Bunun hemen öncesinde Beyaz Saray'dan yapılan açıklamada, Trump'ın Sudan'ı "teröre destek veren ülkeler" listesinden çıkarma kararını imzaladığı bildirilmişti. Söz konusu adımın Sudan'ın "terör kurbanlarına 335 milyon dolarlık ödemeyi yapması"nın hemen ardından atıldığına işaret edilen açıklamada, Hartum yönetimine gösterdiği anlayış için de teşekkür edilmişti. Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır.**Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.**
# Sakarya'da kışın sıcak havaya aldanan kardelenler çiçek açtı ## Özet Sakarya'nın Kocaali ilçesinde kışın hava sıcaklığının mevsim normallerinin üzerinde seyretmesinden dolayı erken çiçek açan kardelenler doğayı süsledi. ## İçerik #### Sakarya'nın Kocaali ilçesinde kışın hava sıcaklığının mevsim normallerinin üzerinde seyretmesinden dolayı erken çiçek açan kardelenler doğayı süsledi. ###### Sakarya Kentin denize sınırı bulunan ilçelerinden Kocaali'de hava sıcaklığı 13 derece ölçüldü. Sıcak ve güneşli havaya aldanan "baharın müjdecisi" kardelenler, havaların mevsim normallerinin üzerinde seyretmesi nedeniyle erken çiçek açtı. Endemik bitki türleri arasında yer aldığı için soğanının sökümü yasak olan kardelenler, beyaz rengiyle Kestanepınar Mahallesi'ndeki tarım arazilerine ayrı güzellik kattı. Kardelenler, bölgeye gelen fotoğraf meraklılarının da ilgisini çekiyor. Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır.**Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.**
# 'Kıbrıs, bizim için bir milli dava' ## Özet Milli Eğitim Bakanı Selçuk, "Kıbrıs, bizim için bir milli dava. Bu dava çerçevesinde bunun eğitimsel, akademik, bilimsel ve teknolojik yönlerini somutlaştırarak ilerlemeyi elbette hedef olarak görüyoruz." dedi. ## İçerik #### Milli Eğitim Bakanı Selçuk, "Kıbrıs, bizim için bir milli dava. Bu dava çerçevesinde bunun eğitimsel, akademik, bilimsel ve teknolojik yönlerini somutlaştırarak ilerlemeyi elbette hedef olarak görüyoruz." dedi. ###### Lefkoşa **Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk** , resmi çalışma ziyareti için bulunduğu Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ndeki (KKTC) temasları çerçevesinde gazetecilere değerlendirmelerde bulundu. Türkiye ile KKTC arasındaki ilişkilerin eğitim açısından ilerlemesi ve derinleşmesi için çalışmalar sürdürüldüğünü belirten Selçuk, bunun devamı olarak iki ülke arasındaki iş birliğinin çok daha güçlü olduğu bir dönemin yaşandığını söyledi. Selçuk, bu dönemde öğretmen, eğitim, teknoloji transferi, öğrencilerin eğitim ve öğretiminin kalitesinin artırılması, dünyada olagelen gelişmelerin paylaşılması gibi konularda görüş alışverişinde bulunmak için KKTC'de bulunduklarını ifade etti. Ziyaretlerinin temel amacının KKTC'deki öğrencilerin, dünyadaki ve Türkiye'deki standartları değerlendirebilmesi ve daha nitelikli eğitime katılabilmesi için imkanların araştırılması olduğunu vurgulayan Selçuk, devamında da birtakım çalışmalar olacağını dile getirdi. ### "Kıbrıs, bizim için bir milli dava" Selçuk, son dönemde eğitim alanında iki ülke arasında geliştirilen projeler bulunduğuna değinerek, "Kıbrıs, bizim için bir milli dava. Bu dava çerçevesinde bunun eğitimsel, akademik, bilimsel ve teknolojik yönlerini somutlaştırarak ilerlemeyi elbette hedef olarak görüyoruz." değerlendirmesinde bulundu. Öğretmenlerin mesleki gelişimi konusunda çalışmalar yaptıklarını, yaklaşık 500 öğretmenin burada 30 saat civarında eğitimi için planlama gerçekleştirildiğini anlatan Selçuk, şöyle devam etti: "Otizm spektrum bozukluğu gibi kapsayıcı eğitim bağlamında Türkçe eğitim ve oryantiring gibi birtakım öğretmen becerisini geliştiren faaliyetler yapıldı ve çok büyük bir memnuniyet ortaya çıktı. Bunun devamı konusunda, benim buraya ziyaretimde müthiş bir talep olduğunu fark ettim. Bu da bizde memnuniyet uyandırdı. Çünkü öğretmen, grafik tasarım, doğa yürüyüşü ve eğitimde drama gibi konuları artık sınıfların içerisine taşıması gibi güncel ve pratik becerilerle karşılaşma arzusunda. O anlamda da öğretmen eğitimi konusunda bir çalışmamız oldu. Mesleki eğitim konusunda da acaba hangi meslek alanlarının ve dallarının öncelikli olarak dikkate alınabileceği, meslek liselerimizdeki, örneğin turizm meslek liselerimizdeki Türkiye'de yaptığımız inovatif çalışmaların buraya yansıtılması konusunda da görüş alışverişi söz konusu oldu." Selçuk, Türkiye'de 11 otelin içerisine turizm meslek lisesi açtıklarını, bunların hepsinin iş garantili olduğunu ve öğrencilere belirli bir ücret ödendiğini aktardı. Bu otellerde öğrencilere sigorta primleriyle ilgili kolaylık sağlandığının altını çizen Selçuk, meslek lisesi mezunlarına kendi alanlarında çalışmaları halinde askerlik tecili konusunda bazı kolaylıklar sağladıklarını kaydetti. Bakan Selçuk, "Oradaki yenilikçi yaklaşımın acaba buradaki otellerde veya turizm meslek liselerinde de yapılabilmesi mümkün olabilir mi, bunun altyapısıyla ilgili de birtakım çalışmalar var. Bu arada Türkiye'de e-okul ve Eğitim Bilişim Ağı (EBA) gibi çok ciddi dijital platformlar var ve bunlar dünya çapında platformlar. Bu platformların KKTC'deki okullar ve öğretmenler için işlevsel olması noktası bağlamında çalışmalar devam ediyor." diye konuştu. ### "Kardeş okul konusunda da çalışmalar sürdürülecek" KKTC ile Türkiye arasında okulların izlenebilmesi, değerlendirebilmesi ve kalite güvence sistemlerinin kurulabilmesi için gerekli dijital teknolojik altyapıların ne şekilde ve ne zaman yapılabileceği ile bunun takviminin ne olabileceğine ilişkin görüşmelerinin somut olarak yapıldığını söyleyen Selçuk, bu konudaki çalışmaların devam ettiğine dikkati çekti. Bakan Selçuk, kardeş okul konusunda da çalışmaların sürdürüleceğini belirterek, şunları kaydetti: "Buradaki okullarımızın mümkün olduğu kadar, daha çok kısmının Türkiye'deki okullarımızla kardeş okul anlaşması imzalaması, çocuklarımızın ve öğretmenlerimizin, öğretmen değişimi ve öğrenci değişimi gibi programlar marifetiyle geliş ve gidişlerinin söz konusu olması değerlendirilecek. Oradaki okullarımızda yaptığımız güncel uygulamaların, buradaki öğretmenlerimiz ve öğrencilerimiz tarafından da gözlenebilmesi için bir fırsat oluşacak etkileşimi artırmış ve derinleştirmiş olacağız." Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır.**Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.**
# Çocukluk döneminde dişlerde meydana gelen bozukluk önemsenmeli ## Özet İstanbul Gelişim Üniversitesi Ortodonti Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Ufuk Ok, "Kısa sürede netleştirilen ortodontik problemleri daha küçük yaşta çözmek ileride büyük avantaj olacağı için çocuğun diş ve ağız problemlerini mutlaka önemsemek gerekiyor" dedi ## İçerik İstanbul Gelişim Üniversitesi'nden yapılan açıklamaya göre, uzmanlar, her yaşta ağız ve diş sağlığının korunması konusunda uyarıyor. Kişiyi sosyolojik ve fizyolojik anlamda birçok olumsuzlukla karşı karşıya bırakan diş sağlığı, özellikle çocukluk döneminde yaşanıldığında ileriki yaşlarda istenmeyen sonuçlar doğurabiliyor. Açıklamada görüşlerine yer verilen İstanbul Gelişim Üniversitesi Ortodonti Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Ufuk Ok, doğru ortodonti tedavisinin oldukça önemli olduğunu vurgulayarak, çene bozukluklarını, yanlış yutkunmayı ve ağız solunumunu tespit etmek ve erken müdahaleyi en iyi tedavi seçenekleriyle sağlamak için mutlaka çocukların ortodontik muayeneden geçmesi gerektiğini belirtti. Ok, 'Çocuğunuzun bugün yaşadığı veya ileride yaşaması muhtemel olan sorunları belirleyebilmek için mutlaka bir ortodontiste başvurmalısınız. Kısa süre içerisinde netleştirilen ortodontik problemleri daha küçük yaşta çözmek ileride büyük bir avantaj olacağı için çocuğun diş ve ağız problemlerini mutlaka önemsemek gerekiyor.' ifadelerini kullandı. - 'Çocukların ilk ortodontik muayenesi için en uygun zaman 4 veya 5 yaş dilimi' Çocukların ilk ortodontik muayenesi için en uygun zamanın 4 veya 5 yaş dilimi olduğunun aktaran Ok, bazı durumlarda çocuğun bebeklik döneminde edindiği alışkanlıklardan dolayı da sorunlar yaşanabileceğini, erken yaşta uygulanacak ortodonti tedavisi ile çocuklarda; çene büyümesinin yönlenmesinin sağlanabileceğini, bebeklik döneminden gelen ağız alışkanlıklarının engellenebileceğini (parmak emme ve benzeri), daha estetik bir diş görüntüsü elde edilebileceğini bildirdi. Erken yaşlarda çene kemiklerinin gelişimi de göz önünde bulundurulduğunda ortodonti tedavisi için en uygun zamanın bu dönem olduğunu vurgulayan Ok, 10-15 yaş aralığındaki çocukların diş ve ağız problemlerinin diğer yaşlara göre daha çabuk çözüldüğünü belirtti.
# Mahkeme başkanından ifadesini değiştiren tanığa tepki ## Özet Gaziantep'teki FETÖ/PDY davasında, mahkeme başkanı, uyku apnesi rahatsızlığı bulunduğunu, ne ifade verdiğini hatırlamadığını öne süren tanığa, "uyku apnesi sende zeka ileriliği yapıp bilmediğin şeyleri mi anlattırıyor" diyerek tepki gösterdi. ## İçerik #### Gaziantep'teki FETÖ/PDY davasında, mahkeme başkanı, uyku apnesi rahatsızlığı bulunduğunu, ne ifade verdiğini hatırlamadığını öne süren tanığa, "uyku apnesi sende zeka ileriliği yapıp bilmediğin şeyleri mi anlattırıyor" diyerek tepki gösterdi. GAZİANTEP **Gaziantep** 'te **Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması**'na (FETÖ/PDY) yönelik davada astsubayın yargılanmasına devam edildi. 7. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, FETÖ'nün TSK'daki yapılanmasına yönelik soruşturma kapsamında açığa alınan ve hakkında dava açılan astsubay tutuklu sanık Faruk Sarıgül ile avukatları katıldı. Hakkında aynı suçtan soruşturma yürütülen ve etkin pişmanlık hükümleri kapsamında ifade veren astsubay R.Ç, duruşmada tanık olarak dinlendi. Tanık R.Ç, 2013 yılında Gaziantep'te konuşlu 5. Zırhlı Tugay Komutanlığı'na tayin olduğunu belirterek, şunları söyledi: "Burada görev yaparken beni sabit hattan arayarak sohbete çağırırlardı. Dini sohbet değil de 'gelin çay içelim' şeklinde davet ederlerdi. Bu toplantıda Osman olarak tanıştırılan ve daha sonra adının Faruk Sarıgül olduğunu öğrendiğim sanık da vardı. Bir keresinde sanık bana çocuklarımı cemaatin kreşlerine göndermemem konusunda uyarmıştı. Ancak bu toplantılarda FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'den bahsedilmedi." Bunun üzerine mahkeme başkanı tanığın soruşturma aşamasındaki ifadesinde, "Toplantılarda devamlı FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'den 'büyüğümüz' diye bahsedilirdi. Yine toplantıda 17-25 Aralık'tan sonra meclisin çoğunun Fetullah Gülen'in sözünü dinlediği ve isterse hükümeti devirebileceğini söylenmişti. Hata Başbakana hakaret edilmişti." şeklindeki beyanlarını hatırlattı. ### "Uyku apnesi sende bilmediğin şeyler mi anlattırıyor" Tanık R.Ç, uyku apnesi rahatsızlığı bulunduğunu, ne ifade verdiğini hatırlamadığını ve bilmediği konuların ifadesine eklendiğini öne sürdü. Mahkeme başkanı, "Uyku apnesi sende zeka ileriliği yapıp, bilmediğin şeyler mi anlattırıyor." diyerek tanığa tepki gösterdi. Tanık R.Ç, ifadeye kendisinin söylemediği şeylerin yazıldığı iddiasını yineledi. Sanık Sarıgül, tanığın kendisi hakkında olumsuz bir şey söylemediğini, kendisinin de herhangi bir terör örgütüne üye olmadığını savundu. Mahkeme heyeti, dosyadaki eksikliklerin giderilmesi için duruşmayı erteledi. Muhabir: Adsız Günebakan Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır.**Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.**
# Mali hükümeti, Wagner ile anlaşacağı yönündeki iddiaları yalanlamadı ## Özet Mali'de 24 Mayıs'taki darbeden sonra kurulan geçiş hükümetinin başbakanı Choguel Kokalla Maiga, Rus güvenlik şirketi Wagner ile anlaşma yapılacağı yönündeki iddiaları yalanlamadı ve "B planına ihtiyaç duyulduğunu" söyledi. ## İçerik #### Mali'de 24 Mayıs'taki darbeden sonra kurulan geçiş hükümetinin başbakanı Choguel Kokalla Maiga, Rus güvenlik şirketi Wagner ile anlaşma yapılacağı yönündeki iddiaları yalanlamadı ve "B planına ihtiyaç duyulduğunu" söyledi. ###### Dakar Maiga, basına yaptığı açıklamada, **Mali** ile ** Wagner** arasında paralı asker konuşlandırılmasına ilişkin bir anlaşma imzalanacağı iddialarına yanıt verdi. Fransa'nın sonlandıracağını duyurduğu Barkhane Operasyonu'na atıfta bulunan Maiga, "Ortaklarımız bazı alanlardan çekilme kararı aldığında ve yarın çekildiklerinde ne yapacağız? B planımız olmasın mı?" ifadesini kullandı. Choguel Kokalla Maiga, bu alanların doldurulması gerektiğini ancak yeteri kadar askeri birlik olmadığını kaydederek, B planıyla neyi kastettiğine ise açıklık getirmedi. ### Mali'ye 1000 Rus paralı asker gönderilecek iddiası Amerikan basınında, Mali'de darbenin ardından kurulan asker ağırlıklı geçiş hükümeti ile **Rus** Wagner grubunun, Mali ordusunun eğitimi ve üst düzey yetkililerin korunmasını öngören anlaşma imzalamak üzere olduğu iddia edilmişti. Haberde, **yaklaşık 1000 paralı askerin** , Mali'ye gidebileceği ve buna karşılık aylık 10,8 milyon dolar ödeme yapılacağı öne sürülmüştü. Fransa Savunma Bakanı Florence Parly, bu iddialara, "Eğer Malili yetkililer, Wagner grubuyla böyle bir anlaşma imzalayacak olursa bu durum endişe verici olmasının yanı sıra Sahel ülkelerini desteklemek için yıllardır yaptığımız ve yapmayı planladığımız her şeyi anlamsız kılar." ifadeleriyle tepki göstermişti. Almanya Savunma Bakanı Annegret Kramp-Karrenbauer de Mali'yi, Wagner şirketi ile anlaşmaması konusunda uyararak, "Böyle bir anlaşma, Almanya'nın Fransa, Avrupa Birliği ve BM ile birlikte sekiz yıldır Mali'de yaptığı her şeyle çelişiyor." yorumunda bulunmuştu. Mali Savunma Bakanlığı ise böyle bir anlaşmadan haberdar olmadıklarını ancak herkesle görüşmeye açık olduklarını belirtmişti. ### Barkane Operasyonu sonlandırılıyor Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Sahel'de yürüttükleri Barkhane Operasyonu'nu, gelecek yılın ilk çeyreğinde sonlandıracaklarını, ancak bölgeden çekilmeyeceklerini duyurmuştu. Mali'de Barkhane sonrası Avrupa ülkelerinden oluşan Takuba Görev Gücü'nün daha etkin olması hedefleniyor. Adını Sahel'deki Touareg etnik grubunun kullandığı "Takoba" kılıcından alan Takuba Görev Gücü'nde Fransa, İsveç, Estonya, İtalya, Belçika, Hollanda, Portekiz ve Çekya'dan 500'e yakın asker görev yapıyor. Fransa, 2013 başında Mali'deki "Serval" isimli askeri harekatın ardından 1 Ağustos 2014'te Sahel'de Barkhane Operasyonu'nu başlatmıştı. ### Sahel'de Barkhane sonrası Wagner dönemi başlayabilir Yaklaşık 5 bin askerin görev yaptığı Barkhane Operasyonu'nun sonlandırılmasıyla Sahel'deki güvenlik krizinin çözümünde ana aktörün Wagner olabileceği belirtiliyor. Wagner paralı askerleri, konuşlandıkları ülkelerde, yerel orduları eğitiyor, önemli isimleri koruyor, isyancı veya terörist gruplarla savaşıyor ve sıcak noktalarda altın, elmas ve uranyum madenlerinin güvenliğini sağlıyor. Rus paralı askerlerin, Libya, Orta Afrika Cumhuriyeti, Sudan, Mozambik, Gine, Gine Bissau, Madagaskar, Zimbabve ve Angola'da faaliyetlerde bulunduğuna inanılıyor. **Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.**
# Hava Harp Okuluna teknokent kurulacak ## Özet Hava Harp Okulu arazisinde savunma ve havacılık sanayine hizmet verecek. bir teknokent kurulması planlanıyor. Teknokentle savunma ve havacılık sanayinde paydaşların bir araya getirilmesi amaçlanıyor. ## İçerik Alınan bilgiye göre, üniversite-sanayi işbirliği projelerine **Hava Harp Okulu** da katkıda bulunmaya hazırlanıyor. **Teknokent **projesi için **Hava Harp Okulu** nun İstanbul'daki kompleksi seçildi. Atatürk Havalimanı'nın yanı başındaki alan, **havacılık** ve **ulaştırma ** sektörü açısından sunduğu olanaklarla, **teknokent ** için uygun ortam sağlıyor. Böylece halihazırda havalimanı bünyesi ve çevresinde faaliyet gösteren sektörün bir çok oyuncusu teknokentle iç içe olacak. Teknokent, savunma sanayisi ya da Türk Silahlı Kuvvetlerinin ihtiyaçlarının karşılanmasının yanı sıra diğer sanayi alanları ve genel olarak ülke ekonomisine ciddi katkı sağlayacak. Teknokentin, savunma ve havacılık alanında faaliyet gösteren bir çok firma açısından cazibe merkezi olması bekleniyor. Teknokentle savunma ve havacılık sanayinde ihtiyaç sahibi, planlayıcı ve üreticilerin bir araya getirilmesi amaçlanıyor. Böylelikle sektördeki aktörlerin daha senkronize ve verimli şekilde çalışmasına olanak sağlanması öngörülüyor. Projeyle, savunma ve havacılık sanayinin Ankara merkezli yapısının yanında, İstanbul'un da bu alanda etkin bir merkeze dönüştürülmesi amaçlanıyor. Savunma sanayisi halen Ankara ağırlıklı olarak faaliyet gösteriyor. **Teknokent** le bu merkezin bir ölçüde İstanbul'a kayması, sektörün önemli aktörlerinin İstanbul'da da bir ayağının olması planlanıyor. Havacılık ve Uzay Teknolojileri Enstitüsü bünyesine havacılık, bilgisayar, elektronik, endüstri mühendislikleri ile uzay bilimleri ana bilim dallarında eğitim veriliyor. Bu kapsamda 16 yüksek lisans ve doktora programı bulunuyor. Enstitüde son olarak bu alandaki boşluğu doldurmak amacıyla uzay ve havacılık hukuku alanında bir program açıldı.
# Vodafone TV, aralık ayında da tüketiciye geniş içerik sunuyor ## Özet Vodafone TV kullanıcıları, bu ay çok sayıda seçenek arasında bulunan Wonder Woman 1984'ü, The Gentlemen'i ve Joker filmini seyredebilecek ## İçerik Vodafone'dan yapılan açıklamaya göre, Vodafone TV, kasım ayında da diziden filme, spordan belgesele, her zevke ve yaşa uygun zengin içerikleriyle seyircilerin tercihi oldu. Her ay 1 milyonu aşkın abone tarafından kullanılan Vodafone TV'de kasım ayında en çok seyredilen filmler arasında John Wick 3, Örümcek Adam: Eve Dönüş, Yırtıcı Kuşlar ve Muhteşem Harley Quinn, Marslı, Cadılar ve Ali Kundilli 2 yer aldı. Kasım'da en çok seyredilen kanallar ise ATV, Fox, TV8, TRT 1 ve Kanal D olarak sıralandı. - Vodafone TV'nin aylık aktif kullanıcı sayısı ise 1,4 milyona ulaştı Vodafone TV, aralık ayında da müşterileri için birbirinden keyifli içerikler sunuyor. Vodafone TV kullanıcıları, bu ay Gal Galdot ve Chris Pine'i tekrar bir araya getiren ve DC sinematik evreninin en önemli karakterlerinden Wonder Woman 1984'ü, Guy Ritchie'nin yönetmenliğini yaptığı, Hugh Jackman ve Matthew McConaughey'in başrollerinde olduğu, eğlenceli suç filmi The Gentlemen'i ve tüm zamanların en ikonik kötü karakterlerinden olan, başroldeki performansı ile Joaquin Phoneix'in Oscar ödülünü kazandığı Joker filmini seyredebilecek. Vodafone TV, kullanıcılarına, 24 saate kadar geri alma özelliği ile 90'ı aşkın TV kanalını ve çoğunluğu film, dizi, belgesel ve çizgi filmden oluşan 6 binin üzerinde seç-izle içeriği akıllı telefonlarından, tabletlerinden, web'den ve akıllı televizyonlar üzerinden izleme imkanı sunuyor. Google Play, Apple App Store, Android TV, LG Content Store, Samsung Smart Hub ve Apple TV online mağazalarından da erişilebilen Vodafone TV uygulaması, bugüne kadar 7 milyondan fazla kez indirildi. Vodafone TV'nin aylık aktif kullanıcı sayısı ise 1,4 milyona ulaştı. - 'Kaliteli TV ve video içeriğini kesintisiz olarak ve uygun fiyatla sunmaya devam ediyoruz' Açıklamada görüşlerine yer verilen Vodafone TV Genel Müdürü Berna Kulaksız, şu değerlendirmelerde bulundu: 'Vodafone TV servisimizle Türkiye’nin dört bir yanında müşterilerimize kaliteli TV ve video içeriğini kesintisiz olarak ve uygun fiyatla sunmaya devam ediyoruz. Bu kapsamda, sinema ve dizi seven müşterilerimiz için aralık ayına özel zengin bir portföy hazırladık. En beğenilen yapımları bir araya getirdiğimiz içeriğimizle izleyicilerimizin dijital platformlarda sinema ve dizi izleme keyfini artırmayı hedefliyoruz. Vodafone olarak, müşterilerimizin hayatını kolaylaştıran ürün ve servislerle her zaman yanlarında olmaya devam edeceğiz.'
# PTT AŞ'den "Nesli Tükenmekte Olan Ulusal Yaban Hayatı" anma pulu ## Özet PTT AŞ, Avrupa 2021 ,Nesli Tükenmekte Olan Ulusal Yaban Hayatı konulu iki değerli anma puluyla "Yeşil Arı Kuşu, Anadolu Yaban Koyunu ve Flamingo" görsellerinin bulunduğu ilk gün zarfını dün tedavüle çıkardı ## İçerik Şirketten yapılan açıklamaya göre 'Avrupa 2021 (Nesli Tükenmekte Olan Ulusal Yaban Hayatı)' konulu 3 lira ve 6,5 lira (45x45 milimetre boyutunda) bedelli anma pulu ve söz konusu pula ait 12 lira bedelli ilk gün zarfı PTT iş yerlerinden, PTT'ye ait 'www.filateli.gov.tr' internet adresinden ve filateli cep uygulamasından edinilebilecek. Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını nedeniyle toplum sağlığını korumaya destek olmak, PTT iş yerlerinde yoğunluk yaşanmasını önlemek ve müşterilerin filatelik işlemlerini PTT iş yerlerine gelmeden yapabilmeleri için bazı tedbirler uygulanıyor. Bu kapsamda dün satışa sunulan ilk gün zarfını posta damgasıyla talep eden müşterilere, 'www.filateli.gov.tr' internet adresinden ürünün tedavül tarihi itibarıyla 6 ay içerisinde satın alınması halinde posta damgalı olarak gönderilebilecek. Müşteriler tarafından hazırlanan filatelik ürünler için ilk gün ve posta damgası talepleri, 3 ay içerisinde PTT AŞ'ye iletildiği takdirde karşılanabilecek. Şirketten yapılan açıklamaya göre 'Avrupa 2021 (Nesli Tükenmekte Olan Ulusal Yaban Hayatı)' konulu 3 lira ve 6,5 lira (45x45 milimetre boyutunda) bedelli anma pulu ve söz konusu pula ait 12 lira bedelli ilk gün zarfı PTT iş yerlerinden, PTT'ye ait 'www.filateli.gov.tr' internet adresinden ve filateli cep uygulamasından edinilebilecek. Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını nedeniyle toplum sağlığını korumaya destek olmak, PTT iş yerlerinde yoğunluk yaşanmasını önlemek ve müşterilerin filatelik işlemlerini PTT iş yerlerine gelmeden yapabilmeleri için bazı tedbirler uygulanıyor. Bu kapsamda dün satışa sunulan ilk gün zarfını posta damgasıyla talep eden müşterilere, 'www.filateli.gov.tr' internet adresinden ürünün tedavül tarihi itibarıyla 6 ay içerisinde satın alınması halinde posta damgalı olarak gönderilebilecek. Müşteriler tarafından hazırlanan filatelik ürünler için ilk gün ve posta damgası talepleri, 3 ay içerisinde PTT AŞ'ye iletildiği takdirde karşılanabilecek.
# Eski validen himmet veren iş adamlarına silah ruhsatı yardımı ## Özet FETÖ/PDY soruşturması kapsamında eski Bursa Valisi Harput ile 59 sanık hakkında hazırlanan iddianamede, örgüte bağış yapan iş adamlarına Harput imzasıyla silah taşıma ruhsatı verildiğine dair detaylar yer aldı. ## İçerik #### FETÖ/PDY soruşturması kapsamında eski Bursa Valisi Harput ile 59 sanık hakkında hazırlanan iddianamede, örgüte bağış yapan iş adamlarına Harput imzasıyla silah taşıma ruhsatı verildiğine dair detaylar yer aldı. BURSA - Mustafa Yılmaz **Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması** (**FETÖ/PDY)** soruşturması kapsamında tutuklanan ** eski Bursa Valisi Şahabettin Harput** ile 59 kişi hakkında hazırlanan iddianamede, örgüte bağış yapan iş adamlarına eski vali Şahabettin Harput imzasıyla silah taşıma ruhsatı verildiği ile ilgili ilginç detaylar yer aldı. Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından Harput ile 34'ü tutuklu, 13'ü tutuksuz sanık ile 12 firari hakkında yürütülen soruşturma tamamlandı. Bursa 8. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilen iddianamede, örgütün hiyerarşik yapısı ve eski Vali Harput'un devletin valisi gibi değil de örgütün yöneticisi gibi çalıştığı iddiaları dikkati çekti. "Orhan" adı verilen gizli tanığın, iddianameye giren ifadelerinde, eski Vali Harput'un, FETÖ'nün sözde Bursa imamı Cansun Sarıyıldız ile iş adamlarından himmet toplamak için toplantılar düzenlediği ve "Şahabettin Harput, örgütün il imamı gibi çalışır ve bizlere Gülen tarafından methedilen birisi olarak tanıtılır." değerlendirmelerine yer verildi. ### Örgüte bağış yapana ihale kolaylığı Harput'un himmet toplamak için örgüt adına izlediği yola ilişkin bilgi veren gizli tanık "Orhan", ifadesinde şunları kaydetti: "Şahabettin Harput ve o tarihte Özel İdare Genel Sekreteri olan ve ihale işlerinden sorumlu olarak görevlendirilen Bilal Ç'nin, devlet kurumlarında bayındırlık müdürlüğüne ait yol inşaat ihalelerini, örgüte yakın iş adamlarının almalarını sağladıklarını ve karşılığında da iş adamlarının cemaate yüksek miktarda bağışta bulundurduklarını biliyorum. Bazı şirketler kurum ihalelerini kazanmışlar ve karşılığında Orhangazi Üniversitesine ve örgüte ait diğer kurumlara yüksek miktarda bağışta bulunmuşlardır. İhaleye girecek firmalarla ilgili bilgiler önceden cemaat mensuplarınca Harput ve sağ kolu gibi çalışan Bilal Ç'ye bildirilir. Bu firmaların cemaate bağışta bulundukları kendilerine söylenir. Bağış işlemleri yerine getirildikten sonra Bilal Ç. ve Şahabettin Harput tarafından bu firmaların önü açılır. Her türlü kolaylık kendilerine gösterilir." ### "Himmet karşılığı silah ruhsatı" Örgütün bağış toplamak için vali kanalıyla bulunduğu girişimlere de değinilen iddianamede, gizli tanığın şu ifadeleri yer aldı: "İdris Ç. isimli kişi örgütün Bursa il ve ilçelerinde memurların tayin işlerinden sorumlu imamıdır. Kurumlarda çalışan hangi memurun nerede, nasıl görevlendirileceği hususunda çalışma yapıp ilgili birime ileten önemli birisidir. İdris Ç'nin, anlattığım bilgilere ilaveten yaklaşık 25-30 iş adamının, cemaate 5-10 bin lira arasında bağış karşılığında eski vali Şahabettin Harput'a imzalatarak taşıma ruhsatlı silah almalarına yardımcı olduğunu biliyorum hatta taşıma ruhsatı alabilmek için bir kişiden sekiz adet büyükbaş hayvan olarak bağış alındığını da duydum." İddianamede, Harput'un eylemlerine ilaveten yasa dışı FETÖ/PDY'ye her türlü yoldan maddi imkan sağladığı ya da sağlamaya çalıştığı belirtilerek, "Tanık Bilal K.'nın Bursa Osmangazi Hürriyet Mahallesi'nde faaliyet gösteren yem fabrikasının bulunduğu arsanın imar durumuyla ilgili olarak yardımcı olma karşılığında, FETÖ'yle irtibatlı ve iltisaklı olduğu tespit edilen Uludağ Kültür ve Eğitim Vakfı yararına 1 milyon lira bağış istediği anlaşılmıştır." denildi. Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır.**Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.**
# Konya'daki Düden Gölü kurudu ## Özet Konya'nın Kulu ilçesinin 5 kilometre doğusunda ve Tuz Gölü'nün kuzey batısında yer alan, "kuş cenneti" olarak da bilinen Düden Gölü ve yakınındaki Küçük Göl kurudu. ## İçerik #### Konya'nın Kulu ilçesinin 5 kilometre doğusunda ve Tuz Gölü'nün kuzey batısında yer alan, "kuş cenneti" olarak da bilinen Düden Gölü ve yakınındaki Küçük Göl kurudu. ###### Konya Suyu hafif tuzlu olan ve 860 kilometrekare alana sahip **Düden Gölü** , batısındaki Değirmenözü Deresi yoluyla ilçenin kanalizasyon arıtma tesisinden gelen su ve çevresindeki küçük pınarlardan besleniyor. 1992 yılında sit alanı ilan edilen bölgede, tatlı sudan oluşan Küçük Göl de bulunuyor. Su kuşları için üreme ve göç dönemlerinde uğrak yeri olan Düden Gölü, canlılığını koruduğu aylarda yaz ördeği, flamingo, Macar ördeği, dikkuyruk, kılıçgaga, büyük cılıbıt, Akdeniz martısı ve gülen sumru gibi 185 kuş türünü barındırıyor. Beslendiği su kaynakların mevsimsel kuraklık nedeniyle kesilmesi üzerine Düden Gölü ve Küçük Göl tamamen kurudu. Göç mevsiminin başlamasıyla binlerce kuşa ev sahipliği yapması gereken gölü, su kuşları da terk etti. ### "Flamingolar ve çeşitli kuşlar vardı" Bölgede göl kenarında ağaç yetiştiren 80 yaşındaki emekli öğretmen İhsan Yücel, AA muhabirine yaptığı açıklamada, "İki göl arasında 26 haneli yaylamız vardı. Ben burada doğmuşum. Göl bir insan boyu derinliğindeydi. Flamingolar ve çeşitli kuşlar vardı. Bu göl daha önce de iki kere kurumuştu. Şimdi de gördüğünüz gibi üçüncü kez kurudu." diye konuştu. Gölün kurumasıyla kuşların da artık bölgeye uğramadığını anlatan Yücel, "Göle devletimizin sahip çıkmasını istiyorum. Barajlardan su takviyesi yapılsın, balık olsun, insanımıza yararlı hale gelsin. Buraya değer verilsin." dedi. Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır.**Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.**
# Gebelik öncesi SMA taşıyıcılık testi yaptırmak büyük önem taşıyor ## Özet Medicana Ataşehir Hastanesi Op. Dr. Funda Öztürk, "Ebeveynlerin, çocuklarının bu hastalık riskiyle doğmasını önlemek için bu mutasyonu taşıyıp taşımadıklarını genetik laboratuvarlarına kan vererek öğrenmeleri mümkün olabilmektedir" dedi ## İçerik Hastaneden yapılan açıklamada, SMA'nın (otosomal resesif) çekinik kalıtımla taşındığı, hastalığın oluşabilmesi için her iki genin de mutasyon olması gerektiği, taşıyıcılarda hiçbir belirti ve risk oluşturmazken, hastalarda kasları kontrol eden sinirlerdeki zayıflamaya bağlı olarak zamanla ilerleyen kas güçsüzlüklerinin ortaya çıktığı kaydedildi. Açıklamada görüşlerine yer verilen Medicana Ataşehir Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Öztürk, taşıyıcılık oranının toplumda 50'de bir olduğunu belirterek, 'Doğumlarda ortaya çıkma olasılığı ise dünya çapında yaklaşık olarak 10 binde 1 iken, Türkiye'de bu oran 7 binde 1 civarında.' ifadesini kullandı. SMA'nın oluşabilmesi için her iki geninde de mutasyonlu olması gerektiğini aktaran Öztürk, ebeveynlerin her ikisinin de mutasyon taşımasının SMA hastası çocuk sahibi olma riskini yüzde 25'e, genetik olarak taşıyıcı çocuk sahip olma riskini de yüzde 50'ye çıkardığını kaydetti. Öztürk, SMA'nın Türkiye'de sık görülen bir hastalık olduğunu vurgulayarak, şu değerlendirmelerde bulundu: 'Ebeveynlerin taşıyıcılık testi yaptırmaları çok önemlidir. Bu nedenle ebeveynlerin, çocuklarının bu hastalık riskiyle doğmasını önlemek için bu mutasyonu taşıyıp taşımadıklarını genetik laboratuvarlarına kan vererek öğrenmeleri mümkün olabilmektedir. Evli çiftlerde veya gebelik mevcut ise önce anneye taşıyıcılık testi yapılmaktadır. Eğer anne taşıyıcı ise babaya test yapılmaktadır. Baba da taşıyıcı ise amniyosentez yolu ile bebek araştırılarak SMA tanısı konulabilir.'
# MSB Yunanistan'a yasa dışı yollardan geçmeye çalışan bir kişinin yakalandığını bildirdi ## Özet FETÖ terör örgütü mensubu olmaktan yargılandığı tespit edilen kişi, Edirne Merkez İlçe Jandarma Komutanlığına teslim edildi. ## İçerik #### FETÖ terör örgütü mensubu olmaktan yargılandığı tespit edilen kişi, Edirne Merkez İlçe Jandarma Komutanlığına teslim edildi. ###### Ankara Milli Savunma Bakanlığı (MSB), yasa dışı yollardan Yunanistan'a geçmeye çalışan bir şahsın yakalandığını belirtti. Bakanlığın Twitter hesabından yapılan açıklamada, "Edirne/Pazarkule'de görevli hudut kartallarımız, yasa dışı yollardan Yunanistan'a geçmeye çalışan bir şahsı yakaladı. FETÖ terör örgütü mensubu olmaktan yargılandığı tespit edilen şahıs Edirne Merkez İlçe Jandarma Komutanlığına teslim edildi." ifadelerine yer verildi. Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır.**Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.**
# TBMM Başkanı Şentop'tan CHP Sözcüsü Öztrak'a 'ezan' tepkisi ## Özet TBMM Başkanı Mustafa Şentop, CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak'a tepki göstererek, "Ezana karşı bir süredir devam eden sistemli saldırıları tahfif etmek, en az yapılan saldırılar kadar büyük bir cürümdür." ifadelerini kullandı. ## İçerik #### TBMM Başkanı Mustafa Şentop, CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak'a tepki göstererek, "Ezana karşı bir süredir devam eden sistemli saldırıları tahfif etmek, en az yapılan saldırılar kadar büyük bir cürümdür." ifadelerini kullandı. ###### TBMM **TBMM Başkanı Mustafa Şentop** , sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, Öztrak'ın, "Bakanlar, sosyal medyada bu olayı köpürtme yarışına girdi. Bu sabah da kervana, atama Meclis Başkanı katıldı." yönündeki sözlerine cevap verdi. Hürriyetin sembolü olan ezanı hedef alan alçakça saldırının, bir gün sonra tekrarlanması üzerine, dün konuya ilişkin sosyal medya hesabından paylaşımda bulunduğunu hatırlatan Şentop, "Söz konusu tweetin konusu ezana karşı yapılan saldırı, muhatabı da saldırının failleriydi. Tweette belirli bir kişi veya kurum hedef alınmıyordu. Ancak bugün CHP Sözcüsü, konusu ve muhatabı belli olan açıklamamdan rahatsız olmuş ve TBMM Başkanı olarak şahsıma yakışıksız bir tepki göstermiş. Anlaşılması zor bir durum." ifadelerini kullandı. Ezana karşı bir süredir devam eden sistemli saldırıları tahfif etmenin, en az yapılan saldırılar kadar büyük bir cürüm olduğunu vurgulayan Şentop, "Bürokraside ve siyasette bulunduğu mevkilere sadece ve daima atanarak gelen bir kişinin, TBMM Başkanı'nın nasıl göreve geldiğini bilmemesine de şaşırmıyorum." açıklamasında bulundu. **Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.**
# Invamed'den yeni personel alımında "sigara kullanmama" ön koşulu ## Özet Şirket, tıp alanında yetiştirmek üzere Ankara'da açılışını gerçekleştireceği Yeni Tıbbi Cihaz İlaç Sanayi Entegre Üretim Tesisinde yeni personel istihdam edecek ## İçerik RD Global-Invamed'den yapılan açıklamaya göre, şirketin insan kaynakları yetkilileri, tüm dünyada etkisini gösteren 'sigarasız hayat' politikasını desteklemek üzere, yeni kurulan fabrikası için yoğun şekilde yürüttüğü işe alım sürecinde 'sigara kullanmama' şartına dikkat edecek. Halihazırda, çalışanlarına sigaranın zararlarına ve sigarayı bırakma yollarına ilişkin düzenli olarak eğitim ve destek programları uygulayan şirket, bu sayede bir sağlık şirketi olarak ülke insanlarına rahat nefes alabileceği bir gelecek göstermeyi amaçlıyor. Şirketin yeni tesisinde istihdam edilecek personeller, tıp alanında yetiştirilecek, ilaç ve tıbbi cihaz sektörü ile bu sektörün insan sağlığı üzerine etkileri konusunda kendilerini geliştirme imkanı bulacak. Açıklamada, 'RD Global-Invamed; ülkemizde tütün ürünü kullanımının giderek arttığının altını çizerek böylesi önemli bir görevi üstlenecek kişiler için sigara kullanmama niteliğini arayarak insanları birincil sağlık önlemleri kapsamında dikkate davet etmeyi amaçlıyor. Bu yolda bir ilke imza atan şirketimiz, Türkiye adına gururlu. Bu konuda istekli olan ve tıp alanında kendini geliştirmek isteyen tüm vatandaşlarımızın başvurmasını bekliyoruz.' ifadelerine yer verildi.
# Kremlin: Putin, G20'nin çevrim içi liderler zirvesine katılmayı planlıyor ## Özet Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in 22 Kasım'da çevrim içi yapılacak G20 zirvesine katılmayı planladığını açıkladı. ## İçerik #### Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in 22 Kasım'da çevrim içi yapılacak G20 zirvesine katılmayı planladığını açıkladı. ###### Moskova Peskov, başkent Moskova'da gazetecilerin gündemdeki konulara ilişkin sorularını yanıtladı. Arjantin'de devlet başkanlığı seçimini aşırı sağcı Javier Milei'nin kazanmasını değerlendiren Peskov, Rusya'nın Arjantin ile ilişkilerinde netlik kazanması gereken çok sayıda konu olduğunu söyledi. Peskov, Arjantin halkının seçimine saygı duyduklarını ve bu ülkeyle ilişkileri geliştirmek istediklerini vurguladı. Milei'nin geçmişte yaptığı "çeşitli" açıklamaların farkında olduklarına işaret eden Peskov, "Milei'nin seçim kampanyası sırasında yaptığı bazı açıklamalara elbette dikkat ettik ancak göreve başladıktan sonra yapacağı açıklamalara göre hareket edeceğiz." dedi. Putin'in, Hindistan tarafından organize edilen ve 22 Kasım'da çevrim içi yapılacak G20 Liderler Zirvesi'ne katılıp katılmayacağına yönelik soruyu yanıtlayan Peskov, "Evet, katılmayı planlıyor." dedi. Mevcut küresel konjonktürün fazlasıyla çalkantılı bir durumda olduğunu kaydeden Peskov, "(Putin'in G20 konuşması) Gündem çok net. Rusya'nın son derece iyi bilinen, tutarlı ve dengeli yaklaşımının ana hatları çizilecektir." ifadesini kullandı. Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır.**Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.**
# Aydem ve Gediz Perakende'de online abonelik dönemi başladı ## Özet Ege Bölgesi'nde faaliyet gösteren elektrik tedarik şirketleri Aydem Perakende ve Gediz Perakende, hayata geçirdiği online abonelik hizmetiyle, işlemlerin web sitesi üzerinden gerçekleştirilmesine imkan sağlıyor ## İçerik Şirketlerden yapılan ortak açıklamaya göre, dijital dönüşüm süreçleri kapsamında, mesken (ev) müşterileri bu hizmetten faydalanabilecek. Müşteriler, günün her saatinde bulundukları yerden yeni abonelik başlatma, abonelik sonlandırma, güncel güvence bedeli sorgulama ve iade alma işlemlerini, şirketin web sitesinde sağlanan online işlem merkezinden yapabilecek. Yeni abonelik işlemleri, abonelik için başvurulan tüketim yerinin yeni bir binaya ait olması veya bir önceki abonenin aboneliğini sonlandırmış olması durumunda online işlem merkezinden tamamlanabilecek. Açıklamada görüşlerine yer verilen Aydem Perakende ve Gediz Perakende Genel Müdürü Serdar Marangoz, dijital dönüşümün, temel stratejileri olduğunu belirterek, 'Hizmetlerimizi kurgularken müşteri deneyimini merkeze alıyor, her açıdan memnuniyeti yükseltmeye odaklanıyoruz. Online abonelik ile müşterilerimizin hızlı ve kolay şekilde, pek çok işlemi zaman ve mekandan bağımsız, bulundukları yerden yapabilmelerini sağlıyoruz. Fiziki işlemleri azaltıyor, hayatlarını kolaylaştırıyoruz. Elektrik aboneliği işlemlerinin dijitalleşmesinin kritik öneme sahip olduğunuz düşünüyoruz. Bu stratejimiz doğrultusunda mesken grubundaki müşterilerimiz artık aboneliklerini online olarak, web sitelerimiz üzerinden yapabilecek. Dijital dönüşüm sürecimiz, müşterilerimizin hayatını kolaylaştıran yeni başlıklarla devam edecek.' ifadelerini kullandı.
# "Kız Kardeşim" projesinde katılımcı sertifikaları verildi ## Özet ## İçerik Kadınların toplum içinde daha aktif rol almalarını, ekonomiye katılımlarını desteklemeyi amaçlayan ve 18-55 yaş arasındaki okuryazar tüm kadınlara açık olan proje kapsamında düzenlenen eğitim seminerlerine katılan 156 kadına sertifikaları törenle verildi. Malatya Valisi Süleyman Kamçı, törende yaptığı konuşmada, kadınların çağdaşlaşma yolunda ilerleyen toplumların en önemli mimarları olduğunu söyledi. Kadınların görevinin sadece çocuk büyütmek ve ev işleri yapmak olmadığını dile getiren Kamçı, 'Kadınlarımız hayatın her alanında söz, hak ve yetki sahibi olmak zorundadır. Eğitimlerini tamamlayan ve bugün burada sertifikalarını alacak kadınlarımızın varlığı, hem Malatya'ya hem de ülkemiz adına bizlere gurur ve cesaret vermektedir' dedi. Ankara ve Diyarbakır'daki terör saldırılarına da değinen Kamçı, terör olaylarını kınayarak, 'Tüm şehitlerimize Allah'tan rahmet, geride kalanlara başsağlığı ve uzun ömür, yaralılara ise Allah'tan şifalar diliyorum. Terörün her türlüsünü millet olarak, ülkemizin birliği, dirliği, bayrağı için canlarını feda eden şehitlerimizin huzurunda, birliktelik içerisinde kınıyor ve lanetliyoruz' diye konuştu. - 'Bir damla da olsa katkımız olduysa ne mutlu bize' Coca-Cola Türkiye, Kafkasya ve Orta Asya Bölümü Hukuk Direktörü Zeynep Derman Küçükönder de 2020'ye kadar dünya genelinde 5 milyon kadını güçlendirme hedefiyle yola çıkan Coca-Cola'nın Türkiye'de yeni bir projeyi hayata geçirmesinden mutluluk duyduklarını söyledi. Geleceğin mimarının kadınlar olduğunu vurgulayan Küçükönder, şöyle devam etti: 'Malatya'nın dört bir yanından 156 katılımcı eğitimden geçti. Bu eğitimler sayesinde kadınların hayatlarına bir damla da olsa katkımız olduysa ne mutlu bize. Kız Kardeşim projesiyle Kayseri'de çıktığımız yola, Malatya'nın ardından, Gaziantep, Trabzon, İzmir, Adana ve Sakarya'da devam ederek Türkiye'nin dört bir yanında kız kardeşlerimizle buluşmaya devam edeceğiz.' Boğaziçi Üniversitesi Yaşamboyu Eğitim Merkezi Kurumsal Sosyal Sorumluluk Projeleri Direktörü Dr. Işıl Keskin Şahan ise projeye destek verenlere teşekkür ederek, 'Bilgi hayata geçirildiği noktada önem taşıyor. Önemli olan bilgiyi pratiğe dönüştürme meselesi. Bu eğitim programında alınan bilgileri kadınlarımız hayatlarına entegre edecek' diye konuştu. Malatya Ticaret ve Sanayi Odası Genel Sekreteri Abdullah Duran ise Ankara'daki terör saldırısını kınayarak, hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet, yakınlarına başsağlığı diledi. Oda olarak sosyal sorumluluk projelerine önem verdiklerini anlatan Duran, programın gerçekleştirilmesinde emeği geçenlere teşekkür etti. Malatya İl Kadın Girişimciler Kurulu Başkanı Yasemin Coşkun da kadınların gelişmekte olan toplumların vazgeçilmez unsurları olduğunu söyledi. Konuşmaların ardından katılımcılara sertifikaları verildi.
# Geleceğin teknolojisini üretecek gençleri AÜ'nün sınavı belirleyecek ## Özet Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın başlattığı Milli Teknoloji Hamlesi kapsamında oluşturulan Deneyap Teknoloji Atölyeleri Projesi'nin ilk sınavı, 17 Mart'ta 10 şehirde AÜ tarafından yapılacak. ## İçerik #### Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın başlattığı Milli Teknoloji Hamlesi kapsamında oluşturulan Deneyap Teknoloji Atölyeleri Projesi'nin ilk sınavı, 17 Mart'ta 10 şehirde AÜ tarafından yapılacak. ESKİŞEHİR - Deniz Açık **Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan** 'ın başlattığı Milli Teknoloji Hamlesi kapsamında oluşturulan Deneyap Teknoloji Atölyeleri Projesi, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı öncülüğünde, Gençlik ve Spor Bakanlığı, Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (**TÜBİTAK** ) ile Türkiye Teknoloji Takımı Vakfının ortak çalışmasıyla yürütülüyor. Teknoloji üretme yetkinliği yüksek genç bireyler yetiştirilmesi amacıyla hayata geçirilecek atölyelerde tasarım üretim, robotik kodlama, elektronik programlama, yazılım teknolojileri, siber güvenlik, enerji teknolojileri, havacılık ve uzay, nanoteknoloji ve yapay zeka gibi alanlarda eğitim alacak öğrencilerin belirleneceği seçme sınavı için başvurular 10 Şubat'ta tamamlandı. ### 17 Mart'ta 10 şehirde AÜ tarafından yapılacak Adana, Ankara, Antalya, Edirne, Erzurum, Eskişehir, Hakkari, İzmir, Konya, Manisa, Muğla ve Trabzon'da kurulacak Deneyap Teknoloji Atölyelerinde yetişecek gençlerin belirlenmesinde rol oynayacak sınavı düzenleme işini de açık öğretim sistemi ile 40 yıla yaklaşan sınav deneyimine sahip **Anadolu Üniversitesi ** (AÜ) üstlendi. Üniversite, Adana, Ankara, Edirne, Eskişehir, Antalya, Konya, Erzurum, Trabzon, Manisa ve Muğla'yı kapsayan 10 ilde ilkini 17 Mart'ta yapacağı yazılı sınavın ardından becelerin ölçüleceği bir sınav daha gerçekleştirecek. ### "Sınavlarda açık öğretim sisteminin deneyimini kullanacağız" AÜ Rektörü Prof. Dr. Şafak Ertan Çomaklı, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye'nin özellikle teknoloji üretme konusunda geleceğe yönelik birtakım çalışmaları olduğunu söyledi. Bu çalışmaların başını çeken Deneyap Projesi'nde atölyelere öğrenci seçimiyle ilgili yapılacak sınavı AÜ'nün üstlendiğini anlatan Çomaklı, şöyle konuştu: "Teknoloji üretimine yönelik öğrencilerimizi seçerken 4, 5, 8 ve 9'uncu sınıfları sınava dahil edeceğiz. Bu sınavın ilkini Adana, Ankara, Edirne, Eskişehir, Antalya, Konya, Erzurum, Trabzon, Manisa ve Muğla'yı kapsayan 10 ilde yapacağız. Geleceğimize ilişkin ülkemizdeki teknolojik üretimi, sınavlarımızda başarılı olup, Deneyap Atölyelerine dahil olacak çocuklarımız üzerinden planlayacağız. Ücretsiz sınavımızın ilkini 17 Mart'ta gerçekleştireceğiz. Yazılı sınavın ardından becerilerin ölçüleceği bir sınav daha yapacağız. Bu sınav da nisan ayında olacak. Sınavlarda açık öğretim sisteminin 40 yıla yaklaşan deneyimini kullanacağız. Bu deneyim, Deneyap Atölyeleri sınavını başarıyla yapacağımızın göstergesidir." ### Eğitimler 2 Temmuz'da başlayacak Çomaklı, teknoloji üretim konusunda kabiliyeti olan çocukları belirlemede TÜBİTAK'a önemli rol düştüğüne dikkati çekerek her çocuğu yeteneğine göre ayıracaklarını dile getirdi. Çocukların Türkiye'nin geleceği olduğunu vurgulayan Çomaklı, "Deneyap Atölyelerinde eğitimin başlama tarihi 2 Temmuz olarak belirlendi. Bu çocuklar, paydaşlarımız tarafından eğitime alınacak. Oldukça etkin ve önemli bir proje. Somut çıktılara sahip olunacak." dedi. Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır.**Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.**
# Beyaz Baretliler İdlib'de evsiz kalan sivilleri Kovid-19 hakkında bilinçlendiriyor ## Özet Beyaz Baretliler olarak bilinen Sivil Savunma ekipleri, Suriye'nin İdlib ilinde yerinden edilmiş aileleri, yeni tip koronavirüs salgınına karşı bilinçlendirme çalışmalarını sürdürüyor. ## İçerik #### Beyaz Baretliler olarak bilinen Sivil Savunma ekipleri, Suriye'nin İdlib ilinde yerinden edilmiş aileleri, yeni tip koronavirüs salgınına karşı bilinçlendirme çalışmalarını sürdürüyor. ###### İdlib Kovid-19 salgınına karşı yürütülen mücadeleye destek olan Beyaz Baretliler, İdlib'de Beşşar Esed rejimi ve destekçilerinin saldırılarından kaçarak Türkiye sınırındaki kamplara sığınan sivillere, "Farkında olun, kendinizi ve sevdiklerinizi koruyun" kampanyası adı altında salgın hakkında bilgilendirme yaptı. İdlib'in Atme kamplarında bulunanlara, Beyaz Baretliler'in kadın çalışanlarının da katıldığı kampanya kapsamında, Kovid-19'a karşı alınacak tedbirleri içeren broşürler dağıtıldı. ### "Ekiplerimiz karantinanın önemini anlatıyor" Sivil Savunma medya görevlisi Muhammed Hammede, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Suriye'nin kuzeyinde Kovid-19 hakkında halka doğru bilgileri aktarmak amacıyla farkındalık ve bilinçlendirme ekibi kurduklarını söyledi. Hammede, "Ekiplerimiz, kampları ziyaret ederek ailelere virüsün bulaşma yollarını, belirtilerini, karantinanın önemini anlatıyor. Onlara 'mümkün olduğunca evde kalmaları' tavsiyesinde bulunuyoruz." dedi. Bölge halkını salgına karşı uyardıklarını yineleyen Hammede, gerekli tedbirlere uyulması konusunda çalışmalara devam edeceklerini vurguladı. Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır.**Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.**
# TOGG kuruluşunun 3. yılında üretim çalışmalarına hız kesmeden devam ediyor ## Özet Türkiye'nin "ikinci otomobil devrimi" olarak kabul edilen Türkiye'nin otomobil üretim yolculuğunda süreç, TOGG'un kuruluşunun 3. yılında yola çıkılırken planlandığı şekilde devam ediyor. ## İçerik #### Türkiye'nin "ikinci otomobil devrimi" olarak kabul edilen Türkiye'nin otomobil üretim yolculuğunda süreç, TOGG'un kuruluşunun 3. yılında yola çıkılırken planlandığı şekilde devam ediyor. ###### İstanbul **Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan** 'ın önderliğinde 25 Haziran 2018'de kurulan **Türkiye'nin Otomobili Girişim Grubu** (TOGG), kuruluşunun üzerinden geçen 3 yılın ardından otomobil üretim sürecinde önemli aşamalar katetti. Türkiye'nin, 29 Ekim 1961 yılında "Devrim" arabasıyla başardığı "yerli otomobil üretme" hedefinin üzerinden 60 yıl geçti. İlk yerli Türk otomobil "Devrim"den 4 adet üretilmiş ancak otomobilin "yetersiz benzin konulması" nedeniyle yolda kalması, Devrim'le ilgili olumsuz propaganda yapanların da seslerinin yükselmesine neden olmuştu. Proje, "otomobil yolda kaldı" gerekçesiyle rafa kalkmıştı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın çağrısıyla Türkiye'nin 60 yıllık yerli ve milli otomobil rüyası yeniden hayat bulurken, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) liderliğinde başlayan yatırımcı arayışı kısa sürede tamamlandı. Bu kapsamda, TOGG resmi olarak 25 Haziran 2018'de kurulurken, 1 Eylül 2018'de ise Mehmet Gürcan Karakaş, TOGG'un Üst Yöneticisi (CEO) olarak atandı ### Otomobilin tanıtımı 27 Aralık 2019'da yapıldı 27 Aralık 2019'da "Türkiye'nin Otomobili Girişim Grubu Yeniliğe Yolculuk Buluşması" adıyla Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın katılımıyla gerçekleşen tanıtımda "C-SUV", C-Sedan" modellerin özellikleri ilk kez kamuoyuyla paylaşıldı. Yaklaşık 2 bin davetlinin katıldığı tanıtımda, araçların tasarımı otomobilseverlerden tam not aldı. Türkiye'nin vizyon projelerinden biri olarak görülen "Türkiye'nin Otomobili"nin başlangıçta C segmentinde bir SUV ile piyasaya girmesi, takip eden yıllarda da model sayısını 5'e çıkarması planlandı. Projede, 3 fazdan oluşan yaklaşık 15 yıllık bir yatırım hamlesine yönelik planlar hazırlandı. ### Süreç yola çıkılırken planlandığı şekilde devam ediyor AA muhabirinin derlediği bilgilere göre, Türkiye'nin "ikinci otomobil devrimi" olarak kabul edilen Türkiye'nin otomobil üretim yolculuğunda süreç, yola çıkılırken planlandığı şekilde devam ediyor. Bu çerçevede, TOGG mühendislik, tasarım ve üretim tesislerinin inşaatına başlama töreni ise 18 Temmuz 2020'de gerçekleştirildi. Bursa'nın Gemlik ilçesinde 1,2 milyon metrekarelik alan üzerinde 2022 başında tamamlanması planlanan tesisin temeli, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın katılımıyla atıldı. Gemlik tesisinin üstyapı çalışmaları Yapı Merkezi şirketi tarafından Ocak 2021'de başlatıldı. Nesnelerin interneti, veri toplama ve analizi ile verimlilik artıran, gerçek zamanlı verilerle değer üreten akıllı bir üretim ağına sahip olacak tesis, üretim hatlarında çıkabilecek hataları gelişmiş kamera ve sensörlerle öngörecek ve/veya engelleyecek, iş birlikçi robot uygulamaları ve giyilebilir teknolojilerle ergonomiyi artıracak. "Avrupa'nın en temiz tesisi" olacak fabrikanın, "uçucu organik bileşen" salımı Türkiye'deki yasal sınırın 9'da biri, Avrupa'daki yasal sınırın ise 7'de biri şeklinde gerçekleşecek. ### TOGG bünyesinde 4 bin 300 kişi istihdam edilecek Gemlik tesisinde üretim kapasitesi yıllık 175 bin adede ulaştığında toplam 4 bin 300 kişiye istihdam sağlanacak. Bu arada, TOGG, 846 milyon 774 bin TL sermaye artırımına giderek 996 milyon 774 TL ile Türkiye'de ödenmiş sermayesi en yüksek otomotiv şirketi olurken, bunu hedeflediği tarihten bir yıl önce gerçekleştirdi. Çalışanlarının en az yüzde 30'u kadınlardan oluşacak tesiste, üretim başlangıcında yerlilik yüzde 51 olacak, 2025'te yüzde 68'e kadar ulaşacak. TOGG Gemlik tesisinde üretim ve montaj hatlarının kurulması ile 2022 yılının son çeyreğinde ilk seri otomobilin banttan indirilmesi hedefleniyor. 15 yılda 22 milyar TL'lik yatırımla yıllık ortalama 175 bin adetlik üretim kapasitesine ulaşacak tesiste, 2032 yılına kadar toplamda 1 milyon aracın bantlardan indirilmesi planlanıyor. ### Tedarikçilerin tamamı seçildi Dünyadaki 10 küresel şirketle iş birliği yapma konusunda gizlilik anlaşması yapılırken, TOGG'un ilk araç için tedarikçi seçimlerinin yüzde 100'ü tamamlandı. Bunların yüzde 75'i Türkiye'den, yüzde 25'i ise Avrupa ve Asya'dan farklı şirketlerden oluşuyor. ### Markalaşma adımları atıldı TOGG'un marka çalışmaları da planlanan şekilde devam etti. TOGG CEO'su Karakaş, Türkiye ve yurt dışı pazarlarında değişik isim alternatiflerini ölçtüklerini, Türkiye'nin Otomobili'nin yoluna TOGG markasıyla devam edeceğini bildirdi. AB ve Çin'den sonra TOGG tasarımları, 18 Ağustos'ta Japon Patent Ofisi de (JPO) TOGG'un C-SUV ve Sedan tasarımlarını TOGG adına tescil etti. TOGG, geliştirmekte olduğu elektrikli araç ürün gamı içindeki en temel bileşenlerden biri olan batarya modülü ve paketinin Türkiye'de üretilmesi için dünyanın önde gelen Li-Ion batarya üreticilerinden Farasis'i iş ortağı olarak seçti. 20 Ekim'de, Bilişim Vadisi'nde TOGG Yönetim Kurulu üyelerinin de katılımıyla kapsamlı niyet mektubu imzalandı. TOGG, Avrupa'ya ilk adımını Almanya'dan attı. TOGG, Almanya'nın 12 inovasyon merkezinden biri olan Stuttgart'taki de:hub'da tamamına sahip olduğu, TOGG Europe GmbH adıyla şirket kurmak için başvurusunu yaptı. TOGG'un Avrupa'ya açılan ilk kapısı olacak TOGG Europe GmbH'ın en temel faaliyetlerinden biri de kullanıcı araştırmaları olacak. TOGG'un teknolojilerinin inceleneceği, test edilip deneyimleneceği Kullanıcı Laboratuvarı da (User Lab) geçen günlerde Bilişim Vadisi'nde faaliyete geçti. ### "Tersine göçle" önemli isimleri bünyesine kattı Bu süreç içerisinde, TOGG kadrosunu dünyaca tanınan isimlerle de güçlendirdi. TOGG, otomotiv endüstrisinin önde gelen isimlerinden olan, Amerika, Avrupa ve Asya kıtasında pek çok projenin yöneticiliğini yapmış Sergio Rocha'yı Operasyonlardan Sorumlu Üst Düzey Yönetici (COO) olarak bünyesine kattı. TOGG'un tasarım çalışmalarına başından beri danışman olarak destek veren Volkswagen ve Mercedes-Benz'in eski baş tasarımcısı Murat Günak da 1 Nisan'dan itibaren şirkette "tasarım lideri" olarak tam zamanlı görev yapmaya başladı. Ayrıca, Talin Yıldız, TOGG Pazarlama Genel Müdür Yardımcısı (CMO) olarak Fransa'dan Türkiye'ye dönüş yaptı. Böylece, "tersine göçle" TOGG'a katılan kişi sayısı 23'e yükseldi. ### 30 dakikanın altında hızlı şarj ile yüzde 80 doluluğa ulaşacak Verilen bilgiye göre, segmentinin en uzun aks mesafesine sahip doğuştan elektrikli otomobil, tasarımının yanı sıra teknik özellikleriyle de öne çıkıyor. Buna göre, Türkiye'nin Otomobili, 30 dakikanın altında hızlı şarj ile yüzde 80 doluluğa ulaşacak. Doğuştan elektrikli modüler platform ile "300+" ve "500+" kilometre menzil opsiyonlarına sahip olacak otomobil, merkeze sürekli bağlı olacak ve güncellemeleri uzaktan 4G/5G bağlantısıyla alabilecek. Gelişmiş batarya yönetim ve aktif termal yönetim sistemlerinin sağladığı uzun ömürlü batarya paketine sahip olan otomobil, 200 beygir güç ile 7,6 saniye, 400 beygir güç ile de 4,8 saniye altında 0-100 km/s hızlanabilecek. Euro NCAP 5 yıldız seviyesine uyumlu, platforma entegre edilmiş batarya ile yüksek çarpışma dayanımı ve yüzde 30 daha fazla burulma direncine sahip olacak. Araç menziline yüzde 20'ye kadar katkı sağlayan geri kazanımlı frenleme de otomobilin önemli özelliklerinden biri olarak öne çıkıyor. ### Gemlik tesisinde süren inşaat çalışmaları canlı izlenebiliyor TOGG'un "bir fabrikadan daha fazlası" şeklinde tanımladığı Gemlik tesisinde süren inşaat çalışmaları, TOGG'un resmi internet sitesi "togg.com.tr"deki "TOGG TV" sekmesinden canlı olarak izlenebiliyor. Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır.**Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.**
# CarrefourSA, bu yıl 100 bayiye ulaşmayı hedefliyor ## Özet CarrefourSA Genel Müdür Kutay Kartallıoğlu, "Bayilik sistemi Avrupa’da son derece yaygın bir sistem ve bireysel girişimcilere, esnafa rekabet edebilme gücü sağlıyor" dedi ## İçerik CarrefourSA'dan yapılan açıklamaya göre şirket, gelişimin bir parçası olmak ve kendi başarı hikayesini yazmak isteyen esnaflar için başlattığı 'Bayilik' sistemi ile küçük esnafla birlikte hareket ediyor. Geçen sene duyurduğu, küçük esnafa destek veren 'Bayilik' sistemine yüksek talep alan CarrefourSA, modern ticaretin ve gelişimin bir parçası olmak ve kendi başarı hikayesini yazmak isteyen esnafın başvurularını değerlendirdi ve bugüne kadar toplam 25 bayi kapılarını müşterilerine açtı. Açıklamada görüşlerine yer verilen CarrefourSA Genel Müdürü Kutay Kartallıoğlu, küçük işletmeler ve girişimcileri, CarrefourSA'nın sürdürülebilir gelişime sahip dünyasına davet ettiklerinin altını çizerek, şunları kaydetti: 'Sahip olduğumuz güçlü marka imajını, modern ve doğru ticaretin nasıl yapılması gerektiğine dair bilgi birikimimizi, çalıştığımız binlerce tedarikçimizden kaynaklanan gücümüzü, yıllardır yatırım yaptığımız tedarik zinciri ve dijital bilgi işlem avantajlarımızı esnafımızın hizmetine sunuyoruz. Bayilik sistemi Avrupa'da son derece yaygın bir sistem ve bireysel girişimcilere, esnafa rekabet edebilme gücü sağlıyor. Sabancı'nın yıllardır farklı endüstrilerde başarıyla yürütmüş olduğu bayilik modellerine dair bilgi birikimiyle zenginleştirdiğimiz bu sistemle esnafımızla birlikte büyümenin kapısını açıyoruz. Henüz yeni olmasına rağmen büyük bir ilgiyle karşılaştığımız Bayilik sisteminde 25 bayiye ulaşmış olmanın gururunu yaşıyoruz. ' Kartallıoğlu, kısa süre içinde 100 bayiye ulaşma, sayılardan daha önemlisi bayilerin karlı şekilde işlerini modern ticaretin esaslarına göre yürütebildiklerinden emin olma hedefinde olduklarını aktardı. Tekirdağ Şarköy'de 6 aydır CarrefourSA bayiliği yapan Aykol Hasanoğlu, sisteme ilişkin olarak, 'CarrefourSA'nın bayilik verdiğini öğrendiğim zaman hemen başvurumu yaptım. CarrefourSA yöneticileri oldukça profesyonel ve tecrübeli, size bu işin nasıl daha verimli yapılabileceğini anlatıyorlar, yol gösteriyorlar. CarrefourSA markasının verdiği güven, doğru bir işe yatırım yaptığımı gösteriyor. CarrefourSA gibi bir markanın iş ortağı olduğum için gurur duyuyorum. Bayilik sistemi sayesinde büyük bir yapının parçası olma şansı yakaladım.' değerlendirmesinde bulundu. İstanbul Beylikdüzü'nde 10 aydır CarrefourSA bayisi olarak faaliyet gösteren Emre Tura ise CarrefourSA olarak faaliyet göstermenin, öncelikle zorlu piyasa şartlarında rekabet edebilmek için büyük bir avantaj sağladığını aktardı.
# "Küresel havacılık sektörü ılımlı büyüyecek" ## Özet "2020'nin başında, koronavirüs ve diğer şeylerin sektöre büyük etkilerini görüyoruz. Bu da sektördeki büyümeyi öngörmeyi gerçekten zorlaştırıyor. Ancak sektördeki büyümenin önceki yıllara kıyasla oldukça ılımlı olacağını söyleyebilirim" ## İçerik Bischof, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türk havacılık sektörüne genel olarak çok olumlu baktıklarını ve sektörün kapsam alanının büyüdüğünü söyledi. Türk turizm endüstrisinin, 2016 yılından bu yana yaşanan krizlerden sonra büyük bir sıçrama gösterdiğini ifade eden Bischof, turizm sektörünün gelişimi konusunda iyimser olduğunu ve Türk havacılık sektöründe çok daha fazla büyüme olacağını dile getirdi. Bischof, temel koşullar sabit kalırsa, 2020'de Türkiye havacılığında rekor yılı göreceklerine dikkati çekerek, “Türk turizminin 2020'de büyük bir rekor göreceğine inanıyorum. 2020'de gerçekten de Türk turizminde yerli ve uluslararası en fazla ziyaretçiyi göreceğimize inanıyorum. Türkiye'deki olanaklar neredeyse sınırsız.” dedi. Türkiye'de sadece yaz ve sahil destinasyonlarının olmadığını, çok fazla kültürün olduğunu aktaran Bischof, “Türkiye'de eğitim seyahati, tıbbi seyahat, spor seyahati, golf, futbol, dağ bisikleti ve dağ yürüyüşü gibi çeşitli turizm imkanları var.” ifadelerini kullandı. - Yeni seyahat türleri daha fazla önem kazanacak Jens Bischof, Türkiye'de turizm mevsimini büyütmek ve mevsimi uzatmak için açık bir istek olduğuna işaret ederek, Türkiye'nin sahip olduğu tüm imkanlarla yeni seyahat türlerinin daha fazla önem kazanacağını ve bunun, Türkiye'ye daha fazla sayıda insanı daha uzun vadede getirmek için başarılı bir strateji olduğunu aktardı. SunExpress olarak, sağlıklı bir şekilde, çift haneli büyüdüklerini anımsatan Bischof, "Turistik noktalara daha fazla koltuk ekleyebileceğimizi, aynı zamanda doğrudan uçuşlarda yürüttüğümüz Anadolu hizmetlerine de daha fazla koltuk ekleyebileceğimizi düşünüyoruz. Büyümede çift haneli olmayı sürdüreceğiz. 2020'de Türk turizmindeki rakamların 50 milyonun çok üzerine çıkacağından oldukça eminim.” değerlendirmesinde bulundu. Bischof, küresel havacılık endüstrisindeki büyümenin şu anda tahmin edilmesinin zor olduğuna işaret ederek, “2020'nin başında, koronavirüsü ve diğer şeylerin sektöre büyük etkilerini görüyoruz. Bu da sektördeki büyümeyi öngörmeyi gerçekten zorlaştırıyor. Ancak, sektördeki büyümenin önceki yıllara kıyasla oldukça ılımlı olacağını söyleyebilirim.” öngörüsünde bulundu. - “Kar edilmeli ama aynı zamanda iyi ve cazip kalınabilmeli” Türkiye'nin harika bir destinasyon olduğuna ve gezginler için büyük bir değer sağladığını vurgulayan Jens Bischof, “Kar edilmeli ama aynı zamanda iyi ve cazip kalınabilmeli. Çünkü, Türkiye, İtalya, İspanya, Yunanistan, Bulgaristan, Mısır gibi diğer destinasyonlarla rekabet içindeyiz. Akdeniz'in etrafında çok fazla destinasyon var.” Bischof, büyümeyi engelleyebilecek ek faktörler ve ek vergiler söz konusu olduğunda çok akıllı olunması gerektiğini kaydederek, büyümeyi kolaylaştırmak ve diğer destinasyonlarla rekabet söz konusu olduğunda kendilerine bir dezavantaj olmaması konusunda hükümetten de destek beklediklerini söyledi. İstanbul Havalimanı’nın, Türkiye'nin ekonomik gelişimi için önemli ve büyük bir altyapı olduğuna değinen Bischof, “Ben de gerçekten bir yolcu olarak. İstanbul hava alanından geçmeyi seviyorum çünkü gerçekten dünyanın en iyi havalimanlarından ve projelerinden biri. Çok daha fazla yolcu getireceğine inanıyorum, ülke için çok daha fazla fırsat getirecek, kesinlikle en önemlisi Türkiye'nin daha da ilerlemesi için ekonomik kalkınmaya katkı sağlayacak.” değerlendirmesinde bulundu. Bischof, koronavirüsün küresel havacılık sektörüne ağır etkilerinin olduğuna dikkati çekerek, “Uluslararası büyük havayolu şirketlerine bakarsak, kapasite önemli ölçüde azaldı. Hava yollarının çoğu zaten Çin anakarasına olan uzun mesafeli seferleri durdurdu. Bu nedenle, virüsün, sektörün finansal sonuçlarına etkisi ağır olacaktır. Ne kadar şiddetli olacağını tahmin etmek çok zor.” ifadelerini kullandı.
# Mehmetçik, Tunceli'de teröristlerin inlerini imha ederek kış üslenmesine izin vermiyor ## Özet Eren-7 Mercan Munzur Operasyonu'nda teröristlerce kullanılan 180 mağara ve sığınak imha edildi, Eren Kış-6 Mercan Dağları Şehit Jandarma Uzman Çavuş Burak Tortumlu Operasyonu kapsamında da 23 sığınak kullanılamaz hale getirildi. ## İçerik #### Eren-7 Mercan Munzur Operasyonu'nda teröristlerce kullanılan 180 mağara ve sığınak imha edildi, Eren Kış-6 Mercan Dağları Şehit Jandarma Uzman Çavuş Burak Tortumlu Operasyonu kapsamında da 23 sığınak kullanılamaz hale getirildi. ###### Tunceli Tunceli'de güvenlik güçlerince son bir yılda düzenlenen Eren-7 Mercan Munzur ve Eren Kış-6 Mercan Dağları Şehit Jandarma Uzman Çavuş Burak Tortumlu operasyonlarıyla 203 sığınak ve mağarayı imha edip teröristlere ait çok sayıda silah, mühimmat ve yaşam malzemesi ele geçiren Mehmetçik, terör örgütlerine lojistik açıdan da ağır darbe vurdu. Kentte Valilik koordinesinde ve İl Jandarma Komutanlığı bünyesinde yürütülen operasyonlarla, bölücü terör örgütü mensuplarına karşı mücadele kararlılıkla sürdürülüyor. Bu çerçevede şehir merkezi kırsalı ile 7 ilçe kırsalında bir süre önce başlatılan Eren Kış-6 Mercan Dağları Şehit Jandarma Uzman Çavuş Burak Tortumlu Operasyonu da devam ediyor. Kadın astsubayların yanı sıra jandarma komando, jandarma özel harekat (JÖH), polis özel harekat (PÖH) ve güvenlik korucularının da yer aldığı operasyonda, 72 timden oluşan yaklaşık 1060 personel görev yapıyor. Sarp dağlarla çevrili kentte gece gündüz arazide kalan güvenlik güçleri, özel eğitimli köpekler ve son derece teknolojik ekipmanlarla teröristlerin izini sürüyor. Silahlı insansız hava aracı (SİHA), insansız hava aracı (İHA) ve helikopterlerin de zaman zaman destek verdiği bu ve benzeri operasyonlarda, terör örgütü son bir yılda lojistik açıdan büyük zarara uğratıldı. ### Bir haftada 23 sığınak imha edildi Son operasyonun başlatıldığı 19 Kasım'dan itibaren güvenlik güçleri, kent merkezi ve Ovacık'ta 13, Hozat'ta bir ve Nazımiye ilçesi kırsalında 9 olmak üzere önce 23 sığınağın yerini tespit etti. Sığınaklara girerek teröristlerin barınma alanlarını yok eden güvenlik güçleri, aramalarda bomba atar mühimmatı, 2 HK-33 piyade tüfeği şarjörü, 2 G3 şarjörü, biksi mühimmatı, 8 sırt çantası, 5 pil bloku, siren ses cihazı, 100 metre elektrik kablosu, el dürbünü, 4 küçük tüp, 8'li pil bloku ve çok sayıda yaşam malzemesini ele geçirdi. Devam eden operasyonlarda bunların dışında 49 sığınak ve mağarayı daha tespit eden güvenlik güçleri, arama yaptı. Aramalar sonrası bunların da imha edilmesiyle kentte son bir haftada kullanılamaz hale getirilen sığınak ve mağaraların sayısı 72'ye yükseldi. Tunceli Valiliğinden yapılan açıklamada, İl Jandarma Komutanlığı ekiplerinin, kent kırsalında barındıkları değerlendirilen teröristleri etkisiz hale getirmek amacıyla 19 Kasım'da Eren Kış-6 Mercan Dağları Şehit Jandarma Uzman Çavuş Burak Tortumlu Operasyonu'nu başlattığı anımsatıldı. Operasyonda şu ana kadar 67 sığınak ve 5 mağaranın imha edildiği belirtilen açıklamada, aramalarda RPG-7B roketatar, M-16 piyade tüfeği, kalaşnikof, 5 el yapımı patlayıcı düzeneği, 3 el bombası, 2 RPG-7B roketatar mühimmatı, 40 milimetre bomba atar mühimmatı, 2 HK-33 piyade tüfeği şarjörü, 2 G3 piyade tüfeği şarjörü, 5 M-19 piyade tüfeği şarjörü, 3 kalaşnikof şarjörü, 4 M-16 piyade tüfeği şarjörü, 150 M-16 piyade tüfeği fişeği, 7.62 milimetrelik biksi mühimmatı, 15 kilogram amonyum nitrat, ana imla hakkı, 4 el telsizi, 26 RPG-7B roketatar mühimmatı, 1200 metre elektrik kablosu, 2 el dürbünü, jeneratör, 15 büyük tüp, 20 piknik tüpü, 52 çift spor ayakkabı, 22 leşker kıyafeti, 47 pil bloku, 309 büyük pil, 12 sırt çantası, akü, 6 el feneri, 9 uyku tulumu, 2 dürbün çantası, 13 örgütsel doküman, 3 bağlantı kablosu, 5 araç şarj cihazı, 26 veri aktarım soketi, 20 şişe serum ve çok sayıda yaşam malzemesinin ele geçirildiği bildirildi. Açıklamada, kent kırsalında barındıkları değerlendirilen teröristleri etkisiz hale getirmek için operasyonların kararlılıkla sürdürüldüğü vurgulandı. ### Operasyonlarla teröristlerin kış üslenmesinin önüne geçiliyor Operasyonlarla barınma alanları birer birer tahrip edilen ve lojistik açıdan darbe vurulan teröristlerin kış üslenmesinin önüne geçiliyor. Güvenlik güçleri, kentte 5 Şubat ile 19 Kasım tarihleri arasında gerçekleştirilen Eren-7 Mercan Munzur Operasyonu'nda da teröristlerce kullanılan yaklaşık 180 sığınak ve mağarayı kullanılamaz hale getirdi. Tunceli'de halen süren operasyonlarla bu yıl kent genelinde imha edilen sığınak ve mağaraların sayısı 252'ye ulaşmış oldu. Bölgede teröristleri etkisiz hale getirmek ve kış üslenmelerini engellemek amacıyla güvenlik güçleri, operasyonlarını karadan ve havadan sürdürüyor. Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır.**Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.**
# TİKA'nın Lübnan'a destek projeleri devam ediyor ## Özet Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA), Lübnan’da tavukçuluk projesiyle kadınlara iş imkanı sağladı. ## İçerik TİKA Beyrut Ofisi Koordinatörü Orhan Aydın, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ekonomik krizin doğurduğu işsizlik ve yoksulluğa karşı Lübnan'daki destek projelerini sürdürdüklerini belirtti. Ülkenin güney kesimindeki Cebel Lübnan vilayetine bağlı İklim Harrub bölgesinde onlarca ev kadınına tavukçuluk eğitimi ile malzeme ve ekipman desteği sağladıklarını aktaran Aydın, şunları söyledi: "Lübnan’da tarım ve hayvancılığın geliştirilmesine ve kırsal kalkınmaya yönelik girişimler kapsamında gerçekleştirilen proje ile bölgede yaşayan ev kadınları, Lübnan Tarım Bakanlığı uzmanlarınca verilen eğitimler, yerelden temin edilen verimli cins tavuklar, ekipman, yem, ilaç gibi gibi çeşitli malzemeler ile modern kümesler sayesinde tavuk ve yumurta üretimi ve ticareti yapma olanağına kavuştu." Aydın, Lübnan yerel Besme Derneği iş birliğinde temin edilen kuluçka makineleri ile projenin sürdürülebilirliğine ve hane ekonomisine katkı sağlanmasını amaçladıklarını ifade etti. Çeşitli kalkınma ve yardım çalışmalarıyla Lübnan'da faaliyet gösteren TİKA, geçen hafta "Gençlere Yönelik Arıcılık Projesi" kapsamında Cebel Lübnan vilayetinde 50 gence arıcılık eğitiminin yanı sıra gerekli malzeme ve ekipman desteği sağlamıştı. ### Ülkedeki ekonomik kriz Kamu borcunun 90 milyar doları aştığı Lübnan, 1975-1990 yıllarındaki iç savaştan bu yana en büyük ekonomik krizlerden birini yaşıyor. İşsizliğin yüzde 35 ve yoksulluğun yüzde 50'nin üzerinde olduğu Lübnan, geçen ay Beyrut Limanı'nda meydana gelen büyük patlamayla daha da zor bir duruma düştü. Siyasi güçler ile yöneticileri ülkedeki mevcut ekonomik krizin nedeni olarak gören halk, uzun yıllardır yönetimi paylaşan mezhepsel siyasi partilerin yer almadığı, teknokratlardan oluşan küçültülmüş bir hükümetin kurulmasını talep ediyor. Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır.**Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.**
# Afganistan'da bomba yüklü araçla saldırı: 12 ölü ## Özet Afganistan'ın Gor vilayetinde bomba yüklü araçla düzenlenen saldırıda 12 kişi hayatını kaybetti. ## İçerik Afganistan İçişleri Bakanlığı Sözcüsü Tarık Aryen, gazetecilere yaptığı açıklamada, saldırganın, bomba yüklü araçla Gor Emniyet Müdürlüğü binasını hedef aldığını söyledi. Saldırıda 12 sivilin öldüğünü, 100 kişinin yaralandığını bildiren Aryen, saldırıyı "cinayet" olarak niteledi. Saldırıyı henüz üstlenen olmadı. Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır.**Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.**
# Milli Savunma Bakanı Akar: Doğu Akdeniz ve Ege'de komşularımızı diyaloğa davet ediyoruz ## Özet Milli Savunma Bakanı Akar, Doğu Akdeniz ve Ege'deki gelişmelere ilişkin, "Biz komşularımızı, diğer kuruluşları diyaloğa davet ediyoruz. Gelin görüşelim kurallar çerçevesinde bu konuları çözelim." dedi. ## İçerik #### Milli Savunma Bakanı Akar, Doğu Akdeniz ve Ege'deki gelişmelere ilişkin, "Biz komşularımızı, diğer kuruluşları diyaloğa davet ediyoruz. Gelin görüşelim kurallar çerçevesinde bu konuları çözelim." dedi. ###### Ankara **Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar** , Polatlı'daki General Nahit Şenoğul Atış ve Tatbikat Bölgesi'nde gerçekleştirilen **Ateş Serbest-2020 faaliyeti**ndeki konuşmasında, hedeflerin en az atışta tam isabetle vurulmasının önemine değindi. "Attığımızı vurmamız lazım" diyen Akar, bunun için eğitimin önemine işaret etti. Bu sayede vatana ve millete faydalı olunacağını belirten Akar, "Biz tabii ki barış, diyalog diyor, bütün problemlerimizin siyasi şekilde çözülmesini istiyoruz. Diplomasiden yanayız, görüşmekten, konuşmaktan yanayız ama tüm bunlara rağmen bizim Türk Silahlı Kuvvetleri olarak olmamız gereken şey, atalarımızın ortaya koyduğu gibi, 'Hazır ol cenge istersen sulh-ü salah', cenge hazır olacağız." diye konuştu. Hassas bir dönemden geçildiğine, bölgede önemli gelişmelerin yaşandığına, sadece nicelik değil nitelik olarak da tehdit ve tehlikelerin arttığına dikkati çeken Akar, "Çeşitli şekillerdeki gelişmeleri takip ediyor, bunlara karşı devlet olarak, Türk Silahlı Kuvvetleri olarak proaktif aldığımız tedbirlerle ülkemize, milletimize yapmamız gereken güvenlik ve savunma hizmetini yapmaya çalışıyoruz." dedi. ### "Bu terör belasından ülkemizi kurtaracağız" Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde Türkiye'nin uluslararası ortamda özne olduğunu vurgulayan Akar, "Karada, denizde, havada 83 milyon halkımızın, 780 bin kilometrekarelik vatanımızın, mavi vatanımızın, semalarımızın egemenliği, bağımsızlığı ve güvenliği, bu bizim sorumluluğumuz. Bunu sağlamak için elimizden gelen ne varsa yaptık, yapmaya çalışıyoruz. Şu anda dahi karada, denizde, havada Silahlı Kuvvetler mensupları 'Ölürsem şehit, kalırsam gazi' anlayışı içinde zorlu arazi ve hava şartlarında kendisine verilen görevleri yerine getiriyor." ifadesini kullandı. Başta FETÖ olmak üzere PKK/YPG, DEAŞ ve benzeri terör örgütleri ile her türlü tehdit ve tehlikeye karşı mücadele ettiklerini dile getiren Akar, "İster Irak'ın ister Suriye'nin kuzeyinde nerede terörist, terör ini varsa, bu inlere girildi, bu inler teröristlerin başlarına yıkıldı, yıkılmaya devam ediyor. Mehmetçik, 'girilemez' denilen yerlere girdi, girmeye devam ediyor. En son teröristi de etkisiz hale getirerek 40 yılı aşkın süredir milletimizin başına musallattan olan bu terör belasından inşallah ülkemizi kurtaracağız." diye konuştu. ### "Bir saldırı, tahrik gibi takdim edilmeye çalışılıyor" Suriye'nin kuzeyinde kurulmak istenen "terör koridoru"nu yapılan operasyonlarla parçaladıklarını anımsatan Akar, "Bu bitti mi? Mücadele bitmez. Yeni teşebbüsler olabilir mi? Olabilir. Bunun için de her zaman olduğu gibi daima etkin, caydırıcı ruhu ile Silahlı Kuvvetlerimizin müteyakkız olması gerekmektedir." açıklamasında bulundu. İdlib'de sağlanan barış ve huzur ortamı sayesinde daha önce evini ve toprağını terk etmek zorunda kalan Suriyelilerden 411 bininin gönüllü ve güvenli şekilde evlerine döndüğünü ifade eden Akar, Ege ve Doğu Akdeniz'deki gelişmelere ilişkin ise şunları söyledi: "Tüm samimiyetimizle diyalog, görüşme, konuşma, iyi komşuluk ilişkileri, uluslararası hukuk, anlaşmalar ve bu çerçevede sorunlarımızı konuşup halledelim diyoruz. Kendi kendimize, iki komşu olarak oturup bunları çözelim diyoruz. Fakat bir anda olay uluslararası kuruluşlara aktarılıyor, basın üzerinden birtakım saldırılar oluyor, tahrikler, provokasyonlar oluyor, bunların hiçbiri görünmüyor. Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin tamamen bilimsel ve teknik yaptıkları araştırmalar, çalışmalar bir saldırı, tahrik gibi takdim edilmeye çalışılıyor." ### "Beyhude bir gayret" Türkiye'ye 1950 metre, Yunanistan'a ise 580 kilometre mesafede olan 10 kilometrekarelik Meis Adası'nın 40 bin kilometrekarelik deniz yetki alanının olamayacağını, bunun kabul edilemeyeceğini vurgulayan Akar, şöyle konuştu: "Hayır dediğimiz zaman biz gerginlik, gerilim yaratıyor, tahrikte bulunuyoruz gibi koro halinde karşımızda bunu söylüyorlar. Biz haklıyız, güçlüyüz. Biz ne kadar diyalogdan, siyasi çözümden yanaysak diğer taraftan da hakkımızı çiğnetmeyeceğimizi, bir oldubittiye müsaade etmeyeceğimizi de tekrar tekrar dile getiriyoruz. Bunun anlaşılması lazım. Dolayısıyla biz komşularımızı, diğer kurum ve kuruluşları diyaloğa davet ediyoruz. Gelin görüşelim, konuşalım, tartışalım, kurallar çerçevesinde bu konuları çözelim. Bizim dileğimiz budur. Bunun dışında akla, mantığa, hukuka uymayan, özellikle üçüncü tarafların, hadlerini ve boylarını aşarak birtakım kurallar koymaya çalışması veya o kuralların tarafımızdan kabul edilmesini beklemeleri beyhude bir gayrettir. Bu konuda kararlı, azimli olduğumuzu, hak alaka ve menfaatlerimizi korumakta da muktedir olduğumuzu, bu konuda her şeyi göze alacağımızı herkesin bilmesi lazım. Bizim dileğimiz, umudumuz, temennimiz bir an önce medeni bir şekilde karşılıklı diyalog çerçevesinde konuların özellikle asker, sivil uzmanlar tarafından konuşulup, görüşülüp bir karara bağlanması ve bölgede barışın, huzurun istikrarın sağlanması, iki komşu ülke olarak rahat, huzur, güven içinde yaşamın sağlanması." Kıbrıs'ta garantör olan Türkiye'nin sorumluluklarını bugüne kadar yerine getirdiğini, bundan sonra da aynı hassasiyetle yerine getirmeye devam edeceğini aktaran Akar, "Kıbrıs meselesi, bizim milli davamızdır. Siz, bir taraftan deniz yetki alanlarını kendinize göre dizayn etmeye çalışacaksınız, diğer taraftan Kıbrıs Türkü'nü yok sayacaksınız ve çözüm isteyeceksiniz. Bu çözümsüzlüğün ta kendisidir. Eğer siyasi çözüm, uygun bir ortamın sağlanması isteniyorsa Kıbrıslı kardeşlerimizin varlığını kabul edeceksiniz, deniz yetki alanları konusunda kendi bildiklerinizi değil aklıselimi takip etmek suretiyle doğruyu bulacaksınız." diye konuştu. ### "Azerbaycan'ın haklı davası..." Ermenistan'ın Azerbaycan'daki sivil hedeflere yönelik saldırıları sonrasında Azerbaycan'ın öz topraklarını işgalden kurtarmaya yönelik başlattığı harekata da değinen Akar, şunları kaydetti: "30 senede ne yapıldı? Koskocaman bir hiç. Ne zaman ki Azerbaycanlı kardeşlerimiz Ermenistan'ın saldırılarını artırmasının ardından öz topraklarını almak için faaliyetlere başlayınca 30 seneden beri susanlar, barıştan, ateşkesten, görüşmelerden, müzakereden bahsetmeye başladılar. Bu hiç samimi değil, bu kimseyi tatmin etmiyor. Bu işin çok basit bir yolu var, Ermenistan işgal ettiği Azerbaycan topraklarını terk edecek, bölgeye getirdiği paralı askerleri çıkaracak, teröristleri bölgeden gönderecek ve meseleyi bitirecek. Bu kadar basit. Biz de Azerbaycan'ın haklı davasını sonuna kadar desteklediğimizi en üst düzeyde Cumhurbaşkanımızdan başlayarak her seviyede söyledik, Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve Türk milleti olarak Azerbaycanlı kardeşlerimizin yanında olduğumuzu ifade ettik, etmeye devam edeceğiz." "Silahlı Kuvvetlerimizin her zamankinden daha etkin ve caydırıcı olmaya mecburiyeti var, bu bir seçim değil zorunluluk." diyen Akar, bu konuda tüm personelin sorumluluğu olduğunu belirtti. Koronavirüs ile mücadele kapsamında alınan önlemlere de değinen Akar, tedbirleri katı, sıkı ve tavizsiz şekilde uygulamaya devam edeceklerini söyledi. Türk Silahlı Kuvvetlerinin, alınan tedbirler sayesinde dünyada en az yeni tip koronavirüs (Kovid-19) vakası görülen orduların arasında yer almayı sürdürdüğünü ifade eden Akar, vaka sayılarının personel mevcudu oranına bakıldığında en az pozitif hastaların olduğu ordular arasında yer alan TSK'nın bu başarısıyla birçok önemli orduyu geride bıraktığını da söyledi. Sözlerinin sonunda şehit ve gazileri minnetle yad eden Akar, "Peygamber ocağı olarak da bilinen ve bu milletin bağrından çıkan Türk Silahlı Kuvvetleri, aklın ve bilimin ışığında, anayasa ve yasalar çerçevesinde Cumhurbaşkanımızın talimatları doğrultusunda 'Ölürsem şehit kalırsam gazi anlayışı' içinde her türlü zorluğa göğüs gererek milletinin emrinde, görevinin başındadır." ifadelerini kullandı. Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır.**Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.**
# Çin Tayvan’a silah satan Amerikan şirketleriyle iş yapmayacak ## Özet Çin Dışişleri Bakanlığı, Çinli şirketlerin Tayvan'a silah satışına karışan Amerikan şirketleriyle iş yapmayacağını bildirdi. ## İçerik #### Çin Dışişleri Bakanlığı, Çinli şirketlerin Tayvan'a silah satışına karışan Amerikan şirketleriyle iş yapmayacağını bildirdi. ###### Pekin Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Gıng Şuang, başkent Pekin’de düzenlediği olağan basın toplantısında,** ABD** ’nin **Tayvan** ’a tank ve Stinger füzelerini kapsayan 2,2 milyar dolar tutarında **silah satışı** nın uluslararası hukuku, uluslararası temel normları, “Tek Çin” ilkesini ciddi şekilde ihlal ettiğini ve Çin’in ulusal egemenlik ve güvenliğine zarar verdiğini söyledi. Ulusal çıkarları korumak için Çin’in, Tayvan’a silah satışına karışan Amerikan şirketlerine yaptırım uygulayacağını belirten Gıng, “Çin hükümeti ve Çinli şirketler, bazı Amerikan şirketleriyle iş birliği ve ticaret yapmayacak.” ifadelerini kullandı. ABD’nin geçen hafta onay verdiği Tayvan’a silah satışı, 2,2 milyar dolar karşılığında 108 M1A2T Abrams tankı ve 250 Stinger füzesinin yanı sıra çok sayıda otomatik silah, mühimmat, Hercules zırhlı muharebe araçları, ağır araç taşıyıcıları ve ilgili destek ekipmanlarını kapsıyor. Satışı onaylanan silahları, Amerikan General Dynamics Corp ve Raytheon firmaları üretiyor. ### Çin satış sonrası tatbikat yaptı Diğer yandan ABD’nin Tayvan’a silah satışı sonrası Çin Savunma Bakanlığı, dün Çin Halk Kurtuluş Ordusunun ülkenin güneydoğu kıyısında tatbikat yaptığını açıklamış ancak tatbikata katılan askeri unsurlar hakkında bilgi vermemişti. ABD’nin silah satışından yaklaşık bir hafta sonra gerçekleşen bu tatbikat Çin medyasında, Tayvan’daki ayrılık yanlılarına "uyarı" olarak yorumlandı. Çin'de 1949'da Mao Zıdong'un iktidara gelmesi üzerine bazı hükümet üyeleri, Tayvan'a giderek adada bağımsızlık ilan etmiş ve "milliyetçi Çin" olarak da adlandırdıkları Tayvan'ı kurmuşlardı. Ada üzerinde herhangi bir kontrolü bulunmayan Pekin yönetimi, "tek Çin" ilkesiyle Çin'i uluslararası toplumda sadece kendilerinin temsil ettiğini savunuyor ve Tayvan'ın bağımsızlık ilan etmesi halinde askeri güçle müdahale edebileceğini ifade ediyor. Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır.**Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.**
# Tarım ve Orman Bakanı Pakdemirli: 2 bin 153 kadroya ilişkin atamalar 15-22 Mayıs'ta ÖSYM üzerinden yapılacak ## Özet Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, "Bakanlığımızdaki 2 bin 153 kadroya ilişkin atamalar 15-22 Mayıs'ta ÖSYM üzerinden yapılacak." dedi. ## İçerik #### Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, "Bakanlığımızdaki 2 bin 153 kadroya ilişkin atamalar 15-22 Mayıs'ta ÖSYM üzerinden yapılacak." dedi. ###### Ankara **Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli** , daha önce Bakanlığa alınacağı belirtilen 2 bin 153 kadroya ilişkin **atama** ların 15-22 Mayıs'ta ÖSYM üzerinden yapılacağını bildirdi. **Tarım ve Orman Bakanlığı** ndan yapılan açıklamaya göre Pakdemirli, Orman, Devlet Su İşleri, Doğa Koruma ve Milli Parklar, Meteoroloji genel müdürlüklerine bağlı bölge müdürleriyle video konferans aracılığıyla toplantı yaptı. Pakdemirli, toplantıda, "Bakanlığa daha önce alınacağı belirtilen 2 bin 153 kadroya ilişkin atamalar 15-22 Mayıs'ta ÖSYM üzerinden yapılacak." ifadesini kullandı. Bakan Pakdemirli, şunları kaydetti: "Bu tarihlerde 790 veteriner hekim, 699 ziraat mühendisi, 363 gıda mühendisi, 101 su ürünleri mühendisi, 11 veteriner sağlık teknikeri ile 189 ziraat teknikeri ataması yapacağız. Büyük merakla bu haberi bekleyen gençlerimize hayırlı olsun." Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır.**Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.**
# NN Hayat ve Emeklilik'te üst düzey atama ## Özet NN Hayat ve Emeklilik’in Finanstan Sorumlu Genel Müdür Yardımcılığı (CFO) görevine Mert Nişel getirildi ## İçerik NN Hayat'tan yapılan açıklamaya göre, yaklaşık 19 yıllık deneyime sahip olan Mert Nişel, BNP Paribas Cardif Insurance ve Ernst & Young'da çeşitli finans pozisyonlarında görev aldı. Mert Nişel, son olarak 2015 yılından bu yana GroupM bünyesinde Finans Direktörlüğü görevini yürütüyordu. 1 Haziran itibarıyla NN Hayat ve Emeklilik yönetim ekibine katılan Mert Nişel, Finansal Planlama ve Raporlama, Finansal Operasyonlar, Satınalma ve Yatırım Yönetiminden sorumlu Finans Genel Müdür Yardımcısı olarak görev yapacak.
# Doğaseverler Nemrut Krater Gölü çevresinde temizlik yaptı ## Özet Birçok ilden gelerek Bitlis'te buluşan doğaseverler, farkındalık oluşturmak amacıyla dünyanın ikinci Türkiye'nin en büyük krater gölü olan Nemrut Krater Gölü'nde çevre temizliği yaptı. ## İçerik #### Birçok ilden gelerek Bitlis'te buluşan doğaseverler, farkındalık oluşturmak amacıyla dünyanın ikinci Türkiye'nin en büyük krater gölü olan Nemrut Krater Gölü'nde çevre temizliği yaptı. ###### Bitlis Avrupalı Seçkin Destinasyonlar Projesi (EDEN) kapsamında "Mükemmeliyet Ödülü" alan, doğal güzellikleri ve eşsiz manzarasıyla ilgi çeken krater gölü ve çevresinde etkinlik düzenlendi. Bu kapsamda Tatvan Belediyesi ve Van Gölü Aktivistleri Derneği öncülüğünde bir araya gelen yaklaşık 70 doğasever, bölgede temizlik yaptı, bölgeye gelen ziyaretçileri çevreyi kirletmemeleri konusunda uyardı. Bölgeden toplanan çöpler de Tatvan Belediyesi ekiplerince çöp kamyonuna yüklenerek bölgeden uzaklaştırıldı. Van Gölü Aktivistleri Derneği Genel Sekreteri Maşallah Özel, gazetecilere, "yeryüzü cenneti" olarak bilinen Nemrut Kalderası'nda temizlik çalışması yürüttüklerini söyledi. Bölgenin en büyük değerinin korunması konusunda farkındalık oluşturmaya çalıştıklarını belirten Özel, şöyle konuştu: "Amacımız yeryüzü cenneti Nemrut Krater Gölü'nü gelecek nesillere en temiz haliyle bırakmak. 2022 yılında buranın UNESCO'ya dahil edilmesi için müracaat yapılacak. Biz de sivil toplum kuruluşları olarak bu farkındalığı oluşturup ziyaret edenlere yemyeşil bir doğa ile masmavi bir göl bırakmayı hedefliyoruz. Katılan tüm arkadaşlara teşekkür ediyoruz. Bu tür kirliliklerin olmaması için elimizden geleni yapacağız." Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır.**Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.**
# Ekonomistler Merkez Bankası faiz kararını değerlendirdi ## Özet ## İçerik Merkez Bankası, politika faizini piyasa beklentilerinin üzerinde 200 baz puan indirerek yüzde 16'ya çekti. Duyuru metninde, söz konusu karar alınırken, para politikasının etkileyebildiği talep unsurları, çekirdek enflasyon gelişmeleri ve arz şoklarının yarattığı etkilerin ayrıştırılmasına yönelik analizlerin değerlendirildiği bildirildi. Gelecek dönem faiz oranlarının seyri açısından en önemli yönlendirme ise "Arz yönlü arızi unsurlardan kaynaklı olarak politika faizinde yapılan aşağı yönlü düzeltme için yıl sonuna kadar sınırlı bir alan kaldığı değerlendirilmiştir." ifadesi ile yapıldı. Metne eklenen yeni cümleler arasında, kurulun iklim ve diğer çevre kaynaklı riskleri sınırlandırmak amacıyla para politikasının ana hedeflerinde bir değişikliğe yol açmadan sürdürülebilir finans uygulamalarını uzun vadeli bir politika olarak destekleme kararı aldığının duyurulması öne çıktı. Karar metninde ayrıca, politika duruşuna ilişkin "TCMB, fiyat istikrarı temel amacı doğrultusunda enflasyonda kalıcı düşüşe işaret eden güçlü göstergeler oluşana ve orta vadeli yüzde 5 hedefine ulaşıncaya kadar elindeki tüm araçları kararlılıkla kullanmaya devam edecektir." vurgusunun korunması dikkati çekti. ### "Faizlerdeki düşüş yıl sonuna kadar yavaşlayacak" AA Finans Analisti ve Ekonomist Haluk Bürümcekçi, piyasalarda TCMB'nin faiz kararına ilişkin medyan beklentinin 50 baz puanlık indirim yönünde olduğunu, maksimum indirim beklentisinin ise 100 baz puan düzeyinde bulunduğunu belirterek, "TCMB'nin politika faizini beklentilerin çok üzerinde indirmesi, TL açısından olumsuz bir gelişme oldu." dedi. Kurulun, geçen toplantıda olduğu gibi enflasyondaki yükselişin arızi unsurlardan kaynaklandığı değerlendirilmesinde bulunduğunu aktaran Bürümcekçi, şunları kaydetti: "Politika faizi 200 baz puan düşerken, faiz koridorunun genişliği 600 baz puan olarak korundu. Öte yandan, karar sonrası mevcut faiz oranı ile gerçekleşen enflasyona göre hesaplanan politika reel faizi yüzde eksi 3'e düşerken, beklenen enflasyona göre hesaplanan reel faiz yüzde 1,8 seviyesine geriledi. Karar metninde yüklü faiz indirimi sonrası ilave indirimler için yıl sonuna kadar sınırlı bir alan kaldığının belirtilmesi yılın son iki toplantısında toplam 50-100 baz puan aralığında daha indirim olabileceğini düşündürüyor. Ancak bu sinyal indirim sürecinin yeni yılda devam etmeyeceği anlamına gelmiyor. Zaten, TCMB'nin son Piyasa Katılımcıları Anketi'ne 12 ay içinde 550 puan düzeyinde faiz indirimi ile yüzde 14 civarına inişin beklendiği yansımıştı. Faizlerde düşüşün yıl sonuna kadar yavaşlayacağı anlaşılırken, sonrasında hangi hızla ve toplamda ne boyutta olabileceği açısından kritik gelişme ise 28 Ekim'de yayınlanacak yeni Enflasyon Raporu'ndaki TCMB tahminleri olacak. Bankanın yıl sonu enflasyon tahminini son Orta Vadeli Plan'da (OVP) yer alan yüzde 16,2'nin bir miktar üzerinde belirlemesi olası görünürken, gelecek yıl tahmininin yüzde 9,8 olan OVP tahminine göre değişip değişmeyeceği de önemli olacak." ### "Merkez Bankası geçen ay itibarıyla tamamen gevşek para politikasına geçti" Spinn Danışmanlık Kurucu Ortağı ve Ekonomist Özlem Derici Şengül de Merkez Bankası'nın beklentilerinin çok üzerinde bir indirim yaptığına değinerek, şu görüşleri paylaştı: "Ben son iki faiz indirim kararını da politika hatası olarak değerlendiriyorum. Aslında Merkez Bankası da karar metninde hem küresel ölçekte hem de yurt içinde enflasyonist risklerin olduğuna değiniyor. Bizlerle örtüşmeyen kısım ise Merkez Bankası bu risklerin geçici olduğunu değerlendiriyor, ben ise geçici olsa dahi bu riske karşı önlem alınması gerektiğini düşünüyorum. O yüzden de Merkez Bankası'nın fiyat istikrarı anlamında temkinli olmayan bir adım attığını düşünüyorum. Gelecek dönemde bu adımların iki türlü yansıması olacak. Biri kurdaki baskının devam etmesi olacak ki bu da enflasyonu besleyen bir unsur. İkinci olarak da uzun vadeli faizlerde artış söz konusu oldu. 10 yıllık faizler yükselirken, kısa vadeli faizler düştü. Kısa vadeli mevduat faizlerinde düşüşün devam etmesi dolarizasyonu körükleyecektir. Bu da enflasyonist bir etki yaratacak. Kasım-aralık aylarında enflasyonda bir parça gerileme bekliyorduk ki benim beklentim yüzde 18,6 düzeyinde. Kur geçişkenliğindeki artış nedeniyle daha yüksek enflasyon oranı görebiliriz. Burada TCMB sınırlı bir indirim alanı kaldığını söylüyor, muhtemelen önden yüklemeli bir indirimdi bu. Gelecek dönemde 200 baz puanlık bir indirim görmeyeceğiz ancak 50-100 baz puanlık indirimler gelebilir." Merkez Bankası'nın politika değişikliği sinyalini çok önceden verdiğini anlatan Şengül, geçen ay itibarıyla bankanın sıkı para politikasından gevşek para politikasına tamamen geçtiğini vurguladı. ### "Para politikasında bir sistem değişikliği yapıldığı sinyali verildi" Virtus Glocal Yönetici Ortağı İnanç Sözer ise Merkez Bankası'nın bugünkü toplantısında para politikasında bir sistem değişikliği yapıldığı sinyalini verdiğini ifade etti. Son dönemde TL'deki değer kaybına ve enflasyondaki yükselişe rağmen beklentilerin üzerinde yapılan faiz indiriminin, Türkiye'de yeniden proaktif bir şekilde "düşük faiz-yüksek kur" dönemine girildiğine işaret ettiğini belirten Sözer, şu değerlendirmelerde bulundu: "Bu durum enflasyonun kısa vadede ilave yükselişlerine yol açarken, cari işlemler açığının sürdürülebilir seviyeye indiğini pekiştirecektir. Merkez Bankası'nın ve ekonomi yönetiminin bugünkü karardan sonra yatırımcı algısındaki olası bir bozulmanın önüne geçmek için iletişim kanalını güçlendirmesi ve güven aşılayacak mesajlar vermesi hayatidir. Piyasa koşullarının nasıl reaksiyon vereceğinden bağımsız olarak, 18 Kasım'daki TCMB toplantısında da 100 baz puanlık ilave bir indirim bekliyorum. Bununla beraber artık yatırımcılara negatif reel faiz ödendiğinden dolar/TL'de yakın bir zamanda çift haneli seviyeleri görmek şaşırtıcı olmayacaktır. Bu noktada ihracatın ithalata bağımlılığı, özel sektörün dış borç stoku ve kamunun borcunda dövizin payının yüzde 57,5'e yükselmiş olması kritik risk faktörleri olarak yakından izlenmelidir." ### "Önümüzdeki toplantılarda sembolik indirimler yapılabilir" Albaraka Türk Başekonomisti ve Stratejik Planlama Müdürü Ömer Emeç, Merkez Bankası'nın, bugün piyasada son dönemde fiyatlanan beklentinin üzerinde sürpriz sayılabilecek bir miktarda önden yüklemeli olarak faiz oranlarında indirime gittiğini söyledi. Piyasanın ilk tepkisi değerlendirildiğinde, bu gevşemenin gelecek dönemde enflasyon üzerinde ek bir baskı yaratma ihtimali olduğunu belirten Emeç, şunları kaydetti: "Baktığımızda özellikle arz kaynaklı olarak ülkemizdeki dinamiklerden bağımsız olarak da emtia fiyatlarındaki dalgalanmadan kaynaklı bir fiyat baskısı devam ediyor. Bu durum bundan birkaç ay önceye kadar sıklıkla konuştuğumuz baz etkisiyle enflasyondaki düşüş senaryosunda hareket alanını daraltıyor. Kararın detaylarına baktığımızda, Merkez Bankası da bu duruma işaret ederek, yılın geri kalanında faiz indirimi için sınırlı bir alan kaldığını ifade ediyor. Biz de bu durumdan hareketle kuvvetle muhtemel yılın geri kalanında Merkez Bankası'nın faiz oranlarında ek bir indirim yapmayacağını, destekleyici küresel koşulların olması halinde önümüzdeki PPK toplantılarında sembolik indirimler yapılabileceğini düşünüyoruz." Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır.**Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.**
# Afrikalı medya temsilcilerine Türkiye'de eğitim ## Özet Anadolu Ajansı, Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı, Afrika Araştırmacıları Derneği ile Afrika Koordinasyon ve Eğitim Merkezi iş birliğinde Afrikalı medya temsilcilerine medya alanında eğitim verilecek. ## İçerik #### Anadolu Ajansı, Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı, Afrika Araştırmacıları Derneği ile Afrika Koordinasyon ve Eğitim Merkezi iş birliğinde Afrikalı medya temsilcilerine medya alanında eğitim verilecek. ###### Ankara Anadolu Ajansı (AA), Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı (YTB), Afrika Araştırmacıları Derneği (AFAM) ile Afrika Koordinasyon ve Eğitim Merkezi (AKEM) iş birliğinde Afrikalı medya temsilcilerine medya alanında teorik ve pratik eğitim programı düzenlenecek. AA, YTB, AFAM ve AKEM iş birliğinde yapılacak "Afrika Medya Temsilcileri Eğitim Programı"na 14 Afrika ülkesinden 30 kişi kabul edilecek. Üç hafta sürecek ücretsiz program kapsamında katılımcılara medyaya ilişkin farklı alanlarda 21 Ekim-12 Kasım'da İstanbul ve Ankara'da eğitim verilecek. Katılımcılara Türkiye'nin önde gelen medya kuruluşlarında tecrübe paylaşımı ve staj imkanı sunulacak ve program kapsamında kültürel geziler de gerçekleştirilecek. Program için Cezayir, Fas, Tunus, Libya, Çad, Etiyopya, Güney Afrika, Kenya, Mali, Nijer, Nijerya, Senegal, Somali ve Sudan'dan başvuru alınacak. Eğitim dili İngilizce olan programa katılmak isteyenlerde bir medya kuruluşunda çalışma ve 40 yaşın altında olma şartı aranıyor. Katılımcıların uçuş ve konaklama masraflarının YTB tarafından karşılanacağı programa son başvuru tarihi 21 Eylül olacak. Eğitim programına katılmak isteyen adayların, "www.ytb.gov.tr" adresinden edinecekleri başvuru formunu İngilizce doldurması, formun yanı sıra kendilerini ve programa başvuru nedenlerini anlattıkları kısa videoyu ve özgeçmişlerini "[email protected]" adresine göndermesi gerekiyor. Eğitim görmeye hak kazanan adaylar, 30 Eylül'de açıklanacak. **Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.**
# New York borsası yükselişle kapandı ## Özet New York borsası günü yükselişle tamamladı. ## İçerik Kapanışta Dow Jones endeksi 200 puana yakın değer kazandı ve yüzde 0,64 artışla 30.677,36 puana çıktı. S&P 500 endeksi yüzde 0,95 artarak 3.795,77 puana ve Nasdaq endeksi yüzde 1,62 kazançla 11.232,19 puana yükseldi. Endeksler, ABD Merkez Bankası (**Fed** ) yetkililerinin "şahin" açıklamaları ve hayal kırıklığı yaratan ekonomik verilere rağmen tahvil faizlerinin 2 haftanın en düşük seviyesine gerilemesiyle pozitif bir seyir izledi. ABD'nin 10 yıllık tahvil faizi bugün yüzde 3,09 seviyesine indi. Yarıyıllık Para Politikası Raporu'na ilişkin sunumunun ikinci gününde Temsilciler Meclisinin Finansal Hizmetler Komitesinde açıklamalarda bulunan ABD Merkez Bankası (Fed) Başkanı Jerome Powell, enflasyonla mücadele taahhüdünün "koşulsuz" olduğunu vurguladı. İş gücü piyasasını etkilemeden enflasyonu düşürmenin çok daha zor hale geldiğine dikkati çeken Powell, "Tarihsel olarak düşük bir seviyeden olsa da işsizliğin yükselme riski var." dedi. Powell, Fed'in enflasyonu yanlış değerlendirdiğine yönelik bir soru üzerine ise geriye dönüp bakıldığında enflasyonu hafife aldıklarını, geçici olmadığını kabul etti. Diğer Fed yetkililerinin açıklamaları da piyasaların odağındaki yerini korurken, Fed Yönetim Kurulu Üyesi Michelle Bowman temmuzda 75 baz puanlık bir faiz artışının daha uygun olacağını, sonraki birkaç toplantıda da en az 50 baz puanlık artışların gerekebileceğini belirtti. Bowman, enflasyonun çok az yatışma belirtisi gösterdiğini kaydetti. Makroekonomik veri tarafında ise ABD'de ilk kez işsizlik maaşı talebinde bulunanların sayısı, 18 Haziran ile biten haftada önceki haftaya göre 2 bin kişi azalışla 229 bine inerek beklenenden az düşüş gösterdi. **ABD** 'nin cari işlemler açığı ise bu yılın ilk çeyreğinde yüzde 29,6 artarak 291,4 milyar dolara yükselirken, cari açığın GSYH'ye oranı yüzde 4,8 olarak hesaplandı. Ülkede imalat sanayi Satınalma Yöneticileri Endeksi (PMI) de haziranda aylık bazda 4,6 puan azalışla 52,4'e inerek 23 ayın en düşük seviyesine geriledi. Hizmet sektörü PMI de 1,8 puan azalarak 51,6 ile 5 ayın en düşük seviyesine indi. Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır.**Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.**
# Kale restorasyonunda fark edilen tarihi asma ağacına özenli bakım ## Özet Çorum Kalesi'nde metruk yapıların yıkılmasıyla fark edilen ve 120 ila 150 yıllık olabileceği belirlenen asma ağacı özenle korunuyor. ## İçerik #### Çorum Kalesi'nde metruk yapıların yıkılmasıyla fark edilen ve 120 ila 150 yıllık olabileceği belirlenen asma ağacı özenle korunuyor. ###### Çorum Anadolu Selçuklu Devleti döneminde Sultan Kılıç Arslan tarafından 11'inci yüzyılda yaptırıldığı tahmin edilen Çorum Kalesi'nde, Belediye tarafından 2010'da başlatılan "Çorum Kalesi Restorasyon Projesi" sürüyor. Proje kapsamında, kale içerisindeki bir cami, 3 tescilli bina ve 39'u metruk yapı olmak üzere 42 hane kamulaştırıldı. Ankara 2 Numaralı Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğünün izniyle başlanan kaledeki metruk evlerin yıkımı sırasında, dalları birkaç evin duvarına uzanmış asma ağacı fark edildi. Yıkım çalışmalarına ara verilerek çevresinde güvenlik önlemleri alınan asma ağacının yaşını tespit etmek için çalışma başlatıldı. Çorum Belediyesi Park ve Bahçeler Müdürlüğü uzmanlarının incelemesiyle 120 ila 150 yıllık olabileceği tespit edilen asma ağacı, korumaya alındı. Çevresindeki yıkım çalışmaları tamamlandıktan sonra bakıma alınan asma ağacını gençleştirmek amacıyla bazı dalları kesildi. Etrafına kurulan demir iskeleye tutunması sağlanan asma ağacının bakımı belediye görevlilerince özenle yürütülüyor. Çorum Belediye Başkan Yardımcısı İsmail Yağbat, AA muhabirine, asma ağacını, kale ve içerisindeki tescilli yapılar kadar önemli gördükleri için koruma altına aldıklarını söyledi. Kent merkezindeki önemli tarihi yapılardan, bin yıllık kalenin geleceğe kazandırılması için restorasyon projesi yürüttüklerini belirten Yağbat, şöyle devam etti: "İlimiz turizmine katkı sağlayacak önemli bir proje yürütüyoruz. Kalede tarihi değeri bulunmayan metruk yapıları yıkarken tescilli yapıları ise orijinal haline getirmeyi hedefliyoruz. Buradaki çalışmaları yaparken tarihi dokuyu, duvarları, binaları restore ederken aynı zamanda burada yaşanmışlığa şahit olan yeşil dokuyu da önemle korumaya gayret ediyoruz." ### "Yıkım çalışmalarında doğal dokuyu korumaya özen gösteriyoruz" Yıkım çalışmalarında tarihi ve doğal dokuyu korumaya özen gösterdiklerinin altını çizen Yağbat, "Yıkım sırasında 120 ila 150 yıllık olduğu teknik arkadaşlar tarafından bize söylenen bir asma ağacına rastladık. Bu ağacın korunması, en az kalenin duvarları, içerisindeki yapıların korunması kadar bizim için önemli. Teknik ekibe restorasyon planlamalarını bu ağaçları koruyacak şekilde yapması için tavsiyelerde bulunduk. Ağaçlarımızın ve özellikle asma ağacının korunması bizim için çok önemli." diye konuştu. Kaledeki ağaçlar için özel planlama yapıldığını vurgulayan Yağbat, şunları kaydetti: "İnşallah asma ağacını, yeni yapıların içerisinde geçmişten günümüze bir ecdat yadigarı olarak düşünüp, muhafaza etmeyi planlıyoruz. Sorumlu arkadaşlarımız gerçek anlamda bu ağacın üzerine titriyor. Ağacın restorasyon sürecinde zarar görmemesi için altına destek yaptırdık, gözümüz gibi bakıyoruz. Restorasyon tamamlandıktan sonra kaleyi görmeye gelen misafirlerimize asmanın üzümünden ikram etmek istiyoruz. Tamamlandığında hem yeşili hem tarihi dokusuyla muhteşem bir yapı misafirlerini ağırlamayı bekliyor olacak." **Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.**
# 'Demokrasi ve Özgürlükler Adası' dünyaya açılacak ## Özet Türk demokrasi tarihinde "kara bir leke" olan 27 Mayıs 1960 askeri darbesinin 60. yılında "Demokrasi ve Özgürlükler Adası" adıyla açılışı açılan Yassıada, ziyaretçilerini tarihi yolculuğa çıkarırken,uluslararası toplantılara da ev sahipliği yapacak. ## İçerik #### Türk demokrasi tarihinde "kara bir leke" olan 27 Mayıs 1960 askeri darbesinin 60. yılında "Demokrasi ve Özgürlükler Adası" adıyla açılışı açılan Yassıada, ziyaretçilerini tarihi yolculuğa çıkarırken,uluslararası toplantılara da ev sahipliği yapacak. ###### Istanbul **Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan** 'ın talimatları ve girişimiyle 5 yıl önce başlayan çalışmalar, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) ve GTİ iş birliğiyle yap-işlet-devret modeliyle yürütüldü. Proje, darbenin ardından idam edilen Başbakan Adnan Menderes, Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu ve Maliye Bakanı Hasan Polatkan'ın yargılamasının yapıldığı Yassıada ve Sivriada'daki tarihi ve kültürel değerlere sahip yapıların korunarak yenilenmesi ve bu adaların halkın hizmetine sunulması amacıyla hayata geçirildi. Bu projeyle eski günlerini geride bırakan **Yassıada** , toplumsal hafıza açısından son derece önemli bir kongre merkezine ve açık hava müzesine dönüştürüldü. **Demokrasi ve Özgürlükler Adası** , dün 27 Mayıs askeri darbesinin 60. yılında, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın da katılımıyla düzenlenen törenle hizmete açıldı. ### Demokrasi ve Özgürlükler Adası'nın iki temel işlevi olacak İşletmeciliğini TOBB'un üstlendiği, günübirlik ziyaretlere de açılacak Demokrasi ve Özgürlükler Adası'nın iki temel işlevi olacak. Öncelikle, Türkiye'nin demokrasi ve siyasi tarihinin utanç vesikaları olan darbe, tutuklamalar ve yargılamalar ülkenin genç nesillerine öğretilerek, Adnan Menderes, Hasan Polatkan ve Fatin Rüştü Zorlu'nun aziz hatıraları yaşatılacak. İkinci olarak ada, ulusal ve uluslararası demokrasi ve insan hakları toplantılarına ev sahipliği yaparak, bu alandaki tarihi tecrübe küresel düzeyde paylaşılacak. ### Adanın karanlık geçmişi, yeni nesillere ve dünyaya müzelerle anlatılacak Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın özellikle üzerinde durduğu konulardan biri olan adanın karanlık geçmişinin yeni nesillere ve dünyaya anlatılması amacıyla darbe yargılamalarına sahne olan spor salonu, Hasan Polatkan Spor Salonu ve 27 Mayıs Müzesi'ne dönüştürüldü. Hasan Polatkan Spor Salonu ve 27 Mayıs Müzesi'nin girişinde, dava dosyalarının özetinden ve çıkan kararlardan oluşan sergiyi görmek mümkün. Müzede yer alan mahkeme salonu, sanık sandalyelerinden sanıkların savunmalarını yaparken kullandıkları mikrofona kadar birçok ayrıntıyı içeriyor. Yüksek Adalet Divanı'nın arkasında yer alan "Adalet mülkün temelidir" yazısı dikkati çekiyor. Bu yazının altında Yüksek Adalet Divanı Başkanı Salim Başol, Başsavcı Altay Ömer Egesel ile divan üyelerinin hareketli balmumu heykelleri bulunuyor. Öte yandan bu müzenin içinde dev ekranda ziyaretçilere, o dönem Türk siyasi tarihinde ve Yassıada'da yaşananların anlatıldığı "Dünden Bugüne Yassıada" belgeseli izlettiriliyor. Adadaki yapılardan biri de dünyanın demokrasi tecrübesi ve insan hakları tarihinin aktarıldığı 7 bin 768 metrekare büyüklüğünde Demokrasi ve Özgürlükler Müzesi olarak değerlendirildi. Yargılamaların yapıldığı dönemde subay yatakhanesi olarak kullanılan Demokrasi ve Özgürlükler Müzesi'nin girişindeki duvarda, Adnan Menderes'in "Yeter! Söz milletindir!" ifadesi dikkati çekiyor. Bu müzenin içinde Adnan Menderes'in doğduğu evin benzeri yer alıyor. Müzede, "Aydın Evi" olarak adlandılan bu bölümde bir yatak odası, salon ve mutfak bulunuyor. Müzenin içindeki küçük odalarda, Adnan Menderes'in hayatı ile iktidarda bulunduğu yıllarda Türkiye'de yaşanan kalkınma hamlelerine ilişkin bilgi ve görseller ziyaretçilere aktarılıyor. Adnan Menderes'in 17 Şubat 1959'da Londra'da yaşadığı uçak kazası da anlatılıyor. Odanın içinde, uçak enkazının bir replikası yer alıyor. Müzenin üst katında ise Adnan Menderes'in hapishane odası bulunuyor. Güneş almaması için pencereleri tahtalarla kapatılan odada bir yatak, masa, sandalye ve tek duvarlı bir tuvalet mevcut. Yan taraftaki sorgu odasında ise Adnan Menderes'in sandalyede oturan balmumundan heykeli yer alıyor. Bu katta ayrıca, "Özlem", "Sessizlik-İntihar", "Çaresizlik-Halüsinasyon", "Ölüm Korkusu", "Dava Arkadaşları", "Dava Devam Ediyor" adlı odalar bulunuyor. ### Adanın dört bir yanındaki obje ve heykeller dikkati çekiyor Demokrasi ve Özgürlükler Adası, açık alanlarda yer alan heykelleri ve objeleriyle de dikkati çekiyor. Adada, bir duvara, yargılanan 592 milletvekilini temsilen yerleştirilen o döneme ait valizlerin replikaları bulunuyor. 1859 yılında adayı satın alarak sahilde kaleye benzer bir bina ile adanın ortasına köşk yaptıran Birleşik Krallık'ın İstanbul sefiri Henry Bulwer'ın, elinde bir kalemle bankta otururken tasarlanmış bir heykeli yer alıyor. Açık alandaki en ilginç tasarımlardan biri, sansüre takıldığı için muhatabına ulaşamayan mektuplardan yola çıkılarak yapılan "Ulaşamayanlar" heykeli. Heykel, etrafı dikenli tellerle çevrili mektuplar ve büyük bir tüy kalemden oluşuyor. "Karanlıktan Aydınlığa" adlı açık hava sergisinde ise adanın geçmişten bugüne tarihi yazı ve görsellerle anlatılıyor. Bu serginin yer aldığı binanın duvarlarına 4 dilde yazılan "demokrasi" kelimesi dikkati çekiyor. Açık alandaki bazı objelerin yanlarında, plakalarla duvara monte edilen Hadis-i Şerifler bulunuyor. "Adil Yargılanma" başlıklı bir plakada "Bir saat adaletle hükmetmek, bir sene ibadet etmekten daha hayırlıdır." Hadis-i Şerifi yer alıyor. Öte yandan; adada uluslararası alanda üst düzey katılımcıların da misafir edilebileceği dikkate alınarak 123 odalı kongre oteli, her türlü toplantıya ev sahipliği yapabilecek 500 kişilik Adnan Menderes Kongre Merkezi'nin yanı sıra 1200 kişilik Fatin Rüştü Zorlu Camisi, Oramiral Sadık Altıncan Kütüphanesi, 3 bin 650 metrekarelik Demokrasi Meydanı, anıt, seyir terası ve parklar da inşa edildi. Adanın diğer yapıları ise tarihi Bizans sarnıcı ve zindanları, şato yapısı, seyir terasları, engelliler için yatay asansör, tarihi subay gazinosu, iskele idare ve kriz yönetim yapısı, karşılama yapısı, helikopter pisti, restoran ve personel yatakhanesi ile yönetim binasından oluşuyor. ### Adadaki mevcut nitelikli ağaçlar ve tescilli yapılar korundu Marmara Denizi'ndeki adalar grubunun bir parçası olan, İstanbul'a komşu bu küçük kayalık; 185 metrelik eni ve 740 metrelik boyu ile Bizans döneminde politik sürgünlerin uğrak yeri haline gelen bir zindan adası olarak kullanıldı. Bir dönem Deniz Kuvvetleri Komutanlığı tarafından eğitim üssü olarak kullanılan ve bu nedenle çok katlı beton binalara ev sahipliği yapan adanın yüzde 60'ı (inşaat alanının üç katı) peyzaj alanı olarak ayrıldı. İklim ve araziye uygun 40 bine yakın yeni ağaç ve bitki dikilirken, adadaki mevcut nitelikli ağaçlar ve tescilli yapılar da korundu. Demokrasi ve Özgürlükler Adası'nda yeşil alanın toplam alana oranı, yüzde 60. ### Demokrasi Feneri ışığını yakıyor Adanın en dikkat çekici yapısı ise 24 metre yüksekliğindeki taş yüzeyli Demokrasi Feneri. Fenerin ışığı yalnızca adadan değil komşu adalardan ve İstanbul'un yakın kıyılarından da görülebilecek. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın vurguladığı gibi demokrasiye olan saygıyı ve inancı canlı tutan, simgeleyen bir yapı olarak Demokrasi Feneri, ışığıyla geleceği aydınlatacak. Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır.**Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.**
# Rap müzikle "sağlık çalışanına şiddete dur de" çağrısı ## Özet Lokman Hekim Sağlık Grubu, bir gencin doktor olma hayalini son dönemin popüler müzik türü rap eşliğinde hazırlanan videoyla anlatırken, aynı zamanda sağlık çalışanlarına yönelik şiddete dikkati çekti ## İçerik 14 Mart Tıp Bayramı dolayısıyla hazırlanan #kodadıbeyaz isimli videoda, sağlık çalışanlarına yönelik şiddeti önlemek için kullanılan acil durum yönetim aracı olan "beyaz kod"a vurgu yapıldı. Son dönemde sıklıkla karşılaşılan doktora şiddet haberlerine yer verilen videoda, bir gencin doktor olma hayali anlatıldı. Özellikle gençler arasında popülaritesi artan rap müzikle hazırlanan şarkı sözleriyle önemli mesajlar verildi. Son on yılda yüzde 65 artış gösteren sağlık çalışanlarına yönelik şiddetin önlenmesine yönelik mesajlar içeren şarkıda "şiddete dur de" çağrısında bulunuldu.
# İngiltere'den Almanya'nın Suudi ambargosuna eleştiri ## Özet İngiltere Dışişleri Bakanı Hunt, Almanya'nın Suudi Arabistan'a silah ihracatını yasaklamasını Alman mevkidaşına yazdığı mektupla eleştirdi. ## İçerik #### İngiltere Dışişleri Bakanı Hunt, Almanya'nın Suudi Arabistan'a silah ihracatını yasaklamasını Alman mevkidaşına yazdığı mektupla eleştirdi. LONDRA İngiltere Dışişleri Bakanı **Jeremy Hunt** , Almanya'nın Suudi Arabistan'a silah ihracatını yasaklamasını **Alman mevkidaşına yazdığı mektup** la eleştirdi. İngiliz Financial Times gazetesinin haberine göre Hunt, 7 Şubat tarihli mektubunda, Heiko Maas'tan, Almanya'nın Suudi Arabistan'a yönelik silah satışı yasağını yeniden düşünmesini istedi. Almanya'nın getirdiği yasağın, savunma sanayisindeki ortaklıklar nedeniyle İngiltere'nin de Suudi Arabistan'a bazı silahları satamamasını beraberinde getireceğini belirten Hunt, yasaktan etkilenecek sistemler arasında **Eurofighter Typhoon **ve **Tornado **uçaklarıyla ** Meteor havadan havaya uzun menzilli füze** sisteminin de olduğunu kaydetti. **Almanya'nın ambargosu**nun İngiliz firmalarının da Suudi Arabistan’a taahhütlerini yerine getirememesine neden olacağını belirten Hunt, kararın **İngiliz savunma sanayisine zarar verdiğini** öne sürdü. Hunt, mektubunda Alman mevkidaşından ambargo kararında Avrupa ülkelerinin büyük ortak savunma projelerine istisna getirilmesini talep etti. İngiltere Dışişleri Bakanlığı mektubun varlığını doğrularken, içeriğiyle ilgili yorum yapmadı. ### İngiltere'nin de parça tedariği etkilenebilir Almanya'nın ambargo kararının, özellikle İngiltere'nin en büyük savunma şirketi BAE Systems'in Suudi Arabistan'a Eurofighter Typhoon savaş uçakları için parça tedarikini engelleyeceği belirtiliyor. Suudi Arabistan 2007'de İngiltere'den 72 adet Eurofighter Typhoon savaş uçağı satın almıştı. İngiliz parlamentosunun üst kanadı Lordlar Kamarası'nın Uluslararası İlişkiler Komisyonu geçen hafta yayımladığı raporda İngiltere'nin Suudi Arabistan'a silah satışının yasalara uygun olmadığını bildirmişti. Alman hükümeti, gazeteci Cemal Kaşıkçı cinayetinin ardından kasım ayında Suudi Arabistan'a yönelik silah satışını durdurduğunu açıklamıştı. Muhabir: Tayfun Salcı Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır.**Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.**
# İsrail vatandaşı Filistinli doktorlar Kovid-19 salgınıyla mücadele için Gazze'de ## Özet İsrail vatandaşı Filistinli 10 doktordan oluşan sağlık ekibi, Kovid-19 salgınıyla mücadeleye destek için İsrail ablukası altındaki Gazze Şeridi'ne geldi. ## İçerik **KORONAVİRÜS HABERLERİ** - A'DAN Z'YE KOVİD-19 REHBERİ: **Koronavirüsle ilgili aradığınız tüm cevaplar** - KORONAVİRÜSE NASIL YAKALANIYORUZ: **Bulaşma riskini artıran ortamlar** - RAKAMLARLA: **Ülke ülke koronavirüs istatistikleri** - SAĞLIK BAKANLIĞI VERİLERİ: **Türkiye günlük ve genel koronavirüs tablosu** Gazze'deki Sağlık Bakanlığı Eczacılık Genel Müdürü Munir el-Berş, AA muhabirine yaptığı açıklamada, İsrail'de yaşayan Filistinli 10 doktordan oluşan sağlık ekibinin,** yeni tip koronavirüs ** (**Kovid-19**) salgınıyla mücadeleye destek için Beyt Hanun (Erez) Sınır Kapısı'ndan Gazze'ye ulaştığını belirtti. Normalde sağlık ekiplerinin yıllardır Gazze'yi düzenli olarak ziyaret ettiğini, ancak bunun Kovid-19 salgınının başlamasından bu yana bir ilk olduğunu ifade eden Berş, Filstinli doktorların Kovid-19 hastaları için yüksek kalitede ilaçlar da getirdiğini kaydetti. Berş, bunun yanı sıra yanlarında tıbbi malzeme ve ekipman da getiren söz konusu ekibin, bazı hastaları ameliyat edeceğini aktardı. ### Gazze'de Kovid-19 vakalarında korkutan artış sürüyor Gazze'de son verilere göre, mart ayından bu yana Kovid-19 nedeniyle 122 kişi yaşamını yitirdi, 23 binden fazla vaka tespit edildi. İsrail ablukasına Kovid-19 salgını da eklenince sağlık sektörü ciddi anlamda zor günlerden geçiyor. İsrail'in 2006'dan bu yana kara, deniz ve havadan abluka altında tuttuğu Gazze Şeridi'nde aktif vaka sayısının daha da artması durumunda bölgedeki hastanelerin yetersiz kalacağı belirtiliyor. Dünya Sağlık Örgütü, Kovid-19 vakalarındaki artış nedeniyle Gazze'deki sağlık sisteminin çökebileceği uyarısında bulunmuştu. Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır.**Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.**
# Terör örgütü DEAŞ'a büyük darbe ## Özet Terör örgütü DEAŞ'a yönelik son iki günde 8 ilde gerçekleştirilen operasyonlarda 143 şüpheli gözaltına alındı. ## İçerik AA muhabirinin derlediği bilgilere göre,** terör örgütleri**yle etkin ve kararlı mücadelesini sürdüren** güvenlik güçleri** , 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı öncesi düzenlediği operasyonlarla** terör örgütü DEAŞ** 'a büyük darbe vurdu. Ankara, İstanbul ve İzmir başta olmak üzere **8 ilde ** dün ve bugün yürütülen operasyonlarda, aralarında yabancı uyruklu örgüt üyeleri ve terör örgütünün üst düzey sorumlularının da bulunduğu **143 şüpheli yakalandı,** çok sayıda tabanca, av tüfeği, mühimmat, örgütsel döküman ele geçirildi, dijital verilere el konuldu. **İstanbul** 'da polis, Arnavutköy ve Esenyurt'ta terör örgütü DEAŞ üyelerinin kaldığı iki **"hücre evi"**ni çökertti. Arnavutköy ve Esenyurt'ta yangın çıkan iki ayrı evde, Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü (TEM) ve Bomba İmha Şube Müdürlüğü görevlilerince yapılan incelemede, bomba yapımında kullanılan kimyasal madde, metal bilye, çivi, vida, uzaktan kumanda, motor, elektronik devre, kablo ve pil gibi çeşitli malzemeler bulundu. Bu kapsamda, TEM ve İstihbarat Şube Müdürlüğü ekiplerince "hücre evini" çökertmek ve teröristleri yakalamak için koordineli yapılan çalışmalarda, söz konusu adreslerde ikamet ettikleri belirlenen kişilere ait bir araç ve motosikletin Bayrampaşa'da bir alışveriş merkezinin açık otoparkında olduğu tespit edildi. Polis ekipleri, biri yaralı 4 DEAŞ'lı teröristi dün saat 16.00 sularında gerçekleştirdiği operasyonla yakaladı. Böylece ekipler, örgütün iki "hücre evi"ni de çökertmiş oldu. ### Cumhuriyet Bayramı'na yönelik eylem hazırlığında olan kişiler yakalandı **Ankara ** Cumhuriyet Başsavcılığınca, terör örgütü DEAŞ'a yönelik soruşturma kapsamında, haklarında gözaltı kararı bulunan 55 yabancı uyruklu şüpheliden 49'u başkentte düzenlenen operasyonlarla yakalandı. Terörle Mücadele Şubesine götürülen şüphelilerden bazılarının 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı törenlerine yönelik** eylem hazırlığı** içinde olduğu tespit edildi. ### Üst düzey sorumlular da var **Bursa** 'da Terörle Mücadele Şubesi ekipleri, 7 ilçede 15 adrese düzenledikleri eş zamanlı operasyonda 2'si Azerbaycanlı ve 28'i Suriyeli olmak üzere 39 kişiyi gözaltına aldı. **Erzurum'**da terör örgütü DEAŞ'ın şehir yapılanmasına yönelik operasyonda aralarında örgütün üs düzey sorumlularının da bulunduğu 22 şüpheli gözaltına alındı. **İzmir** 'de terör örgütü DEAŞ'a yönelik son iki günde düzenlenen operasyonlarda 6'sı Suriyeli, 2'si kadın 15 zanlı yakalandı. **Şanlıurfa'**da düzenlenen operasyonda da Suriye uyruklu DEAŞ üyesi 5 şüpheli gözaltına alındı. Terör örgütü DEAŞ'a yönelik **Çankırı** 'da gerçekleştirilen operasyonda 4 Iraklı, **Eskişehir** 'de düzenlenen operasyonda da 4'ü Iraklı, biri Tataristanlı 5 şüpheli yakalandı. Gözaltındaki tüm zanlıların emniyetteki işlemleri sürüyor. Muhabir: Mustafa Yıldırım Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır.**Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.**
# Şişecam Gönüllüleri’nin yurt dışındaki ilk durağı Bosna Hersek ## Özet Şişecam Topluluğu çalışanlarının oluşturduğu Şişecam Gönüllüleri, sosyal sorumluluk çalışmalarını sürdürüyor ## İçerik Şişecam'dan yapılan açıklamaya göre, Şişecam Topluluğu çalışanlarının oluşturduğu Şişecam Gönüllüleri, sosyal sorumluluk çalışmalarını sürdürüyor. Türkiye’de kan bağışı kampanyası, Çocuk Hakları Şenliği, Cam Yeniden Cam etkinlikleri ve Darülaceze ziyaretleri gibi birçok projeye imza atan Şişecam Gönüllüleri’nin yurt dışındaki ilk durağı Bosna Hersek oldu. Şişecam Soda Lukavac Fabrikası çalışanlarından oluşan gönüllüler, Şişecam emeklilerine ve bölgedeki ihtiyaç sahibi 60 aileye ziyaretlerde bulundu. Sağlık kontrolleriyle başlayan ziyaretler, Şişecam Gönüllüleri’nin hazırladıkları erzak paketlerini ihtiyaç sahipleriyle paylaşmasıyla son buldu. Ziyaret edilen aileler, Şişecam Gönüllüleri ile sohbetlerinde Şişecam Topluluğu ve çalışanlarına teşekkürlerini sundu.
# ABD'nin Erbil Başkonsolosu, PKK ve Haşdi Şabi'nin Sincar'dan tamamen çekilmesi çağrısında bulundu ## Özet ABD'nin Erbil Başkonsolosu Robert Palladino, terör örgütü PKK'nın Irak'ın Musul kentine bağlı Sincar ilçesindeki varlığını doğrulayarak, PKK ve Haşdi Şabi'nin buradan çekilmesi çağrısı yaptı. ## İçerik #### ABD'nin Erbil Başkonsolosu Robert Palladino, terör örgütü PKK'nın Irak'ın Musul kentine bağlı Sincar ilçesindeki varlığını doğrulayarak, PKK ve Haşdi Şabi'nin buradan çekilmesi çağrısı yaptı. ###### Arbil **ABD'nin Erbil Başkonsolosu Robert Palladino**, Erbil'de düzenlediği basın toplantısında ABD'nin Irak'taki askeri varlığı ve Sincar Anlaşması'na dair açıklamalarda bulundu. Afganistan'daki durumu izlerken insanların ABD'nin Irak'taki ve Irak Kürt Bölgesel Yönetimi'ndeki (IKBY) varlığı konusunda endişeli olduklarını gördüğünü belirten Palladino, birçok kişinin ABD'nin Irak ve IKBY'de kalıp kalmayacağını sorduğunu dile getirdi. "ABD, Kürdistan bölgesi de dahil olmak üzere Irak'ta kalıyor." diyen Palladino, Irak'taki durumun Afganistan'dan farklı olduğunu kaydetti. Palladino, yıl sonunda sadece ABD'nin ülkedeki muharip güçlerinin rolünün biteceğine dikkati çekerek, terör örgütü DEAŞ ile mücadelenin henüz tamamlanmadığına ve DEAŞ'ın kalıcı yenilgisine bağlı kaldıklarına işaret etti. ### ABD'li diplomat, PKK'nın Haşdi Şabi ile iş birliği yaptığını doğruladı Sincar Anlaşması'nın Sincar'daki durumu çözmenin halen en iyi yolu olduğuna inandıklarını söyleyen Palladino, ABD'nin güvenlik ve yönetim gibi önemli konularda hayal kırıklığına uğradığını ve halen gidilecek uzun bir yol olduğunu dile getirdi. Palladino, Sincar'daki İran bağlantılı milislerin Irak hükümetinin talimatlarına uymayı reddettiğinin altını çizerek, "Bölgede bulunan ve PMF (Haşdi Şabi) ile iş birliği yapan PKK, durumu daha da değişken ve istikrarsız hale getiriyor." dedi. ABD'li diplomat, "Sincar Anlaşması'nın uygulanabilmesi için PKK ve PMF'yi Sincar'dan tamamen çekilmeye çağırıyoruz." ifadelerini kullandı. Terör örgütü PKK'nın Sincar'dan çıkarılmasını da kapsayan Sincar Anlaşması Bağdat ve Erbil yönetimleri tarafından 9 Ekim 2020'de imzalanmıştı. Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır.**Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.**
# Vestel’den Kanser tedavisi gören çocuklara destek ## Özet Vestel düzenleyeceği Çarşı Pazar Kampanyası kapsamında elde edeceği cironun yüzde 5’ini de Kanser Çocuğumdan Uzak Dur Derneği ’ne bağışlayacak ## İçerik Vestel'den yapılan açıklamaya göre, neredeyse tüm dünyayı etkisi altına alan Kovid-19 pandemisi özellikle 60 yaş üstü bireyler ve kronik hastalığı bulunan kişiler için tehdit oluşturuyor. Yüksek risk grubunda bulunan bir diğer grup ise kanser hastası çocuklar. Tedavi gördükleri hastaneler tarafından ekstra önlemlerle korunmaları ve tedavilerini aksamaması amacıyla özel destek gerektiren durumlar ile karşılaşan çocukların tedavisine ailelerin talebiyle özel hastanelerde devam edilmesi gerekebiliyor. Ancak bazı aileler ve çocuklar tedavi masraflarını karşılamada zorlandığı için desteğe ihtiyaç duyuyorlar. Açıklamaya göre, kovid-19 tehdidi nedeniyle yaşamsal sorunları daha çok artan ve tedavileri Kanser Çocuğumdan Uzak Dur Derneği tarafından takip edilen çocuklara destek Vestel’den geldi. Çocukların özel destek gerektiren masraflarının tamamını üstlenen Vestel ayrıca 19-21 Nisan tarihlerinde düzenleyeceği Çarşı Pazar Kampanyası kapsamında elde edeceği cironun yüzde 5’ini de Kanser Çocuğumdan Uzak Dur Derneği ’ne bağışlayacak. Açıklamada görüşlerine yer verilen Kanser Çocuğumdan Uzak Dur Derneği Kurucu Başkanı Burcu Özkan, tedavileri devam edecek çocuklara destek olan Vestel’e teşekkür etti. Özkan, 'Kovid-19 pandemisi kanser hastası çocuklar açısından büyük risk oluşturduğu gibi, titizlikle takip edilmesi gereken tedavi süreçlerini de sekteye uğrattı. Özel hastanelerin tedavi masraflarını karşılayamayacak aileler desteğe ihtiyaç duyuyor. Kaldıkları servislerde virüs nedeni ile zor günler geçiren kanser tedavisi gören çocuklarımız için duyarlılık göstererek örnek teşkil eden büyük Vestel Ailesi’ne teşekkürlerimizi iletiyoruz.' açıklamasında bulundu. Vestel'den yapılan açıklamaya göre, neredeyse tüm dünyayı etkisi altına alan Kovid-19 pandemisi özellikle 60 yaş üstü bireyler ve kronik hastalığı bulunan kişiler için tehdit oluşturuyor. Yüksek risk grubunda bulunan bir diğer grup ise kanser hastası çocuklar. Tedavi gördükleri hastaneler tarafından ekstra önlemlerle korunmaları ve tedavilerini aksamaması amacıyla özel destek gerektiren durumlar ile karşılaşan çocukların tedavisine ailelerin talebiyle özel hastanelerde devam edilmesi gerekebiliyor. Ancak bazı aileler ve çocuklar tedavi masraflarını karşılamada zorlandığı için desteğe ihtiyaç duyuyorlar. Açıklamaya göre, kovid-19 tehdidi nedeniyle yaşamsal sorunları daha çok artan ve tedavileri Kanser Çocuğumdan Uzak Dur Derneği tarafından takip edilen çocuklara destek Vestel’den geldi. Çocukların özel destek gerektiren masraflarının tamamını üstlenen Vestel ayrıca 19-21 Nisan tarihlerinde düzenleyeceği Çarşı Pazar Kampanyası kapsamında elde edeceği cironun yüzde 5’ini de Kanser Çocuğumdan Uzak Dur Derneği ’ne bağışlayacak. Açıklamada görüşlerine yer verilen Kanser Çocuğumdan Uzak Dur Derneği Kurucu Başkanı Burcu Özkan, tedavileri devam edecek çocuklara destek olan Vestel’e teşekkür etti. Özkan, 'Kovid-19 pandemisi kanser hastası çocuklar açısından büyük risk oluşturduğu gibi, titizlikle takip edilmesi gereken tedavi süreçlerini de sekteye uğrattı. Özel hastanelerin tedavi masraflarını karşılayamayacak aileler desteğe ihtiyaç duyuyor. Kaldıkları servislerde virüs nedeni ile zor günler geçiren kanser tedavisi gören çocuklarımız için duyarlılık göstererek örnek teşkil eden büyük Vestel Ailesi’ne teşekkürlerimizi iletiyoruz.' açıklamasında bulundu.
# TEKNOFEST "Take Off Uluslararası Girişim Zirvesi" başvuruları başladı ## Özet Dereceye giren girişimler için birincilik ödülü 20 bin dolar, ikincilik ödülü 10 bin dolar, üçüncülük ödülü 5 bin dolar olurken, zirvenin başvuruları 30 Haziran’da sona erecek ## İçerik TEKNOFEST'ten yapılan açıklamaya göre, festivali kapsamında bu yıl 3'üncüsü düzenlenen Take Off Uluslararası Girişim Zirvesi, 20-22 Eylül'de İstanbul Atatürk Havalimanı’nda gerçekleştirilecek. Türkiye Teknoloji Takımı Vakfı, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ve Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi yürütücülüğünde gerçekleştirilen zirve, Türkiye’den ve dünyadan geleceğe yön veren teknoloji liderlerini, çok uluslu şirketleri ve girişim ekosisteminin tüm paydaşlarını bir araya getirecek. - Uluslararası arenada girişimleri tanıtma fırsatı Türkiye’nin teknoloji girişimleri için bölgesel bir merkez olma hedefine yönelik önemli bir zirve olan Take Off Uluslararası Girişim Zirvesi, yerli ve yabancı girişimcileri yatırımcılarla buluşturuyor. Geçen yıl salgın sebebiyle gerçekleştirilemeyen zirve, 2019 yılında 200 yerli ve yabancı girişime, 100 mentora, 50 kurumsal firmaya ve 1000 ziyaretçiye ev sahipliği yapmıştı. Yurt dışından ve yurt içinden başvuruların gerçekleştirildiği girişim zirvesinde bu yıl eğitim teknolojileri, sağlık teknolojileri, oyun, veri, otonom teknolojiler, yapay zeka, blokzinciri, finansal teknolojiler ve mobilite olmak üzere 9 farklı kategorideki girişimler jüri tarafından değerlendirilecek. Dereceye giren girişimler için birincilik ödülü 20 bin dolar, ikincilik ödülü 10 bin dolar, üçüncülük ödülü de 5 bin dolar olurken, zirvenin başvuruları 30 Haziran’da sona erecek. Türkiye’nin Orta Doğu, Kuzey Afrika, Amerika Birleşik Devletleri, Güneydoğu Asya ve Avrupa bölgelerinde bulunan teknoloji girişimlerinde yatırımcılar için merkezi bir konumda olması hedeflenen zirvede, uluslararası güçlü girişimlere, mentorlara ve kurumsal firmalara İstanbul ev sahipliği yapacak. Katılımcılara teknoloji girişimlerinde fırsatlar sunan etkinlik aynı zamanda katılımcılara ünlü girişimcileri canlı dinleme imkânı sağlayacak. Uluslararası konuşmacıların önemli tavsiyelerde bulunacağı zirve zengin içeriğiyle girişimcilere dolu dolu 3 gün yaşatacak. TEKNOFEST Havacılık, Uzay ve Teknoloji Festivali, Türkiye Teknoloji Takımı Vakfı ve T.C Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı yürütücülüğünde, Türkiye’nin önde gelen teknoloji şirketleri, kamu kurumları, medya kuruluşları ve üniversitelerin de olduğu 71 paydaş kurum ile birlikte düzenleniyor.
# Yarışa girdiğim zaman Fatma Şahin olarak gireceğim ## Özet Bakan Fatma Şahin, Büyükşehir Belediye Başkan adayı olması nedeniyle görevinden istifa etmesi gerektiği eleştirilerine karşılık, "Bu acelecilik ne onu anlayamıyorum.O yarışa girdiğim zaman Fatma Şahin olarak gireceğim" dedi. ## İçerik #### Bakan Fatma Şahin, Büyükşehir Belediye Başkan adayı olması nedeniyle görevinden istifa etmesi gerektiği eleştirilerine karşılık, "Bu acelecilik ne onu anlayamıyorum.O yarışa girdiğim zaman Fatma Şahin olarak gireceğim" dedi. TBMM TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'nın Teşkilat ve Görevleri Hakkında KHK ile Bazı Kanun ve KHK'larda değişiklik öngören kanun tasarısı ele alındı. MHP Manisa Milletvekili Erkan Akçay ile CHP Mersin Milletvekili Vahap Seçer, Şahin'e, demokrasi geleneği kapsamında Bakanlık görevinden istifa etmesi gerektiğini söyledi. Tasarı üzerinde görüşmelere geçildikten sonra sunumuna başlayan Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, milletvekillerinin "istifa" konusundaki eleştirilerini yanıtladı. Adaylığının yeni bir süreç olduğunu belirten Şahin, devletin kendilerine verdiği sorumlulukla, siyaseten bu yeni sürecin sorumluluğu noktasında ne yapmaları gerektiğini bildiklerini ifade etti. Şahin, şunları söyledi: "Adaylığım Cuma günü açıklandı. O günden beri yazılıp çiziliyor. İsterseniz son bir aylık Bakanlık takvimimizi sizlere gönderebilirim. Hiçbir şekilde bunu siyasetin bir parçası yapmadık. Hatta, 'İşlerimiz yarım kalmasın. Elimizdeki işleri tamamlayarak bizden sonraki arkadaşlara teslim edelim' anlayışıyla çalıştık. Ben çok rahat bir şekilde 'Artık ben adayım benden sonrası ne yaparsa...' da diyebilirdim. Ama biz tam tersi elimizdeki yarım işleri tamamlayarak teslim edelim anlayışıyla çalışıyoruz. Bizim istifamızla ilgili süreçte, YSK 'Bakanların istifa etmesine gerek yok' diye bir karar açıkladı. Ama arkadaşlarımızın söylediği noktadaki hassasiyetlere ben de katılıyorum. Zaten Sayın Başbakanımız, bir televizyon programında konuyla ilgili görüşlerini açıkladı. Bakanlar Kurulu'ndan sonra da Hükümet Sözcümüz, Sayın Başbakan'ın görüşünü beyan etti: 'YSK böyle demesine rağmen biz burada en kısa sürede bu sürecin yönetilmesini sağlayacağız' dedi. Ancak bu acelecilik ne onu anlayamıyorum. Çünkü kimsenin adayları netleşmedi. Kendi şehrimden biliyorum. Yarış başlamadı." Şahin, adaylığının açıklanmasının ardından Gaziantep'e yaptığı ziyaretin, 2 ay öncesinden programlanmış bir ziyaret olduğunu belirterek, "Ben Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı olarak orada oldum. Çok da dikkat ettim. Yanımdaki makamın ne yazdığı beni hiç ilgilendirmiyor. Ben Fatma Şahin'im. Ben o yarışa girdiğim zaman Fatma Şahin olarak gireceğim. Bu işin bir haksız rekabete dönüşmesine de asla fırsat vermem. O yüzden tüm arkadaşlar rahat olsunlar. Daha yarış başlamadı. Demokrasinin gereği neyse bunu yapacağımızı ifade etmek istiyorum" diye konuştu. Meselenin makamlardan nemalanmak değil makamların hakkını vermek olduğunu vurgulayan Şahin, çalışmalarına her zaman bu düşüncelerle devam edeceğini dile getirdi. Belediye başkanlığı adaylığının aslında Türkiye için bir kazanç olduğuna dikkati çeken Şahin, "Çünkü bir örneği yok. Kadın büyükşehir belediye başkanı yok. İnşallah kalkınmanın, kadın bakış açısıyla da yapılabileceğini gösteren bir anlayış oluşur" dedi. "Engellilere yönelik önemli düzenlemeler geliyor" Tasarıya ilişkin bilgi veren Şahin, özellikle engellilere yönelik önemli düzenlemeler getirdiklerini söyledi. Zihinsel engellilerin istihdamını gerçekleştirebilecekleri ortamların hazırlanması gerektiğine dikkati çeken Şahin, tasarıda buna yönelik düzenleme bulunduğunu belirtti. Korumalı iş yeri ile ilgili ciddi teşvikler getirildiğini belirten Şahin, özellikle otistik ve down sendromu kişilerin istihdamına önemli katkı sağlanacağını kaydetti. Yaşlı, engelli ve çocuklar için koğuş sisteminden çıkarak ev sistemine geçmeyi hedeflediklerini anlatan Şahin, "Özellikle 80, 100 kişilik ortamlarda yaşlı, engelli ve çocuklara istediğimiz şekilde kaliteli ortam sağlayamıyoruz. Ev tipine geçmek istiyoruz. Bu nedenle tasarıyla hukuki altyapıdaki sorunu ortadan kaldırmayı amaçlıyoruz" diye konuştu. Şahin, tasarıyla, iki ya da daha fazla engelli bulunan ailelere daha fazla sosyal destek vereceklerini ifade etti. Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır.**Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.**
# Adayların YKS maratonu yarın başlıyor ## Özet ÖSYM tarafından düzenlenecek, 2,5 milyonun üzerindeki adayın katılacağı 2019-YKS yarın ve pazar günü yapılacak. ## İçerik Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi (**ÖSYM** ) Başkanlığınca düzenlenecek, 2,5 milyonun üzerindeki adayın katılacağı Yükseköğretim Kurumları Sınavı (**YKS** ) yarın ve pazar günü yapılacak. Üniversiteye girişte ilki geçen sene uygulanan ve bu yıl 15-16 Haziran'da yapılacak 2019 YKS, üç oturumdan oluşacak. YKS'nin ilk oturumu olan Temel Yeterlilik Testi (TYT) 15 Haziran Cumartesi günü saat 10.15'te gerçekleştirilecek. Bu oturumda adaylara 135 dakika süre verilecek. TYT'de Türkçe testinde 40, sosyal bilimler testinde tarihten 5, coğrafyadan 5, felsefeden 5, din kültürü ve ahlak bilgisi veya ilave felsefe sorularından 5'er olmak üzere toplam 20, temel matematik testinde 40, fizikten 7, kimyadan 7 ve biyolojiden 6 sorunun yer aldığı fen bilimleri testinde de 20 soru yöneltilecek. Alan Yeterlilik Testi (AYT) 16 Haziran Pazar günü saat 10.15'te, Yabancı Dil Testi (YDT) ise 15.45'te uygulanacak. AYT'de "Türk dili ve edebiyatı- sosyal bilimler-1" testi 40 sorudan oluşacak. Bu testte adaylar, Türk dili ve edebiyatından 24, tarih-1'den 10, coğrafya-1'den 6 soru yanıtlayacak. AYT'nin "sosyal bilimler-2" testi 40, matematik testi 40, fen bilimleri testi de 40 sorudan oluşacak. Sosyal bilimler testinde tarih-2'den 11, coğrafya-2'den 11, felsefe grubundan 12, din kültürü ve ahlak bilgisi veya ek felsefe sorularından 6 soru yer alacak. Fen bilimleri testindeki dağılım ise fizik 14, kimya 13 ve biyoloji 13 soru şeklinde olacak. YDT'de de Almanca, Arapça, Fransızca, İngilizce ve Rusça dillerinde toplam 80 soru yer alacak. ### En az bir saat önce sınav binalarında hazır olun Adayların sınav saatinden en az bir saat önce sınav binalarında hazır olması gerekiyor. Adaylar, sınavın sabah oturumlarında 10.00, öğleden sonra oturumlarında saat 15.30'dan sonra sınav binalarına alınmayacak. YKS'ye girecek adaylardan, T.C. kimlik kartını kaybeden, nüfus cüzdanı olmayan veya nüfus cüzdanında TC kimlik numarası, fotoğraf, soğuk damga bulunmadığı için sınava kabul edilmeyecek durumda olanlar için bazı il ve ilçe nüfus müdürlükleri açık tutulacak. 188 sınav merkezinde uygulanacak YKS'ye 2 milyon 528 bin 110 aday katılacak. 5 milyon adet kitapçığın basıldığı sınavda 692 bin 978 kişi görev alacak. 2018 YKS'de TYT puanı 200 ve üzerinde olan adaylardan 2019 TYT'ye girmeden bu puanları kullanmak için başvuran aday sayısı ise 13 bin 19 olarak belirlendi. ### Kimlik belgesi ve sınava giriş belgesini unutmayın Sınava girişte geçerli kimlik belgesi ve sınava giriş belgesinin bulundurulması gerekirken, sınavın ilgili oturumuna ait sınava giriş belgesi yanlarında olmayan adaylar binalara giremeyecek. Adayların, fotoğraflarının bulunması gereken sınava giriş belgelerinin yazıcıdan dökümünü edinirken belge üzerinde fotoğraflarının görünür olmasına dikkat etmeleri gerekiyor. Ayrıca ÖSYM tarafından belirlenmiş bilgiler haricinde belgenin ön ve arka yüzde herhangi bir yazı, resim, işaret vesaire bulunduğu taktirde adayların sınavları geçersiz sayılacak. T.C. kimlik kartı edinme sürecinde İçişleri Bakanlığı Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğünce verilen ve yeni kimlik kartları teslim alınıncaya kadar geçerli olan fotoğraflı, imzalı ve mühürlü "Geçici Kimlik Belgesi"nin aslı geçerli kimlik belgesi olarak kabul edilecek. Sürücü belgesi, öğrenci kimlik kartları, basın kartı, avukat kimliği, kurum kimlikleri ve ikamet izni sınava girişte belge olarak kabul edilmeyecek. ### Piercing, başörtüsü iğnesi, şeffaf pet şişe içerisinde su ile sınava katılabilirsiniz Adaylar, cep telefonu, çağrı cihazı, telsiz, fotoğraf makinesi, cep bilgisayarı, bilgisayar özelliği bulunan cihazlar, çanta, cüzdan, kredi kartı gibi her türlü manyetik kart, her türlü kesici ve delici alet ile ateşli silah, her türlü saat, sözlük işlevi olan aygıtlar, müsvedde kağıt, defter, kitap, sözlük, her türlü plastik ve güneş gözlüğü dahil cam eşya, kalem, silgi, kalemtraş, hesap cetveli, hesap makinesi, ehliyet ve kurum kimlik kartları, kulaklık ile bluetooth özellikli cihazlar sınava giriş sırasında yanında bulunduramayacak. Basit olmayan her türlü ev ve araç anahtarı, anahtarlık ve plastik içerikli eşya, yiyecek-içecek, bilezik, küpe, her türlü taşlı yüzük, broş ve benzeri takılar ile ÖSYM'den resmi izin alınmamış ilaç, gıda ve her türlü cihazlarla da sınava girişte yasak olacak. Adaylar ve görevliler, yanlarında alyans, şeffaf numaralı gözlük, başörtüsü için kullanılan boncuklu-boncuksuz toplu iğne, metal para, anahtarlıksız basit ev anahtarı, ulaşım kartı, basit tokalı kemer, basit tel toka, basit piercing, şeffaf pet şişe içerisinde su ile sınava katılabilecek. ### En az kaç puan gerekiyor? ÖSYM tarafından hazırlanan YKS kılavuzuna göre, ön lisans programlarını tercih edebilmek veya özel yetenek gerektiren lisans programlarına ön kayıt yaptırabilmek için TYT'den en az 150 puan almak gerekiyor. Engelli öğrenciler ise 100 ve üzeri puan aldıklarında özel yetenek gerektiren lisans programlarına başvuru hakkını elde edebilecek. Merkezi yerleştirme yapılan lisans programlarını tercih edebilmek için de ilgili puan türünde en az 180 puan alma kıstası bulunuyor. ÖSYM takvimine göre, YKS sonuçları, 18 Temmuz 2019'da açıklanacak. ### Yerleştirme süreci Yükseköğretim programlarına öğrenci alınmasında, ÖSYM tarafından yapılan merkezi yerleştirme ile yükseköğretim kurumları tarafından yapılan özel yetenek sınavıyla seçme olmak üzere iki farklı yöntem kullanılıyor. Merkezi yerleştirmede adaylar yükseköğretim programlarına, YKS puanları, varsa ek puanları, yükseköğretim programları ile ilgili tercihleri ve bu programların kontenjan ve koşulları göz önünde tutularak ÖSYM tarafından yerleştirilecek. Adaylar, "2019-YKS Yükseköğretim Programları ve Kontenjanları Kılavuzu"na haziran ayının son haftası içinde ÖSYM'nin "http://www.osym.gov.tr" internet adresinden erişebilecek. Yükseköğretim programlarına kayıt işlemleri tamamlandıktan sonra bu programlara kaydolmama nedeniyle boş kalan kontenjanlar üniversitelerce ÖSYM'ye bildirilecek. Merkezi yerleştirmede kontenjanı dolmayan veya kaydolmama nedeniyle boş kalan kontenjanlara, ÖSYM tarafından ek yerleştirme yapılacak. Özel yetenek gerektiren programların sınavları ile seçme ve yerleştirme işlemleri ise yükseköğretim kurumlarınca gerçekleştirilecek. Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır.**Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.**
# Marmaris'teki yangın söndürme çalışmalarına Mehmetçik desteği ## Özet Milli Savunma Bakanlığı, orman yangını ile mücadele çalışmalarına personel ve araçların yanı sıra bir insansız hava aracı ile destek verildiğini açıkladı. ## İçerik #### Milli Savunma Bakanlığı, orman yangını ile mücadele çalışmalarına personel ve araçların yanı sıra bir insansız hava aracı ile destek verildiğini açıkladı. ###### Ankara Milli Savunma Bakanlığı, Marmaris'teki orman yangını ile mücadele çalışmalarına personel ve araçların yanı sıra bir insansız hava aracı (İHA) ile destek verildiğini açıkladı. #Marmaris'te çıkan orman yangınını söndürme çalışmalarına, Muğla Valiliği ile koordineli olarak Deniz Kuvvetlerimize ait İHA, Tanker, Arazöz ve Keşif Aracı ile personel desteği sağlanmaktadır. pic.twitter.com/YNlkOQrNFv — T.C. Millî Savunma Bakanlığı (@tcsavunma) July 29, 2021 Bakanlıktan yapılan açıklamada, "Marmaris'te çıkan orman yangınına yönelik söndürme çalışmalarına, gelen talep üzerine Deniz Kuvvetleri'mize ait tanker, arazöz, keşif aracı ve personelin yanı sıra bir İHA ile destek sağlanmaktadır." ifadeleri kullanıldı. Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır.**Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.**
# Somali Cumhurbaşkanı: Türkiye-Somali ilişkileri son derece pozitif ve katlanarak büyüyor ## Özet Somali Cumhurbaşkanı Hasan Şeyh Mahmud, Türkiye'nin sağladığı askeri, güvenlik, ekonomi ve diplomatik destekle Somali'nin daha yetenekli hale geldiğini belirterek, "Somali-Türkiye ilişkileri son derece pozitif ve katlanarak büyüyor." dedi. ## İçerik #### Somali Cumhurbaşkanı Hasan Şeyh Mahmud, Türkiye'nin sağladığı askeri, güvenlik, ekonomi ve diplomatik destekle Somali'nin daha yetenekli hale geldiğini belirterek, "Somali-Türkiye ilişkileri son derece pozitif ve katlanarak büyüyor." dedi. ###### Ankara Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın davetine icabetle Türkiye'yi ziyaret eden Mahmud, SETA Vakfınca düzenlenen "Türkiye-Somali Ortaklığının Faydaları-Somali’nin Tecrübesi Üzerine Bir Tartışma Paneli"nde, Türkiye-Somali ilişkilerine yönelik değerlendirmelerde bulundu. Mahmud, Somali'nin 15 yıldır El-Kaide bağlantılı uluslararası terör örgütü El-Şebab ile mücadele ettiğini ve örgütün Somali'de çok sayıda vatandaşın hayatına zarar verdiğini söyledi. Güvenliğin kilit öneme sahip olduğunu, kendileri için yüksek öncelik haline geldiğini belirten Mahmud, bu bağlamda Somali’nin kilit yapılarının sistemlerini ülkeyi daha fazla birlik, istikrar ve sürdürülebilir kalkınmaya yönelik faydalı, kapsamlı ve şeffaf şekilde yeniden inşa etmeye odaklandıklarını dile getirdi. Mahmud, "Somali halkı, bu vizyonu uygulamanın merkezinde olacak. Ve şunu biliyoruz ki, Somali kendi geleceğini ayağa kaldıracak." dedi. Somali’nin bu durumunun yarıştan öte bir yolculuk olarak tanımladığını kaydeden Mahmud, bu noktada sosyal ve siyasal uzlaşının gündemlerinde olduğunu kaydetti. ### "Türkler, Somali'yi bir fırsattan fazlası olarak görüyor" Mahmud, Somali ve Türkiye ilişkilerinin saygı, iş birliği ve yüzyıllara dayandığına işaret ederek, bu ilişkilerin Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Ağustos 2011'deki tarihi ziyaretiyle sıçramalar yaşadığını söyledi. Tüm dünyanın Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın o dönemdeki ziyaretiyle Mogadişu sokaklarında yürümesine şaşırdığını anlatan Mahmud, "Bu, kimsenin mümkün olmasını beklemediği bir şeydi. Ancak bu yaşanan bir hakikatti. Buna bakıldığında Somali-Türkiye ilişkilerinin bugün neden güçlü olduğu çok açıktır. Bu ilişki, günden güne artıyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk hükümeti üyeleri, sivil toplum ve iş dünyası ile yaptığım her görüşmede, Somali bir fırsattan daha fazlası olarak görülüyor." diye konuştu. Mahmud, Somali’nin dünya genelinden destek aldığını ancak Türkiye’nin desteğinin eşsiz olduğunu belirterek, Türkiye’nin Somali’ye desteğinin hem değer hem de inanç odaklı olduğunu vurguladı. Türkiye’nin Somali’nin kapasite inşasına yönelik değerlendirmelerde bulunan Mahmud, şöyle devam etti: "Vurgulamak istiyorum ki; Türkiye, Somali’yi daha yetenekli hale getiriyor. Türkiye, Somali’yi güvenlik, ekonomi ve eğitim açısından yetenekli hale getiriyor. Türkiye, bizim diplomatik çabamızı dünya genelindeki diplomatlarımızı eğiterek yetenekli hale getiriyor. Türkiye, Somali’ye teknolojik ekipman sağlıyor, genç memurlarımızın eğitimi için teknolojik tesisler sağlıyor." Devlet ile devlete, devlet ile özel sektör arasında yapılan anlaşmalarla Türk firmalarının Somali’nin ekonomisine katkıda bulunduğunu dile getiren Mahmud, şunları kaydetti: "Sonuç olarak Somali-Türkiye ilişkileri son derece pozitif ve katlanarak büyüyor. Küresel ekonomi ve politikalarda bugün iniş ve çıkışlar var ama bizim ilişkilerimiz de istikrarlı şekilde büyüyor. Sözlerimi, Türk hükümeti tarafından bize sağlanan desteğe borçlu kalacağımızı belirterek nihayetlendirmek istiyorum." Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır.**Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.**
# Kovid-19'dan son 24 saatte Hindistan'da 1157, Brezilya'da 363, Meksika'da 235 kişi öldü ## Özet Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınında son 24 saatte Hindistan'da 1157, Brezilya'da 363, Meksika'da 235 kişi hayatını kaybetti. ## İçerik **KORONAVİRÜS HABERLERİ** - A'DAN Z'YE KOVİD-19 REHBERİ: **Koronavirüsle ilgili aradığınız tüm cevaplar** - KORONAVİRÜSE NASIL YAKALANIYORUZ: **Bulaşma riskini artıran ortamlar** - RAKAMLARLA: **Ülke ülke koronavirüs istatistikleri** - SAĞLIK BAKANLIĞI VERİLERİ: **Türkiye günlük ve genel koronavirüs tablosu** Hindistan Sağlık Bakanlığından yapılan açıklamaya göre, ülkede 1157 kişinin daha yaşamını yitirmesiyle Kovid-19'dan ölenlerin sayısı 87 bin 909'a yükseldi. Hindistan'da son 24 saatte 86 bin 961 yeni Kovid-19 vakası tespit edildi. Eylül başından bu yana rekor sayıda günlük vaka artışlarının kaydedildiği ülkede, toplam vaka sayısı 5 milyon 487 bin 580'e çıktı. Nüfusu 1,3 milyarı aşan Hindistan'da salgının başından bu yana virüs bulaşan 4 milyon 396 bin 399 kişi iyileşti. Kovid-19 verilerinin derlendiği "Worldometer" internet sitesine göre, dünyada günlük en yüksek vaka ve ölüm sayılarının kaydedildiği Hindistan, toplam vaka sayısında 2'nci, toplam can kaybı sayısında 3'üncü sırada yer alıyor. ### Brezilya Brezilya Sağlık Bakanlığının verilerine göre, 363 kişinin yaşamını yitirmesiyle ülkedeki virüs kaynaklı ölüm sayısı 136 bin 895'e, vaka sayısı ise 16 bin 389 artarak 4 milyon 544 bin 629'a yükseldi. Virüsten iyileşenlerin sayısı ise 3 milyon 851 bin 227 olarak kayda geçti. Nüfusu 211 milyonu aşan Brezilya, ABD ve Hindistan'ın ardından dünyada en fazla vakanın görüldüğü 3'üncü, ABD'nin ardından en fazla ölümün görüldüğü 2'nci ülke konumunda bulunuyor. ### Meksika Meksika Sağlık Bakanlığının verilerine göre, ülkede son 24 saatte Kovid-19 kaynaklı can kaybı 235 artarak 73 bin 493'e ulaştı. Meksika'da, Kovid-19 vaka sayısı da 3 bin 542 artışla 697 bin 663'e çıktı. Ülkede bugüne kadar 499 bin 302 kişi iyileşti. Meksika'da Kovid-19 nedeniyle hayatını kaybedenlerin günlük sayısı ilk kez 27 Mayıs'ta 500'ü aşmıştı. Ülkede ilk vaka 28 Şubat'ta saptanmış, ilk ölüm 19 Mart'ta yaşanmıştı. Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır.**Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.**
# KARDEMİR'in demir yolu tekerleri dünya yollarında ## Özet Karabük Demir ve Çelik Fabrikaları bünyesinde kurulan Demiryolu Tekerleği Üretim Tesisi'nde üretilecek 300 bin teker ihraç edilecek. ## İçerik #### Karabük Demir ve Çelik Fabrikaları bünyesinde kurulan Demiryolu Tekerleği Üretim Tesisi'nde üretilecek 300 bin teker ihraç edilecek. ###### Karabük Ülkenin ilk ağır sanayisi olma özelliğine sahip KARDEMİR, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın talimatlarıyla 2018'de yaklaşık 200 milyon dolarlık yatırım yaparak yılda 200 bin üretim kapasiteli tesis kurdu. Tren tekeri yatırımıyla bu alanda dünyanın sayılı üreticileri arasına giren KARDEMİR, bu yıl tamamladığı bir dizi sertifikasyon süreçlerinin ardından dünya standartlarında ticari faaliyetlere katılma yetkisine sahip oldu. Yük, yolcu, hafif raylı sistem ve lokomotif tekeri üretimi yapan KARDEMİR, bir yandan Türkiye'nin ihtiyacını karşılarken, bir yandan da Avrupa Birliği (AB) bölgesi, Orta Doğu ve Kuzey Afrika ülkeleri için yaklaşık 300 bin adet üretim anlaşmaları yaptı. ### "Üretim kapasitemizi ve gücümüzü artırmaya devam edeceğiz" KARDEMİR Yönetim Kurulu Başkanvekili Erdal Erdem, AA muhabirine, KARDEMİR'in demir yolu ulaşım sektörünün ihtiyaç duyduğu ürünleri üretebilmek ve tedarik zincirini oluşturabilmek adına önemli adımlar atmaya devam ettiği söyledi. Erdem, 2022 yılı için demir yolu tekerleğinde ana satış odağını yurt dışına çevirdiklerini anlatarak, "Türkiye'nin demir yolu yatırımlarına eş güdümlü olarak kurulan ve stratejik öneme sahip tesisimizle ülkemizin dışa bağımlılığını sonlandırıyor ve ihracatımızla ülke ekonomimize katkı sağlıyoruz. Üretim kapasitemizi ve gücümüzü artırmaya devam edeceğiz. Katma değere önem veriyoruz, demir yolu teker üretimi bunlardan birisi." diye konuştu. ### "Dünyadaki birkaç ülkeden birisiyiz" Türkiye'nin ihtiyacının 5 katı büyüklüğünde üretim yapabilen bir tesise sahip olduklarına işaret eden Erdem, şunları kaydetti: "Artık dünyada ve ülkemizde raylı ulaşım sistemleri çok yoğun bir şekilde kullanılıyor. Ülkemizin yılda 40 bin tren tekeri ithalatı var. Tesisimiz yıllık 200 bin kadar çok farklı kategorilerde üretim yapabiliyor. Dünyada sadece birkaç ülkenin başarabildiğini Türkiye, burada Karabük'te yerli mühendisleriyle başarıyor. Ülkemizde ve dünyada hangi sınıfta bir demir yolu tekeri ihtiyacı varsa bunu karşılayabilecek kabiliyetimiz var. Bu konuda dünyadaki birkaç ülkeden birisiyiz." Erdem, kalite ve pazarlama anlamında bütün sertifikasyon süreçlerinin tamamlandığını belirterek, "Avrupa'da ve dünyada tren tekerleği konusunda çok daha iddialı bir kuruluş olacağız. Hem Cumhurbaşkanımıza hem de hükümetimize katkılarından dolayı teşekkür ediyoruz." ifadelerini kullandı. Şu anda yıllık çelik üretimlerinin 3 milyon tona yaklaştığını, hedeflerinin ise 2023'e kadar bunu 3,5 milyona çıkarmak olduğunu anlatan Erdem, bu yıl üretim ve satış rekorlarını kırarak en yüksek karlılık oranlarına ulaştıklarını sözlerine ekledi. Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır.**Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.**
# Total Oil Türkiye, gerçekleştirdiği projeleriyle beş ödül aldı ## Özet Total Oil Türkiye, pazarlama dünyasının en saygın organizasyonlarından biri olan "Stevie Uluslararası İş Ödülleri" kapsamında 5 ödül birden kazandı ## İçerik Şirketten yapılan açıklamaya göre, Total Oil Türkiye, 2002’den bu yana düzenlenen ve dünyanın en saygın ödül organizasyonlarından biri olan Stevie Uluslararası İş Ödülleri’nde 2 ayrı projesi ile 2 Altın, 1 Gümüş, 2 Bronz olmak üzere toplam 5 ödül birden kazandı. "İki Elin Enerjisi Güzel" ve "Türkiye’nin Enerjisi Güzel" projeleriyle katıldığı her kategoride ödül kazanan Total Oil Türkiye', kurumsal sosyal sorumluluk ve marka yenileme alanlarında birinci seçilerek "Altın Stevie" ödülünün sahibi oldu. Ayrıca şirket, projeyle jüri tarafından kurumsal sosyal sorumluluk alanında yılın PR ve iletişim kampanyası kategorisinde "Gümüş Stevie Ödülü"ne ve kurumsal sosyal sorumluluk video kategorisinde "Bronz Ödül"üne layık görüldü. Söz konusu projeyle günde ortalama 1500 işitme engelliye Total istasyonlarında hizmet verdiği belirtilen açıklamada, şirketin yıl sonuna kadar bu alanda hizmet veren istasyon sayısını 127'den 150’ye çıkarmayı hedeflediği ve işitme engellilerin yüzde 80’ine hizmet verebilir hale gelmek istediği bildirildi.
# Kerkük'te muhafaza edilen kutsal emanetler Mevlid Kandili dolayısıyla ziyarete açıldı ## Özet Irak'ın Kerkük kentindeki Mevlid Kandili etkinlikleri kapsamında Muhammediye Camisi'nde muhafaza edilen kutsal emanetler ziyarete açıldı. ## İçerik #### Irak'ın Kerkük kentindeki Mevlid Kandili etkinlikleri kapsamında Muhammediye Camisi'nde muhafaza edilen kutsal emanetler ziyarete açıldı. ###### At Ta mim **Irak** 'ın **Kerkük** kentindeki **Mevlid Kandili **etkinlikleri kapsamında ** Muhammediye Camisi'**nde yapılan Kur'an-ı Kerim tilaveti ve edilen duaların ardından ziyaret kabulüne başlandı. Kutsal emanetlerin muhafazasını üstlenen Şeyh Ahmed Hüseyni, AA muhabirine yaptığı açıklamada, uzun yıllardır Muhammediye Camisi'nde muhafaza edilen Hazreti Muhammed'e ait Sakal-ı Şerif, Hırka-i Şerif ve peygamberin takkesi gibi önemli kutsal emanetlerin ilk kez ziyarete açıldığını söyledi. Hazreti Muhammed'in vasiyeti üzerine sahabe Kaib Bin Ziheyir'e bırakılan kutsal emanetlerin bir günlüğüne ziyaret edilebileceğini aktaran Hüseyni, bundan sonra da Mevlid Kandili ve ramazan aylarında aynı uygulamanın yapılacağını ifade etti. **Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.**
# MediaMarkt'ta Samsung Galaxy S20 serisi için ön siparişler başladı ## Özet MediaMarkt, bugünden itibaren Samsung"un "yeni amiral gemileri" Galaxy S20, S20+ ve S20 Ultra için ön siparişleri almaya başlıyor ## İçerik MediaMarkt'tan yapılan açıklamaya göre, daha gelişmiş ekrana ve kameralara sahip Samsung Galaxy S20 serisi MediaMarkt mağazalarında ve mediamarkt.com.tr'de ön satışa sunulacak. Galaxy S20 ve Galaxy S20+ modellerinde 64 MP yüksek çözünürlüklü kamera, 3x hibrid optik zoom ve en fazla 30x süper çözünürlüklü yakınlaştırma bulunurken, Galaxy S20 Ultra modelinde ise 108 MP yüksek çözünürlüklü kamera, 10x hibrid optik zoom ve en fazla 100x süper çözünürlüklü yakınlaştırma yer alıyor. Galaxy S20 ve Galaxy 20+ modellerinin RAM bellek boyutu ise 8 GB iken, S20 Ultra'da ise 12 GB RAM bulunuyor. Samsung Galaxy serisinin dağıtımına 5 Mart'ta başlanacak. Samsung'un son teknoloji akıllı telefonlarına sahip olmak için erkenden sipariş veren teknolojiseverler, Galaxy Buds+'a da ücretsiz sahip olma fırsatı yakalayacak. Samsung Galaxy S20 serisiyle birlikte tanıtılan Galaxy Buds+, önceki modeline göre daha uzun müzik ve video oynatma ve konuşma süresi sunuyor. Galaxy Buds+ hediye fırsatı, 5 Mart'a kadar sürecek ve stoklarla sınırlı olacak.
# Taliban-ABD görüşmesi Pakistan'da yapılacak ## Özet ABD'nin Afganistan Özel Temsilcisi Zalmay Halilzad'ın Pakistan ziyaretinde, bir sonraki Taliban-ABD görüşmesinin İslamabad'da yapılması kararlaştırıldı. ## İçerik #### ABD'nin Afganistan Özel Temsilcisi Zalmay Halilzad'ın Pakistan ziyaretinde, bir sonraki Taliban-ABD görüşmesinin İslamabad'da yapılması kararlaştırıldı. İSLAMABAD **ABD'nin Afganistan Özel Temsilcisi Zalmay Halilzad**'ın **Pakistan ** Dışişleri Bakanı Şah Mahmud Kureşi ile yaptığı görüşmede bir sonraki Afgan Talibanı-ABD görüşmesinin İslamabad'da yapılmasına karar verildi. Yerel medyanın diplomatik kaynaklara dayandırdığı haberlere göre, Dışişleri Bakanı Şah Mahmud Kureşi ile Halilzad, görüşmede, Pakistan'ın **Afganistan** 'da sağlanacak barışta üstleneceği rolü konuştu. Görüşmede **Taliban** 'a bir sonraki ABD-Taliban görüşmesinin İslamabad'da yapılması için davet gönderilmesi, toplantıya Suudi Arabistan, Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri temsilcilerinin de davet edilmesi konusunda mutabakata varıldı. Göreve geldiği eylül ayından bu yana Pakistan'a beşinci defa gelen Halilzad'ın heyetinde ABD Dışişleri Bakanlığı, Savunma Bakanlığı ve Ulusal Güvenlik Konseyinden de yetkililer yer aldı. Halilzad, önceki ziyaretlerinde Pakistan'dan Taliban'ı müzakere masasına getirmek için etkisini kullanması istemişti. Pakistan Başbakanı İmran Han, geçen ay yaptığı açıklamada, ABD ve Taliban arasında görüşme ayarladıklarını duyurmuş, iki taraf 17 Aralık'ta Katar'da bir araya gelmişti. Muhabir: Behlül Çetinkaya Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. **Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.**
# Kron Telekomünikasyonun yönetim kurulu üyeleri değişikliği açıklaması ## Özet Kron Telekomünikasyon Hizmetleri AŞ, şirket yönetim kurulu üyelerinden Kamil Orman'ın istifasının kabulüne ve yerine ilk genel kurulda onaylanmak üzere Adalet Yasemin Akad'ın seçilmesine oybirliği ile karar verildiğini bildirdi ## İçerik Kron Telekomünikasyon Hizmetleri AŞ tarafından Kamuyu Aydınlatma Platformu'nda (KAP) yapılan açıklamada, 'Şirket Yönetim Kurulumuzun 4 Kasım 2020 tarihinde yaptığı toplantıda, Şirketimizin yönetim kurulu üyelerinden Kamil Orman'ın istifasının kabulüne ve yerine ilk genel kurulda onaylanmak üzere Adalet Yasemin Akad'ın seçilmesine oybirliği ile karar verilmiştir.' ifadelerine yer verildi. Kron Telekomünikasyon Hizmetleri AŞ tarafından Kamuyu Aydınlatma Platformu'nda (KAP) yapılan açıklamada, 'Şirket Yönetim Kurulumuzun 4 Kasım 2020 tarihinde yaptığı toplantıda, Şirketimizin yönetim kurulu üyelerinden Kamil Orman'ın istifasının kabulüne ve yerine ilk genel kurulda onaylanmak üzere Adalet Yasemin Akad'ın seçilmesine oybirliği ile karar verilmiştir.' ifadelerine yer verildi.
# New York borsasında kayıplar arttı ## Özet ABD Başkanı Donald Trump'ın Türkiye'ye karşı başlattığı ticaret anlaşmazlığının, borsada Amerikalı yatırımcılar için büyük endişe yarattığı belirtiliyor. ## İçerik **ABD** 'nin **Türkiye** 'ye karşı başlattığı ticaret anlaşmazlığı, **New York borsası** na olumsuz yansıdı ve son günlerde endekslerde yaşanan kayıpları artırdı. ABD Başkanı Donald Trump'ın, ülkesinin Türkiye'den ithal ettiği çelik ve alüminyum üzerindeki gümrük vergilerini iki katına alma emrini verdiği cuma günü, New York borsasında kayıplar yaşanmaya başladı. New York borsasındaki endeksler, söz konusu günde yaklaşık yüzde 0,7 düşüş gösterirken son 4 işlem gününün 3'ünü de kayıplarla tamamladı. AA muhabirinin derlediği verilere göre, bugün TSİ 22.00'de Dow Jones Endüstri Endeksi 260 puan (yüzde 1) düşüşle 25.038 puana gerilerken, 6 Haziran'dan bu yana en düşük seviyesini gördü. Aynı saatte, Standard & Poor's Endeksi 26 puan (yüzde 0,9) değer kaybıyla 2.813 puana düşerken, Nasdaq Teknoloji Endeksi de 103 puan (yüzde 1,3) değer kaybetti. Böylece her iki endeks, 2 Ağustos'tan bu yana en düşük seviyelerine geriledi. Trump'ın uzun yıllardır ABD'nin yakın müttefiki ve güçlü bir NATO üyesi olan Türkiye'ye karşı ticaret anlaşmazlığı başlatmasına dikkati çeken uzmanlar, bunun New York borsasında Amerikalı yatırımcılar için büyük endişe yarattığını vurguluyor. Muhabir: Övünç Kutlu
# İran'da 5,2 büyüklüğünde deprem ## Özet İran'ın Yezd eyaletinde 5,2 büyüklüğünde deprem meydana geldi. ## İçerik **Tahran** Üniversitesi Sismoloji Merkezinden yapılan açıklamaya göre, merkez üssü Yezd eyaletine bağlı Behabad ilçesi olan deprem, yerel saatle 01.04'te kaydedildi. **Deprem** in 8 kilometre derinlikte meydana geldiği belirtildi. Depremde can ya da mal kaybı olmadığı açıklandı. Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. **Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.**
# Red Bull Grand Maze projesinin müziklerini Burhan Öçal yaptı ## Özet Red Bull Grand Maze projesine Burhan Öçal'ın müzikleri eşlik etti ## İçerik Red Bull'dan yapılan açıklamaya göre, Kapalıçarşı çok özel bir projeye ev sahipliği yaptı. Alanında dünya çapında tanınan, Red Bull parkur sporcusu Dominic Di Tommaso 'Grand Maze' olarak adlandırılan video projesi kapsamında İstanbul'u ziyaret etti. Türkiye'nin uluslararası arenada ilk başarıya ulaşan kadın parkur sporcusu Red Bull sporcusu Hazal Nehir ev sahipliğinde Kapalıçarşı'nın çatısında tarihi bir yolculuğa çıkan ikili, muhteşem bir atmosferde parkur sporunu yaptı. İkilinin bu eğlenceli hikayesi Red Bull Grand Maze ismiyle video olarak yayınlanırken, projeye Türkiye'nin en önemli sanatçılarından Burhan Öçal'ın müzikleri eşlik etti. Di Tommaso ve Hazal Nehir, Kapalıçarşı'nın daha önce görülmeyen noktalarını gözler önüne sererken olağanüstü görüntülerin ortaya çıkmasını da sağladılar. 7 gün süren, ulusal ve uluslararası 25 kişilik bir çekim ekibinin görev aldığı Kapalıçarşı’da gerçekleştirilen Grand Maze, RedBull.com/grandmaze adresinde izleyicilerle buluştu. - 'Kapalıçarşı tarihiyle, atmosferiyle olduğu kadar ahenkleri ve müziğiyle de özgün bir yapı' Açıklamada görüşlerine yer verilen Öçal, şunları kaydetti 'Kapalıçarşı, yurt dışında yaşarken İstanbul'a her gelişimde ziyaret ettiğim bir mekandı. 30 yıl önce Sultanhamam'a, Mısır Çarşısı'na giderdim. Esnafın dikkat çekmek için yaptığı çağrılar olurdu. Sokakta tuhafiye, konfeksiyon, takunya, iskemle satarlardı. Kayıt cihazımı gizlice açıp cebime koyardım, sonra o insanlarla sohbet ederdim. Ne cevherler vardı, çoğu kayıtlarımda var. Kapalıçarşı tarihiyle, atmosferiyle olduğu kadar ahenkleri ve müziğiyle de özgün bir yapı. Bu yüzden projeyle ilgili teklif geldiğinde tereddüt etmeden kabul ettim. Böyle tarihi bir mekanda parkur yapmak ve bunun için ritimler yaratmak çok keyifli olur diye düşündüm. Koşudaki adımları ritimler, zıplama ve takla hareketlerini ise ritim içindeki senkoplar olarak düşündüm. Bu, akışa bir yaratıcılık kattı. Ben bir ritimci olarak, duyduğumdan yola çıkıyorum. Parkur sporcularının her adım atışlarında çıkan sesi hayal ettim ve müziğin koşuyla senkronize olmasını istedim.'
# Dışişleri Bakanlığından Irak ve İtalya’ya seyahat uyarısı ## Özet Dışişleri Bakanlığı, Türk vatandaşlarının zorunlu olmadıkça Irak ve İtalya’nın koronavirüs görülen bölgelerine seyahat etmemelerini tavsiye etti. ## İçerik **Dışişleri Bakanlığı** ndan yapılan açıklamada, İtalya'da **yeni tip koronavirüs** (**Kovid-19**) vakalarında ve bu virüs kaynaklı ölümlerde son günlerde artış yaşandığı gözlemlendiği aktarıldı. Açıklamada, "Türk vatandaşlarının zorunlu olmadıkça İtalya'nın koronavirüs vakaları görülen bölgelerine seyahat etmemeleri önemle tavsiye olunur." ifadesi kullanıldı. İtalya'da ikamet eden veya İtalya'ya seyahat etmek zorunda olan Türk vatandaşlarının sağlık önlemlerine en üst seviyede riayet etmeleri tavsiyesinde bulunulan açıklamada, Türkiye'nin Roma Büyükelçiliği ve Milano Başkonsolosluğu ile İtalyan resmi makamları ve Dünya Sağlık Örgütünün (DSÖ) açıklama ve uyarılarını yakından takip etmelerine ilişkin önemin altı çizildi. Türk vatandaşlarının acil durumlarda Roma Büyükelçiliğine "+39 06 445 941" ve Acil Durum Nöbetçi Numarası "+39 340 176 64 31", Milano Başkonsolosluğuna "+39 02 318 368 00" ve Acil Durum Nöbetçi Numarası "+39 331 678 32 68" ile Konsolosluk Çağrı Merkezi'ne 7 gün 24 saat "+90 312 292 29 29" numaralarından ulaşabilecekleri bilgisi verildi. ### Irak'a seyahat uyarısı Öte yandan Bakanlık, Irak'a yönelik yayımladığı seyahat uyarısında da Kovid-19 vakalarının bu ülkede artış eğiliminde olduğunu bildirdi. Açıklamada, "Vatandaşlarımızın zorunlu olmadıkça Irak'ın koronavirüs vakaları görülen bölgelerine seyahat etmemeleri, Irak'a seyahat etmeleri halinde vakaların yoğun olarak görüldüğü bölgelerden uzak durmaları önemle tavsiye olunur." ifadesi yer aldı. Irak'ta ikamet eden veya Irak'a seyahat etmek zorunda olan Türk vatandaşlarının sağlık önlemlerine en üst seviyede riayet etmelerinin tavsiye edildiği açıklamada, Türkiye'nin Bağdat Büyükelçiliği ve Erbil Başkonsolosluğu ile Irak ulusal makamları ve Dünya Sağlık Örgütünün (DSÖ) açıklama ve uyarılarını yakından takip etmelerine vurgu yapıldı. Türk vatandaşlarının acil durumlarda Bağdat Büyükelçiliğine "+964 790 190 94 06" ve Acil Durum Nöbetçi Telefonu "+964 771 233 90 23" ile "+964 790 190 94 06", Erbil Başkonsolosluğuna "+964 66 224 6233" ve mesai saatleri dışında ise "+964 750 921 5677" ile Acil Durum Nöbetçi Telefonu "+964 750 921 5677", Konsolosluk Çağrı Merkezi'ne 7 gün 24 saat "+90 312 292 29 29" numaralarından ulaşabilecekleri bilgisi paylaşıldı. Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır.**Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.**
# 15 ülkeden 365 öğrenci, Uludağ'da buluştu ## Özet 15 ülke ve 25 şehirden 7-16 yaş arasındaki 365 öğrenci ve 110 eğitmen, Uludağ'da düzenlenen "Geleceğin Yıldızları Kampı"nda bir araya geldi ## İçerik TED'den yapılan açıklamaya göre, TED'in yürüttüğü, ABD Ankara Büyükelçiliği'nin desteklediği "Access Programı" kapsamında, her yıl maddi imkanları kısıtlı ancak başarılı, devlet okullarında eğitim gören 9. sınıf öğrencilerine yönelik TED okullarında İngilizce hazırlık kursu düzenleniyor. Türkiye, Almanya, İsveç, Rusya, İngiltere, Suudi Arabistan, Polonya, Hırvatistan, Çekya, Romanya, İsviçre, İspanya, Avusturya, İtalya ve İskoçya olmak üzere 15 ülke ve 25 şehirden 7-16 yaş arasındaki 365 öğrenci ve 110 eğitmen, Uludağ'da düzenlenen "Geleceğin Yıldızları Kampı"nda buluştu. TED'in maddi imkanı olmayan ancak okulda başarısını kanıtlamış çocuklar için projelendirdiği İngilizce eğitim programı Access kapsamındaki 48 öğrenci de kamptaki yerlerini aldı. Kamp süresince günün yarısında ana dili İngilizce olan eğitmenlerden dil eğitimi alan öğrenciler, ilerleyen saatlerde ise spor, sanat, doğa ve liderlik aktivitelerine katılıyor. Kampın ve projenin ana temasında ise dünya gençlerini bir araya getirerek kültürel etkileşimi sağlamak yatıyor. Kamp, 9 Ağustos'a kadar sürecek. - "İşimiz 'Ben buradayım beni gör, bana destek ol' diyen çocuklara umut olmak" Açıklamada görüşlerine yer verilen TED Eğitim ve Sosyal Sorumluluk Projeleri Müdürü Candan Obuz, özellikle dezavantajlı ancak başarısını kanıtlamış öğrencilerin hayallerini çok önemsediklerini belirterek, "Bizim işimiz 'Ben buradayım beni gör, bana destek ol' diyen çocuklara umut olmak. Başarısı sayesinde programa dahil olmuş ve başarmış çocuklar burada dünya vatandaşı olmayı, kültürler arasında etkileşim kurmayı öğreniyor. Çalıştıklarında hayallerinin gerçeğe dönüşebileceğini bilen çocuklar kendilerine daha çok güveniyor ve daha büyük bir azim ile eğitim hayatlarına sarılıyorlar." ifadelerini kullandı.
# MediaMarkt, 4 yılda kadın-erkek çalışan sayısını eşitleyecek ## Özet - MediaMarkt Türkiye İnsan Kaynakları Direktörü Seçil Namruk, "Bu yıl kadın çalışan sayısında hedefimiz yüzde 40. Kadın istihdamında Türkiye ortalamasının üzerindeyiz" ifadelerini kullandı. ## İçerik MediaMarkt açıklamasına göre, istihdamda erkek oranının yüksek olduğu sektörlerin arasında elektronik perakendeciliği geliyor. MediaMarkt Türkiye ise elektronik perakendeciliği sektöründe kadın istihdam eşitsizliğini gidermek istiyor. 'Kadının Hikayesi Yarının Hikayesi' vizyonu ile kadın istihdamında eşitlik ve kadının iş hayatına katılımında farkındalığı sağlamak için çalışan MediaMarkt Türkiye; önce yöneticiler için farkındalık eğitimleri düzenledi, ardından kadın çalışanlar için atölye çalışmaları ve kadın yönetici adayları için de mentorluk programı gerçekleştirdi. Söz konusu girişimlerle kadın çalışan ve yönetici sayısını artıran MediaMarkt Türkiye, bu çalışmaların ardından mağaza çalışanlarını odağına aldığı farklı projeler başlattı. Öncelikle kadın çalışanların kariyerlerinde ne gibi zorluklar yaşadığını öğrenme hedefiyle MediaMarkt Türkiye bünyesinde 9 farklı şehirden farklı kademelerdeki mağaza çalışanlarıyla odak grup kuruldu. Buradan çıkan bulgularla da 'Kadının Hikayesi Yarının Hikayesi' projesi başlatıldı. Projeyle kadınlar için tercih edilen bir iş yeri olmak, kadın çalışanların kariyer gelişimlerini desteklemek ve çeşitliliği bir kültüre dönüştürmek hedeflendi. Bugün 13 ülkede bulunan MediaMarkt'ın faaliyet gösterdiği ülkeler arasında kadın çalışan oranına sahip en yüksek ülke Türkiye. Kadın istihdamını artırmaya yönelik yapılan çalışmalar neticesinde MediaMarkt Türkiye'de satış takım lideri oranı yüzde 20'den yüzde 29'a, müşteri deneyimi yöneticisi ise yüzde 13'ten yüzde 33'e yükseldi. Satış departmanlarındaki işe alımlarda ise oran yüzde 29'dan yüzde 36'ya çıktı. - 'Bu yıl kadın çalışan hedefimiz yüzde 40' Açıklamada görüşlerine yer verilen MediaMarkt Türkiye İnsan Kaynakları Direktörü Seçil Namruk, şunları kaydetti: 'Bu yıl kadın çalışan sayısında hedefimiz yüzde 40. Kadın istihdamında Türkiye ortalamasının üzerindeyiz ve dahası önümüzdeki 4 yıl içerisinde bu oranı yüzde 50'ye çıkarmayı planlıyoruz. Bu çalışmalarımız hem genel müdürlüğümüzü kapsıyor hem de ülke genelinde tüm mağazalarımızı. Örneğin, yeni açılan mağazalarımızda en az yüzde 40 kadın çalışan gibi hedeflerimiz bulunuyor.'
# Hizbullah Genel Sekreteri ve yardımcısı Körfez'in terör listesinde ## Özet Suudi Arabistan, Lübnan Hizbullahı Genel Sekreteri Hasan Nasrallah ile yardımcısı Naim Kasım'ın yer aldığı 8 kişi ve 2 kurumu terör listesine ekledi. ## İçerik Suudi Arabistan'ın, Lübnan Hizbullahı Genel Sekreteri **Hasan Nasrallah** ile yardımcısı** Naim Kasım** 'ın yer aldığı 8 kişi ve 2 kurumu terör listesine aldığı bildirildi. Suudi Arabistan resmi haber ajansı SPA'nın Devlet Güvenlik Başkanlığının açıklamasına dayandırdığı habere göre, Hizbullah'ın karar merci Şura Konseyi üyeleri Nasrallah ve Kasım ile birlikte Muhammed Yezbek, Hüseyin Halil, İbrahim Emin es-Seyyid terör listesine dahil etti. Söz konusu kararın, Terör Finansmanı Hedefleme Merkezi (TFTC) eş başkanı ABD'nin yanı sıra üye ülkeler Bahreyn, Kuveyt, Umman, Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri'yle (BAE) ortak alındığı kaydedildi. Açıklamada ayrıca, Hizbullah'a destekleyici faaliyetlerde bulunan Talal Hamiyye, Ali Yusuf Şerara ve Hüseyin İbrahimi adlı 3 kişi ile Spectrum Group ve Mahir Ticaret ve Taahhüt Şirketinin de terör listesine eklendiği aktarıldı. Açıklamada, bu kişiler ve kurumların, BM'nin 1373 sayılı kararıyla uyumlu şekilde Suudi Arabistan'da terör ve teröre finans sağlama suçlarıyla mücadele sisteminin çalışmaları kapsamında terör listesine alındığı ifade edilerek, listeye alınan bu isimlere ait ülkedeki tüm mal varlıklarının dondurulduğu belirtildi. Hizbullah'ın "küresel bir terör örgütü" olmakla suçlandığı açıklamada, Hizbullah'ın silahlı ya da siyasi kanat üyelerinin bu konuda farklılık göstermediğine de vurgu yapıldı. Açıklamada, "Hizbullah ve destekçisi İran", Suriye'deki insani sıkıntıların süresini uzatmak, Irak ve Yemen'de şiddeti körüklemek, Lübnan ve vatandaşlarını tehlikeye atmanın yanı sıra tüm Ortadoğu'yu istikrarsızlaştırmakla itham edildi. ABD Hazine Bakanlığı da kısa süre önce Hizbullah Genel Sekreteri Nasrallah'a yönelik yaptırımları genişlettiği, aralarında Naim Kasım'ın da bulunduğu 4 Hizbullah yetkilisini ise ilk defa yaptırım listesine aldığını açıklamıştı. Muhabir: Ahmed al-Masri,Afra Aksoy
# KTÜ'lü mühendis adayları Mitsubishi Electric robotu ile çalışacak ## Özet Mitsubishi Electric, Karadeniz Teknik Üniversitesi'ne (KTÜ) 6 eksenli endüstriyel robot hibe etti. ## İçerik Şirket açıklamasına göre, sanayideki rolü hızla artan endüstriyel robot teknolojilerine yön verecek mühendislerin yetiştirilmesi amacıyla üniversitelere Robot Eğitim Merkezi kurulmasına destek olan Mitsubishi Electric, şimdi de 6 eksenli endüstriyel robotunu KTÜ'ye hibe etti. Mitsubishi Electric'in yeni nesil robotunun açılışı, KTÜ'nün Ar-Ge ve inovasyon bilincinin yaygınlaşmasını desteklemek amacıyla düzenlediği "Düşünden Gerçeğine Proje Pazarı" etkinliği kapsamında gerçekleştirildi. KTÜ tarafından Mitsubishi Electric Türkiye FA Center Departman Yöneticisi Kosuke Shamoto'ya teşekkür plaketi takdim edilen etkinlikte, Mitsubishi Electric Türkiye Fabrika Otomasyon Sistemleri OEM İş Geliştirme Kıdemli Müdürü Tolga Bizel de konuşmacı ve hakem olarak yer aldı. Proje Pazarı'nda birbiriyle yarışan projeleri değerlendiren kurulda görev alan Bizel, Sanayi 4.0 ve robot teknolojilerinin bugünü ve geleceği hakkında gençlere güncel bilgiler aktardı. Sanayi 4.0 evresinde fabrikaların en önemli gündem maddesinin hızla değişen ve kişiselleşen insan ihtiyaçlarını en hızlı ve verimli şekilde karşılayabilecek üretim bantlarını kurmak olduğunu vurgulayan Bizel, şunları kaydetti: "Bu süreçte, Türkiye'nin de üretim gücünü pekiştirmesi için ileri robot teknolojisi ile bütünleşik dijital fabrikalara geçişi önem kazanıyor. Mitsubishi Electric, Türk sanayisine geleceğin dijital fabrikalarını bugünden kurabilme imkanı sunuyor. Mitsubishi Electric'in Sanayi 4.0'a yanıtı olan dijital fabrika konsepti e-F@ctory, üretimde hızı, kaliteyi ve verimliliği artırırken çok ciddi maliyet tasarrufu sağlayabilecek evrimsel bir adım olarak öne çıkıyor. Üstelik, Sanayi 4.0 son yıllarda gündeme taşınmış bir konu olmasına rağmen e-F@ctory yeni bir oluşum değil. Mitsubishi Electric, e-F@ctory konseptini kendi üretim bantlarında 2003 yılından bu yana kullanıyor, bu sayede edindiği tecrübelerini ürünlerine ve müşterilerine yansıtıyor." - İnsanla birlikte çalışan robot çağı Bizel, fabrikalarda robotlar ve insanların etkileşimli çalıştığı üretim hatlarının, sadece robotlardan oluşan üretim hatlarından daha verimli olduğunu belirtti. Bugüne kadar genelde yalnız çalışan robotların, artık insanla birlikte çalışan robotlar olarak kişilrin karşısına çıktığını ifade eden Bizel, fabrikaların üretim sürecinde hayati önem taşıyan robotların, sağladıkları hız ve kolaylıklarla her geçen gün sanayide daha çok rol aldığını çok olağan bir iş gücü haline geldiğini dile getirdi. Türkiye'de de başta sanayi olmak üzere robot kullanımının hızla yaygınlaştığına işaret eden Bizel, şu ifadeleri kullandı: "Türk sanayisinin Dördüncü Sanayi Devrimi'ne oldukça açık olduğunu görebiliyoruz. Biz de yeni endüstri evresinin iddialı oyuncusu olarak geleceğin otomasyon teknolojileri yöneticisi olacak gençlerin eğitimine destek olmak için çalışıyoruz. Üniversitelerde Robot Eğitim Merkezi kurulmasına katkı sağlamanın yanı sıra Türkiye genelinde üniversite etkinliklerine katılıyor ve öğrencilerimizi bilgilendiriyoruz. Genç mühendis adaylarının çağın gelişen teknolojilerine uyum sağlayarak iş dünyasında tercih edilebilmelerine yardımcı olmayı amaçlıyoruz. Yeni endüstri evresi, en çok insanların gelişmesini gerekli kılıyor ve bu noktada yeni teknolojileri kullanabilecek altyapıya sahip insan kaynağı önem kazanıyor. Siber fizik, bilgi teknolojilerinin ve internetin yoğun bir şekilde kullanılmasını mecbur kılıyor. Temel bilimler ışığı ile başlayan endüstrileşme çalışmaları sonucunda çok farklı sektörlerde yeni iş disiplinleri gelişeceğini düşünüyoruz. Çok daha nitelikli, eğitim ve gelir düzeyi yüksek bir iş gücü yapısı oluşmasını bekliyoruz. Tüm bu gelişmelere hazır olmak için gençlerin yenilikleri takip etmeleri ve çok donanımlı olmaları gerekiyor."
# Kibar Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ali Kibar, 2020'yi değerlendirdi ## Özet - "2020 yılı cirosunun, geçen yılın cirosu olan 7 milyar doları yakalayamasa da yakın bir seviyede olacağını öngörüyoruz. İhracat seviyemiz ise 2 ila 2,3 milyar dolar seviyelerinde olacaktır" ## İçerik Kibar, Holding'in 2020 gerçekleşmeleri ve 2021 beklentilerine ilişkin AA muhabirine yaptığı açıklamada, grup olarak 2019 yılını hedefledikleri gibi 7 milyar dolar ciro ile kapattıklarını hatırlattı. 2020 yılında başlayan yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını nedeniyle, maliyet artışı ve yüksek rekabet koşullarının da etkisiyle neredeyse her sektörün kayıp yaşadığını ifade eden Kibar, oldukça hızlı bir başlangıç yaptıkları 2020'nin başında, Çin'de başlayan salgın sürecini yakından takip ederek, salgın Avrupa'ya ulaşmadan önce tüm aksiyon planlarını hazırlayarak gerekli tedbirleri aldıklarını anlattı. Kibar, 'Türkiye'de ilk vakanın görüldüğü andan itibaren biz de farklı senaryolara göre yaptığımız hazırlıkları devreye aldık. Ülke çapında virüse karşı verdiğimiz mücadele ve süreci birlik beraberlik içinde yönetmemiz sayesinde pek çok kazanımımız oldu.' dedi. Salgının hem küresel hem de ülke ekonomisinde yarattığı tüm olumsuzluklara rağmen süreci iyileştirme yönündeki çalışmaları aralıksız devam ettirdiklerini belirten Kibar, otomotiv sektöründe Avrupa bağlantıları nedeniyle planlı duruşlar ve lojistik kaynaklı yavaşlamalar meydana gelse de bugün gelinen noktada çalışan sağlığını odak noktası olarak belirlemeye devam edip çalışmalarını sürdürdüklerini kaydetti. Türkiye'nin dünya üzerindeki birçok ülkeye göre ciddi avantajları bulunduğunu aktaran Kibar, 'Biz de bu ülkede doğup global bir marka olan Kibar Holding olarak üzerimize düşen görevleri yerine getirmeye gayret ediyoruz. Ülkemize, 7 bin 500 kişiye ulaşan geniş ailemize karşı büyük sorumluluklarımız var. Üretim ve istihdamda sürdürülebilirliği sağlamak, ihracat pazarlarımızı koruyarak ülkemizin cari açığına maksimum katkı sağlamak ve tüm bunları doğal kaynakları koruyarak çevreyle uyumlu bir şekilde yapmak en önemli gündem maddelerimiz.' dedi. - '2021'de stratejik pazarlara odaklanacağız' Ali Kibar, grup şirketlerinde üretim ve ihracatın tüm hızıyla devam ettiğini belirterek, 'Bu yıl için bütçelendirdiğimiz üretim ve satış hedeflerimizde hem aldığımız tedbirler ve hızlı aksiyonlar hem hükümetin ekonomi politikaları hem de yeni normal olarak adlandırılan süreçte geciken siparişlerin teslimi ve yeni pazarlardaki faaliyetlerimizle 2020 yılı cirosunun, geçen yılın cirosu olan 7 milyar doları yakalayamasa da yakın bir seviyede olacağını öngörüyoruz. İhracat seviyemiz ise 2 ila 2,3 milyar dolar seviyelerinde olacaktır.' diye konuştu. Salgın döneminde işten çıkarma yapmadıklarını, bazı grup şirketlerinde yeni alımlar gerçekleştirdiklerini anlatan Kibar, pandemi boyunca çalışanların fiziki ve mental sağlığına önem vererek adım attıklarını söyledi. Kibar, '2021 yılında da ana gündemimiz, üretim ve istihdamı koruyarak ihracat hacmini istikrarlı bir şekilde korumak ve stratejik pazarlara odaklanmak, tüm faaliyetlerimizi sürdürülebilirlik ekseninde şekillendirmeye devam etmek ve dijitalleşme yatırımlarımız olacak.' dedi. - 'Batı Avrupa ülkeleri, bizim ana ihracat pazarlarımız olmaya devam edecek' Kibar Holding Yönetim Kurulu Başkanı Kibar, salgının küresel ve yerel ekonomilere etkilerinin 2021 yılında daha iyi analiz edilebileceğini, bazı sektörlerde konsolidasyon bazı sektörlerde ise değerlendirme süreçleri planladıklarını aktardı. Yeni iş modelleri yaratarak geleceğin profesyonellerine ulaşmak ve Z kuşağının beklentilerine yanıt vermek istediklerini ifade eden Kibar, girişimcilik ruhunu desteklemek istediklerini söyledi. Önümüzdeki yıl start up'lara da yatırım yapacaklarını belirten Kibar, bunun yanında bazı sektörlerde mevcut varlıklarını daha da globalleştirecek ciddi adımlar atmayı planladıklarını kaydetti. Assan Alüminyum'un Türkiye'de sektörün öncüsü ve folyo üretim kapasitesiyle Avrupa'nın en büyük 3 üreticisinden biri olduğunu vurgulayan Kibar, Assan Alüminyum'un 70'ten fazla ülkeye ihracat gerçekleştirdiğini anlattı. Holding'in ana değerlerinden güvenilirlik, esneklik ve yenilikçilik ilkelerine sıkı sıkıya bağlı olmaları ve müşteri odaklı çalışma anlayışı sayesinde bugün Almanya, Fransa, İngiltere ve Hollanda gibi AB ülkeleri başta olmak üzere ABD dahil 4 kıtaya ihracat yaptıklarını bildiren Kibar, şunları kaydetti: 'Yurt dışında büyüme ve global bir marka olma stratejimiz doğrultusunda yatırım çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Avrupa odağımızı korumaya devam ederken, Amerika kıtasındaki faaliyetlerimizi de güçlendirmeyi hedefliyoruz. Batı Avrupa ülkeleri bizim ana ihracat pazarlarımız olmaya devam edecek. Doğu Avrupa, Kuzey Afrika, gelişmiş Uzak Doğu ülkeleri ise yeni derinleşeceğimiz pazarlar olacak. Alüminyum tarafında organik büyüme devam ediyor. Assan Alüminyum tarafında 2022 yılında devreye almayı planladığımız 60 milyon dolarlık bir yatırım projeksiyonumuz bulunuyor.' - 'Assan Foods, yenilikçi soslarıyla Çin pazarına girdi' Ali Kibar, Kibar Enerji tarafında stratejik iş birlikleriyle hacimsel genişleyebileceklerini ifade ederek, artan enerji talebinin sürdürülebilirlik ilkeleriyle karşılanmasının giderek daha fazla önem kazanacağını vurguladı. Assan Foods'un akıllı tarım uygulamaları ve dijitalleşme süreçlerine hız kazandırdığını belirten Kibar, dünya perakende devi Walmart ile sosun ana vatanı Çin'e giriş yapan Assan Foods markalarının inovatif ürünleriyle pazara yeni bir soluk kazandırdığını söyledi. Kibar, bir taraftan yeni tatlar, lezzetler içeren ürünleri geliştirirken özellikle Colorado ve Kingtom markalı ürünleri yurt içi ve yurt dışı yeni pazarlara başarılı şekilde sunmaktan memnuniyet duyduklarını ifade etti. - 'Otomotivin hareketlenmesi için atılan adımların olumlu sonuçlar yaratacağını söyleyebiliriz' Kovid-19 pandemisinin birçok sektörü etkilediğini, bu sektörlerin başında da otomotivin geldiğini belirten Kibar, bazı üreticilerde yaklaşık 2 ayı bulan duruşlar yaşandığını, üretilen araçlar için stok konusunun bir sorun haline geldiğini söyledi. Kibar, devamla şu değerlendirmelerde bulundu: 'Tüm olumsuzluklara rağmen otomotiv sektörü kendine has yapısıyla hızlı bir toparlanma sürecine girdi. Hem ABD hem Avrupa ülkelerinde üretimde normale geçiş süreciyle birlikte sektörde olumlu yansımalar görülmeye başlandı. Otomotiv sektöründe maliyetlerin artması, rekabet ortamı, yeni regülasyonlar, uzun zamandır yaşanan karlılık problemleri ve bazı şirketlerin birleşme kararı alarak güç birliğine gitmesi dünya otomotiv sektörünün genel gündemini oluşturuyor. GSYH açısından değerlendirildiğinde, otomotiv sektörü AB'de yüzde 7, ABD'de yüzde 3, Çin'de yüzde 10, ülkemizde ise yüzde 4'lük paya sahip. Milyonlarca kişinin istihdam edildiği sektör küresel ekonomi için kritik önem taşıyor. Ülkemizdeki gelişmelere baktığımızda, özellikle son dönemde otomotiv sektörünün hareketlenmesi için atılan adımların olumlu sonuçlar yaratacağını söyleyebiliriz. Kamu bankalarının haziran ayı başında açıkladığı kredi paketleri otomotiv sektörüne destek oldu. Avantajlı paketler sayesinde satışlarda yükselme meydana geldi. Sektörde yıl sonunda 500 bin adet araç satışı yakalanabilir.' - 'Sürücü koltuğu için küresel ölçekte pazar payını yüzde 15'lere taşımayı hedefliyoruz' Ali Kibar, otomotiv sektöründe faaliyet gösteren grup şirketlerinden Assan Hanil'in, otobüs ve kamyonlarda kullanılan hava süspansiyonlu sürücü ve yolcu koltuğu (ASD) geliştirdiğini anımsattı. ASD ile dünyada bu koltuğu geliştiren 5 teknolojik firma arasına girdiklerini belirten Kibar, 'ASD ile ilgili orta vadede 40 milyon avro yatırım yapmayı ve Avrupa'da da bir üretim tesisi kurmayı planlıyoruz. Hava süspansiyonlu sürücü koltuğu için küresel ölçekte pazar payını yüzde 15'lere taşımayı hedefliyoruz. Tüm Ar-Ge süreci, Assan Hanil tesislerinde yürütülen uçak koltuklarının üretimi, şu anda Holding iştiraki şirketlerinden TSI Uçak Koltuğu bünyesinde yapılıyor. Bu şirketimiz de bu alanda Türkiye'de ilk ve tek şirket olma özelliğini taşıyor.' diye konuştu. Kibar, otomotiv sektöründe planladıkları süreçlere ilişkin de 'Türkiye, dünyanın daha önce tecrübe etmediği bu süreci fırsata çevirebilecek bir potansiyele sahip. Avrupalı otomotiv üreticileri, lojistik alanındaki sıkıntıları görerek daha çok Türkiye gibi yakın bölgelerdeki tedarik sanayisine yönelebilir. Çin'e alternatif bir tedarik sanayisi yaratmak için en elverişli ülkelerden biri olduğumuzu söyleyebiliriz. Salgın, bizlere Türkiye'nin tedarik zincirinde yer alabilecek önemli bir potansiyel ülke olduğunu bir kez daha hatırlattı. Bu önemli detay da yakın gelecekte gündemimizde olacak.' ifadelerini kullandı.