Id
stringlengths
0
7
Tag
stringclasses
3 values
Title
stringlengths
1
235
Summary
stringlengths
0
1.64k
Text
stringlengths
10
301k
763149
haber
Hakan Keleş: "Lige heyecan getirdik"
Hüsnü Ümit AVCI/SİVAS, (DHA) - DEMİR Grup Sivasspor Teknik Direktörü Hakan Keleş, Medipol Başakşehir maçında iyi mücadele ettiklerini belirterek, ''Lideri yenerek lige heyecan getirdik'' dedi
Hüsnü Ümit AVCI/SİVAS, (DHA) - DEMİR Grup Sivasspor Teknik Direktörü Hakan Keleş, Medipol Başakşehir maçında iyi mücadele ettiklerini belirterek, ''Lideri yenerek lige heyecan getirdik'' dedi 03 Aralık 2018 20:33 Hüsnü Ümit AVCI/SİVAS, (DHA) - DEMİR Grup Sivasspor Teknik Direktörü Hakan Keleş, Medipol Başakşehir maçında iyi mücadele ettiklerini belirterek, \'\'Lideri yenerek lige heyecan getirdik\'\' dedi. Deplasmanda lider Medipol Başakşehir\'i 1-0 yenerek haftaya moralli başlayan Demir Grup Sivasspor, 15\'inci haftada kendi sahasında oynayacağı Göztepe maçının hazırlıklarına başladı. Kulüp tesislerinde teknik direktör Hakan Keleş yönetiminde gerçekleştirilen idman koşuyla başladı. Isınma hareketlerinin ardından futbolcular, kondisyon ve dar alanda top kapma çalışması yaptı. Antrenman şut çalışmasıyla sona erdi. Sakatlığı bulunan Ziya Erdal, Muhammet Demir ve Mert Hakan Yandaş ile izinli futbolcular Gabriel Torje, Delvin N\'Dinga ve Aydın Karabulut çalışmaya katılmadı. İdman öncesi basın mensuplarına açıklamalarda bulunan teknik direktör Hakan Keleş galibiyet ile ayrıldıkları Medipol Başakşehir maçını değerlendirdi. Başakşehir\'in ligi forse eden bir takım olduğunu söyleyen Keleş, \'\'Lideri mağlup ederek lige heyecan getirdik. Sonuçta bu maçları oynamak kolay değil. Çok büyük emek harcamamız gerekiyor, biz de emeği harcadık. Gerekli şeyleri yaptık, oyun disiplinine sadık kaldık, motivasyonumuzu artırdık\" dedi. Demir Grup Sivasspor\'un ligin 15\'inci haftasında Göztepe ve ardından MKE Ankaragücü ile evinde oynayacağını belirten Keleş, \"Beşiktaş ve Medipol Başakşehir maçlarının kat kat değerini anlamak için bu maçları kayıpsız atlatmak zorundayız. İnşallah içeride kazanamama sıkıntısını bu haftaki çalışmalarımızla gidereceğiz. Tabii ki seyirci desteğine de çok ihtiyacımız var. Taraftarımız yanımızda olursa inşallah hak ettiğimiz 3 puanı alacağız\" diye konuştu. GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ -Antrenmandan görüntüler -Hakan Keleş\'in açıklaması (FOTOĞRAFLI) Haber, değiştirilmeden kaynağından otomatik olarak eklenmiştir
39913
haber
Hakan Peker evleniyor
Müzmin bekarlardan Hakan Peker, bir süredir beraber olduğu Arzu Öztoprak ile evlilik hazırlıkları yapıyor.
Müzmin bekarlardan Hakan Peker, bir süredir beraber olduğu Arzu Öztoprak ile evlilik hazırlıkları yapıyor. Yerel seçimlerde Esenler’den İstanbul Büyükşehir Belediye Meclis Üyesi seçilen Arzu Öztoprak, nişanlısı Hakan Peker’le yurt dışında evleneceklerini açıkladı. İnternet sitelerinden yer bakıp evlilik planları yaptıklarını belirten Öztoprak, siyasete atıldıktan sonra en fazla desteği Peker’den gördüğünü dile getirdi. İlk meclis toplantısında çok heyecanlandığını ifade eden çiçeği burnunda siyasetçi, kadınların siyaset arenasında daha fazla yer almaları gerektiğini de vurguladı.
134271
haber
Hakan Şükür İstanbul'u seçti
Memleketi Sakarya'dan aday olması beklenen Hakan Şükür, İstanbul'u tercih etti.
Hakan Şükür, AKP'nin İstanbul 3. Bölgesinden milletvekili aday adayı oldu. AKP İstanbul İl Başkanlığı'ndan yapılan açıklamada şöyle denildi: "Genel Merkez Seçim İşleri Başkanlığımız tarafından belirlenen Milletvekili Aday Adayları Temayül Yoklaması, dün 3 ayrı seçim bölgemizde çok yoğun bir katılımla gerçekleştirildi. Milletvekili Aday Adayları Temayül Yoklamasına katılan Hakan Şükür teşkilatlarımızdan büyük destek aldı. İstanbul 3. Bölgeden aday adayı olan Hakan Şükür, temayül yoklamasında 268 aday adayı arasında en çok tercih oyu alan ilk beş isimden biri oldu."
511517
haber
Hakan Yılmaz ve eşine otel lobisindeki saldırı anı kamerada (1)
Enver ALAS/ İSTANBUL, (DHA) OYUNCU Hakan Yılmaz ve eşi Elif Yılmaz'ın Etiler'deki bir otelde üç kişinin saldırıya uğramasıyla ilgili güvenlik kamerası görüntüleri ortaya çıktı
Hakan Yılmaz ve eşine otel lobisindeki saldırı anı kamerada (1) Enver ALAS/ İSTANBUL, (DHA) OYUNCU Hakan Yılmaz ve eşi Elif Yılmaz'ın Etiler'deki bir otelde üç kişinin saldırıya uğramasıyla ilgili güvenlik kamerası görüntüleri ortaya çıktı 13 Aralık 2017 15:38 Enver ALAS/ İSTANBUL, (DHA) OYUNCU Hakan Yılmaz ve eşi Elif Yılmaz\'ın Etiler\'deki bir otelde üç kişinin saldırıya uğramasıyla ilgili güvenlik kamerası görüntüleri ortaya çıktı. Yılmaz ve eşi, otele giriş yaptıkları sırada yanlarına gelen 3 kişinin saldırısına uğradıklarını belirterek şikayetçi olmuştu. Gözaltına alınan şüpheliler ifadelerinin ardından serbest bırakılmıştı. Hakan Yılmaz, yaşadıklarını sosyal medya hesabından şu şekilde paylaşmıştı: \"Önceki akşam eşimle birlikte gittiğimiz otelin lobisinde yanıma gelen ve \'Beni tanıdın mı?\' diye soran kişiye \'Tanıyamadım\' yanıtını verdim. Bu yanıtın üzerine \'Beni nasıl tanımazsın\' diyen, eşimin yanında bana küfür ve hakaret eden şahıs, ardından yanındaki iki arkadaşı ile birlikte eşimle beni darp etmiştir. Eşimin de yaralandığı olay sonrasında darp raporu ile birlikte karakola giderek kendilerinden şikayetçi oldul. Bu sırada bana, eşime ve yanımıza gelen ortağıma hakaretler ve tehditler devam etti. Avukatım tarafından yasal işlemler başlatılmıştır. Şehrin göbeğinde sırf \'tanımıyorum\' dedim diye, üstelik de eşimin yanında böyle bir saldırıyı kabul etmiyorum, etmeyeceğim! Kimse kanun üstü değildir! Suçluların gerekli cezayı alacağına dair hukuka inancım tam! Kamuoyuna saygıyla duyururum\" (FOTOĞRAF) Haber, değiştirilmeden kaynağından otomatik olarak eklenmiştir
1157669
haber
'Hakem toplantısı' videosu sosyal medyada sızdırıldı, Galatasaray-Antalyaspor maçının hakemi Abdulkadir Bitigen ile Hugh Dallas'ın diyaloğu gündeme oturdu!
Söz konusu videoda Hugh Dallas, hakem Abdulkadir Bitigen'e Galatasaraylı Tete ile Antalyasporlu Sander van de Streek'in pozisyonuna VAR uyarısı pozisyonu izleyerek penaltı çalmasını sordu
Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Hakem Eğitimi Danışmanı** Hugh Dallas** ile Galatasaray-Antalyaspor maçının hakemi **Abdülkadir Bitigen** ile arasında geçen konuşmaların yer aldığı bir video sosyal medyada gündem oldu. Videoda, "*Ben emin olabilmek için yakın temas istedim. Bundan sonra kararımı penaltı olarak verdim"* diyen Bitigen, Hugh Dallas'ın "*Bir hafta sonra hala bunun faul olduğunu düşünüyor musun?"* sorusuna,* "Basit bir temas olduğunu düşünüyorum. Basit bir temas, penaltı olduğunu düşünmüyorum"* cevabını verdi. Online toplantının kaydında, karşılaşmanın VAR Hakemi **Özgür Yankaya** da bulunuyor. Galatasaray -Antalyaspor maçını yöneten hakem Abdulkadir Bitigen'in, TFF Merkez Hakem Kurulu (MHK) Hakem Eğitimi Danışmanı Hugh Dallas ve VAR Eğitim Danışmanı **Pawel Gil** ile yaptığı toplantı görüntüleri sosyal medyada sızdırıldı. Videoya göre, karşılaşmanın VAR Hakemi** Özgür Yankaya** da toplantıya katılanlar arasında yer aldı. Fenerbahçe Başkanı **Ali Koç**, geçen hafta yaptığı açıklamada, Galatasaray'ın 26 Şubat'ta Süper Lig'de Antalyaspor'u 2-1 yendiği maçının hakem toplantısı kayıtlarını istediklerini söyleyerek, "1 Mart Cuma günü saat 15.00'te bir toplantı düzenleniyor. Bu toplantıda TFF Başkanı (**Mehmet Büyükeşi** ), **Tolga Özkalfa** ile ilgili görüşlerini aktarıyor. Özkalfa'nın istifa etmediğini, görevden alındığı bilgisini paylaşıyor ve toplantıdan ayrılıyor. Hugh Dallas, Abdulkadir Bitigen'e verdiği penaltıyı soruyor, Abdulkadir Bitigen de Galatasaray maçında verdiği penaltıyı 'Yanlış' olarak itiraf ediyor. Malum kulüp her sezon bu şekilde 3-4 maç kazanıyor. Bunu TFF Başkanı'na sordum, kendisi böyle bir toplantının gerçekleşmediğini söyledi. Halbuki kendisi de katıldı toplantıya. Bu kayıtlar TFF'nin elinde bulunmaktadır, açıklanmasını istiyoruz" demişti. Cumhuriyet'te yer alan habere göre, sosyal medya platformu X'te "lakeoftears1907" isimli bir hesap, 1 Mart tarihinde gerçekleşen hakem toplantısının görüntülerini sızdırdı. Söz konusu videoda Hugh Dallas, hakem Abdulkadir Bitigen'e Galatasaraylı **Tete** ile Antalyasporlu **Sander van de Streek** 'in pozisyonuna VAR uyarısı pozisyonu izleyerek penaltı çalmasını sordu. Maçta pozisyonu önce devam ettiren, VAR uyarısı sonrası görüntüyü izledikten sonra penaltı kararı veren Abdulkadir Bitigen, sızdırılan videoda şunları söyledi:* "Burada yerim çok iyiydi. Top bir anda defanstan dönünce 11 numaralı defans oyuncusu maç esnasında benim önümü kapattığı için ben temas noktasını göremedim, göremediğimi de VAR hakemine söyledim. Daha sonra VAR, pozisyonu incelemeye başladı ve temas gördüğünü, APB'yi izledikten sonra beni incelemeye davet edeceğini söyledi. İzlemeye gittiğimde önce yavaş çekimde önce hücum oyuncusunun topa dokunduğunu, sonra mavili oyuncunun rakibine temas ettiğini gösterdi. Sonra bunu normal hızda izletti. Ben emin olabilmek için yakın temas istedim. Bundan sonra kararımı penaltı olarak verdim." *Hugh Dallas'ın "*Bir hafta sonra hala bunun faul olduğunu düşünüyor musun?"* sorusunu yanıtlayan Galatasaray-Antalyaspor maçı orta hakemi Abdulkadir Bitigen *"Basit bir temas olduğunu düşünüyorum. Basit bir temas, penaltı olduğunu düşünmüyorum*" cevabını verdi. Videoya göre Dallas, Galatasaray-Antalyaspor mçaının VAR hakemi Özgür Yankaya ile de penaltı hakkında da görüşme yaptı. Hugh Dallas, Özgür Yankaya'ya önce, *"Özgür harika bir sezon geçirdin. Müdahalelerin de oldukça azdı, 3 civarı müdahalen oldu. Bize şunu söyleyebilir misin; niye bu kadar hafif bir temas için hakemi çağırdın ve hakemi inanılmaz bir baskı altında bıraktın?"* sorusunu yöneltti. Ardından, *"Oyuncuların işi zaten abartmak ve penaltı kazanmak. Size defalarca hücum oyuncularına değil, savunma oyuncularınıza bakmanız gerektiğinin altını çizmiştik. Bu noktada adam zaten penaltı kazanmak için bu teması çok daha büyük göstererek bir beklenti oluşturuyor"* ifadelerini kullandı. Videodaki görüntülere göre Özgür Yankaya ise Dallas'a şu yanıtı verdi: *"Kısacası; hata yaptım. Hakem görmediğini söyleyince inceledim ve daha sonra beklentiye baktım, orada itiraz eden oyuncular vardı. Teması gördüm o anda odada. Yanlış anlaşılmasın sadece beklentiye göre hareket ettiğimi söylemiyorum. O andaki durumu hatırlamaya çalışıyorum, ruh halimi hatırlamaya çalışıyorum. Neden yaptığımla ilgili ben de sorguluyorum kendimi. Hatırladıklarımdan bahsetmeye çalışıyorum. Yanlış anlaşılmasın sadece beklentiye göre hareket ettiğimi söylemiyorum. O andaki durumu hatırlamaya çalışıyorum, ruh halimi hatırlamaya çalışıyorum. Neden yaptığımla ilgili ben de sorguluyorum kendimi. Hatırladıklarımdan bahsetmeye çalışıyorum. Aklımda kalan bir şey daha var yeni aklıma geldi. Bir şey vardı; Hugh belki bize kızabilir ama bazı UEFA kliplerindeki örneklerle bağdaştırarak da hata yapabiliyoruz. Bazen bu örneklerle doğru kararlar da alabiliyoruz. Benim aklımda da bir pozisyon vardı onunla bağdaştırdığım için... Orada da atak oyuncusunun kendini çok attığı görülüyordu. Hatta bizim milli takımın maçıydı. Oyuncu kendini can havliyle abartarak atmıştı. Orada da buna benzer bir temas vardı. Bilmiyorum, izlemişlerdir herhalde. Bayağı bir benziyor pozisyon. Sadece beklentiye bakarak karar verdiğimi söylemiyorum, bunlar ikinci faktörler."* **Pawel Gil:** "Galatasaray - Antalyaspor maçıyla başlıyoruz. Tete'ye verilen penaltıda 4 tane görüntü var ve hiçbirisi defans oyuncusu tarafından net bir faul yapıldığını sunmuyor. Burada VAR çağırıyor ancak sadece teması gösteriyor. Defalarca söyledik ki; sadece temas, başlı başına bir faul değildir. VAR yanlış bir şekilde müdahale ediyor." **Hugh Dallas:** "Hakemler çoğu zaman hata yaptığında pozisyonları yanlış olduğu için hata yapıyor. Sen bir elit hakeme yakışır şekilde çok iyi pozisyon alıyorsun Abdulkadir. Tam olarak VAR'a gittiğinde 'Burada nasıl böyle bir hata yapmışım?' dediğini ve kararını değiştirdiğini söyler misin?" **Abdulkadir Bitigen:** "Burada yerim çok iyiydi. Top bir anda defanstan dönünce 11 numaralı defans oyuncusu maç esnasında benim önümü kapattığı için ben temas noktasını göremedim, göremediğimi de VAR hakemine söyledim. Daha sonra VAR, pozisyonu incelemeye başladı ve temas gördüğünü, APB'yi izledikten sonra beni incelemeye davet edeceğini söyledi. İzlemeye gittiğimde önce yavaş çekimde önce hücum oyuncusunun topa dokunduğunu, sonra mavili oyuncunun rakibine temas ettiğini gösterdi. Sonra bunu normal hızda izletti. Ben emin olabilmek için yakın temas istedim. Bundan sonra kararımı penaltı olarak verdim." **Hugh Dallas:** "Bir hafta sonra hala bunun faul olduğunu düşünüyor musun?" **Abdulkadir Bitigen:** "Basit bir temas olduğunu düşünüyorum." **Hugh Dallas:** "Bunun penaltı olduğunu düşünüyor musun? Öyle sorayım o zaman." **Abdulkadir Bitigen:** "Basit bir temas, penaltı olduğunu düşünmüyorum." **Hugh Dallas:** "Özgür harika bir sezon geçirdin. Müdahalelerin de oldukça azdı, 3 civarı müdahalen oldu. Bize şunu söyleyebilir misin; niye bu kadar hafif bir temas için hakemi çağırdın ve hakemi inanılmaz bir baskı altında bıraktın?" **Özgür Yankaya:** "Kısacası; hata yaptım. Hakem görmediğini söyleyince inceledim ve daha sonra beklentiye baktım, orada itiraz eden oyuncular vardı. Teması gördüm o anda odada." **Hugh Dallas:** "Oyuncuların işi zaten abartmak ve penaltı kazanmak. Size defalarca hücum oyuncularına değil, savunma oyuncularınıza bakmanız gerektiğinin altını çizmiştik. Bu noktada adam zaten penaltı kazanmak için bu teması çok daha büyük göstererek bir beklenti oluşturuyor." **Özgür Yankaya:** "Yanlış anlaşılmasın sadece beklentiye göre hareket ettiğimi söylemiyorum. O andaki durumu hatırlamaya çalışıyorum, ruh halimi hatırlamaya çalışıyorum. Neden yaptığımla ilgili ben de sorguluyorum kendimi. Hatırladıklarımdan bahsetmeye çalışıyorum." **Özgür Yankaya:** "Aklımda kalan bir şey daha var yeni aklıma geldi. Bir şey vardı; Hugh belki bize kızabilir ama bazı UEFA kliplerindeki örneklerle bağdaştırarak da hata yapabiliyoruz. Bazen bu örneklerle doğru kararlar da alabiliyoruz. Benim aklımda da bir pozisyon vardı onunla bağdaştırdığım için... Orada da atak oyuncusunun kendini çok attığı görülüyordu. Hatta bizim milli takımın maçıydı. Oyuncu kendini can havliyle abartarak atmıştı. Orada da buna benzer bir temas vardı. Bilmiyorum, izlemişlerdir herhalde. Bayağı bir benziyor pozisyon. Sadece beklentiye bakarak karar verdiğimi söylemiyorum, bunlar ikinci faktörler." **Abdulkadir Bitigen:** "Burada Özgür ağabeyin beni VAR'a çağırmasını çok iyi anlıyorum. Çünkü ben teması göremediğimi net bir şekilde söyledim. Benim söylediğimin aksine ceza alanı içinde gerçekleşen bir temas var ve sahada bir penaltı beklentisi var. Haliyle Özgür ağabey beni izlemeye davet etti. İkincisi burada hücum oyuncusunun abartmasına mı bakacağız yoksa defans oyuncusunun yaptığı müdahaleye mi bakacağız? Hücum oyuncuları her seferinde abartıyor onu biliyoruz ama asıl önemli olan burada ayak seviyesindeki müdahale olmuyor mu?" **Hugh Dallas:** "Basit penaltı vermiyoruz, bu kadar basit. Ufak bir temas dahi olsa basit penaltı vermiyoruz!" ## Fırat Aydınus tepki gösterdi: Tayfur Özkan'ı zan altında bırakmış olursunuz!Eski hakem Fırat Aydınus sosyal medyaya düşen videoya tepki göstererek, |
39854
haber
Hakeme 'eşcinsel' diyen polis amirine ceza
Hakeme 'eşcinsel' diyen polis amirine ceza
Kocaeli'de bir otelde maç izledikleri sırada, bir futbol hakemiyle tartışan ve "eşcinsel" diyerek yumruk atan, aynı zamanda eski futbol hakemi ve gözlemci olan polis merkezi amirinin 5 yıl süreyle denetime tabi tutulmasına karar verildi. Edinilen bilgiye göre, bir otelde maç izledikleri sırada önceden aralarında husumet bulunan Kocaeli Bölgesi İl Hakemi Oktay Özkan ile aynı zamanda gözlemcilik yapan eski hakem Adliye Polis Merkezi Amiri Timur Uzun arasında bir pozisyonun ardından tartışma yaşandı. Tartışmanın kavgaya dönüştüğü olayın ardından Özkan, Uzun'un kendisine yumruk attığını ileri sürüp Adli Tıp Kurumu Kocaeli Şube Müdürlüğünden rapor alarak Cumhuriyet Savcılığına şikayette bulundu. Şikayetinde, Uzun'un kendisine "Sen eşcinselsin, erkeklerle birlikte oluyorsun, elimizde kasetlerin var. Bunları kullanabilirim" dediğini, kendisinin ise "elinden geleni ardına koyma" diyerek karşılık verdiğini iddia eden Özkan, sandalyesinden kalkan Uzun'un kendisine yumruk attığını kaydetti. Kocaeli 3. Sulh Ceza Mahkemesi ise Uzun'un 100 gün, 2 bin TL Adli Para Cezasıyla cezalandırılmasına, ancak önceden bir suça mahkum olmaması, şahsi durumu, kişiliği, duruşmadaki tutum ve davranışları göz önüne alınarak yeniden suç işlemeyeceği konusunda tam bir kanaate varılmış olması ve pişmanlık duyması dolayısıyla para cezası hükmünün açıklanmasının geri bırakılmasına, sanığın 5 yıl denetim süresine tabi tutulmasına karar verdi. Uzun'un Asliye Ceza Mahkemesine itiraz hakkı bulunduğu öğrenildi.
329641
haber
Hakeme kırmızı kart gösteren Salih Dursun'a üç maçtan men ve para cezası
PFDK'ya sevk edilen Trabzospor Başkanı Muharrem Usta ceza almadı
Hakeme kırmızı kart gösteren Salih Dursun'a üç maçtan men ve para cezası PFDK'ya sevk edilen Trabzospor Başkanı Muharrem Usta ceza almadı 25 Şubat 2016 23:17 Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu'nun (PFDK) bugün görüştüğü dosyalardan biri de olaylı Galatasaray-Trabzonspor maçıydı. Karşılaşmada, hakeme kırmızı kart gösteren Trabzonsporlu oyuncu SalihDursun'a "3 resmi müsabakadan men" cezası verildi. Dursun, 3 maç cezanın yanısıra, 13 bin lira da ceza ödeyecek. Sol Haber Portalı'nın haberine göre, Disiplin Kurulu'nun bugün düzenlenen 62 sayılı toplantısında, Galatasaray-Trabzon maçına ilişkin aldığı kararlar şöyle: "TRABZONSPOR A.Ş.'nin, 21.02.2016 tarihinde oynanan GALATASARAY A.Ş. - TRABZONSPOR A.Ş. Spor Toto Süper Lig Hasan Doğan Sezonu müsabakasında, takım halinde sportmenliğe aykırı hareketi nedeniyle 12.000.-TL PARA CEZASI ile cezalandırılmasına, "Aynı müsabakada TRABZONSPOR A.Ş. sporcusu ÖZER HURMACI'nın müsabakada ihraç olmasına rağmen müsabaka bitiminde röportaj vermesinden dolayı talimatlara aykırılık nedeniyle takdiren 13.000.-TL PARA CEZASI ile cezalandırılmasına, "Aynı müsabakada TRABZONSPOR A.Ş. sporcusu AYKUT DEMİR'in ihraç sonrası müsabaka hakemine yönelik tehdidi nedeniyle takdiren 3 RESMİ MÜSABAKADAN MEN ve 13.000.-TL PARA CEZASI ile cezalandırılmasına, (Oyçokluğu) Cezanın infazının çift sarı kart görmesi nedeniyle oynamaması gereken ilk müsabakayı takiben başlatılmasına, "Aynı müsabakada TRABZONSPOR A.Ş. sporcusu LUIS PEDRO CAVANDA'nın müsabaka hakemine yönelik sportmenliğe aykırı hareketi nedeniyle takdiren 2 RESMİ MÜSABAKADAN MEN ve 26.000 TL PARA CEZASI ile cezalandırılmasına, (Oyçokluğu) Aynı müsabakada TRABZONSPOR A.Ş. sporcusu SALİH DURSUN'un müsabaka hakeminin kişilik haklarına saldırıda bulunması nedeniyle takdiren 3 RESMİ MÜSABAKADAN MEN ve 13.000.-TL PARA CEZASI ile cezalandırılmasına, (Oyçokluğu) "Aynı müsabakada TRABZONSPOR A.Ş. idarecisi COŞKUN BÜLBÜL'ün akredite edilmediği alanda yer almasından dolayı talimatlara aykırılık nedeniyle takdiren İHTAR CEZASI ile cezalandırılmasına, "Aynı müsabakada TRABZONSPOR A.Ş. idarecisi COŞKUN BÜLBÜL'ün, müsabaka hakemine yönelik sportmenliğe aykırı hareketi nedeniyle takdiren 25.000-TL PARA CEZASI ile cezalandırılmasına, "Aynı müsabakada TRABZONSPOR A.Ş. görevlisi ADEM KUDUBAN'ın akredite edilmediği alanda yer almasından dolayı talimatlara aykırılık nedeniyle takdiren 10.000 TL PARA CEZASI ile cezalandırılmasına, "Aynı müsabakada TRABZONSPOR A.Ş. görevlisi İSMAİL ŞAFAK'ın akredite edilmediği alanda yer almasından dolayı talimatlara aykırılık nedeniyle takdiren 10.000 TL PARA CEZASI ile cezalandırılmasına, Aynı müsabakada TRABZONSPOR A.Ş. başkanı MUHARREM USTA'nın, sportmenliğe aykırı açıklamada bulunmasından dolayı sevk yapılmış ise de isnat olunan disiplin ihlalinin unsurları oluşmadığından CEZA TAYİNİNE YER OLMADIĞINA,karar verilmiştir."
377717
haber
"Hâkim, Ahmet Türk’e 'Uçak saatin yaklaşıyor' deyip duruşmayı bitirmiş!"
CHP'li Çakırözer: Aslı Erdoğan ve Necmiye Alpay tahliye haberini aldıklarında eşyalarını koğuş arkadaşlarına vermiş
Bakırköy Cezaevi tutukluları Yazar Aslı Erdoğan ve Dil Bilimci Necmiye Alpay, 23 Kasım’da mahkemeden gelen ilk tahliye haberleri ile kısa süreli yaşadıkları sevinci ve yaşananları CHP’nin gazeteci milletvekili Utku Çakırözer’le paylaştı. CHP’li Ali Şeker, Ahmet Türk ziyaretinden önemli notları anlattı. "Tahliye haberi gelince eşyalarını paylaşmışlar" CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer ve İstanbul Milletvekili Ali Şeker, son ziyaretlerinden kalan önemli ayrıntıları paylaştı. Çakırözer, Bakırköy Cezaevi’nde yaptığı son ziyarette Aslı Erdoğan ve Necmiye Alpay’ın 23 Kasım’la ilgili kendisiyle paylaştıkları tahliye sevincini anlattı. Erdoğan ve Alpay’ın tahliyelerini televizyondan öğrendiklerini ve hemen bavul topladıklarını söyleyen Çakırözer, "Bavullarını toplarken özel eşyalarının tümünü, saatlerine kadar, koğuş arkadaşlarıyla paylaşmışlar" dedi. Bu sevincin arkasından gelen haberler her ikisinin de çok üzüldüğünü vurgulayan Çakırözer, Aslı Erdoğan’ın ciddi biçimde sağlık sorunu yaşadığına bir kez daha dikkat çekti. Ali Şeker: Hâkim, Ahmet Türk’e "Uçak saatin yaklaşıyor" demiş CHP İstanbul Milletvekili Ali Şeker de, heyet olarak Edirne F Tipi ile Silivri Cezaevi’ne geçtiğimiz haftalarda yaptıkları önemli notları T24’e paylaştı. "Bir kere siyasi bir davadır bunlar" diyen Şeker, "Orada Ahmet Türk’ün Fikri Sağlar tarafından bize söylenen bir durum var. Duruşmada hâkim saatine bakıyor davanın ilerleyen zamanında, ‘Uçak saatin geliyor deyip duruşmayı bitiriyor.’ Daha önceden tutuklanacağı belli, gönderileceği cezaevi önceden belli bir dava. Biletlerin de alınmış olması bu hukuk faciasını ne kadar ayaklar altına alındığına bir işaret" ifadelerini kullandı. Şeker’in değerlendirmeleri şöyle: "Hâkimler eğer bunları tutuklamazsam beni tutuklarla korkusuyla siyasi iradenin her şeyini teslim olmuş durumdalar. Bu çok acı ve Türkiye açısından büyük bir talihsizlik. Demokrasi için bir bedel ödediklerinin farkındalar. Ama bu ülkede bir ada yaşamak barış için siyasetin konuşması gerektiğini ifade ediyorlar. Şiddetin son bulmasını ölümlerin sona ermesi adına da barış için mücadele etmek gerektiğini düşünüyorlar. Bu noktada bir bedel ödemek gerekiyorsa biz bedel öderiz yeter ki ülkemize barış gelsin diyorlar."
1163906
haber
Hâkim ve savcı yardımcılığı için ön sınav şartı
Hâkim ve savcı yardımcılığı için ön sınav şartı
Adli ve idari yargıda hâkim ve savcı yardımcılığı sınavlarına girmek, avukatlık stajı ve noterlik stajına başlamak için Hukuk Mesleklerine Giriş Sınavı ve İdari Yargı Ön Sınavında başarılı olma şartı getirildi. Adalet Bakanlığınca hazırlanan Hukuk Mesleklerine Giriş Sınavı ve İdari Yargı Ön Sınavı Yönetmeliği Resmi Gazete'de yayımlandı. 4 bölüm ve 12 maddeden oluşan yönetmelikle, sınavların yapılma şekline ilişkin usul ve esaslar ile bu sınavlara ilişkin diğer hususlar belirlendi. Buna göre, hukuk fakültesi mezunları için hakim ve savcı yardımcılığı sınavına girmek, avukatlık stajı ve noterlik stajına başlamak için Hukuk Mesleklerine Giriş Sınavında başarılı olma şartı aranacak. Hukuk bilgisine programlarında yeterince yer veren siyasal bilgiler, idari bilimler, iktisat ve maliye alanlarında en az 4 yıllık yükseköğrenim yapmış veya bunlara denkliği kabul edilmiş yabancı öğretim kurumlarından mezun olanlar için ise idari yargı hakim yardımcılığı sınavına girmek için de İdari Yargı Ön Sınavında başarılı olma şartı getirildi. Hukuk Mesleklerine Giriş Sınavı yılda iki defa nisan ve eylül aylarında, İdari Yargı Ön Sınavı ise yılda bir kez eylül ayında yapılacak. Bu sınavlar, 24 Ekim 2019'dan sonra ilgili yükseköğretim kurumlarına kayıt yaptıranlardan 31 Mart 2024'den sonra mezun olanlar hakkında uygulanacak. En az 70 puan alanlar başarılı sayılacak Sınav tarihi itibarıyla anılan bölümlerden mezun olanlar bu sınavlara başvurabilecek. ÖSYM tarafından yapılacak sınavlar, test şeklinde çoktan seçmeli en az 100 sorudan oluşacak. 100 tam puan üzerinden en az 70 puan alanlar başarılı sayılacak. Sınavlarda sorulacak konular ve puan dağılımları da yönetmelikte yer aldı. (AA)
1163687
haber
Hakim ve Savcı Yardımcılığı Yönetmeliği, Resmi Gazete'de yayımlandı
Hakim ve Savcı Yardımcılığı Yönetmeliği, Resmi Gazete'de yayımlandı
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, "Hakim ve Savcı Yardımcılığı müessesesi ile ilgili olarak çalışmalarını tamamladığımız Hakim ve Savcı Yardımcılığı Yönetmeliği, Resmi Gazete'de yayımlandı" açıklamasında bulundu. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, "Yargı hizmetlerinin vatandaşlarımıza daha etkili ve verimli bir şekilde sunulması için hayata geçirdiğimiz Hakim ve Savcı Yardımcılığı müessesesi ile ilgili olarak çalışmalarını tamamladığımız Hakim ve Savcı Yardımcılığı Yönetmeliği, Resmi Gazete'de yayımlandı. Hakim ve savcı yardımcılarımız, mesleğe kabul öncesinde Adalet Akademisi'nde 1 yıl eğitim alacak ve usta çırak ilişkisi içinde 2 yıl tecrübeli hakim ve savcılarımızın yanında görev yapacak. Hakim ve savcılarımız bu şekilde kürsüye daha donanımlı ve güçlü çıkacak. Hakim ve Savcı Yardımcılığı Yönetmeliğinin yargı camiamıza hayırlı olmasını diliyorum" ifadelerini kullandı.
39811
haber
Hâkim ve savcıları müfettişler dinliyormuş
Hâkim ve savcıları Adalet Bakanlığı müfettişlerinin dinlemeye aldırdığı, dinlenenler arasında iki büyük ilin başsavcısının da olduğu ortaya çı
Hâkim ve savcıları Adalet Bakanlığı müfettişlerinin dinlemeye aldırdıkları, dinlemeye alınanlar arasında iki büyük ilin Cumhuriyet başsavcısının da bulunduğu ortaya çıktı Milliyet'in haberinegöre Yargıtay Onursal Başsavcısı Sabih Kanadoğlu’nun, 25 hâkim ve savcının telefonlarının teknik takibe alındığını açıkladığı kararın, İstanbul 1. Sulh Ceza Mahkemesi’nce verildiği ortaya çıktı. Kararın, Adalet Bakanlığı Teftiş Kurulu Yönetmeliği’nde yapılan değişiklik uyarınca müfettişlerin talebi üzerine verildiği öğrenildi. Dinleme izni alınanlar arasında iki büyük ilin Cumhuriyet Başsavcısı’nın da bulunduğu, kararda suç tanımının ise "faili meçhul" olarak yer aldığı kaydedildi. Kanadoğlu, önceki gün İzmir’de katıldığı "Yargı Bağımsızlığı" konulu panelde, "Bir büyük şehirde 25 hâkim ve savcının müfettişler tarafından dinlenmesi için karar alınmıştır. Eğer 25 hâkim ve savcı dinleniyorsa, teknik takibe uğruyorsa, o ülkede yargı bağımsızlığından bahsetmek hayaldir" demişti. Kanadoğlu’nun sözünü ettiği kararın, Adalet Bakanlığı müfettişlerinin talebi üzerine, İstanbul 1. Sulh Ceza Mahkemesi’nce verildiği anlaşıldı. Cep telefonları yazıldı İki büyük ilin Cumhuriyet Başsavcısı’nın da aralarında bulunduğu 25 hâkim ve savcının cep telefonu numaralarının yazılı olduğu kararda, suç tanımının "faili meçhul" olarak yer aldığı öğrenildi. 24 Ocak 2007’de yürürlüğe giren Adalet Bakanlığı Teftiş Kurulu Yönetmeliği’nde yapılan değişiklikle, hâkim ve savcılarla ilgili idari incelemeleri yürütmekle görevlendirilen Adalet Bakanlığı müfettişlerine, delil toplama işlemleri sırasında haberleşmenin tespiti ve dinlenmesi yetkisi de verilmişti. YARSAV: Kanunda yok Yargıçlar ve Savcılar Birliği (YARSAV), Teftiş Kurulu Yönetmeliği’nde yapılan bu değişikliği Danıştay’a taşımıştı. Hâkimler ve Savcılar Kanunu’nda müfettişlere, haberleşmenin tespiti ve dinlenmesi, arama, el koyma ve keşif gibi yetkiler tanınmadığı vurgulanan dilekçede, buna rağmen yönetmelikte bu yöntemlerin delil toplama işlemleri gibi gösterilerek, müfettişlere, yargıç ve savcılar hakkındaki iletişimin takibini yapma yetkisi tanındığı öne sürülmüştü.
1168591
haber
Hakim Ziyech deliye döndü!
Ziyech'i takım arkadaşları sakinleştiremedi
Galatasaray'ın yıldız ismi Hakim Ziyech, Fas Milli Takımı'nda gol attığı maçta değişiklik kararına büyük tepki gösterdi. Fas, 2026 Dünya Kupası Afrika Elemeleri 2. maçında konuk ettiği Zambiya'yı 2-1 mağlup etti ve 6 puanla liderliğini sürdürdü. Fas'a galibiyeti getiren goller; Hakim Ziyech (P) ve Eliesse Ben Seghir'den geldi. Zambiya'nın Edward Chilufya ile bulduğu gol ise puan için yeterli olmadı. Galatasaray'ın yıldızı Hakim Ziyech, skor perdesini açan isim olurken 64. dakikada oyuncu değişikliği tabelasında adını görünce bir hayli öfkelendi. Hocası Walid Regragui'nin bu kararı sonrası şaşkınlığını gizleyemeyen 31 yaşındaki solak, kenara söylenerek geldi. Takım kaptanlarından eski Beşiktaşlı Romain Saiss, çok sinirli olan Ziyech'i kenara giderken sakinleştirmeye çalıştı. Tecrübeli oyuncu, teknik heyet tarafından da sakinleştirmeye çalışılsa da Ziyech'in öfkesi kulübede de devam etti Kramponlarını fırlattı Kızgınlığı yüzünden okunan Ziyech, kramponlarını çıkardıktan sonra yere attı ve söylenmeye devam etti. Takım arkadaşları, maçı takip etmeye devam ederken teknik patron Walid Regragui'nin yardımcısı Ziyech'in yanına gelerek başarılı oyuncuyu sakinleştirdi.
1155597
haber
Hâkimden, saldırgan emlakçıya tazminat hamlesi
Olayın etkisiyle travma geçiren hâkimin taşınmak zorunda kaldığı bildirildi
Dört yıl önce, evinin önünde yaşanan kafa ve yumruk darbesiyle yaralanan Hâkim H.H.S., kendisine saldırıp 1 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırılan emlakçı Özkan Yıldırım hakkında 250 bin liralık manevi tazminat davası açtı. Uyardı, saldırıya uğradı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi hâkimi H.H.S., 27 Kasım 2020'de, Gaziosmanpaşa Cumhuriyet Savcısı olarak görev yaparken, Şişli'deki evinin önünde bir trafik kazasına tanık oldu. Kazadan sonra, H.H.S. trafik düzenini bozan ve yolu kapatan aracın sürücüsüne aracı başka bir yere çekmesi yönünde uyardı. Bu sırada, kazaya karışmamış olmasına rağmen olay yerinde bulunan emlakçı Özkan Yıldırım, hâkime hakaret edip, plakasının şikayet amaçlı alınmasına tepki olarak da kafa ve yumruk darbeleriyle yere düşürdü. Bu saldırı sonucunda Özkan Yıldırım, "kasten yaralama" suçundan 1 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırıldı. Travma yaşadı, taşınmak zorunda kaldı Hürriyet'ten Özge Eğrikar'ın haberine göre, hâkim H.H.S.'nin avukatı, müvekkilinin Özkan Yıldırım tarafından yaşanan saldırı sonucu ağır bir psikolojik travma geçirdiğini belirtti. Avukat, Yıldırım'ın daha önce uyuşturucu kullanımı nedeniyle sabıkalı olduğunu ve hâkim H.H.S.'nin savcı olarak görev yaparken Yıldırım hakkında, aynı apartmanda yaşayan bir hemşireye yönelik şiddet ve tehdit içeren suçlardan iddianame hazırladığını açıkladı. Saldırının gerçekleştiği dönemde hâkimin bu sokakta üç yıldır yaşadığı ve olayın etkisiyle Anadolu Yakası'na taşınmak zorunda kaldığı ifade edildi. Avukat, müvekkilinin yaşadığı bu travma nedeniyle 250 bin liralık manevi tazminat talep ediyor ve Özkan Yıldırım'ın mal varlıklarına ihtiyati haciz uygulanmasını istiyor.
238920
haber
Hâkimin denetimli serbestlik isyanı: 'İçeri girmiş gibi gösterseniz' diyorlar
Yerel mahkeme 1.5 yıl ve daha az hapis cezası alanların cezaevinde birkaç saat kaldıktan sonra tahliyelerine olanak sağlayan düzenlemenin iptalini istedi. Mahkeme başkanı bazı sanıkların savcılardan ricada bulunduklarını söyledi
Hâkimin denetimli serbestlik isyanı: 'İçeri girmiş gibi gösterseniz' diyorlar Yerel mahkeme 1.5 yıl ve daha az hapis cezası alanların cezaevinde birkaç saat kaldıktan sonra tahliyelerine olanak sağlayan düzenlemenin iptalini istedi. Mahkeme başkanı bazı sanıkların savcılardan ricada bulunduklarını söyledi 07 Eylül 2013 12:10 Denetimli serbestlik uygulaması Söke 2. Ağır Ceza Mahkemesi’ni çileden çıkarttı. Yasanın iptali için Anayasa Mahkemesi’ne başvuran Mahkeme Başkanı Saim Köroğlu, "Bazı hükümlüler işi telefon açarak ‘Savcı bey, ben gelmeden siz girdi çıktı gösterseniz olmaz mı?’ boyutuna getiriyor" dedi. 24 Ocak 2013’te kabul edilen 6411 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun hükümlülerin denetimli serbestlikle tahliyeleri için "açık ceza infaz kurumunda cezasının son 6 ayını kesintisiz olarak geçirme" şartını kaldırınca binlerce mahkuma tahliye yolu açılmıştı. Yeni düzenlemeyle 6 aylık açık cezaevi şartı da 2015’e kadar kaldırılmıştı. Yani 2015’e kadar kesinleşmiş 1 yıl 6 ay veya daha az hapis cezasına çarptırılan bir kişinin, cezaevine girdi çıktı yaparak serbest kalmasının önü açılmıştı. Bu düzenleme hapis cezası para cezasına çevrilenleri de harekete geçirmişti. Adli para cezasını ödememek için yasadan yararlanmak amacıyla cezaevine bir günlüğüne giriş çıkış yapanlar olmuştu. Yaklaşık 15 bin kişi, Ocak ayından bu yana yasadan faydalanarak serbest kaldı. Ancak ceza alanları memnun eden bu uygulama, bazı ceza alanların akıl almaz talepleri nedeniyle hakimleri çileden çıkarttı. Söke 2. Ağır Ceza Mahkemesi heyeti, geçtiğimiz gün kanunun Anayasa’ya aykırı olduğu gerekçesiyle Anayasa Mahkemesi’ne başvurdu. ‘Ceza var, infaz yok’ Arif Balkan'ın Milliyet'teki haberine göre, 1 yıl 6 ay veya daha az hapis cezası alan hükümlülere özgürlük yolu açan kanun maddesinin, Anayasa’nın hukuk devleti, yargı yetkisi, mahkeme bağımsızlığı ve devlet organlarının mahkeme kararlarına uyma mecburiyeti, eşitlik ilkesi, adil yargılama hakkı ve suç ve cezada kanunilik ilkeleriyle çeliştiğini belirten Söke 2. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Saim Köroğlu, "Bu yasa hepimizi rahatsız ediyor. Boşuna iş yaptığımız duygusuna sebep olarak ‘Ceza var infaz yok’ dedirtiyor. Hatta bazı durumlarda hükümlülerin telefon açarak ‘Savcı bey, ben gelmeden siz girdi-çıktı gösterseniz olmaz mı?’ demelerine kadar işin varmasına sebep oluyor" dedi. ‘Yargıçlar rahatsız’ Köroğlu, mahkeme kararıyla kesinleşen cezalara rağmen hükümlülerin cezaevine girmeden rahatça dolaşabildiğini belirterek, "Rahatsız olduğumuz konu bu. Hangi suç olursa olsun bu hüküm 2015’in sonuna kadar geçerli olacak. Şahıs sabıkalı olsa bile düzenlemeden yararlanabiliyor. Palalı saldırgan, Bekir Bozdağ’a yumruk atan şahıs gibi tüm bu kişiler aynı konumda. Mahkeme heyeti olarak Anayasa Mahkemesi’ne başvurumuzu ilettik. Birçok yargıç arkadaşımız da uygulamadan rahatsız. Hiç değilse cezalar bir süre infaz edilsin. Biz de mahkeme olarak boşuna çalışmamış olalım. Uygulama mağdurların aleyhinde çalışıyor. Suçlu birkaç gün içinde gelip tekrar mağdurun gözlerinin içine bakıyor" diye konuştu.
1164880
haber
Hakkari Belediyesi'nin kayyım yönetimden kalan borç bilançosu: 315 milyon
Hakkari Belediyesi'nin kayyım yönetimden kalan borç bilançosu: 315 milyon
Hakkari Belediye Başkanı Mehmet Sıddık Akış, kayyım yönetimi tarafından 31 mart yerel seçimleri öncesi AKP’li adayın kampanyasına belediye bütçesinden 29 milyon 939 bin lira aktarıldığını bildirdi. Belediyenin kayyım yönetimden kalan toplam borcu ise 315 milyon 705 lira olarak açıklandı. 31 Mart Mahalli İdareler Genel Seçimleri’nde Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi’nden Hakkari Belediye Başkanı seçilen Mehmet Sıddık Akış ve Eş Başkan Viyan Tekçe basın toplantısı düzenledi. Akış, toplantıda yaptığı konuşmada, belediyenin borçlarına ve önceki dönemde yapılan harcamalara ilişkin bilgi aktararak, şunları kaydetti: "Son 4,5 yılda kayyımın yarattığı tahribatı kamuoyuyla paylaşmak halkın iradesiyle seçilmiş bir belediye yönetiminin boynunun borcudur. Hakkari halkının iradesine atanan kayyım, mülki idare amiri olarak bütün Hakkari halkını eşit temsil etmesi gerekirken, bir siyasi parti il başkanı gibi çeşitli faaliyetlerde bulunmuştur. Bu dönem zarfında iktidar partisinde yönetici konumunda bulunan birçok şahsı, Gençlik Kolları Başkanı, kimi kadın kolları yöneticisi, il başkan yardımcıları ve AKP belediye meclis üyeleri gibi, belediyemizin HAK-BEL A.Ş. üzerinden işe aldığı tespit edilmiştir. Belediye ihalelerinin çoğunun AKP’ye yakın firmalara verildiği, belediyeye ait taşınmaz ve iş yerlerinin cüzi miktarlarda kiralarla AKP yönetici ve üyelerine verildiği saptanmıştır. Bununla birlikte girilen seçim sürecinde AKP adayı için yapılan kampanyaların tamamının belediye bütçesiyle yapıldığı tespit edilmiş, bu kapsamda spor yardımı, engelli yardımı, öğrenci yardımı, gıda paket yardımı ve doğalgaz yardımı su depoları belediye kasasından 29 milyon 939 bin 764 TL para çıkışı olduğu, tespit edilmiştir. Seçim arifesinde yapılan ihalelerin toplam bedelinin 25 milyon 820 bin lira harcandığı saptanmıştır." Toplam borç 315 milyon Kayyım yönetiminin bıraktığı borç miktarının 315 milyon 705 lira olduğunu aktaran Akış, borç kalemlerini şöyle sıraladı: "İller bankası kredileri 119 milyon 605 bin 52 TL ve faizi 40 milyon 317 bin 472 TL olmak üzere 159 milyon 922 bin 542 TL’dir. Vakıfbank’tan çekilen kredi ise 24 milyon 977 bin iken uygulanan faiz oranı 23 milyon 601 bin 360 TL olmak üzere toplam 49 milyon 758 bin 428 TL'dir. Vergi dairesi, SGK ve benzeri kurum borçları ise 1 milyon 265 bin 620,46 TL’dir. Yargısal borçlar toplamı 27 milyon 522 bin 860 TL ve tüm borçlar hesaplandığında belediyemizin toplam borcu 315 milyon 705 bin 77 TL’dir. AKP adayının YSK’nın yasaklarına ve siyaset etiğine aykırı olmasına rağmen seçim rüşveti olarak vaatleri ve kendisi tarafından yaptığını söylediği birçok harcamanın Belediye bütçesinden yapıldığı görülmüştür. Hakkari halkına hizmet üretmek için kullanılması gereken bütçe adayın seçim kampanyası için kullanılmıştır. Zorunlu ve doğal afet durumlarında alınması gereken yüksek faizli krediler seçim kazanma odaklı alınmıştır. Örneğin Vakıfbank’tan alınan kredi spor ve etkinliklere destek adı altında Belediyenin mevcut bütçe durumunu çok aşan yardımlar, adı bile duyulmamış spor kurumlarına verilmiş gözükmektedir." AKP ve MHP'li yöneticiler işe gelmeden maaş almış Mehmet Sıddık Akış, işe gelemeden maaş alanları tespit ettiklerini belirterek, bu kişilerin AKP ve MHP’li yöneticiler olduğunu söyledi. Akış, "Söz konusu alımlara karşı ihtiyaç gereği yapılan görevlendirmeler sonrasında yıllardır işe gelmeden belediyeden maaş alanlar bu durumları görmezden gelip belediyemizi hedef almaktadırlar. Kayyımlar tarafından işe alımların objektif kriterlere göre objektif değerlendirmelerle alınmadıkları tüm halkımız tarafından bilinmektedir. Hiçbirisi ihtiyaç dâhilinde işe alınmış değil. Mülakatların usulen yapılmadığı resmi işlemlerde yaptığımızı incelemelerde açığa çıkmış bulunmaktadır" şeklinde konuştu.
1157588
haber
Hakkari’de karakolda polis şiddeti iddiasına soruşturma
"Olay tüm yönleri ile incelenecek olup, soruşturma sonucuna göre ilgililer hakkında yasal işlemler eksiksiz olarak uygulanacaktır"
Hakkari’de karakolda polis şiddeti iddiasına soruşturma "Olay tüm yönleri ile incelenecek olup, soruşturma sonucuna göre ilgililer hakkında yasal işlemler eksiksiz olarak uygulanacaktır" 25 Mart 2024 12:44 Hakkari Zap Spor’un evinde Mazıdağı Fosfat Spor ile oynadığı karşılaşmanın devre arasında çıkan olaylara karıştığı suçlamasıyla evinde gözaltına alınan Yalçın Kaval, götürüldüğü polis merkezinde darbedildiğini öne sürüp, şikayetçi oldu. Hakkari Valiliği, olayla ilgili soruşturma başlattı. Aşağı Merzan Mahallesi'ndeki stadyumda dün Bölgesel Amatör Lig’de mücadele eden Hakkari Zap Spor ile Mazıdağı Fosfat Spor arasında oynanan karşılaşmanın ilk yarısının bitiminde futbolcular seyirciler tartıştı. Bu sırada bazı seyirciler sahaya girince arbede yaşandı. Karşılaşmayı kızı ile birlikte izleyen 3 çocuk babası Yalçın Kaval, iftar sonrası olaylara karıştığı gerekçesiyle polis tarafından evinde gözaltına alındı. Atatürk Polis Merkezi’nde ifadesi alanın Kaval, sağlık kontrolü için götürüldüğü Hakkari Devlet Hastanesi'nde darbedildiğini ileri sürüp, şikayetçi oldu. Bunun üzerine Kaval, Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından ifadeye çağrıldı. "Soruşturma başlatıldı" Hakkari Valiliği de konuya ilişkin açıklama yaptı. Açıklamada, şöyle denildi: "Hakkari Zap Spor ile Mazıdağ Spor kulübü maçındaki olayların ardından savcılık talimatı ile ifadeye çağrılan Yalçın Kaval'ın karakolda darbedildiği iddiası üzerine Valiliğimizce ivedi olarak soruşturma başlatılmıştır. Olay tüm yönleri ile incelenecek olup, soruşturma sonucuna göre ilgililer hakkında yasal işlemler eksiksiz olarak uygulanacaktır. Kamuoyuna duyurulur." Hakkari Barosu, polis merkezinde yaşandığı edilen darp olayıyla ilgili yazılı açıklama yaptı. Söz konusu muamelede bulunan kolluk görevlileri hakkında gerekli soruşturmanın derhal yürütülmesi gerektiği belirtilen açıklamada, "24.03.2024 tarihinde akşam saatlerinde Hakkari ilimizde ifadesi olduğu gerekçesiyle gözaltına alınan Y.K adlı vatandaşımızın ifadesi esnasında güvenlik güçleri tarafından işkenceye maruz bırakıldığı baro başkanlığımızca öğrenilmiştir. Uygulanan darp, kötü muamele ve işkence sonrası Şahıs Hakkari Devlet Hastanesi'ne götürülmüştür. Darp raporu alan şahsın basına yansıyan görüntüleri üzerine soruşturma başlatılmıştır" denildi. Açıklamada ayrıca hukuki sürecin takipçisi olunacağı ifade edildi. (DHA)
1161783
haber
Hakkari'de köylüler madenlere karşı nöbete başladı: Dayanacak gücümüz kalmadı
Hakkari'de köylüler madenlere karşı nöbete başladı: Dayanacak gücümüz kalmadı
Hakkari’nin Kavaklı köyünde 2007’den beri devam eden maden faaliyetlerine karşı köylüler, nöbet eylemine başladı. Hakkari’ye 50 kilometre mesafede bulunan ve bölgedeki çatışmalı süreçten kaynaklı 1995 yılında boşaltılan Kavaklı köyü (Marînus) halkı, 2007 yılında Karakaya maden şirketi ile Sedex Resources maden şirketinin başlattığı çalışmaları durdurmak amacıyla Hakkari, Van ve Yüksekova’da yaşayan yüz kişilik bir grupla maden sahasına gitti. Gazete Duvar'dan Mimar Kaya'nın haberine göre Şine köprüsünde nöbet tutan askerlerden izin alarak maden sahasının olduğu vadiye giren grup, maden galerilerinin olduğu bölgede basın açıklaması yaptı. Madenlerin durdurulmasına yönelik maden şirketi sahipleriyle görüşmek isteyen köylüler, jandarmanın kontrolünde firma yetkililerinden iki kişi ile görüşme yaptı. Köylüler, taleplerinin kabul edilmemesi üzerine nöbet eylemi başlattı. İlk nöbeti köy sakinlerinden oluşan 40 kişilik grup devraldı. Kavaklı Köyü halk adına açıklamayı okuyan Salih Kurt, yapılan maden çalışmalarından dolayı mağdur olduklarını söyledi. Kurt, "Köyümüzün mera alanlarında bulunan maden ocağı 18 yıldır çevreye ve köylülerin yaşam alanlarına ciddi zararlar vermektedir. Maden çalışmaları nedeniyle topraklarımız kirlendi ve verimliliğini kaybetti. Su kaynaklarımız zehirlendi ve içilemez hale geldi. Hava kirliliği arttı ve solunum problemlerine yol açtı. Hayvanlarımızın otlanma alanları tahrip edildi. Köyümüzün doğal güzelliği bozuldu. Bu sorunlara rağmen maden çalışmaları durdurulmak yerine aralıksız devam etmektedir. Köylüler olarak defalarca yetkilere başvurmamıza rağmen sorunumuza çözüm bulunamadı. Artık dayanacak gücümüz kalmadı. Köyümüzün ve gelecek nesillerin haklarını korumak için maden çalışmalarının derhal durdurulmasını talep ediyoruz" dedi.
1156567
haber
Hakkari'de okullara 'kar' tatili
İl genelinde ilk, ortaokul ve liselerde eğitim-öğretime 1 gün ara verildi.
Kentte etkili olan kar yağışı günlük yaşamı olumsuz etkilerken, Hakkari Valiliği tarafından okulların tatil edilmesine ilişkin açıklama yapıldı. Açıklamada, "Sel riski başta olmak üzere çığ, taşkın gibi diğer hususlar göz önünde bulundurularak 19.03.2024 salı günü ilimiz genelinde Yüksek Öğretim Kurumları hariç okul öncesi eğitimi veren kreş, anaokulu, ilk ve orta dereceli eğitim kurumları ile özel eğitim kursları, halk eğitim merkezleri, rehberlik ve araştırma merkezlerindeki tüm eğitim öğretim bir gün süreyle ara verilmiştir. Kamu kurumlarında çalışan hamile ve engelli personeller de söz konusu tarihte idari izinli sayılacaktır" denildi. (DHA)
849927
haber
Hakkâri’de yıldırım düşmesi sonucu iki asker şehit oldu
13 asker yaralandı
Hakkâri’de yıldırım düşmesi sonucu iki asker şehit oldu 13 asker yaralandı 28 Kasım 2019 09:26 Hakkâri ile Çukurca arasında bulunan Davuş Tepe Üs Bölgesi'ne yıldırım isabet etmesi sonucu 2 asker şehit oldu, 13 asker yaralandı. Vali ve Belediye Başkan Vekili İdris Akbıyık, hastanede tedavi gören yaralı askerleri ziyaret edip, doktorlardan bilgi aldı. Olay, dün gece, Hakkâri ile Çukurca ilçesi arasında bulunan, yol güvenliğinin sağlandığı Davuş Tepe Üs Bölgesi'nde meydana geldi. Hakkâri ve çevresinde yağmur etkili olurken, üs bölgesine yıldırım isabet etmesi sonucu 2 asker şehit oldu, 13 asker de yaralandı. Yaralı askerler, helikopterle bölgeden alınıp, önce Fatih Kışlası'na buradan da ambulanslarla Hakkâri Devlet Hastanesi'ne götürüldü. Hakkâri Valisi ve Belediye Başkan Vekili İdris Akbıyık, tedaviye alınan yaralı askerleri ziyaret edip, başhekim ve doktorlardan sağlık durumlarıyla ilgili bilgi aldı. Ziyaretinin ardından gazetecilere açıklama yapan Akbıyık, "İlkinde mevziye yıldırım düşüyor. Yıldırımın düşmesinden hemen sonra orada bulunan askerlere yardım etmek için giden diğer grup askerlere de yıldırım isabet ediyor" dedi. Bakanlıktan açıklama İçişleri Bakanlığı, Hakkâri'de yıldırım düşmesi sonucu 2 jandarma personelinin şehit olduğunu duyurdu. Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada "Hakkari merkez ilçe Davuş Tepe Üs bölgesinde yıldırım düşmesi sonucu 2 jandarma personelimiz şehit olmuştur. Şehitlerimize Allah’tan rahmet, kederli ailesine ve milletimize sabır ve başsağlığı dileriz" denildi.
426782
haber
Hakkâri'de 29 yerleşim birimi 'özel güvenlik bölgesi' ilan edildi
Mevcut huzur ve güven ortamının devam ettirilmesi amaçlanıyor
Hakkâri'de 29 yerleşim birimi 'özel güvenlik bölgesi' ilan edildi Mevcut huzur ve güven ortamının devam ettirilmesi amaçlanıyor 26 Ağustos 2017 17:50 Hakkâri merkez ve 3 ilçesine bağlı 29 yerleşim biriminde, 15 gün boyunca 'özel güvenlik bölgesi' ilan edildi. Hakkâri Valiliği, kent merkezi sınırları içerisinde faaliyet gösteren bölücü terör örgütü ve diğer terör örgütlerinin son zamanlarda yapmış oldukları terör ve yıldırma eylemlerinin, kentin sosyal ve ekonomik gelişmesini de olumsuz etkilemeye başladığını kaydetti. Valilikten yapılan açıklamada şöyle denildi: "Valilik makamımız, öncelikle vatandaşlarımızın can ve mal güvenliğinin sağlanması, mevcut huzur ve güven ortamının devam ettirilmesi, Devletimizin ve milletimizin her türlü terörist tehdidi ve saldırıdan korunması maksadıyla; bölgesinde emniyet ve asayiş temin etmek için ilgili mevzuat çerçevesinde her türlü tedbiri almaktadır. 29 bölge 27 Ağustos 2017 günü saat 00:00:01’den 10 Eylül 2017 günü saat 23:59:59’a kadar, 'Özel Güvenlik Bölgesi' ilan edilmiş olup, vatandaşlarımızın bu bölgelere izinsiz olarak girmesi yasaklanmıştır"
90657
haber
HAKKARİ'DE 7 KİŞİ GÖZALTINA ALINDI  HAKKARİ (A.A)
HAKKARİ'DE 7 KİŞİ GÖZALTINA ALINDI  HAKKARİ (A.A)
-HAKKARİ'DE 7 KİŞİ GÖZALTINA ALINDI HAKKARİ (A.A) - 09.08.2010 - Hakkari'de izinsiz yürüyüş yapan ve polise taşla saldıran gruptan 7 kişi gözaltına alındı. Alınan bilgiye göre, Hakkari'de BDP il binası önünde toplandıktan sonra izinsiz yürüyüş yapmak isteyen, polisin uyarısına da taş ve molotofkokteyli ile karşılık veren gruba müdahalede bulunuldu. Biber gazı ve basınçlı su ile yapılan müdahalenin ardından ara sokaklara dağılan göstericilerden 7'sinin, gözaltına alındığı bildirildi. Kentte geniş güvenlik önlemleri alındı.
405268
haber
Hakkari'de askeri birliğe taciz ateşi
Taciz ateşi sırasında 1 roketatar mermisi mezranın camisine isabet etti
Hakkari'nin Şemdinli İlçesi'nde Gelişen Köyü Koryürek mezrasında görev yapan askeri birliğe ait zırhlı araçlara ve askeri birliğe PKK'lılar tarafından uzun namlulu silahlar ve roket atarlarla taciz ateşi yapıldı. Taciz ateşi sırasında 1 roketatar mermisi mezranın camisine isabet etti. Olayda can kaybı olmadı. Hakkari Valiliği'nden yapılan yazılı açıklamada şöyle denildi: "21.05.2017 günü saat 07.45 sıralarında Kuzey Irak istikametinden Gelişen Köyü Koryürek Mezrası içerisinde bulunan ve kaçakçılık faaliyetini engellemek maksadıyla görev yapan, 34'ncü Piyade Hudut Tugay Komutanlığı Ortaklar Taburu'na ait iki adet kobra zırhlı aracına, Büyüktepe Piyade Hudut Bölüğü ve Koryürek mezrasına bölücü terör örgütü mensuplarınca kaleşnikof, bixi, kannas ve Rpg-7 roketatar silahları ile tacizde bulunulmuştur. Olaya anında müdahale edilerek Koraytepe ve Büyüktepe bölgesinden top ve havan atışları ile karşılık verilmiştir. Olayda herhangi bir can kaybı ve yaralı bulunmazken, ilk belirlemelere göre 1 adet Rpg-7 mühimmatı camiye, 1 adet Rpg-7 mühimmatı ise bir korucunun evinin dış duvarına isabet etmiştir."
763262
haber
Hakkari'de ihaleye fesat operasyonu: 11 gözaltı
Mehmet ÖZKAN/HAKKARİ, (DHA)- HAKKARİ'de, ihaleye fesat karıştırdıkları iddia edilen, aralarında iş adamlarının da bulunduğu 11 şüpheli gözaltına alındı
Mehmet ÖZKAN/HAKKARİ, (DHA)- HAKKARİ'de, ihaleye fesat karıştırdıkları iddia edilen, aralarında iş adamlarının da bulunduğu 11 şüpheli gözaltına alındı 03 Aralık 2018 22:22 Mehmet ÖZKAN/HAKKARİ, (DHA)- HAKKARİ\'de, ihaleye fesat karıştırdıkları iddia edilen, aralarında iş adamlarının da bulunduğu 11 şüpheli gözaltına alındı. Hakkari Cumhuriyet Başsavcılığı\'nın yürüttüğü soruşturma kapsamında, ihaleye fesat karıştıkları iddiasıyla 11 şüpheli hakkında gözaltı kararı verildi. İl Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şubesi ekipleri, belirlenen adreslere operasyon düzenledi. Operasyonda, şüpheliler yakalanarak gözaltına alındı. Olayla ilgili soruşturmanın sürdüğü belirtildi. KAÇAKÇILIK OPERASYONU Öte yandan, polis ekiplerinin yaptığı yol uygulamalarında ise kaçak 600 litre akaryakıt, 615 cep telefonu, 115 kilo pipo tütünü, 86 kilo çay, 17 kilo nargile tütünü, 123 kilo dökme çay, 128 çift ayakkabı ele geçirildi. FOTOĞRAFLI Haber, değiştirilmeden kaynağından otomatik olarak eklenmiştir
526294
haber
Hakkari'de kaçak sigara, çay ve akaryakıt ele geçirildi
HAKKARİ, (DHA) - HAKKARİ'de polis ekiplerinin yaptığı yol kontrollerinde kaçak sigara, çay, akaryakıt ve alkollü içecek ele geçirildi
Hakkari'de kaçak sigara, çay ve akaryakıt ele geçirildi HAKKARİ, (DHA) - HAKKARİ'de polis ekiplerinin yaptığı yol kontrollerinde kaçak sigara, çay, akaryakıt ve alkollü içecek ele geçirildi 02 Ocak 2018 20:40 HAKKARİ, (DHA) - HAKKARİ\'de polis ekiplerinin yaptığı yol kontrollerinde kaçak sigara, çay, akaryakıt ve alkollü içecek ele geçirildi. Hakkari Emniyet Müdürlüğü ekipleri, kent merkezi ve ilçelerinde kaçakçılılara yol açtırmıyor. Yapılan yol kontrollerinde 26 bin 650 paket kaçak sigara, bir ton 417 litre akaryakıt, 41 litre alkollü içki, 3 bin 340 puro ve 128 kilo çay ele geçirildi. FOTOĞRAFLI Haber, değiştirilmeden kaynağından otomatik olarak eklenmiştir
660551
haber
Hakkari'de milletvekili sayısı değişti
Behçet DALMAZ- Abdulah KAYA/HAKKARİ, (DHA)- 24 Haziran seçimlerinin resmi olmayan sonuçlara göre Hakkari'de 3 mliletvekilinin tamamını alan HDP, yurt dışında kullanılan oyların partilere dağıtılmasıyla bir milletvekili kaybetti
Behçet DALMAZ- Abdulah KAYA/HAKKARİ, (DHA)- 24 Haziran seçimlerinin resmi olmayan sonuçlara göre Hakkari'de 3 mliletvekilinin tamamını alan HDP, yurt dışında kullanılan oyların partilere dağıtılmasıyla bir milletvekili kaybetti 26 Haziran 2018 02:19 Behçet DALMAZ- Abdulah KAYA/HAKKARİ, (DHA)- 24 Haziran seçimlerinin resmi olmayan sonuçlara göre Hakkari\'de 3 mliletvekilinin tamamını alan HDP, yurt dışında kullanılan oyların partilere dağıtılmasıyla bir milletvekili kaybetti. Yurt dışında oylarının partilere dağıtılması sonrası yansıyan verilere göre, HDP 2, Ak Parti 1 milletvekili çıkarttı. AK Parti\'den seçilen Dinç\'in Şemdinli\'nin Derecik Beldesi\'nde yaşayan yakınları ve partililer havai fişek atıp, silahlarla havaya ateş açarak sevinç gösterisi yaptı. Hakkari\'den meclise gitmeye hak kazanan vekillerin özgeçmişleri şöyle: Leyla Güven (HDP): 1968 yılında doğdu. Uzun bir süre Almanya\'da yaşayan Güven, daha sonra 1994 yılında atıldığı siyasette HADEP çatışı altında kadın kollarında görev yaptı. 2004 yılında yapılan yerel seçimlerde Adana\'nın Seyhan İlçesi\'ne bağlı Küçük Dikili Beldesi Belediye Başkanlığı\'na seçildi. 29 Mart 2009 Yerel Seçimlerinde ise, Viranşehir Belediye Başkanlığı\'na seçildi. KCK operasyonları kapsamında Aralık 2009\'da tutuklanan Güven, cezaevinden çıktıktan sonra DTK eş başkanlığına seçilmişti. Güven halen cezaevinde. Sait Dede (HDP): 1985 yılında Hakkari\'nin Yüksekova ilçesinde doğdu. İlk, orta ve lise öğrenimini Yüksekova\'da tamamladı, 2011 yılında Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi\'nden mezun oldu. Bir süre Yüksekova Devlet Hastanesi Acil Servisi\'nde çalışan Dede, ilçedeki çeşitli Aile Sağlık Merkezleri\'nde Aile Hekimi olarak görev yaptı. SES ve TTB üyesi olan Dede 2016 yılında OHAL kapsamında çıkartılan KHK ile ihraç edildi. Husret Dinç (AK Parti): 1969 yılında Hakkari\'nin Şemdinli ilçesinde doğdu. Ortaokul mezunu olan Dinç,1995\'te Derecik\'te PKKlılarla girilen çatışmada gazi oldu. 2004\'te yapılan yerel seçimlerde, Derecik Beldesi\'nde AK Parti\'den belediye başkanı seçilerek 2 dönem başkanlık yaptı. FOTOĞRAFLI Haber, değiştirilmeden kaynağından otomatik olarak eklenmiştir
436229
haber
Hakkari'de PKK işbirlikçisi 2 kişi tutuklandı
HAKKARİ, (DHA) - HAKKARİ kırsalında 9 gün önce 4 teröristin etkisiz hale getirildiği çatışmada yaralanan PKK işbirlikçisi 2 kişi, tedavilerinin ardından tutuklandı
HAKKARİ, (DHA) - HAKKARİ kırsalında 9 gün önce 4 teröristin etkisiz hale getirildiği çatışmada yaralanan PKK işbirlikçisi 2 kişi, tedavilerinin ardından tutuklandı 09 Eylül 2017 01:23 HAKKARİ, (DHA) - HAKKARİ kırsalında 9 gün önce 4 teröristin etkisiz hale getirildiği çatışmada yaralanan PKK işbirlikçisi 2 kişi, tedavilerinin ardından tutuklandı. Hakkari Valiliği, tutuklanan 2 kişi ile ilgili açıklama yaptı. Açıklamada şöyle denildi: \"31.08.2017 günü saat 15.30 sıralarında İlimiz Merkez Oğul Köyü Kanireş çeşmesi bölgesinde 4 bölücü terör örgütü mensubunun etkisiz hale getirildiği operasyonda, bölücü terör örgütü mensuplarıyla toplantı halindeyken yaralanan İbrahim Sak ve Musa Tarhan tedavi gördükleri Hakkari Devlet Hastanesi’nden taburcu olduktan sonra çıkarıldıkları adli makamlarca \'Terör Örgütüne Üye Olmak\' suçundan tutuklanmıştır. Konu ile ilgili adli tahkikat devam etmektedir.\" Haber, değiştirilmeden kaynağından otomatik olarak eklenmiştir
38807
haber
Hakkari'de tutuklu sayısı 22'ye çıktı
Hakkari Defterdarlığı'nda ortaya çıkarılan yolsuzluk olayıyla ilgili sürdürülen soruşturma kapsamında 2 kişi daha tutuklandı.
Hakkari Defterdarlığı muhasebe servisinde geçen yıl ortaya çıkarılan yolsuzluk olayıyla ilgili sürdürülen soruşturma kapsamında geçen hafta 20 kişinin tutuklanmasının ardından, polisin İzmir ve Karaman'da yürüttüğü operasyonlar kapsamında da N.S., T.S. de tutuklandı. Yolsuzlukla ilgili tutuklananların sayısı 22'ye çıktı. Defterdarlık Muhasebe servisinde çalışan 1 memur, Hakkari'de eczacılık yapan 2 kişiden de yardım alarak, 2007- 2008'in farklı tarihlerinde Milli Eğitim ve Sağlık müdürlüklerinin tedavi giderleri için yatırılan paralardan toplam 13 milyon TL'yi, açtıkları çeşitli hesaplara aktardı. Vurguncu memur, 26 Ağustos 2008'de de 7 milyon TL'yi daha hesaplarına aktarmak isterken, aynı bölümde çalışan bir memur olayı fark ederek, durumu yetkililere bildirdi. Bunun üzerine gizlilik içinde yürütülen soruşturma kapsamında Hakkari Valiliği de bir komisyon kurarak inceleme başlattı. Defterdar Necmettin Arın ise geçen yıl Ağustos ayında zimmetlerine para geçirdiği iddiasıyla hakkında idari soruşturma başlatılan 1 memur ve 2 eczacı hakkında Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulunmuştu. Defterdar Arın, ayrıca düzenlenen çeşitli evraklarda imzaları bulunan muhasebe servisindeki 3 memuru da açığa aldırıp, hesaplarına el koydurmuştu. Maliye, Sağlık ve Milli Eğitim Bakanlığı'ndan da hesapların incelenmesi ve olayın soruşturulması için müfettiş gelmişti. Hakkari Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında 10 gün önce ilk tutuklama geldi. Yolsuzluğa karıştığı iddiasıyla Ö.Ş., Hakkari Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından ifadesi alındıktan sonra sevk edildiği Hakkari Sulh Ceza Mahkemesi tarafından tutuklandı. Soruşturmayı genişleten Cumhuriyet Başsavcılığı, yolsuzluk olayına isimleri karışan ve aralarında Milli Eğitim Şube Müdürü, 3 doktor, 12 memur, eczane sahiplerinin de bulunduğu diğer 19 kişinin yakalanması için de talimat verdi. Savcılığın talimatı üzerine bir hafta önce isimleri belirlenenlerin ikametlere şok baskınlar düzenlendi. Hakkari Emniyet Müdürlüğü'ndeki sorgularının ardından 30 Mart 2009 tarihinde Hakkari Cumhuriyet Başsavcılığı'na sevk edilen 19 kişiden 6'sı tutuklanarak cezaevine konuldu. Savcılıktaki sorguları süren 13 kişi ise 1 Nisan'da çıkarıldıkları Sulh Ceza Mahkemesi'nce `suç örgütü kurmak ve kamu kurumu aleyhine dolandırıcılık'tan tutuklanarak cezaevine konuldu. Böylece Hakkari Defdardarlığı'ndaki yolsuzluk olayı ile ilgili tutuklananların sayısı 20'yi buldu. Önceki gün ise polisin İzmir ve Karaman'da sürdürdüğü operasyonlar kapsamında, yolsuzlukla ilgili hakkında arama kararı olan N.S. Karaman'da, T.S. ise İzmir'de gözaltına alındı. Mahkameye çıkarılan N.S. ile T.S. tutuklanarak cezaevine konuldu. Yolsuzlukla ilgili olarak tutuklananların sayısı böylelikle 22'ye çıktı.
169755
haber
'Hakkari'deki imamı PKK öldürdü'
Hakkari'de geçen yıl silahlı saldırıda yaşamını yitiren Hacı Sait Camisi İmamı Aziz Tan'ın öldürülmesiyle
Özel Yetkili Van Cumhuriyet Başsavcıvekilliğinin İmam Aziz Tan'ın 23 Ağustos 2010'da sabah ezanını okumak üzere Pehlivan Mahallesi'ndeki evinden görev yaptığı Hacı Sait Camisi'ne giderken silahlı saldırıda öldürülmesiyle ilgili olarak hazırladığı iddianame, Van 4. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edildi. Tutuklu sanıklar İsmet Faruk, Murat Ertunç ve Orhan Engin hakkında ''silahlı terör örgütü üyesi olma'', ''devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma'', ''Aziz Tan'ı öldürme suçuna iştirak ve terör örgütü faaliyeti kapsamında örgüte silah sağlama'' suçlamalarıyla dava açıldı. İddianamede, Aziz Tan'ın öldürülmesinden 6 gün sonra polise ihbarda bulunulması sonucu yapılan aramada aracında çok sayıda patlayıcı ve patlayıcı yapımında kullanılan malzemeyle yakalanan Murat Ertunç'un ifadesi dikkati çekti. İddianameye göre, kapatılan DTP il teşkilatının birçok faaliyetine katıldığını, PKK'nın gençlik yapılanmasında aktif olarak yer aldığını itiraf eden Murat Ertunç,PKK'nın İmam Tan ve 4 arkadaşı hakkında infaz kararı almasının ardından Hakkarili ''Dilşad'' kod adlı örgüt üyesi ile ismini bilmediği başka bir örgüt üyesinin imam Aziz Tan'ı öldürdüğünü belirtti. PKK'lıların imamı öldürme eylemlerinde tutuklu sanıklardan İsmet Faruk'un keşif yaptığını, yardım ve yataklık ettiğini ifade eden Ertunç, ''Eylemi gerçekleştiren Dilşad kod adlı örgüt mensubuna 'imamdan ne istediniz' diye sorduğumda, imamın Hakkari'de yaşayan gençleri sokak eylemlerinden uzaklaştırdığı, camiye gelen gençlere taş atmamaları, okumaları gerektiği, örgütten uzak durmalarını gibi öğütler verdiği için bu eylemi yaptıklarını söyledi. Dilşad kod adlı örgüt mensubu, olay gecesi teravih namazında, Aziz Tan'ın imamı olduğu camide cemaatin arasında namaz kılıyormuş gibi abdestsiz şekilde hareket ettiğini bana anlattı'' dedi. PKK'nın çeşitli gruplarıyla iş birliği içinde olduğunu, bunlardan Botan grubuyla 4 kez buluştuğunu, iki buluşmaya tutuklu diğer sanık Orhan Engin'le birlikte gittiğini kaydeden Ertunç, Orhan Engin'in örgüt mensuplarının saç ve sakal tıraşını yaptığını, kendisinin ise patlayıcı madde düzeneğinin nasıl yapılacağı ve el bombasının nasıl atılacağı yönünde eğitim aldığını kaydetti. İddianamede şöyle denildi: ''Silahlı terör örgütü PKK tarafından internet sitelerinde hakkında infaz emri verilen Hakkari Merkez Hacı Sait Camisi imamı Aziz Tan'ın n 23.08.2010'da sabah namazı için görev yaptığı camiye doğru Şenler yokuşunda ilerlediği sırada silahlı terör örgütü mensubu Dilşad kod isimli şahıs ile kod adı ve kimlik bilgileri tespit edilemeyen örgüt mensubu tarafından silahla ateş edilmek suretiyle öldürüldüğü, şüpheli İsmet Faruk'un örgüt üyelerinden aldığı talimat doğrultusunda olay öncesinde olay mahallinde keşif yaptığı, İsmet Faruk'un silahlı terör örgütünün dağ kadrosuyla iş birliğinde bulunduğu ve İmam Aziz Tan'ın öldürülmesine iştirak ettiği, böylelikle yaptığı imamlık ve vaizlik göreviyle ilgili olarak, insanları terör örgütünden uzak tutmaya çalışan kamu görevlisini görevi nedeniyle iştirak halinde terör örgütü faaliyeti kapsamında öldürme suçunu ve devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmak suçunu işlediği, Aziz Tan'ın öldürülmesinden sonra, 30.08.2010'da saat 00.05 sıralarında, şüpheliler Halil Temel ve Murat Ertunç'un bulunduğu, 65 EK 877 plakalı araçta bulunan poşette uzaktan komutalı veya sarsıntıya duyarlı (tuzaklı) el yapımı bomba yapımında kullanılabilecek malzemeler, Murat Ertunç'un üzerinde 2 el bombası ele geçirildiği, şüpheli Orhan Engin'in Hakkari merkezde gençlik yapılanmasını organize ettiği, terör örgütünün dağ kadrosuyla irtibat halinde olduğu, örgüt mensuplarından aldığı talimatları yerine getirdiği, Murat Ertunç'un da örgütün dağ kadrosuyla iş birliği içerisinde hareket ettiği, örgüt mensuplarının talimatları doğrultusunda Hakkari merkezde gerçekleştirilecek eylemler için örgüt mensuplarından aldığı patlayıcı maddelerle yakalandığı, böylelikle şüphelilerin üzerlerine atılı suçu işledikleri belirlenmiştir.''
364708
haber
Hakkari'nin Van ve Şırnak ile ulaşımını sağlayan yollar kapatıldı
Güvenlik gerekçesiyle trafiğe kapalı tutulan yollarda, jandarma ekiplerinin çalışmaları sürüyor
Hakkari'nin Van ve Şırnak ile ulaşımını sağlayan yollar kapatıldı Güvenlik gerekçesiyle trafiğe kapalı tutulan yollarda, jandarma ekiplerinin çalışmaları sürüyor 13 Ekim 2016 02:06 Hakkari-Van ve Hakkari-Şırnak karayolları, güvenlik gerekçesiyle ulaşıma kapatıldı. Hürriyet'te yer alan habere göre, Hakkari-Van karayolunun 30. kilometresinde bulunan Çiftlik mevkiinde mayın olduğu bilgisi üzerine bölgeye giden güvenlik güçleri, yolu çift yönlü olarak trafiğe kapattı. Alınan bilgiye göre, jandarma ekiplerinin yoğun güvenlik önlemleri altında patlayıcıları kontrolü bir şekilde imha etmeye çalıştığı yol trafiğe kapalı tutulurken, vatandaşların bekleyişi de sürüyor. Öte yandan, Hakkari-Şırnak karayolunun da aynı gerekçe ile çift yönlü olarak trafiğe kapatıldığı ve araç giriş çıkışına izin verilmediği öğrenildi.
405529
haber
Hakkında gözaltı kararı bulunan Sözcü gazetesi mali işler müdürü savcılığa teslim oldu
Sözcü gazetesine yönelik soruşturmada gazetesinin mali işler müdürü Yonca Yücekaleli savcılığa teslim oldu
Hakkında gözaltı kararı bulunan Sözcü gazetesi mali işler müdürü savcılığa teslim oldu Sözcü gazetesine yönelik soruşturmada gazetesinin mali işler müdürü Yonca Yücekaleli savcılığa teslim oldu 23 Mayıs 2017 20:59 Sözcü gazetesinin sahibi Burak Akbay ile çalışanlarına yönelik ''FETÖ'ye üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işledikleri'' iddiasıyla yürütülen soruşturma kapsamında, hakkında gözaltı kararı bulunan gazetenin mali işler müdürü Yonca Yücekaleli savcılığa teslim oldu İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Basın Suçları Bürosunca yürütülen soruşturma kapsamında, hakkında gözaltı kararı bulunan gazetenin mali şube müdürü Yonca Yücekaleli avukatıyla birlikte Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı geldi. Savcılığa teslim olan Yücekaleli hakkında, soruşturmayı yürüten savcılığın talimatı üzerine gözaltı işlemi yapılarak emniyete gönderildi. Soruşturma kapsamında, muhabir Gökmen Ulu ile gazetenin internet sitesinin müdürü Mediha Olgun geçen hafta sonu gözaltına alınarak emniyete götürülmüştü. Gazetenin sahibi iş adamı Burak Akbay'ın ise yurt dışında olduğu belirtilmişti. Ayrıca söz konusu 4 kişinin ikametinde hakimlikçe alınan karar doğrultusunda arama işlemi de yapılmıştı.
1112231
haber
Hakkında 'Nazi üniforması' giydiği gerekçesiyle soruşturma başlatılan Waters: Ömrüm boyunca otoriterliğin karşısında durdum
Berlin'deki konserinde Nazi tarzı üniforma giydiği için soruşturma başlatılan Roger Waters, performansın eleştirilen elementlerinin açıkça faşizm karşıtı olduğunu söyledi. Hakkında soruşturma başlatılmasının ardından Twitter üzerinden açıklama yapan Waters, "Performansımın sorgulanan elementleri açıkça faşizme, adaletsizliğe ve yobazlığa karşı bir duruştur" dedi. Waters, "Bunları başka bir şeymiş gibi göstermeye çalışmanın arkasında siyasi gerekçeler vardır" ifadelerini kullandı. Efsanevi Pink Floyd grubunun kurucularından olan Waters, 1980'den bu yana The Wall konserlerinde "faşist bir hizipçiyi temsil eden kıyafetlerin giyildiğini" ifade etti. Waters, "siyasi görüşleri ve ahlaki prensiplerine katılmayanların kendisini karalamaya ve susturmaya çalıştığını" iddia etti. "Tüm hayatımı otoriterliğe ve baskıya karşı konuşarak geçirdim" diyen Waters, "Savaştan sonra ben bir çocukken Anne Frank'in adı evimizde sıkça geçerdi. O faşizm kontrolsüz bırakılırsa ne olacağının bir kalıcı bir hatırlatıcısı olarak aklıma kazındı" diye devam etti. Waters, ayrıca babasının 2. Dünya Savaşı'nda Nazilere karşı savaşırken öldüğünü hatırlattı. Waters, "Bana yapılan saldırıların sonuçları ne olursa olsun, adaletsizliği ve ona sebep olan kişileri kınamaya devam edeceğim" dedi. 17 Mayıs'ta verilen konserde solist ve bas gitarist Waters, uzun, siyah bir pardösü ve kırmızı kol bantlarıyla, imitasyon bir makinalı tüfeği izleyicilere doğrulturken görülüyor. İki çekicin çapraz durduğu, gamalı haça benzeyen sembol, 1982 yapımı, Bol Geldof'un oynadığı "The Wall" filminde de yer almıştı. Waters, kostümü ana teması faşizmin sonuçları olan The Wall albümünün konserlerinde kullanıyor Geçen aylarda ralarında Merkezi Yahudi Konseyi'nin de bulunduğu Yahudi grupların Waters'ı Yahudi karşıtlığıyla suçlamasının ardından Münih, Frankfurt ve Köln'deki konserler iptal edilmeye çalışılmıştı. Waters, Filistin'deki İsrail işgaline karşı kampanya yürüten Filistinlilerin öncülüğündeki Boykot, Tecrit ve Yaptırım oluşumunun bir üyesi.
865686
haber
Hakkında öldüğüne dair haberler çıkan Fedon: Ya motorla bir yere çarpıp öleyim, ya tekneyle yarış yaparken devrilsin
"Ben hastane odasında serumlar içinde ölmek istemiyorum"
Hakkında öldüğüne dair haberler çıkan Fedon: Ya motorla bir yere çarpıp öleyim, ya tekneyle yarış yaparken devrilsin "Ben hastane odasında serumlar içinde ölmek istemiyorum" 10 Mart 2020 15:39 Hakkında yaşamını yitirdiğine dair haberler çıkan 73 yaşındaki şarkıcı Fedon, "Bu haberler art niyetli' diyerek tepki gösterdi. Fedon, "Ya motorla bir yere çarpıp öleyim, ya tekneyle yarış yaparken devrilsin" dedi. Kanal D'de yayınlanan 2. Sayfa programına konuşan Fedon, "Ölüm Allah'ın emri. Elbet öleceğim ama bana yakışan şekilde... Ben hastane odasında serumlar içinde ya da belediye otobüsünün çarpması sonucu ölmek istemiyorum." diye konuştu. Fedon, "Ben aslan burcuyum. Ya motorla bir yere çarpıp öleyim, ya tekneyle yarış yaparken devrilsin... Bana yakışan ölüm budur. Hakkımda öldü haberleri çıkaranları mahkemeye vermeyeceğim. En güzel yargı Allah." ifadesini kullandı.
1165762
haber
Haklarında tutuklama istenen Netanyahu ve Hamas liderleri neyle suçlanıyor ve süreç nasıl işleyecek?
Haklarında tutuklama istenen Netanyahu ve Hamas liderleri neyle suçlanıyor ve süreç nasıl işleyecek?
Gazze'de İsrail'in saldırıları sonucu hayatını kaybedenlerin sayısı 35 bini aştı (Fotoğraf: Getty Images) 20 Mayıs 2024 23:32 Yusuf Özkan Unvan, Lahey Uluslararası Ceza Mahkemesi (ICC) başsavcısı, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve Hamas'ın Gazze Şeridi’ndeki lideri Yahya Sinvar hakkında savaş suçu işledikleri gerekçesiyle tutuklama emri çıkarılmasını istedi. ICC Başsavcısı Karim Khan, bu kişilerin en az 7 Ekim 2023 tarihinden itibaren savaş suçları ve insanlığa karşı suçlardan cezai sorumluluk taşıdığına inanmak için makul gerekçeler olduğunu söyledi. Khan, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve Savunma Bakanı Yoav Gallant hakkında "Filistinlilere karşı savaş ve insanlık suçu işlediklerine dair yeterli kanıt bulunduğu" gerekçesiyle tutuklama talebinde bulundu. Başsavcı, "savaş suçu işledikleri" gerekçesiyle Hamas'ın Gazze Şeridi’ndeki lideri Yahya Sinvar’ın yanı sıra Hamas'ın siyasi lideri İsmail Haniye ve Hamas’ın askeri kanadı olarak bilinen İzzeddin el-Kassam Tugayları'nın lideri Muhammed El Masri'nin de tutuklanmalarını istedi. Merkezi Lahey'de bulunan ICC, son üç yıldır İsrail'in işgal altındaki topraklarda gerçekleştirdiği eylemleri ve son zamanlarda Hamas'ın eylemlerini de soruşturuyor. Başsavcının talebi üzerine ICC yargıçları delillerin tutuklama emri çıkartmak için yeterli olup olmadığına karar verecek. Savcılık İsrail’i neyle suçluyor? ICC Başsavcısı Khan tarafından yapılan yazılı açıklamada, elde edilen kanıtlar ışığında, İsrail Başbakanı Netanyahu ve Savunma Bakanı Gallant’ın savaş suçları ve insanlığa karşı suçlardan cezai sorumluluk taşıdığına inanmak için makul gerekçeleri bulunduğu" belirtildi. Khan, açıklamasında özellikle 7 Ekim saldırıları sonrası İsrail’in Gazze halkına yönelik uyguladığı "kasıtlı açlığa ve zalimce muameleye" işaret etti. İsrail’in kasıtlı olarak sivil nüfusu hedef aldığını vurgulayan başsavcı, "İnsanlığa karşı suçların, Filistinli sivil nüfusa yönelik yaygın ve sistematik bir saldırının parçası olarak işlendiğine inanıyoruz. Bu suçların bugün de devam ettiğine inanıyoruz" dedi. Hamas liderleri ile ilgili suçlamalar neler? Başsavcı Khan, savaş ve insanlığa karşı suç işledikleri gerekçesiyle Hamas'ın Gazze Şeridi'ndeki lideri Yahya Sinvar, Hamas'ın El Kassam Tugayları olarak bilinen askeri kanadının başkomutanı Muhammed El Masri ve Hamas Siyasi Bürosu Başkanı İsmail Haniye hakkında da tutuklama istedi. Hamas liderleri, özellikle 7 Ekim 2023’teki saldırılar başta olmak üzere, sivillere yönelik cinayet, işkence, tecavüz ve cinsel şiddet uygulamakla suçlanıyor. Başsavcı, Hamas liderlerinin, "7 Ekim saldırılarını planlayıp kışkırttıkları ve kaçırılmalarından kısa bir süre sonra rehinelere kişisel ziyaretler yapmak da dahil olmak üzere kendi eylemleriyle bu suçlara ilişkin sorumluluklarını kabul ettiklerini" belirtti. Tutuklama talebi nasıl gündeme geldi? Başsavcı Khan, Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin kuruluşunu düzenleyen Roma Tüzüğü uyarınca, Filistin topraklarında işlendiği düşünülen savaş suçlarına ilişkin inceleme talebinde bulundu. ICC Ön Yargılama Dairesi, 5 Şubat 2021 tarihinde, "uluslararası mahkemenin Filistin Devleti'ndeki duruma ilişkin cezai yargı yetkisini kullanabileceğine ve bu yargı yetkisinin Doğu Kudüs de dahil olmak üzere Gazze ve Batı Şeria'yı kapsadığına" karar verdi. Mahkemenin verdiği yetki doğrultusunda 7 Ekim 2023’ten bu yana Filistin topraklarında yaşanan olaylar da soruşturma kapsamına alındı. Filistin, Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne taraf olduğu için, mahkemenin burada yaşanan olayları soruşturmak yetkisi bulunuyor. Başsavcı Khan’a göre, mahkeme, ICC’ye taraf olmayan İsrail vatandaşlarının taraf bir devlet olan Filistin topraklarında işledikleri suçları yargılama yetkisi bulunuyor. Bundan sonra süreç nasıl işleyecek? Başsavcı Khan, İsrailli yetkililer ile Hamas liderleri hakkındaki tutuklama talebi için ICC'nin Ön Yargılama Dairesi’ne resmen başvurdu. Khan, başvuru dilekçesinde, şüphelilerin kaçmasını, delilleri yok etmesini veya daha fazla suç işlemesini önlemek için tutuklama emrinin gerekli olduğunu ayrıntılı biçimde açıkladı. Ön Yargılama Dairesi, savcılık tarafından sunulan kanıtlar ışığında, Netanyahu ve Gallant ile üç Hamas liderinin tutuklanıp tutuklanmayacağına karar verecek. Daire, Khan’ın, Filistin’de işlenen suçlar konusunda eşiğin aşıldığı görüşüne katılırsa, Netanyahu ve diğer isimler hakkında tutuklama emri çıkaracak. Ön Yargılama Dairesi daha sonra savcının delillerini ve iddialarını değerlendirecek. Ön Yargılama Dairesi eşiğe ulaşıldığını ve etkili alternatiflerin bulunmadığını düşünürse tutuklama emri çıkaracaktır. Mahkemenin tutuklama kararı vermesi durumunda neler yaşanabilir? Ön Yargılama Dairesi’nin tutuklama emri vermesi durumunda, bu karar ICC tarafından Roma Statüsü'ne taraf olan devletlere bildirilecek. Sözleşmeye taraf olan devletler, uluslararası mahkeme ile işbirliği yapmak zorunda. Bu nedenle hakkında tutuklama emri verilen Netanyahu veya diğer isimler, herhangi bir taraf ülkeye topraklarına adım attıklarında, tutuklanıp Lahey’deki Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne iade edilecek. İsrail, Roma Statüsü’ne taraf değil. Bu nedenle İsrail makamlarının işbirliği olmadan Netanyahu’nun tutuklanması pek mümkün görünmüyor. Filistin ise birçok ülke tarafından devlet olarak tanınmasa da 2015 yılında ICC’ye taraf olmuştu. Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne 123 ülke taraf. Türkiye, Avrupa Konseyi üyesi 46 ülke arasında Roma Statüsü’ne taraf olmayan tek ülke. ICC, Ukrayna’nın işgali nedeniyle Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin hakkında da tutuklama kararı çıkarmıştı. İsrail, Hamas ve ABD karara ne tepki gösterdi? İsrail, Netanyahu ve Gallant hakkındaki tutuklama talebine sert tepki gösterdi. İsrail Savaş Kabinesi üyesi Benny Gantz, Başsavcı Khab’ın talebini, "tarihi boyutlarda bir suç" olarak değerlendirdi. Gantz, "Demokratik bir ülkenin liderleri ile kana susamış bir terör örgütünün liderleri arasında paralellik kurmak, derin bir adalet sapkınlığı ve bariz bir ahlaki iflastır" dedi. İsrail ana muhalefet lideri Yair Lapid iddianameyi "felaket" olarak değerlendirdi. Netanyahu sosyal medya hesabından bir video ile "ICC savcısı Khan'ın İsrail'in demokratik yollarla seçilmiş liderleri hakkında tutuklama emri çıkarılması yönündeki çirkin kararı, tarihi boyutlarda ahlaki bir rezalettir. Bu karar uluslararası mahkemeye sonsuza kadar sürecek bir utanç damgası vuracaktır" mesaj paylaştı. Hamas yönetimi de, savcının talebi konusunda, "kurbanı cellatla eşitliyor ve İsrail'i imha savaşını sürdürmeye teşvik ediyor" değerlendirmesini yaptı. ABD Başkanı Joe Biden, tutuklama emri başvurusunu "çirkin" olarak niteledi. ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken de başsavcının "İsrail'i Hamas'la eşdeğer tutmasını" "temelden reddettiğini" belirtti ve bu adımın ateşkes çabalarını tehlikeye atabileceğini söyledi. Haber, değiştirilmeden kaynağından otomatik olarak eklenmiştir
59826
haber
Haldun Üstünel'den sert açıklamalar
Galatasaray yöneticisi Haldun Üstünel düzenlediği basın toplantısında, derbi maçta verilen cezalarla ilgili sert açıklamalarda bulundu.
Galatasaray yöneticisi Haldun Üstünel düzenlediği basın toplantısında, derbi maçta verilen cezalarla ilgili sert açıklamalarda bulundu. Galatasaray Kulübü Yönetim Kurulu ve Futbol Şubesi Üyesi Haldun Üstünel, Futbol Federasyonu Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu tarafından derbi maçla ilgili açıklanan kararların, kendilerini hayal kırıklığına uğrattığını söyledi. Florya Metin Oktay Tesisleri'nde bir basın toplantısı düzenleyen Haldun Üstünel, kulüp olarak etkileyici olmamak adına derbi maçta yaşananlar hakkında değerlendirmede bulunmadıklarını belirtirken, verilen cezalar sonrası Futbol Federasyonu ile hukuk kurulunu ağır şekilde eleştirdi. Haldun Üstünel'in basın toplantısında yaptığı açıklamaların satır başları şöyle: - Suni olarak oluşturulan kamuoyu baskısı sonrasında federasyonun aldığı kararlar bizi hayal kırıklığına uğratmıştır. - Forma rengine göre verilen cezalarda farklılık oluşmaktadır. - Yenilgiye kılıf aramıyoruz. Performansımız beklentilerimizden uzaktı bunu sorguluyoruz. - Pazar günü futbola yakışmayan görüntüler ortadaydı. - Bünyamin Gezer maçı iptal etmesi gerektiğini röportajında itiraf etti. - Bünyamin Gezer kararları verirken 50 bin kişiden etkilendi mi? - Maçın hakemi kendisine küfür edildiği zaman küfür sayılıyor da, futbolcularımıza küfür edildiği zaman küfür sayılmıyor mu? - Maç öncesi saldırı, bilinçli taciz, küfür, hakeme yapılan saldırı var ve Arda'ya 55 bin kişi toplu halde küfür ediyor. Neden bir Fenerbahçeli yönetici çıkıp engel olmuyor. - Fenerbahçeli yöneticiler maçta ortamın daha gergin olmasını tercih ediyorlar. - Tüm bunlara rağmen Bünyamin Gezer'in maçı oynatması inanılır gibi değil. - Bünyamin Gezer maçı oynatarak bir miladı kaçırdı. Bu maç iptal edilebilirdi. - Bu sene kupalar yine bizim müzede olacak. Hayal yok, vaat yok. Bizde gerçek var. 18. şampiyonluk kupası Ali Sami Yen'de havaya kalkacaktır. Kendileri üç yıllık vadediyorlar ama biz bu sene için şampiyonluk sözü veriyoruz. - Cezalardan memnun olsak bugün bu toplantıyı yapmazdık. - Federasyon kurullarının bundan sonra alacağı tüm kararların takipçisi olacağız. - Bu tarz kararlar forma rengine göre veriliyor. Bundan sonraki tüm kararları sonuna kadar takip edeceğiz. - Hakemlerin daha cesur olması gerekir; özellikle büyük maçlarda. - Galatasaray kaptanına kimse el kaldıramaz. Bunu yapanların da sahalarda olmaması gerekir. - Yediğimiz ofsayt goller var. Bunda da hakemlerin cesur karar vermesi gerekir. - Keita'ya ceza vereceğiz. - Medyanın yönlendirmesiyle Fenerbahçe maçlarında psikolojik bir baskı doğuyor. - Transfer konusunda ise hocamızın raporunu bekliyoruz. Hocamız ne derse o doğrultuda transfer yapacağız. - Arda'yı bizden başka kimse ne yargılayabilir ne de cezalandırabilir. Arda bizim uzun yıllar kaptanlığımızı yapacak evladımızdır. - Rövanş maçında Fenerbahçe'yi çok farklı bir şekilde karşılaşayacağız.
377642
haber
Halep için gözlemci tasarısı BM Güvenlik Konseyi'nde oylanacak
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi, Halep'ten tahliyelerin uluslararası gözlemcilerin denetiminde yapılması ve sivillerin korunmasını öngören karar tasarısını oylayacak.
ABD'nin BM Daimi Temsilcisi Samantha Power, karar tasarısına desteklerini açıklarken olası bir Rusya vetosu halinde, tasarının BM Genel Kurulu özel oturumunda görüşülmesi için girişimde bulunacaklarını açıkladı. İngiltere'nin BM Daimi Temsilcisi Matthew Rycroft da sivillerin uluslararası gözlemcilerin denetiminde Doğu Halep'ten çıkarılmasının "yaşanan vahşeti engellemeye" yardımcı olacağını söyledi. Moskova yönetimi ise tasarıya karşı çıkacağı sinyalini verirken, Rusya'nın BM Daimi Temsilcisi Vitaly Churkin ise Halep'te gözlemcilerin bölgede görev almasının haftalar süreceğini savundu. Moskova, Suriye krizinin başladığı 2011'den bu yana altı BM karar tasarısını veto etti. Halep'te muhaliflerin kontrolündeki bölgede yaşayan sivillerin tahliyesi Cuma günü durduruldu. Ancak Pazar sabahı yeniden anlaşmaya varıldığı yönünde haberler geliyor. BBC'ye konuşan Suriye Kızılayı Başkanı Münir Hakimi anlaşmanın yeniden tesis edilmesini beklediklerini kaydedip, "Bu sabah bana gelen haberler 6 saat önce anlaşmaya varıldığı yönünde. Ekibimiz hazır" dedi. Uluslararası Kızılhaç Örgütü'nün sözcülerinden Elodie Schindler ise son durumla ilgili olarak "Doğu Halep'ten insanları tahliye etmeye hazırız. Umarız Pazar sabahı başlar" açıklamasını yaptı. En az 6 bin kişi kırılgan ateşkes altında Perşembe günü Doğüu Halep'ten ayrıldı. Ancak bir gün sonra iki tarafın birbirini anlaşmayı bozmakla suçlamaları eşliğinde tahliyeler durdu. BBC'ye konuşan Suriye hükümeti kaynakları, silahlı muhalif grupların İdlib'in Fua ve Kefraya köyündeki sivillerin tahliyesine izin vermemeleri nedeniyle Doğu Halep'teki işlemin durdurulduğunu savunmuştu. Muhalifler ise Suriye ordusunu destekleyen Şii milislerin kendilerine ateş açtığını ve tahliye işleminin bu yüzden durdurulduğunusöylemişti. Londra merkezli Suriye İnsan Hakları Gözlemevi de Pazar günü yaptığı açıklamada, El Kaide bağlantılı Nusra Cephesi üyelerinin İdlib'de muhalif kuşatması altındaki Fua ve Kefraya'ye giden otobüsleri durdurduğunu açıkladı. Haber, değiştirilmeden kaynağından otomatik olarak eklenmiştir
377441
haber
Halep: Tarihin yaşadığı yıkım
Suriye'nin en büyük kenti Halep bir zamanlar dünyanın en önemli ticaret merkezlerinden biriydi. Şehrin tarihi yapıları, altı yıldır sürmekte olan iç savaş süresince ciddi yıkıma uğradı.
Suriye'deki iç savaşın başlangıcının üzerinden altı yıl geçti. Çok sayıda tarafın müdahil olduğu iç savaşın getirdiği yoğun silahlı çatışmalar, ülkenin dört bir yanına telafi edilemez zararlar verdi. Suriye'nin en büyük şehri Halep, savaştan zarar gören yerlerin başında geliyor. Savaş başlamadan önce Halep'te yaklaşık 2 buçuk milyon insan yaşıyordu. Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad'a karşı barışçıl protestolar 2011 yılında patlak verdiğinde, Halep başta sessizliğini korumuştu. Ancak muhaliflerin şehrin doğusunu ve Suriye ordusunun da şehrin batısını kontrol altına almasıyla birlikte savaş, bir yıl içinde Halep'e de sıçramış oldu. Tarihi ve mimari olarak dünyanın en önemli şehirlerinden olan Halep, bir ticaret ve kültür merkeziyken enkaz alanı haline geldi. 1986 yılında UNESCO Dünya Mirası Listesi'ne alınan Halep antik kenti savaştan büyük zarar gördü. Kentin çehresini oluşturan tarihi yapılar ya yıkıldı ya da yandı. El Medine Çarşısı: Halep'in zarar gören tarihi yapılarının başında El Medine Çarşısı geliyor. Eskiden burası şehrin, ülkenin ve bölgenin en önemli alışveriş merkezlerinden biriydi. Köşede pamuk pazarı, kadınlar için kara çarşaf pazarı, altın pazarı... Çarşı, yüzyıllar boyunca hem tüccarlar hem de müşteriler için büyülü bir mekan olagelmişti. El Medine Çarşısı, bugün enkaz altında. Nesiller boyunca onlarca ailenin karnını doyurmuş küçük küçük dükkanlar, düğmelerle, makaralarla, terzi malzemeleriyle dolu kutular... Pazar bugün perişan halde. Halep Ulu Camii: Halep Ulu Camii, 11. yüzyıldan kalma minaresiyle ünlüydü. Savaşın ilk yıllarında Suriyeli muhalifler ve Esad güçlerinin camiyi kontrol altına alma amacıyla çatışmaları sonucu 2013 yılında minare de dahil olmak üzere caminin büyük kısmı yıkıldı. Rejim güçlerinin birkaç gün önce şehrin tamamında kontrolü sağlamasının ardından devlet televizyonunda konuşan Suriye'nin Baş Müftüsü Ahmet Bedrettin Hassun, camiyi "Halep'in tacı" olarak niteledi. Halep Kalesi: Halep Kalesi, dünyanın en eski ve en büyük kalelerinden biri. Büyük kısmı 13. yüzyıldan kalma olan yapı, iç savaş esnasında Suriye Ordusu tarafından kışla olarak kullanıldı. İç savaşta aktif olarak kullanılan kale, çatışmalardan ötürü büyük hasar gördü. Suriye'nin kuzeyinde bulunan Halep, savaş başlamadan önce ülkenin ticaret merkezi olarak kabul ediliyordu. Zengin tarihiyle ve mimarisiyle Halep aynı zamanda, dünya çapında turistler için de popüler bir lokasyondu. Halep, mimari açıdan tarihi hamamları, camileri ve kiliseleriyle, toplumsal açıdan ise Sünnilerin, Alevilerin ve Hristiyanların barış içinde bir arada yaşıyor olmalarıyla eşsiz bir şehirdi. Şehri yeniden inşa etmeye başlamanın ne zaman mümkün olabileceğini ise zaman gösterecek. DW/Reuters/KNA/AP/DPA/AFP/ BÜ/HS Haber, değiştirilmeden kaynağından otomatik olarak eklenmiştir
377640
haber
"Halep'in son Türk kumandanı Mustafa Kemal Paşa şehirdeki sokak savaşlarını anlatıyor"
Murat Bardakçı: Halep'te çatışmaların tam göbeğinde, Mustafa Kemal'in de bulunduğunu pek bilmeyiz
"Halep'in son Türk kumandanı Mustafa Kemal Paşa şehirdeki sokak savaşlarını anlatıyor" Murat Bardakçı: Halep'te çatışmaların tam göbeğinde, Mustafa Kemal'in de bulunduğunu pek bilmeyiz 18 Aralık 2016 16:58 Habertürk gazetesi yazarı Murat Bardakçı, Halep'in son Türk kumandanının Mustafa Kemal Paşa olduğunu belirterek "Geçmişte Türkiye’nin bir vilâyeti olan Halep’te bundan 99 sene önce de sokak savaşlarının yaşandığını ve çatışmaların tam göbeğinde çok önemli bir ismin, Mustafa Kemal’in de bulunduğunu pek bilmeyiz" dedi. Bardakçı, Falih Rıfkı Atay'ın 'Atatürk'ün Bana Anlattıkları' kitabını referans göstererek "Reisicumhur Mustafa Kemal, Falih Rıfkı ile Siirt mebusu Mahmud Bey’e 1926’da yazdırdığı hatıralarında Halep’teki mücadelesinden bahsederken "sokak savaşı yaptığından" bahsediyordu." dediğini aktardı. Bardakçı'nın Habertürk'te yayımlanan yazısı şöyle: Halep’teki dram devam ediyor, aylarca süren çatışmaların ardından şimdi de tahliye edilmelerine çalışılan siviller hayatlarından oluyor... Şehirde son aylarda dar sokaklar bile çatışma alanı olmuş, silâhlı grupların birbirlerini vurmaları sırasında yine siviller can vermişti... Geçmişte Türkiye’nin bir vilâyeti olan Halep’te bundan 99 sene önce de sokak savaşlarının yaşandığını ve çatışmaların tam göbeğinde çok önemli bir ismin, Mustafa Kemal’in de bulundu- ğunu pek bilmeyiz... Paşa, 7 Ağustos 1918’de, ikinci defa olarak Filistin’deki Yedinci Ordu’nun kumandanlığına tayin edilmiş, ordu bugün Lübnan’ın sınırları içerisinde bulunan Nablus şehrinin güneyinde mevzilenmişti. Bir yanında Sekizinci Ordu, diğer yanında Şeria Nehri, arkasında da Dördüncü Ordu vardı. Ordu Kumandanı Mustafa Kemal Paşa, 1917’de Diyarbakır’da. Geri çekilme emri İngiliz birliklerinin aylardır beklenen genel taarruzu, 19 Eylül sabahı başladı. Mustafa Kemal’in kumandasındaki Yedinci Ordu saldırıyı püskürttü ama İngilizler bu defa Sekizinci Ordu’ya saldırdılar ve Sekizinci Ordu bir anda dağıldı. Bozgun, Türk birliklerinin kuşatılması demekti; geri çekilmekten başka yol kalmamıştı ve tek yol Şeria Nehri idi. Ordu binbir güçlükle nehri geçerek kendisini emniyete aldı ama İngilizlerin saldırısı artarak devam ediyordu. Geri çekilme kademeli şekilde devam etti, 30 Eylül’de Şam elimizden çıktı ve genel karargâh Mustafa Kemal Paşa’ya Halep’e ricat emri verdi. Halep, hemen arkasından İngiliz birlikleri ile Mekke Emîri Şerif Hüseyin’e bağlı isyancı Araplar’ın hücumuna uğradı. Şehirde artık sokak muharebeleri yaşanıyor ve çarpışmaları Mustafa Kemal Paşa bizat idare ediyordu. Paşa, 26 Ekim 1918’de İngilizler ile Araplar’ı Halep dışında bozguna uğrattı ise de saldırılar durmadı. Yedinci Ordu bu defa Halep’in kuzeyine çekildi ve Antakya’ya uzanan bir savunma hattı kuruldu. Bu hat, ileride Suriye sınırımızın temelini teşkil edecek ve burada meydana gelen çatışmalar tarihe "Türk ve İngiliz birlikleri arasında yaşanan son silâhlı karşılaşma" olarak geçecekti. Artık, Türkiye’nin yapabileceği tek bir iş kalmıştı: Ateşkes istemek... İstanbul hükümeti 5 Ekim’de aracılık yapması için Birleşik Amerika’ya müracaat etti, 30 Ekim günü Mondoros’ta mâlûm mütareke imzalandı ve dört asır boyunca İstanbul’dan giden valiler ile mutasarrıfların idare ettiği toprakları birkaç hafta içerisinde kaybettik... Mustafa Kemal Paşa’nın 1926’da yayınlanan "Nutuk öncesi" hatıraları. 1955'te kitap haline geldi Mustafa Kemal Paşa’nın Halep günlerini ve şehirde yaşanan sokak savaşlarını anlattığı hatıraları 1926 Mart’ında Milliyet ve Hâkimiyet-i Milliye gazetelerinde "Büyük Gazi’nin Hatırat Sahifeleri" başlığı altında aynı anda yayınlanmaya başladı ve yayın bir ay devam ettti. Paşa, Samsun’a çıkışından önceki hayat hikâyesi olan hatıralarını gazeteci Falih Rıfkı (Atay) ile o zamanki Milliyet Gazetesi’nin sahibi Siirt Mebusu Mahmud Bey’e (Soydan) yazdırmıştı ve Falih Rıfkı hatıraları seneler sonra, 1955’te "Atatürk’ün Bana Anlattıkları" isimli küçük bir kitap halinde neşredecekti Bu sayfadaki kutuda, Mustafa Kemal Paşa’nın 1926’da yayınlanan hatıralarında Halep’ten bahsettiği bölümden yaptığım bazı alıntılar günümüzün dili ile yeralıyor... Halep’in kalesi ve eski kısmı, savaştan önce böyleydi. "İngiliz savaç uçakları ve evlerin damlarındaki çeteciler üstümüze bomba yağdırıyor" Reisicumhur Mustafa Kemal, Falih Rıfkı ile Siirt mebusu Mahmud Bey’e 1926’da yazdırdığı hatıralarında Halep’teki mücadelesinden bahsederken "sokak savaşı yaptığından" bahsediyordu... "...Halep’te devamlı yorgunluklar sebebiyle eski rahatsızlığım tekerrür etti. Üç beş gün tedavi olundum. Yatağımdan kalktığım gün karargâhım olan Baron Oteli’ne gittim, otelde oturuyordum. Yanımda Suriye Valisi fahrî binbaşı Tahsin Bey vardı. Halep’in Şark Cephesi’nden işgal edilmiş olduğuna dair karışık bir malûmat geldi. Çok yakın bir tehlikeyi işaret eden bu haberi araştırmak için, bizzat o istikamete gitmeyi tercih ettim. Mustafa Kemal’in hatıralarının yayınından önce yapılan bir anons. BİN ALTIN VE SİLÂH VERDİ Otomobilde Tahsin Bey ile yaverim Cevat Abbas Bey vardı. Şehrin doğu girişinde bir kalabalığın içine girdik. Bunlar askerî kıyafet taşıyan çöl Arapları ve bedevilerdi. Esir olmuş- tuk. Yanımda kuvvet olarak tek bir nefer yoktu, hücum eden bedeviler otomobilin etrafını sardı ve her tarafına yüklendiler. Saldırıyı görünce, şoföre: - Dur!... Emrini verdim. Elimde Tahsin Bey’in verdiği kırbaçla ayağa kalkarak onlara anlayabileceği lisanla sordum: - Reisiniz nerededir? Cevap verdiler: - Hepimiz reisiz!... Derhal karar vermek lâzımdı. Kırbaçla vurmaya başlayarak: - Çekilin!... Diye bağırdım. Gayrıihtiyarî çekildiler. Emrettim: - Çabuk, reisiniz karşıma gelsin!... Reisleri geldi. Ona dedim ki: - Ben sizin yardım ettiğiniz duruma üstün geldim, herkes mağlûptur. Fakat sizin katılmanızı da mazur görüyorum. Bu akşam yanıma geliniz, sizinle görüşeceklerim var. - Emredersiniz! Dedi. Şoföre: ‘Çabuk geriye!’ emrini verdim. Halep’in içindeki karargâhıma döndüm. Biraz sonra Şeyh geldi. Kendini onun anlayabileceği merasimle kabul ettim ve sordum: - Benden ne istiyorsunuz? - Şimdilik bin altın, silâh ve cephane, dedi. Bin altını o akşam verdim. Silâh ve cephane için vaadettim. BİRÇOĞU YERE SERİLDİ Ertesi gün yine rahatsız olarak karargâhımda uzanmış, yatıyordum. Bir aralık Halep şehrinin içinde bir ateş koptu. Balkona çıkıp sokağa baktım, herkes heyecan içindedir ve bir kalabalık otele hücum halindedir. Herkes bana doğru geliyor. Vaziyeti kavradım, kırbacımla evvelâ kalabalığı otel dışına çıkardım. Alt kattaki taraçaya indiğim vakit, Halep kumandanı heyecandan okuyamadığı bir raporu bana verdi, sükûnetle okudum. Rapordan anlaşılıyordu ki, Halep hücuma mâruz kalmıştır. Bulunduğum otelin kapısından sağa saparak yüründüğü zaman bir dört yol ağzına tesadüf olunur. O noktaya kadar geldim. Bütün yolları tutturmuştum. Düşman uçağından atılan bombalara ilâve olarak, bazı damlardan da bombalar atılıyordu. Bu beni güldürdü, çünki ben Halep’i muhafaza etmeyi düşünüyordum. Akşam vakti idi. Bulunduğum yerden ileride birçok adamların yere serildiğini görüyordum, bunlar beni yalnız zannederek hücum eden zavallılardı. Ben, Halep şehrinde, sokak muharebesini idare ettim. Hücum edenler tamamen mağlûp olarak çıkartıldılar ve kovulup takip edildiler. Türk birlikleri, Halep Tren İstasyonu’nda bir karşılama töreninde. YENİ EMİR VE TALİMATLAR Şehirde vaziyete tamamen hâkim olduk ve sükûnet geri eldi. Akşam yaklaşmıştı. Sokak muharebesini idare ettiğim noktanın yakınında şoför bekliyordu, işaret ettim, bulunduğum noktaya yanaştı. Otomobile binmeden evvel Halep kumandanına emirlerimi ve talimatı verdim. Verdiğim talimatta esas olan şu nokta vardı: "Bu akşam Halep’in ilerisindeki kuvvetleri geriye çekeceğim, yarın Halep’in kuzeybatısında İngiliz ve Araplarla muharebe edeceğim. Buna göre hareketinizi düzenleyiniz". PARTİYİ KAYBETMİŞTİK Olaylar dilediğim gibi cereyan etti. Ertesi gün sabahleyin benim kuvvetlerimin geri çekildiğini zanneden Arap ve İngilizler sevinç içerisinde taarruza başladılar ve tarafımızdan alınmış olan tertibatla mağlûp oldular, işte orada bu zaferin neticesi bir hat belirleyip sınırlarını çizdim ve kuvvetlerime emir verdim ki, düşman bu hattın ilerine geçmeyecektir. Nitekim geçmemiştir. ...Halep’te bulunduğum günler zarfında memleketin genel vaziyetini kendi kendime düşündüm. Durum şu idi: Müttefiklerimiz ve biz partiyi kaybetmiştik. Fakat Türkiye için mesele, bütün mevcudiyetini kaybetmek neticesine varacak kadar tehlikeli idi. O tarihte düşünülecek şey, kaybolduğuna şüphe kalmayan partiyi iade etmek olamazdı; yalnız mevcudiyetimizi muhafaza için en serî ve kat’î çarelere başvurmakta tereddüt etmemeliydik. Hattâ bu uğurda bütün müttefiklerimizden ayrı olarak, gerekirse yeniden vaziyet almak gerekli olabilirdi".
212716
haber
Halep'te çatışmalar şiddetlendi
Suriye'nin ikinci büyük kenti Halep'te çatışmalar şiddetlendi
Seçim24 Sonuçları Video Yazarlar Gündem T24 Haftalık Kitap24 Dünya Ekonomi Diğer Spor Tüm Haberler Basında Bugün Hava Durumu Döviz Galeri Konular Mizah Dergileri Bir Bakışta Bugün Anasayfa Son Dakika Seçim24 Sonuçları Video Yazarlar Gündem T24 Haftalık Kitap24 Dünya Ekonomi Spor Tüm Haberler Basında Bugün Hava Durumu Döviz Galeri Konular Mizah Dergileri Bir Bakışta Bugün Dünya Halep'te çatışmalar şiddetlendi Suriye'nin ikinci büyük kenti Halep'te çatışmalar şiddetlendi 09 Eylül 2012 21:27 - A + Suriyeli muhalifler, Suriye ordusuna ait savaş uçaklarının Halep'in doğusunda, Özgür Suriye Ordusu’nun denetimindeki bir yerleşim birimini vurduğunu duyurdu. Suriyeli muhalifler, Suriye ordusuna ait savaş uçaklarının Halep'in doğusunda, Özgür Suriye Ordusu’nun denetimindeki bir yerleşim birimini vurduğunu duyurdu. Muhaliflere göre, onlarca kişinin hayatını kaybettiği ve yaralandığı saldırı sonucu bir bina yerle bir oldu. Muhalifler, ordunun bombardımanı sonucu kentteki ana su boru hattının isabet almasıyla, Halep'te su sıkıntısının yaşanmakta olduğunu da söyledi. Suriyeli muhalifler ayrıca, ordunun, başkent Şam'ın güneydoğusundaki bir semtte operasyona giriştiğini, Filistinli mültecilerin kaldığı Yarmuk kampında da çatışmaların çıktığını belirtti. halep çatışma suriye © Tüm hakları saklıdır. Facebook Twitter Instagram YouTube Dailymotion Linkedin Flipboard RSS Listesi Yazarlar Adnan Ekinci Ahmet Sever Ahmet Talimciler Akdoğan Özkan Alex Akimoğlu Ali Akay Atilla Dorsay Aydın Engin Ayfer Feriha Nujen Aysel Sağır Ayşe Acar Barçın Yinanç Bekir Ağırdır Candan Yıldız Cemal Tunçdemir Çağnur Öztürk Çiğdem Anad Deniz Can Doğan Akın Emrah Akın Ercan Uygur Erdoğan İşcan Erdoğan Sağlam Faruk Bildirici Fulya Canşen Füsun Sarp Nebil Gökçer Tahincioğlu Gönenç Gürkaynak Hakan Aksay Hande Çayır Hasan Cemal Hasan Göğüş Hasan Servet Öktem İrfan Yalın İskender Aruoba Leyla Alp M. K. Perker Mehmet Y. Yılmaz Mehmet Y. Yılmaz | Futbol Mehmet Y. Yılmaz | Hafta Sonu Mehmet Yalçın Murat Batı Murat Belge Murat Bjeduğ Murat Sabuncu Mustafa Durmuş Oğuz Demiralp Orhan Tekelioğlu Oya Baydar Pınar Doğu Rıdvan Akar Rıza Türmen Selçuk Demirel Sencer Ayata Seyfettin Gürsel Süheyl Aygül Şenay Tanrıvermiş Şengün Kılıç Şirin Payzın Şükrü Hatun Talat Kırış Tan Oral Tolga Şardan Tolga Şirin Tuğçe Tatari Tuğrul Akşar Tuğrul Eryılmaz Türkay Demir Uğur Gürses Umut Ozan Darıcı Yalçın Doğan Yılmaz Murat Bilican Yusuf Nazım Zeynel Lüle Kategoriler T24 Künye Hakkında Reklam Kullanım ve Gizlilik Şartları
377660
haber
Halep'te tahliyeler yeniden başladı
Halep'ten 8 bin kişinin tahliye edildiği tahmin ediliyor
Suriye'de tahliye otobüslerinin, Halep kentinin doğusunda muhaliflerin kontrolündeki son bölgeye girdiği bildirildi. Suriye resmi haber ajansı SANA, söz konusu bölgedeki sivil ve muhalifleri tahliye edecek otobüslere Uluslararası Kızılhaç Komitesi ve Suriye Kızılayı'nın eşlik ettiğini bildirdi. Dünya Sağlık Örgütü, tahliye işlemlerinin TSİ 15.00'te başlamasının beklendiğini açıkladı. Suriye devlet televizyonu El İkbariye'nin haberine göre, rejim ve muhalifler arasında varılan anlaşma kapsamında, Doğu Halep'ten öncelikle bin 200 sivil tahliye edilecek. Buna karşılık İdlib'de muhaliflerin kuşattığı Şii köyleri Fua ve Kefreya'dan da bu sayıya yakın kişi tahliye edilecek. Haberde, Şii köylerinden tahliye edilenler rejim kontrolündeki bölgeye vardıktan sonra, Halep'ten daha fazla muhalif savaşçı ve ailesinin bölgeden çıkışına izin verileceği belirtildi. Muhaliflerin bu aşamadaki tahliyesi sırasında, Fua ve Kefreya'daki diğer insanlar da tahliye edilecek. Tahliye süreci durdurulmuştu Suriye’de Esad rejiminin eline geçen Halep’in doğusundaki muhalif savaşçı ve sivillerin tahliyesi askıya alınmıştı. Geçen perşembeden düne kadar Doğu Halep’ten yaklaşık 8 bin kişinin tahliye edildiği tahmin ediliyor.
1135785
haber
Halet Çambel’den Behice Boran’a 'Cumhuriyetin Harcında Bilim ve Kadınlar'
Halet Çambel’den Behice Boran’a 'Cumhuriyetin Harcında Bilim ve Kadınlar'
24 Ekim 2023 10:29 Bilim Akademisi, doğum yılları 1902 ile 1923 arasında değişen 12 bilim insanının hikayesinin ve alanlarına yaptıkları katkıların yer aldığı ‘Sahada: Cumhuriyetin Harcında Bilim ve Kadınlar’ adlı bir seçki hazırladı. Cumhuriyet’in kuruluşunun 100. yılında Ekol Vakfı’nın desteği ile hayata geçirilen kitapta; zoolojiden botaniğe, mimarlıktan sosyolojiye farklı alanlarda çalışan Mübeccel Kıray, Halet Çambel, Behice Boran ve Jale İnan gibi isimler yer alıyor. Kitabı yayına hazırlayan tarihçi Müsemma Sabancıoğlu, proje kapsamında farklı disiplinlerde çalışan ve çok sayıda öncü bilim kadını arasından Anadolu’da, Trakya’da saha araştırması yapanlara yoğunlaştıklarını ifade ederek, "Bu kararda etkili olan ise, Cumhuriyet tarihine bu ışık altında bakmanın sağlayabileceği olanaklara dair sorular oldu. Kaynakları çok sınırlı bir ülkede 1930’larda, 1940’larda bir kadının, mesela Anadolu’nun bir yerine gidebilmiş olması nasıl mümkün olmuştu? Bu kadınlar hangi yollardan geçmişler, hangi engelleri aşmışlardı? Gidecekleri yerlere nasıl vardıkları bir soruydu, nerede kaldıkları bir başka soru. Yaptıkları çalışmalarda peşinde koştukları sorular Türkiye ile ilgili neyi gösteriyordu, daha büyük çerçevede bilim dünyasında nereye, neye karşılık geliyordu bu çalışmalar? Bu kadınların yaptıkları işlerde Cumhuriyet tarihinin kuruluş yıllarına dair nasıl izler bulunabilirdi? En basit haliyle, bir kadını evinden çıkarıp hiç bilmediği yerlere götüren merakın, sabrın, gayretin ve cesaretin arkasında ne vardı?" sorularına cevaplar arandığını ifade etti. Kitapta aile üyeleri, öğrencileri, meslektaşlarıyla ve alanların uzmanlarıyla bir dizi görüşme gerçekleştirildi. Kitapta daha önce yayımlanmamış fotoğraflar, belgeler, kayda geçmemiş, anlatılmamış ayrıntılar da yer alıyor.
167088
haber
Halı saha saldırısını 2 müfettiş inceleyecek
Tunceli'de halı sahada futbol maçı yapan polislere yönelik saldırıyı incelemek üzere, Emniyet Genel Müdürlüğü...
AA muhabirinin Tunceli Valiliğinden aldığı bilgiye göre, polislere yönelik saldırının incelenmesi için 2 polis başmüfettişi görevlendirildi. Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından konunun incelenmesi için görevlendirilen polis başmüfettişlerinin kısa süre içerisinde Tunceli'ye gelerek, inceleme yapacağı ifade edildi. Tunceli'de halı sahada futbol oynayan polislerin üzerine teröristlerce uzun namlulu silahlarla ateş açılması sonucu komiser Cem Kerman ile saha kenarında maçı izleyen öğretmen eşi Nilay Turan Kerman şehit olmuş, 3'ü ağır 8 polis memuru yaralanmıştı. Saldırıda polislerin ateşle karşılık vermesi sonucu 1 terörist ölü ele geçirilmişti.
167082
haber
Halı saha saldırısını 2 müfettiş inceleyecek TUNCELİ (A.A)
Halı saha saldırısını 2 müfettiş inceleyecek TUNCELİ (A.A)
Halı saha saldırısını 2 müfettiş inceleyecek TUNCELİ (A.A) 06 Eylül 2011 22:27 -Halı saha saldırısını 2 müfettiş inceleyecek TUNCELİ (A.A) - 06.09.2011 - Tunceli'de halı sahada futbol maçı yapan polislere yönelik saldırıyı incelemek üzere, Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından 2 polis başmüfettişinin görevlendirildiği bildirildi. AA muhabirinin Tunceli Valiliğinden aldığı bilgiye göre, polislere yönelik saldırının incelenmesi için 2 polis başmüfettişi görevlendirildi. Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından konunun incelenmesi için görevlendirilen polis başmüfettişlerinin kısa süre içerisinde Tunceli'ye gelerek, inceleme yapacağı ifade edildi. Tunceli'de halı sahada futbol oynayan polislerin üzerine teröristlerce uzun namlulu silahlarla ateş açılması sonucu komiser Cem Kerman ile saha kenarında maçı izleyen öğretmen eşi Nilay Turan Kerman şehit olmuş, 3'ü ağır 8 polis memuru yaralanmıştı. Saldırıda polislerin ateşle karşılık vermesi sonucu 1 terörist ölü ele geçirilmişti.
49343
haber
Haliç kıyısında bir kadın cesedi bulundu.
Alınan bilgiye göre, Silahtarağa mevkisinde kıyıda bir kadın cesedi gören vatandaşlar, durumu polise bildirdi. Ceset, Adli Tıp Kurumu'na kaldırıldı.
Video Yazarlar Gündem T24 Haftalık Kitap24 Dünya Ekonomi Diğer Spor Tüm Haberler Basında Bugün Hava Durumu Döviz Galeri Konular Mizah Dergileri Bir Bakışta Bugün Anasayfa Son Dakika EURO 2024 Video Yazarlar Gündem T24 Haftalık Kitap24 Dünya Ekonomi Spor Tüm Haberler Basında Bugün Hava Durumu Döviz Galeri Konular Mizah Dergileri Bir Bakışta Bugün Yaşam Haliç kıyısında bir kadın cesedi bulundu. Alınan bilgiye göre, Silahtarağa mevkisinde kıyıda bir kadın cesedi gören vatandaşlar, durumu polise bildirdi. Ceset, Adli Tıp Kurumu'na kaldırıldı. 20 Mayıs 2009 03:00 - A + Alınan bilgiye göre, Silahtarağa mevkisinde kıyıda bir kadın cesedi gören vatandaşlar, durumu polise bildirdi. Polis ekiplerince yapılan incelemede, cesedin Zekiye İmre'ye (31) ait olduğu belirlendi. İmre'nin cesedi Adli Tıp Kurumu'na kaldırıldı. haber © Tüm hakları saklıdır. Facebook Twitter Instagram YouTube Dailymotion Linkedin Flipboard RSS Listesi Yazarlar Adnan Ekinci Ahmet Sever Ahmet Talimciler Akdoğan Özkan Alex Akimoğlu Ali Akay Atilla Dorsay Aydın Engin Ayfer Feriha Nujen Aysel Sağır Ayşe Acar Barçın Yinanç Bekir Ağırdır Candan Yıldız Cemal Tunçdemir Çağnur Öztürk Çiğdem Anad Deniz Can Doğan Akın Emrah Akın Ercan Uygur Erdoğan İşcan Erdoğan Sağlam Faruk Bildirici Fulya Canşen Füsun Sarp Nebil Gökçer Tahincioğlu Gönenç Gürkaynak Hakan Aksay Hande Çayır Hasan Cemal Hasan Göğüş Hasan Servet Öktem İrfan Yalın İskender Aruoba Leyla Alp M. K. Perker Mehmet Y. Yılmaz Mehmet Y. Yılmaz | Futbol Mehmet Y. Yılmaz | Hafta Sonu Mehmet Yalçın Murat Batı Murat Belge Murat Bjeduğ Murat Sabuncu Mustafa Durmuş Oğuz Demiralp Orhan Tekelioğlu Oya Baydar Pınar Doğu Rıdvan Akar Rıza Türmen Selçuk Demirel Sencer Ayata Seyfettin Gürsel Süheyl Aygül Şenay Tanrıvermiş Şengün Kılıç Şirin Payzın Şükrü Hatun Talat Kırış Tan Oral Tolga Şardan Tolga Şirin Tuğçe Tatari Tuğrul Akşar Tuğrul Eryılmaz Türkay Demir Uğur Gürses Umut Ozan Darıcı Yalçın Doğan Yılmaz Murat Bilican Yusuf Nazım Zeynel Lüle Kategoriler T24 Künye Hakkında Reklam Kullanım ve Gizlilik Şartları
212710
haber
Haliç Köprüsü trafiğe açıldı
Haliç Köprüsü'ndeki bakım çalışmaları 18 Haziran'da başlamıştı. 81 gün süren bakım çalışmaları, planlanandan 9 önce tamamlanırken, köprü bakımının 20 milyon liraya mal olduğu bildirildi
Bakım çalışmaları sona eren Haliç Köprüsü, trafiğe açıldı. Çalışmaların tamamlanmasının ardından bu sabah köprüde son hazırlıklar yapıldı. Hazırlıklar kapsamında, yol şerit çizgilerinin çizildiği, kullanılmayan otobüs duraklarının onarıldığı köprü, tekrar araç trafiğine açıldı. Yol bakım ve orarım ekibi de çalışmalarını tamamlayarak 16.30'da Haliç Köprüsü üzerinden ayrıldı. Haliç Köprüsü'ndeki bakım çalışmaları 18 Haziran'da başlamıştı. 81 gün süren çalışmalar, planlanandan 9 gün önce tamamlandı. Köprünün Okmeydanı-Edirnekapı istikametinde orta yolda yapılan bakım çalışmaları temmuz ayı sonunda tamamlanmış, Edirnekapı-Okmeydanı istikametindeki orta şerit ise geçen ayın başında bakım için ulaşıma kapatılmıştı. 2 etap çalışmanın yapıldığı köprüde, kuzey yol çalışması tamamlanarak güney yol çalışması başlamıştı.
212667
haber
Haliç'teki çile 9 gün erken bitiyor
Haliç Köprüsü'nde 18 Haziran'da başlayan bakım çalışmaları bugün sona erecek ve köprü trafiğe açılacak
Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, Haliç Köprüsü'nde 18 Haziran'da başlayan onarım çalışmalarının planlanandan 9 gün önce tamamlanacağını duyurdu. Köprü, yarın trafiğe açılacak. Haliç Köprüsü'nde 18 Haziran'da başlayan bakım çalışmaları bugün sona erecek ve köprü trafiğe açılacak. Müjdeli haber Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım'dan geldi. Yıldırım, yaptığı açıklamada, 81 gün süren bakım çalışmalarının planlanandan 9 gün önce tamamlandığını bildirdi. Okulların açılmasından önce Haliç Köprüsü'nü trafiğe açmak için yoğun çaba sarf ettiklerini anlatan bakan, şöyle konuştu: ''Müteahhit firmaların ve Karayolları çalışanlarının özverili çalışmaları sonucu, okullar açılmadan önce bakım çalışmalarını tamamlayarak köprüyü hizmete açıyoruz. Böylece okulların açılmasıyla o bölgede trafikte yaşanacak sorunların da önüne geçmiş oluyoruz. Hem Fatih Sultan Mehmet (FSM) Köprüsü hem de Haliç Köprüsü'nde bakım çalışmaları nedeniyle yaz döneminde İstanbullular biraz sıkıntı çekti ancak bu iki köprünün bakım çalışmalarının yapılması zorunluydu. İstanbullar sabırla çalışmaların tamamlanmasını beklediler. Bizler de FSM Köprüsü'nde 26 gün, Haliç Köprüsü'nde ise 9 gün öncesinde bakım çalışmalarını tamamladık. Haliç Köprüsü yarın (bugün) itibarıyla trafiğe açılacak. İstanbullulara hayırlı uğurlu olsun.'' Bakan Yıldırım, köprü bakımının 20 milyon liraya mal olduğunu da sözlerine ekledi.
1120168
haber
Halil Dervişoğlu bilmecesi sona erdi; 4 yıllık anlaşma sağlandı
Halil Dervişoğlu bilmecesi sona erdi; 4 yıllık anlaşma sağlandı
Süper Lig'de geçtiğimiz sezonu şampiyon tamamlayan Galatasaray, yeni sezon öncesi transfer çalışmaları kapsamında bonservisi Brentford'ta olan milli oyuncu Halil Dervişoğlu'nu 4 yıllığına renklerine bağladı. Galatasaray, yeni sezon öncesi bir transferi daha bitirdi. Sarı-kırmızılı ekip, İngiltere Premier Lig ekiplerinden Brentford'un kadrosunda yer alan Halil Dervişoğlu'nu 4 yıllığına kadrosuna kattı Daha önce iki defa sarı-kırmızılı ekipte kiralık olarak forma giyen milli oyuncuyu Beşiktaş da kadrosuna katmak için girişimlerde bulunmuştu. Siyah-beyazlı ekibin teknik direktörü Şenol Güneş'in, "Beşiktaş ismini kullanıp kulübü ile pazarlık yaptı" dediği Dervişoğlu, Galatasaray'a imza attı. Sarı-kırmızılı ekip, yerli forvet listesinde yer alan Umut Nayir'in Fenerbahçe ile sözleşme imzalamasının ardından bu bölgedeki açığı Halil Dervişoğlu ile doldurdu. Geçtiğimiz sezon kiralık olarak Burnley forması giyen 23 yaşındaki oyuncu, 11 maça çıkıp bir gol attı.
975992
haber
Halil Dervişoğlu: Elimden gelenin fazlasını vereceğim
Galatasaray Kulübünün sezon sonuna kadar kiralık olarak kadrosuna kattığı Halil Dervişoğlu, sarı-kırmızılı ekibin başarısı için elinden geleni yapacağını söyledi. GSTV'ye açıklamalarda bulunan Halil Dervişoğlu, "Geçen seneki takım arkadaşlarımla, Fatih hoca ve ekibiyle birlikte çalışacağım için çok mutluyum, heyecanlıyım. Bu sene güzel şeyler başarmak istiyoruz. İnşallah herkes için hayırlısı olur. Elimden gelenin fazlasını vereceğim. Bunu oradaki herkes de biliyor." diye konuştu. Taraftarla buluşmak istediğini söyleyen 21 yaşındaki oyuncu, "Sevgilerini her zaman hissettirdiler bana. Böyle büyük bir camiadan sevgi görmek çok güzel bir şey. Geçen sene taraftarsız oynuyorduk. Bu sene maçlara taraftarın önünde çıkacağız. İnşallah çok iyi bir performans sergileyip güzel maçlar ortaya koyacağız. Geçen seneki takım arkadaşlarımla oynamak tabii ki güzel bir şey. Birbirimizi tanıyoruz. Kerem ile birlikte A Milli Takım'da oynuyoruz. Onlarla yeniden sahaya çıkmak için bekliyorum." ifadelerini kullandı. Öte yandan sarı-kırmızılı kulüp, genç oyuncunun sağlık kontrollerinin de tamamlandığını duyurdu.
1118918
haber
Halil Dervişoğlu'nda mutlu son
Halil Dervişoğlu'nda mutlu son
Beşiktaş, Halil Dervişoğlu transferi için Brentford ile her konuda anlaşma sağladı. Milli futbolcu ile son pazarlıkları yapan siyah-beyazlıların, kısa süre içerisinde resmi açıklamayı yapması bekleniyor. Yeni sezon için transfer çalışmalarını sürdüren Beşiktaş, Halil Dervişoğlu transferinde mutlu sona çok yakın. Siyah-beyazlılar, futbolcunun kulübü Brentford ile anlaşmaya vardı. Milli yıldızı bonservissiz olarak kadrosuna katacak olan Beşiktaş, İngiliz ekibine sonraki satıştan yüzde 25 pay ve 500 bin euro başarı bonusu verecek. TRT Spor'da yer alan habere göre; kulüple anlaşma sağlanmasının ardından Beşiktaş, Halil Dervişoğlu ile masaya oturdu. 23 yaşındaki futbolcunun kısa süre içerisinde siyah-beyazlılara resmen imza atması bekleniyor.
1161647
haber
Halil Umut Meler, 2024 Avrupa Futbol Şampiyonası'nda düdük çalacak
Halil Umut Meler, 2024 Avrupa Futbol Şampiyonası'nda düdük çalacak
UEFA Hakem Komitesi, 51 maçta görev alacak 18 hakemi duyurdu. UEFA'nın seçtiği hakemler arasında Halil Umut Meler de bulunuyor. Listede ayrıca Mustafa Emre Eyisoy ve Kerem Ersoy yardımcı hakemler olarak yer aldı. Türk hakemlerden Alper Ulusoy ise Video Match Officials olarak görev yapacak. EURO 2024'te görev yapacak hakemler şöyle: Halil Umut Meler (Türkiye), Artur Soares Dias (Portekiz), Jesús Gil Manzano (İspanya), Marco Guida (İtalya), Istvan Kovacs (Romanya), Ivan Kruzliak (Slovakya), François Letexier (Fransa), Danny Makkelie (Hollanda), Szymon Marciniak (Polonya), Glenn Nyberg (İsveç), Michael Oliver (İngiltere), Daniele Orsato (İtalya), Sandro Schärer (İsviçre), Daniel Siebert (Almanya), Anthony Taylor (İngiltere), Clément Turpin (Fransa), Slavko Vinčić (Slovenya), Felix Zwayer (Almanya). Ayrıca UEFA EURO 2020 kapsamında, UEFA ile Güney Amerika Futbol Konfederasyonu (CONMEBOL) arasındaki iş birliği kapsamında, finalde Arjantin'den hakem Facundo Tello ve iki yardımcısı da Avrupa hakem grubuna katılacak. UEFA Hakem Kurulu Başkanı Roberto Rosetti şunları söyledi: "UEFA EURO 2024, Avrupa milli takım futbolunun en iyi takımların mücadele ettiği zirvesidir ve bu nedenle bu maçları yönetecek en iyi hakemleri seçtik. Seçilen hakemlerin tümü, UEFA'nın en önemli müsabakalarında ve aynı zamanda kendi yerel müsabakalarında tutarlı bir şekilde en yüksek standartlarda performans sergiledi. Bu konuma gelmek için olağanüstü iyi hazırlandılar ve final turnuvasında kalitelerini göstereceklerine olan güvenimiz tam."
1164231
haber
Halil Umut Meler de görev alacak: EURO 2024 maçlarını yönetecek hakemlerin listesi açıklandı
Turnuvada, toplamda 57 hakem ve yardımcı hakem, 20 video yardımcı hakem ve 12 destek maç görevlisi gmrev yapacak
Turnuvada, toplamda 57 hakem ve yardımcı hakem, 20 video yardımcı hakem ve 12 destek maç görevlisi gmrev yapacak 10 Mayıs 2024 09:11 T24 Spor Servisi UEFA, bu yaz Almanya'da düzenlenecek olan EURO 2024 için maçları yönetecek 18 hakemi açıkladı. Bu hakemler, turnuvada yer alacak 51 maçın tamamında düdük çalacak ve açıklanana göre yüksek standartlarda yönetim sağlamakla sorumlu olacaklar. Her maçta hakemlere, iki yardımcı hakem, bir dördüncü hakem, bir yedek yardımcı hakem ve üç video yardımcı hakem destek verecek. UEFA Hakemlik Genel Direktörü Roberto Rosetti, yaptığı açıklamada, "EURO 2024, Avrupa'nın en iyi milli takımlarının yarıştığı bir turnuva olduğu için, maçları yönetmek üzere en yetenekli hakemleri seçtik" dedi. Rosetti, "Seçilen hakemler, UEFA'nın en üst düzey müsabakalarında ve kendi ulusal liglerinde gösterdikleri istikrarlı ve yüksek standartlardaki performanslarıyla bu göreve layık görüldü. Final turnuvasında da yeteneklerini sergileyeceklerine olan güvenimiz tam" ifadelerini kullandı. Toplamda turnuvada görev yapacak olan 57 hakem ve yardımcı hakem, 20 video yardımcı hakem ve 12 destek maç görevlisinin yer aldığı bu geniş ekip, EURO 2024'ün sorunsuz ilerlemesini sağlayacak. Artur Soares Dias (Portekiz) Jesús Gil Manzano (İspanya) Marco Guida (İtalya) Istvan Kovacs (Romanya) Ivan Kruzliak (Slovakya) François Letexier (Fransa) Danny Makkelie (Hollanda) Szymon Marciniak (Polonya) Halil Umut Meler (Türkiye) Glenn Nyberg (İsveç) Michael Oliver (İngiltere) Daniele Orsato (İtalya) Sandro Schärer (İsviçre) Daniel Siebert (Almanya) Anthony Taylor (İngiltere) Clément Turpin (Fransa) Slavko Vinčić (Slovenya) Felix Zwayer (Almanya)
1096238
haber
Halil Umut Meler'e Şampiyonlar Ligi görevi
Halil Umut Meler'e Şampiyonlar Ligi görevi
FIFA kokartlı hakem Halil Umut Meler, Portekiz'in Benfica ile Belçika'nın Club Brugge takımları arasında 7 Mart Salı günü oynanacak UEFA Şampiyonlar Ligi son 16 turu ikinci müsabakasını yönetecek. Portekiz'in Lizbon şehrindeki Sport Lisboa Benfica Stadyumu'nda saat 23.00'te başlayacak müsabakada Halil Umut Meler'in yardımcılıklarını Mustafa Emre Eyisoy ve Cevdet Kömürcüoğlu yapacak. Müsabakanın dördüncü hakemi ise Abdulkadir Bitigen olacak. Karşılaşmada İspanya Futbol Federasyonu'ndan Juan Martinez Munuera VAR, Mete Kalkavan ise AVAR olarak görev yapacak.
1100494
haber
Halil Umut Meler'e EURO 2024 Elemeleri'nde görev
Halil Umut Meler'e EURO 2024 Elemeleri'nde görev
Türkiye Futbol Federasyonundan yapılan açıklamaya göre, Macaristan'ın başkenti Budapeşte'deki Puskas Arena'da saat 21.45'te başlayacak müsabakada Halil Umut Meler'in yardımcılıklarını Mustafa Emre Eyisoy ve Kerem Ersoy yapacak. Müsabakanın dördüncü hakemi ise Arda Kardeşler olacak. Karşılaşmada Abdulkadir Bitigen VAR, Mete Kalkavan ise AVAR olarak görev yapacak.
1137491
haber
Halil Umut Meler, Real Madrid-Braga maçını yönetecek
FIFA kokartlı Türk hakem Halil Umut Meler, UEFA Şampiyonlar Ligi C Grubu dördüncü haftasında İspanya temsilcisi Real Madrid'in sahasında Portekiz'in Braga takımı ile yapacağı maçı yönetecek. TFF'den yapılan açıklamada, "FIFA kokartlı hakemimiz Halil Umut Meler, İspanya'nın Real Madrid ile Portekiz'in Braga takımları arasında 8 Kasım 2023 Çarşamba günü oynanacak UEFA Şampiyonlar Ligi C grubu müsabakasını yönetecek. İspanya’nın Madrid şehrindeki Estadio Santiago Bernabeu Stadyumu'nda TSİ 23.00'te başlayacak müsabakada Halil Umut Meler'in yardımcılıklarını Mustafa Emre Eyisoy ve Kerem Ersoy yapacak. Müsabakanın dördüncü hakemi ise Arda Kardeşler olacak. Karşılaşmada Massimiliano Irrati VAR, Alper Ulusoy ise AVAR olarak görev yapacak." ifadeleri yer aldı.
760410
haber
Halis Özkahya'nın yönettiği maçta kazanan Celtic
Rosenborg - Celtic: 0-1 İSTANBUL (DHA) - UEFA Avrupa Ligi B Grubu'nun 5'inci haftasında FIFA kokartlı Türk hakem Halis Özkahya'nın düdük çaldığı maçta Rosenborg sahasında Celtic'e 1-0 mağlup oldu
İSTANBUL (DHA) - UEFA Avrupa Ligi B Grubu'nun 5'inci haftasında FIFA kokartlı Türk hakem Halis Özkahya'nın düdük çaldığı maçta Rosenborg sahasında Celtic'e 1-0 mağlup oldu 30 Kasım 2018 01:58 Rosenborg - Celtic: 0-1 İSTANBUL (DHA) - UEFA Avrupa Ligi B Grubu\'nun 5\'inci haftasında FIFA kokartlı Türk hakem Halis Özkahya\'nın düdük çaldığı maçta Rosenborg sahasında Celtic\'e 1-0 mağlup oldu. Karşılaşmada Özkahya\'nın yardımcılıklarını Ceyhun Sesigüzel ile Hakan Yemişken yaptı. Lerkendal Stadyumu\'nda oynanan karşılaşmada Celtic rakibini 1-0 mağlup ederek B Grubu\'nda ilk iki iddiasını devam ettirdi. Konuk ekibe galibiyeti getiren golü 42\'nci dakikada Scott Sinclair kaydetti. Haber, değiştirilmeden kaynağından otomatik olarak eklenmiştir
29791
haber
Halis Toprak başkanlığı oğluna bıraktı
Halis Toprak, Toprak Holding Yönetim Kurulu Başkanlığından istifa ettiğini duyurdu.
Halis Toprak, Toprak Holding Yönetim Kurulu Başkanlığından istifa ettiğini duyurdu. Halis Toprak, yazılı açıklamasında, 32 yıldan bu yana sürdürdüğü Toprak Holding Yönetim Kurulu Başkanlığından bugün itibariyle istifa ettiği, Yönetim Kurulu Başkanlığının oğlu Mehmet Toprak tarafından yürütüleceğini bildirildi. İş hayatına Adana'da ticaretle başlayan Halis Toprak, 1977 yılında İstanbul’da Toprak İnşaat'ı, hemen arkasından da Holding'i kurdu. Çalışmalarını önceleri İstanbul Beşiktaş'taki merkezinde sürdüren kuruluş 1983 yılında merkezini Şişli’deki binasına, 1999 yılında da Beşiktaş'taki Toprak Center'a taşıdı. TMSF ile kavgalı Halis Toprak'ın ismi son günlerde TMSF ile yaşadığı tartışmalarla gündeme gelmiş ve Toprak TMSF Başkanı Ahmet Ertürk'ü şikayet edeceklerini açıklamıştı. Borcunun 40 trilyon lira olduğunu, ancak kendisine 320 trilyon lira borcu olduğunun söylendiğini kaydeden Toprak, şöyle konuşmuştu: "Dedi ki; '320 trilyonu verirsen ben alırım, vermezsen alıkoyarım'. Mahkeme kararında 40 trilyon 600 milyar geçiyor. Bir devleti temsil eden yetkili, yargı kararını kabul etmez mi? 40 trilyon borç var, sen nasıl '320 trilyon' diyorsun. 'Kabul ediyorsan et, etmiyorsan yarın sabah polis evinde' diyor. Özellikle pazar günü icraya geliyorlar ki kimse olmasın. Bir insan söylediğini inkar eder mi? İmzası bu devletin itibarı. Hem devleti temsil ediyorsun, hem de sende hiç iman, vicdan yok mu?. '320 trilyon' dedi, ondan da caydı. '450 trilyon, 10 yıl vade' dedi. Ona da 'peki' dedik. Orada da imzasını inkar etti. Mallarımızı, evleri sattı. 480 trilyon aldı. Kendisi de kabul ediyor 480 trilyonu. 40 trilyon yerine 480 trilyon almışlar benden." Ahmet Ertürk aleyhines tazminat davası açacağız Öte yandan, Halis Toprak, geçen haftaki açıklamasında, İstinye'deki evinde, yatağında doktor kontrolünde tedavi görürken, TMSF görevlilerinin, kendilerine haber vermeden polislerle birlikte eve geldiklerini belirtti. Evdeki tüm mobilyaların haczedilerek kamyona yüklendiğini, bu uygulamaya anlam veremediğini bildiren Toprak, şunları kaydetti: "Biz Toprak Grubu olarak, TMSF'ye şu ana kadar 480 milyon dolar ödeme yaptık. Bu ödeme, Çukurova Grubundan sonra TMSF'ye yapılan en yüksek ödemedir. Bu ödemeyi yaptığımızı TMSF Başkanı Ahmet Ertürk kendisi açıklamıştır. Bizim borcumuz, 18 Aralık 2004 tarihli imzaladığımız protokolle TMSF tarafından 450 milyon dolar olarak belirlenmiştir. Peşin ödeme iskontosuyla borcumuzu çoktan ödedik. TMSF'ye borçlarımızı ödedik, ödemediysek bile evimdeki 30 bin lira değerindeki mobilyalarla Ertürk'ün iddia ettiği benim kalan borcum ödenemez. Grubumuzun elinde yüzlerce taşınmaz ve 23 sanayi tesisi varken, Ahmet Ertürk'un şahsıma duyduğu kin nedeniyle mobilyalarıma el koymasına anlam veremiyorum. Ertürk'ün tüm hukuk dışı işlemleri ve hukuk dışı olarak taşınmazlarımı satışa çıkarmasıyla ilgili olarak bağımsız yüce yargıya gideceğiz. Ertürk aleyhine tazminat davası açacağız." TMSF, Aslanlı Köşk’ü satışa çıkardı Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) , Halis Toprak’a ait Sarıyer İstinye’deki Aslanlı Köşk’ü, 21 milyon 368 bin YTL muhammen bedelle satışa çıkardı. TMSF’den yapılan açıklamaya göre, iki parselden oluşan Köşk, imar durumu gereği bütün olarak satışa sunulacak. Aslanlı Köşk’ün açık artırması, 11 Mart 2009 Çarşamba günü gerçekleştirilecek. Açık artırma yöntemi ile satışa çıkarılacak olan gayrimenkul, birinci satışta muhammen değerinin yüzde 75’ini ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları mecmuunu ve satış masraflarını geçmesi şartıyla en çok artırana ihale edilecek. Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa en çok artıranın taahhüdü kalıcı olmak şartıyla Köşk, 18 Mart 2009 Çarşamba günü ikinci kez satışa çıkarılacak. İkinci artırmada, rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları mecmuunu ve satış masraflarını geçmesi şartıyla satış gerçekleştirilecek.
1004439
haber
Halk Ekmek'in satış rakamları krizin boyutunu gözler önüne serdi: Temmuz'da 12 milyon, Kasım'da 18 milyon ekmek satıldı
Halk Ekmek'in satış rakamları krizin boyutunu gözler önüne serdi: Temmuz'da 12 milyon, Kasım'da 18 milyon ekmek satıldı
Halk Ekmek büfeleri önünde son dönemde oluşan uzun kuyruklar tartışma konusu olurken, büfelerdeki ekmek satış rakamları, krizin boyutunu gözler önüne serdi. Ankara'da Temmuz ayında yaklaşık 12 milyon ekmek satışı yapılırken, Kasım ayı satış rakamı yaklaşık yüzde 50 artışla 18 milyonu buldu. Dört aylık artış yüzde 50'yi buldu Büyükşehirlerde vatandaşa ucuz ekmek sunan Halk Ekmek büfeleri önünde son günlerde uzun kuyruklar oluşması, iktidar ve CHP'li belediyeler arasında siyasi tartışmalara neden olurken, ekmek satış rakamları da krizin geldiği boyutu ortaya koydu. Un stokları bitene kadar zam yapılmayacağını duyuran Ankara Büyükşehir Belediyesi Halk Ekmek'in 12 milyon 777 bin olan Temmuz ayı satış rakamı, Kasım ayına gelindiğinde 18 milyon 433 bine yükseldi. Dört ayda yaşanan artış yüzde 50'yi bulurken Aralık ayının ilk 13 güne dair rakamı, artışın daha da sürdüğünü ortaya koydu. 1-13 Aralık tarihleri arasında ABB Halk Ekmek'in yaptığı ekmek satışının toplamı 11 milyon 292 bine ulaştı. İstanbul'da tartışma konusu olmuştu Halk Ekmek büfeleri önünde uzayan kuyruklar iktidar tarafından eleştiri konusu olmuş, İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi'nde AKP'li üyeler, İstanbul Büyükşehir Belediyesi yönetiminin Halk Ekmek büfelerini manipülasyon merkezi haline getirdiğini iddia etmişti. AKP'li üyeler aynı zamanda Halk Ekmek fabrikalarının tam kapasite ile çalıştırılmadığı, ekmeğin büfelere zamanında ulaştırılmadığı, günlük servis sayısının üçten ikiye düşürüldüğünü de öne sürmüştü. İBB Halk Ekmek Yönetim Kurulu Başkanvekili Özge Nama da günde 2.6 milyon ekmek ürettiklerini ancak talebe yetişemediklerini belirtirken, Başkan Ekrem İmamoğlu da Twitter hesabından "Maalesef halkımız fakirleşti bu bir gerçek ancak Halk Ekmek kuyruğunda ucuz ve sağlıklı ekmek almak için bekleyen vatandaşlarımızın görüntülerinin yayınlanmasından da memnun değilim" ifadesini kullanmıştı.
511347
haber
Halk ozanı Ali Kızıltuğ hayatını kaybetti; aramıza dağlar denizler girdi!
Kızıltuğ yarın memleketi Sivas Divriği Mursal Köyü'nde defnedilecek
Halk ozanı Ali Kızıltuğ hayatını kaybetti; aramıza dağlar denizler girdi! Kızıltuğ yarın memleketi Sivas Divriği Mursal Köyü'nde defnedilecek 13 Aralık 2017 12:45 Halk ozanı Ali Kızıltuğ bu sabaha karşı hayatını kaybetti. 73 yaşındaki Ali Kızıltuğ, uzun süredir kanser tedavisi görüyordu. Hürriyet'te yer alan habere göre, Halk Ozanı Ali Kızıltuğ Ankara'da bir süredir tedavi gördüğü hastanede yaşamını yitirdi. Ali Kızıltuğ için bugün saat 14:00'te Çankaya-Oran Pir Sultan Abdal CEM evinde erkânı yapılacak. 73 yaşındaki Kızıltuğ'un yarın memleketi Sivas Divriği Mursal Köyü'nde defnedilecek. Kanser teşhisi konulmuştu Geçtiğimiz aylarda kanser teşhisi konulan Ali Kuzultuğ'la ilgili Onur Akay şu paylaşımı yapmıştı: "Büyük halk ozanı Ali Kızltuğ, Ankara'da bir özel hastaneye kaldırıldı. Değerli sanatçımızın kalçasında görülen kanser tümörünün, akciğere metastaz yaptığını ailesinden öğrendim. Ali Kızıltuğ, şu anda onkoloji servisinde ışın tedavisi görüyor ve kemoterapi tedavisine başlanacak. Nefes almakta güçlük çeken ve yemeden içmeden kesilen büyük sanatçımız için dualarınızı bekliyorum."
1058551
haber
Halk TV'de sürpriz ayrılık
Twitter hesabından açıklama yapan Karadağ, "Hoşça kal Halk TV ve teşekkürler. 5 yıllık bir ekran ayrılığından sonra müthiş bir dönüş yaşadım. Ancak buraya kadar sürdü. Bu ayrılık kanalın değil benim inisiyatifimdir. Tüm izleyenlere, yoldaşlık edenlere sonsuz teşekkürlerimle… Pazar Açıkça’da son kez buluşmak dileğiyle…" dedi.
1082530
haber
Halk TV yazarı Yılmaz:Taşkesenlioğlu kardeşlerin serveti kimde?
Halk TV yazarı Yılmaz:Taşkesenlioğlu kardeşlerin serveti kimde?
Halk TV yazarı Serpil Yılmaz, organize suç örgütü lideri Sedat Peker'in SPK'daki rüşvet iddiaları ile gündeme gelen AKP Erzurum Milletvekili Zehra Taşkesenlioğlu ile boşanma aşamasında olan ve Peker'in yayınladığı video nedeniyle gözaltına alınan eski THK Üniversitesi rektörü Ünsal Ban'ın davasının 17 Ocak’ta görüleceğini yazdı. Yılmaz, Zehra Taşkesenlioğlu’nun abisi eski SPK Başkanı Ali Fuat Taşkesenlioğlu’nun servetini açıklaması gerektiğini belirtti. Yılmaz, "Taşkesenlioğlu kardeşlerin serveti kimde?" başlıklı yazısında, "Önce A.F.T servetini açıklamalı.Burada kamuoyunu ilgilendiren konu "aile içi para kaçırma" serüveni değil. Asıl mesele; yüzbinlerce insanın parasını emanet ettiği SPK’nın başındaki insanın ki o da A.F.T oluyor; kardeşinin evini basacak kadar öfkelenen gözü kapalı bir piyon olduğuna inanmamızın istenmesi…" ifadesini kullandı.
1143633
haber
Halka arz fiyatlarında gerileme
Halka arz fiyatlarında gerileme
Bu ay halka arz olan hisselerin borsada işleri iyi gitmiyor. İki şirket halka arz fiyatının altına geldi, diğer hisseler ise, kayıpta. Borsadaki üçüncü işlem gününde Sur Yapı Tatil Evleri GYO halka arz fiyatı olan 49,18 liranın altına geriledi ve 44.04 liraya indi. Hisse devre kesti. Çates Elektrik ise 7 Aralık'ta borsada işlem görmeye başladı. Bu sabahki fiyatlamalarda hisse 56.2 liraya gerileyerek 57.15 lira olan halka arz fiyatının altına geldi. Yeni halka arzlardan Kuzey Boru bugün borsadaki üçüncü işlem gününde yüzde 5,8 düşüyor, daha cuma günü işleme başlayan yani ikinci işlem gününde olan Mega Metal hisseleri şu an 31.12 lira ve yüzde 8,93 düşüşte. 8 Aralık'ta işlem görmeye başlayan Batı Ege GYO yüzde 9,83 düşerek devre kesti, Şeker Yatırım ise yüzde 7,02 kayıpta.
843890
haber
Halkbank: ABD'de "dolandırıcılık ve kara para aklama" suçlarından iddianame hazırlandı
ABD New York Güney Bölgesi Savcılığı, İran'a yönelik yaptırımların delinmesine yardımcı olduğu gerekçesiyle Halkbank hakkında iddianame hazırladı
Halkbank: ABD'de "dolandırıcılık ve kara para aklama" suçlarından iddianame hazırlandı ABD New York Güney Bölgesi Savcılığı, İran'a yönelik yaptırımların delinmesine yardımcı olduğu gerekçesiyle Halkbank hakkında iddianame hazırladı 16 Ekim 2019 01:55 ABD'de New York Güney Bölgesi Savcılığı, İran'a yönelik yaptırımların delinmesine yardımcı olduğu gerekçesiyle Halkbank hakkında aralarında dolandırıcılık ve kara para aklamanın da bulunduğu altı suçtan iddianame hazırladı. İddianamede, Halkbank'ın eylemlerinin Türk hükümetinin üst düzey isimleri tarafından desteklenip korunduğu da öne sürüldü. İddianameyi hazırlayan isimlerden biri olan New York Güney Bölge Savcısı Geoffrey Berman, "Halkbank Genel Müdür Yardımcısı'nın Ocak 2018'de suçlu bulunduğu eksiksiz, adil ve şeffaf yargı sürecinde ortaya çıkan gerçekler, Halkbank yönetiminin ülkemizin İran'a yönelik yürürlüğe soktuğu yaptırımları delmek için geliştirilen bu yüz kızartıcı planın bir parçası olduğunu ortaya koydu" dedi. Berman, hazırlanan iddianamede, milyarlarca dolara ulaşan petrol gelirlerinin yasalara aykırı bir şekilde İran'a aktarılması sürecine Halkbank'ın sistemli bir şekilde dahil olduğunu ve bu düzenin bankanın üst düzey yetkilileri tarafından desteklenip korunduğu iddiasına yer verildiğini belirtti. Bölge Savcısı, "Bankanın bu küstah eylemleri, bu düzenin desteklenmesi ve korunması için milyonlarca dolar rüşvet alan Türk hükümetinin üst düzey yetkilileri tarafından da desteklendi ve korundu. Halkbank'ın bir Amerikan mahkemesinde bu eylemlerinin hesabını verme zamanı geldi" diye konuştu. Ulusal Güvenlikten Sorumlu Savcı Yardımcısı John C. Demers de, Halkbank hakkındaki iddiaları, "İran yaptırımlarıyla ilgili bugüne kadar gördükleri en ciddi ihlallerden biri" olarak tanımladı. İddianame: İran'a yasadışı yollardan 20 milyar dolar aktarıldı İddianamede, Halkbank'ın İran yararına, ABD yasaları uyarınca yaptırımlara tabi olmasını gerektiren bazı işlemlerde yer aldığı belirtildi. Bu işlemler, "İran'ın petrol ve doğalgaz satışlarından elde ettiği ve Halkbank'ta tuttuğu paraların İran Hükümeti'ne aktarılmak üzere altın satın alınmasında kullanılması, aynı paraların 'ikili ticaret' kurallarına aykırı bir şekilde İran'a ihraç edilmemesi ve İranlıların yaptırımlarda getirilen istisnalara tabi olan gıda ve ilaç satın alım işlemi yapıyormuş gibi sahte bir şekilde gösterilmesinin sağlanması" olarak sıralandı. İddianamede, "Bu yöntemlerle, Halkbank kısıtlamalara tabi olan 20 milyar dolarlık fonun İran'a yasadışı bir şekilde aktarımını yaptı" dedi. Uluslararası Acil Ekonomik Güç Yasası'nı ihlal etmek için komplo kurmak Bankacılık dolandırıcılığı Bankacılık dolandırıcılığı yapmak için komplo kurmak Kara para aklamak Kara para aklamak için komplo kurmak Halkbank hakkındaki iddiaları reddetmişti Halkbank, Mart 2017'de eski Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Hakan Atilla'nın ABD'de tutuklanmasının ardından yaptığı basın açıklamasında, verdiği bankacılık hizmetlerinin uluslararası düzenlemelere uygun olduğunu söyledi. Halkbank, Atilla davasına konu olan iddialar hakkında, "İlgili döneme ilişkin yapılan denetimlerde dış ticaret işlemleri de dahil bankacılık hizmetlerimizin hiçbirisinde uluslararası bankacılık kurallarına ve hukuka aykırılık tespit edilmemiştir. Herhangi bir ülkeyle ilgili olarak mahiyeti belirsiz ve hukuksuz hiçbir ticari işleme taraf olunmamış, kaynağı ve mahiyeti belirsiz hiçbir transfer işlemi gerçekleştirilmemiştir" demişti. Aynı açıklamada ayrıca, bankanın "herhangi bir yasaklı tarafın, kişinin veya mal ya da hizmetin dahil olduğu işlemlere aracılık etmediği" de vurgulanmıştı. Halkbank davasına da Atilla davasının yargıcı bakacak Halkbank'la ilgili davaya da daha önce Atilla'nın hüküm giydiği davaya bakan Yargıç Richard Berman bakacak. Atilla, ABD'de yargılandığı davada kendisine yöneltilen altı suçlamadan beşi olan "ABD Hazine Bakanlığı'nı dolandırmak için kumpas kurma", "Uluslararası Acil Ekonomik Güç Yasası'nı (International Emergency Economic Powers Act) delmek için kumpas kurma", "bankacılık sisteminde sahtekarlık yapma", "bankacılık sisteminde sahtekarlık yapmak için kumpas kurma" ve "kara para aklamak için kumpas kurmadan" suçlu bulunmuştu. ABD'de 32 ay hapis cezasına çarptırılan Atilla, cezasının önemli bir bölümünü tamamladıktan sonra Temmuz ayında Türkiye'ye gelmişti. Davanın diğer tutuklu sanığı İran asıllı iş adamı Reza Zarrab ise savcılık lehine tanıklık yapmayı kabul etti ve ceza almadı. Mahkemede İran yaptırımlarını delme iddiasıyla ilgili yapılanları anlatan Zarrab'ın şu anda nerede olduğu bilinmiyor. Aynı davada Zarrab ve Atilla dışında, aralarında eski Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan'ın da bulunduğu toplam dokuz kişiye yönelik suçlamalar yer alıyordu. Davanın ardından Halkbank'a yaptırım getirilebileceği yönünde iddialar ortaya atılmıştı. Ancak ABD Hazine Bakanlığı bu konuda bir adım atmamıştı.
843888
haber
ABD'de Halkbank hakkında iddianame hazırlandı
İddianamede “Halkbank’ın üst yönetimi yüksek düzeyli Türk hükümeti yetkilileri tarafından desteklendi ve korundu” dendi.
ABD’de Halkbank hakkında ‘dolandırıcılık’, ‘İran’a yönelik yaptırımların delinmesi’ ve ‘kara para aklama’ suçlamalarıyla iddianame hazırlandı. İddianamede "Halkbank’ın üst yönetimi yüksek düzeyli Türk hükümeti yetkilileri tarafından desteklendi ve korundu" dendi. Halkbank’a ABD’yi dolandırmak için komplo kurma, Uluslararası Acil Ekonomik Güç Yasası’nı ihlâl etme (IEEPA), banka yolsuzluğu, banka yolsuzluğu için komplo kurma, para aklama ve para aklama için komplo kurma suçlamaları yöneltiliyor. ABD Adalet Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada Halkbank’ın davası için ABD Bölge Mahkemesi Hakimi Richard M. Berman görevlendirildi. Davaya ABD Savcı Yardımcısı Michael D. Lockhard, Sidharda Kamaraju, David W. Denton Jr., Jonathon Rebold ve Kiersten Fletcher bakacak. Manhattan Federal Mahkemesi’ne gönderilen iddianamedeki ithamlar şu şekilde: * 2012’den 2016’ya kadar -2016 da dahil olmak üzere- Halkbank Türkiye’deki yasalara bağlı kurumsal bir yabancı finans kuruluşuydu. Halkbank’ın hisselerinin çoğu Türkiye hükümetine ait. Halkbank ve yetkilileri, aracıları ve eş-fesatçıları doğrudan ve dolaylı yollarla İran, Türkiye, Birleşik Arap Emirlikleri ve diğer ülkelerdeki para hizmeti işletmelerini ve paravan şirketlerini, İran'ın ABD mali sistemine erişimine yönelik yasağı, İran petrol ve gaz satışı süreciyle, İran hükümeti, İranlı oluşum ve kişilere altın satışına ilişkin kısıtlamaları ihlal etmek ve delmek için kullandılar. Halkbank bilerek bu tertibi kolaylaştırdı, ABD'deki düzenleyicileri ve yabancı bankaları aldatmaya yönelik sahte işlemlerin tasarımına katıldı ve ABD'deki düzenleyicilere Halkbank'ın katılımı hakkında yalan söyledi. * İran ve Türkiye’deki üst düzey yetkililer bu tertibe katılıp korudu. Bazı yetkililer tertibin işlemesi için on milyarlarca dolarlık rüşvetler aldılar, böylece bu şekilde tertibi teşvik edip, tertibe katılanları koruyabilecek, bu tertibin ABD’li düzenleyicilerin radarına takılmasını engelleyebileceklerdi. * İran’ın Türkiye’nin ulusal petrol ve gaz şirketine petrol ve gaz satışı, diğerleriyle birlikte Halkbank’taki hesaplara yatırılan paralarla gerçekleşti. Bu hesaplar İran Merkez Bankası, İran Milli Petrol Şİrketi (NIOC), ve İran Ulusal Gaz Şirketi ismiyle açılmıştı. Bu süre içinde Halkbank NIOC’un Türkiye’ye İran petrolü satışı sürecinin yegâne havuzuydu. Çünkü İran’a yönelik ABD yaptırımları ve ABD bankalarının para aklama karşıtı politikaları nedeniyle İran’ın bu fonlara ulaşması, bunların İran’a geri transferi ya da fonların İran devlet kurumları ve çıkarları için uluslararası finansal transferler için kullanılması zordu. 2012 yılı ya da civarında NIOC ve İran Merkez Bankası’nın Halkbank’taki hesaplarında milyarlarca dolar birikti. * Halkbank, İran yararına çok sayıda yasadışı işleme dahil oldu, eğer bunlar ortaya çıksaydı banka ABD yasaları kapsamında yaptırımlara maruz kalacaktı. Bu işlemler arasında; (1) İran petrol ve gazı satışı sürecinde Halkbank’a yatan paralarla İran hükümeti yararına altın alımına izin verdi; (2) İran petrol ve gazı satışı sürecinde Halkbank’a yatan paralarla İran’a ihraç edilmeyen altın satın alımına izin verdi, bu şekilde "ikili ticaret" kuralını ihlâl etti; (3) İranlı müşteriler gıda ve ilaç almış gibi görünen ilişkin hileli işlemleri kolaylaştırdı, aslında gıda ya da ilaç alımı yokken İran hükümetine ilişkin yaptırımlardaki ‘insani muafiyetlerden’ yararlanmak için böyle gösterildi, * Bu yöntemlerle Halkbank kanunsuz bir şekilde yaklaşık 20 milyar dolarlık transfer yaptı. * Kıdemli Halkbank yetkilileri işleri kapsamında ve Halkbank’ın çıkarları için bu işlemlerin gerçek doğasını ABD Hazinesi yetkililerinden gizledi, böylece Halkbank ABD’nin yaptırımlarına uğrama riskine girmeden ve ABD’nin mali kuruluşlarında temsilci hesaplar tutma imkânını kaybetmeden İran hükümetine milyarlarca dolarlık hizmet sağladı. * Halkbank’ın dahil olduğu bu tertibin amacı ve etkisi İran petrol fonlarını Türkiye ve Birleşik Arap Emirlikleri’nde fonların İran bağlantılarını gizleyen paravan şirketlerin adıyla bir havuz oluşturmaktı. Bu noktadan itibaren donlar İran hükümeti ve İran bankaları adına uluslararası ödemeleri yapmak için kullanıldı, bunların arasında ABD’nin yaptırım yasalarını ihlâl eden ABD mali sistemi üzerinden geçen ABD doları transferleri de vardı. * Halkbank’a ABD’yi dolandırmak için komplo kurma, Uluslararası Acil Ekonomik Güç Yasası’nı ihlâl etme (IEEPA), banka yolsuzluğu, banka yolsuzluğu için komplo kurma, para aklama ve para aklama için komplo kurma suçlamaları yöneltiliyor. ABD savcısı Geoffrey S. Berman "Etkin, adil ve kamuya açık görülen Halkbank Genel Müdürü’nün davasında jüri, Ocak 2018’de mahkumiyet kararı verdi, Halkbank’ın üst seviyeli yönetiminin ulusun İran rejimine karşı yaptırımlarını delen utanmaz tertibe dahil olduğunu gösterdi. Bugünkü iddianamede öne sürüldüğü üzere Halkbank’ın milyarlarca dolar değerindeki İran petrol gelirinin yasadışı hareketine sistemik katılımı kıdemli banka yetkilileri tarafından tasarlandı ve uygulandı. Bankanın küstah yönetimi, bu tertibi geliştirmek ve korumak için milyonlarca dolar rüşvet alan üst düzey Türk devlet yetkilileri tarafından desteklendi ve korundu. Halkbank artık bir Amerikan mahkemesine cevap vermek zorunda kalacak" dedi. Aynı yargıç Hakan Atilla davasına da bakmıştı Davaya bakacak olan yargıç Berman daha önce eski Halkbank Genel Müdürü Hakan Atilla'nın hüküm giydiği davaya da bakmıştı. Atilla, ABD'de yargılandığı davada kendisine yöneltilen altı suçlamadan beşi olan "ABD Hazine Bakanlığı'nı dolandırmak için kumpas kurma", "Uluslararası Acil Ekonomik Güç Yasası'nı (International Emergency Economic Powers Act) delmek için kumpas kurma", "bankacılık sisteminde sahtekarlık yapma", "bankacılık sisteminde sahtekarlık yapmak için kumpas kurma" ve "kara para aklamak için kumpas kurmadan" suçlu bulunmuştu. ABD'de 32 ay hapis cezasına çarptırılan Atilla, cezasının önemli bir bölümünü tamamladıktan sonra Temmuz ayında Türkiye'ye gelmişti. Davanın diğer tutuklu sanığı İran asıllı iş adamı Reza Zarrab ise savcılık lehine tanıklık yapmayı kabul etti ve ceza almadı. Mahkemede İran yaptırımlarını delme iddiasıyla ilgili yapılanları anlatan Zarrab'ın şu anda nerede olduğu bilinmiyor. Eski Bakan Çağlayan da iddianamede Aynı davada Zarrab ve Atilla dışında, aralarında eski Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan'ın da bulunduğu toplam dokuz kişiye yönelik suçlamalar yer alıyordu. Davanın ardından Halkbank'a yaptırım getirilebileceği yönünde iddialar ortaya atılmıştı. Ancak ABD Hazine Bakanlığı bu konuda bir adım atmamıştı. Çağlayan bu iddianamede de yer aldı. İddianamede "Çağlayan Zarrab'a (altın satışı tertip konusua) yardım etmeyi kabul etti ama kârının yarısını talep etti. Zarrab, Çağlayan'a Euro, TL ve ABD doları olarak toplam 70 milyon dolar değerinde rüşvet verdi" ifadeleri kullanıldı.
843927
haber
Halkbank iddianamesinin ardından 7 bankanın hisselerinin açığa satışına ‘geçici’ yasak geldi
Halkbank iddianamesinin ardından 7 bankanın hisselerinin açığa satışına ‘geçici’ yasak geldi
ABD’de bir süredir devam eden ‘İran’a yönelik yaptırımların delinmesi’ kapsamındaki Halkbank davasında savcılığın iddianame hazırlamasının ardından Borsa İstanbul A.Ş. Genel Müdürlüğü, BİST30 endeksine dahil olan banka hisselerinde açığa satış yasağı getirdi. Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) tarafından yapılan açıklamada, 16 Ekim’den itibaren geçerli ve ‘geçici’ olduğu belirtilen yasağın, "gün içinde açığa satış tuşuna basılmadan yapılan ve aynı gün içinde kapatılan pozisyonları" da kapsadığı kaydedildi. Yasağa, şu bankalar dahil edildi: -Akbank T.A.Ş. (AKBNK.E) -Türkiye Garanti Bankası A.Ş. (GARAN.E) -Türkiye Halk Bankası A.Ş. (HALKB.E) -Türkiye İş Bankası A.Ş. C grubu (ISCTR.E) -Türkiye Sınai Kalkınma Bankası A.Ş. (TSKB.E) -Türkiye Vakıflar Bankası T.A.O. (VAKBN.E) -Yapı ve Kredi Bankası A.Ş.’yi (YKBNK.E) Karar, New York Güney Bölge Savcılığı, İran'a uygulanan yaptırımların delinmesinde rol oynadığı gerekçesiyle Halkbank hakkında 45 sayfalık bir iddianame hazırlamasının hemen arkasından geldi. İddianamede savcılık, Halkbank hisselerinin büyük çoğunluğunun Türk devletine ait olduğuna dikkat çekti ve kamu bankasına aralarında dolandırıcılık ve kara para aklamanın da olduğu altı farklı suçlama yöneltildi. İddianamede ayrıca, İran'a yönelik yaptırımların delinmesi için kurulduğu iddia edilen sistemin Türk hükümetinin üst düzey yetkilileri tarafından da desteklenip korunduğu öne sürüldü. "Halkbank hakkında hazırlanan iddianame ile ‘yeni bir yaptırım boyutu' ateşlendi" Dünya yazarı Aydın Eroğlu, bugünkü (16 Ekim) köşe yazısında ABD Başkanı Donald Trump’ın ‘Suriye gerilimi’ kapsamında pazar akşamı ilan ettiği yaptırımların piyasalar için bir önemi olmadığını ancak Halkbank hakkında hazırlanan iddianame ile ‘yeni bir yaptırım boyutunun ateşlendiği’ yorumunda bulundu. Erdoğlu, banka hisselerine geçici süre ile getirilen açığa satış yasağınnı da ‘muhtemel bir satış baskısına tedbir’ olarak nitelendirdi. Açığa satış nedir? Açığa satış temelde, bir yatırımcının elindeki hisse senedini, değerinin düşeceği beklentisiyle yüksek fiyattan satması ve fiyatlar düştüğünde yeniden satın alması anlamına geliyor. Fiyatının düşmesini beklediği hisse senedinin düşüş yaşanmadan elinden çıkaran yatırımcı, fiyat düştüğünde aynı hisse senedini ucuzdan yeniden satın alarak fiyat farkından kâr elde etmeyi amaçlıyor. T24 yazarı Barış Soydan, yaşanan durumu "Açığa satan yatırımcı, bu hisselere satış geleceğini düşünüyor. Bankacılık hisseleri düşecek, ben satayım, zaten satış gelip fiyatı düşecek, düşünce alırım diyor işlem yapanlar. Düşerken kazanmak denen strateji aslında bu" diye özetliyor. Banka hisselerinde yaşanacak olası bir düşüşün Borsa İstanbul'un tamamına yansımasının önüne geçilmesi amaçlanıyor Türkiye’de yer yer ‘fırsatçılık’ olarak da görülen bu stratejinin dünyanın dört bir yanında uygulanan bir yöntem olduğuna dikkat çeken uzmanlar, Borsa İstanbul yönetiminin de aldığı kararla büyük oranda yabancı yatırımcıları hedeflediğini düşünüyor. Halkbank hakkında hazırlanan iddianamenin ardından banka hisselerinde yaşanması beklenen düşüşün bir ‘fırsat penceresi’ yarattığını ve önlemin de bu durumun kullanılmasını engellemek için yapıldığını kaydediyor. Geçici yasak kararıyla banka hisselerinde yaşanacak ani bir düşüsün Borsa İstanbul’un tamamına yansımasının da önüne geçilmesi amaçlanıyor. Banka hisselerine dair karar ilişkin Kamu Aydınlatma Platformu’na yapılan açıklamada "Borsa İstanbul A.Ş. Genel Müdürlüğünce, BIST30 Endeksi dahilinde olan Akbank T.A.Ş. (AKBNK.E),Türkiye Garanti Bankası A.Ş. (GARAN.E),Türkiye Halk Bankası A.Ş. (HALKB.E),Türkiye İş Bankası A.Ş. C grubu (ISCTR.E),Türkiye Sınai Kalkınma Bankası A.Ş. (TSKB.E),Türkiye Vakıflar Bankası T.A.O. (VAKBN.E),Yapı ve Kredi Bankası A.Ş. (YKBNK.E) paylarında 16/10/2019 tarihinden itibaren geçici olarak açığa satış yasağı getirilmiştir" ifadelerine yer verildi. Gün içinde yerine konan satışlar da yasak kapsamına alındı Daha önce ‘açığa satış’ olarak değerlendirilmeyen gün içi işlemlerdeki satışın yine o gün içinde yerine konmasını da yasak kapsamına alan Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) ise şu açıklamayı yaptı: "6362 sayılı Sermaye Piyasaları Kanunu'nun 1 inci maddesi çerçevesinde, sermaye piyasalarının güvenilir, şeffaf ve istikrarlı bir ortamda işleyişinin sağlanması ile yatırımcıların hak ve yararlarının korunmasını teminen, Sermaye Piyasaları Kanunu'nun 128/1-(a) maddesine dayanarak, Akbank T.A.Ş. (AKBNK.E), Türkiye Garanti Bankası A.Ş. (GARAN.E), Türkiye Halk Bankası A.Ş. (HALKB.E), Türkiye İş Bankası A.Ş. C grubu (ISCTR.E), Türkiye Sınai Kalkınma Bankası A.Ş. (TSKB.E), Türkiye Vakıflar Bankası T.A.O. (VAKBN.E), Yapı ve Kredi Bankası A.Ş. (YKBNK.E) pay piyasalarında 16.10.2019 tarihinden itibaren geçici olarak, açığa satış işlemlerinin yasaklanmasına, gün içinde açığa satış tuşuna basılmadan yapılan ve aynı gün içinde kapatılan pozisyonların da söz konusu yasak kapsamında olduğu hususunda yatırımcıların ve yatırım kuruluşlarının bilgilendirilmesine, yatırımcılar tarafından satışa konu edilecek AKBNK.E, GARAN.E, HALKB.E, ISCTR.E, TSKB.E, VAKBN.E, YKBNK.E payları için depo şartı uygulanmasına, mülkiyetinde AKBNK.E, GARAN.E, HALKB.E, ISCTR.E, TSKB.E, VAKBN.E, YKBNK.E payı bulunan yatırımcıların, söz konusu kıymetlerin satışını sadece ilgili kıymetlerin bulunduğu yatırım kuruluşları üzerinden yapabilmesine, kurulumuz kararına uyumun kontrol ve takibinde sorumluluğun yatırım kuruluşlarında olduğunun hatırlatılmasına, karar verilmiştir."
1166011
haber
Halkbank'tan esnaf kredisi açıklaması: Faizde güncelleme yapmak zorunda kaldık
Halkbank'tan esnaf kredisi açıklaması: Faizde güncelleme yapmak zorunda kaldık
Halkbank esnaf ve sanatkarların kullandığı borcu devam eden kredilerde faiz oranını yükseltmesinin ardından açıklama yaptı. Açıklamada faiz oranlarında güncelleme yapılmak zorunda kalındığı belirtildi. Halkbank esnaf ve sanatkarların kullandığı ve borcu devam eden hazine destekli esnaf kredilerinin faiz oranlarını artırmasının ardından açıklama yaptı. Bankanın esnaf kredileri faiz oranlarını 1 Mayıs'tan itibaren geçerli olmak üzere güncellediği aktarılan açıklamada, faiz oranı değişikliğinin geçmişe yönelik olarak uygulanmadığı ifade edildi. Açıklamada, esnaf kredilerine uygulanacak faiz oranının yasal olarak banka kaynak maliyetinin altında olmayacak şekilde belirlendiği, esnaf kredilerinin vadeleri boyunca sabit faizli krediler olmadığı, bankanın kaynak maliyetine bağlı olarak özü itibarıyla değişken faizli olduğu kaydedildi. "Gecikmeli ve kaçınılmaz olarak" Güncel durumda bankaların kaynak maliyetlerinin yüzde 50 seviyesine geldiği, kredi faiz oranlarının da buna paralel olarak artış kaydettiği belirtilen açıklamada, gelinen noktada, gecikmeli ve kaçınılmaz olarak esnaf kredileri faiz oranlarında piyasa güncel kredi faiz oranlarının oldukça altında kalacak şekilde faiz oranı güncellemesi yapılmak zorunda kalındığı aktarıldı. Açıklamada, "Esnafa yansıtılan yeni faiz oranları yüzde 17-29 bandında değişmekle birlikte artışın önemli bölümü, yüzde 17'lik en düşük yeni faiz oranı bandında devam etmektedir. Faiz oranı düzenlemesinde, deprem bölgesinde bulunan 5 il ve 2 ilçemizde kullandırımı yapılan esnaf kredileri kapsam dışı bırakılmıştır" denildi. Ayrıca açıklamada "İlerleyen dönemlerde kaynak maliyet azalışlarına bağlı olarak esnaf kredileri faiz oranlarında iyileştirmeler yapılacaktır" ifadelerine yer verildi.
843947
haber
Halkbank’tan ‘iddianame’ açıklaması: Emsali görülmemiş bir hukuki yetki aşımıdır
ABD’de Halkbank hakkında ‘dolandırıcılık’, ‘kara para aklama’, 'İran’a yönelik yaptırımların delinmesi’ suçlamalarıyla iddianame hazırlandı
Halkbank’tan ‘iddianame’ açıklaması: Emsali görülmemiş bir hukuki yetki aşımıdır ABD’de Halkbank hakkında ‘dolandırıcılık’, ‘kara para aklama’, 'İran’a yönelik yaptırımların delinmesi’ suçlamalarıyla iddianame hazırlandı 16 Ekim 2019 12:14 ABD’de Halkbank hakkında ‘dolandırıcılık’, ‘İran’a yönelik yaptırımların delinmesi’ ve ‘kara para aklama’ suçlamalarıyla iddianame hazırlandı. İddianame hazırlanmasına ilişkin Halkbank tarafında yapılan açıklamada, "Emsali görülmemiş bir hukuki yetki aşımıdır. Bu haksız dava ile ilgili olarak uluslararası hukuktan kaynaklanan tüm yasal haklarımız kullanılacaktır" denildi. Halkbank tarafından yapılan açıklamada şu ifadeler kullanıldı: "Bankamız ABD'nin ikincil yaptırımlarını herhangi bir şekilde ihlal etmemiş olmakla birlikte, Bankamızın ABD'de herhangi bir şubesi ve çalışanı bulunmadığından, ABD Adalet Bakanlığı'nın ikincil yaptırım kararları hakkında yargılama yetkisi yoktur. Buna rağmen iddianame düzenlenmesi, tarihte bir ilk olmak üzere emsali görülmemiş bir hukuki yetki aşımıdır. Hakan Atilla davasına ait temyiz süreci devam etmekte olup, bu sürecin sonuçlanması beklenmeksizin dava süreci başlatılmıştır. Bu haksız dava ile ilgili olarak uluslararası hukuktan kaynaklanan tüm yasal haklarımız kullanılacaktır"
134125
haber
HALKIN YÜZDE 77.2'Sİ REFORMA "EVET" DEDİ KAHİRE (A.A)
HALKIN YÜZDE 77.2'Sİ REFORMA "EVET" DEDİ KAHİRE (A.A)
HALKIN YÜZDE 77.2'Sİ REFORMA "EVET" DEDİ KAHİRE (A.A) 21 Mart 2011 00:38 -HALKIN YÜZDE 77.2'Sİ REFORMA "EVET" DEDİ KAHİRE (A.A) - 20.03.2011 - Mısır anayasasında değişiklikleri öngören reformlar ile ilgili halk oylamasında, halkın 77.2'sinin "evet" oyu kullandığı bildirildi. Referandumu düzenlemekle görevli komisyonun açıkladığı resmi sonuçlara göre, dün düzenlenen referandumda "evet" oyu kullananların oranı yüzde 77.2, "hayır" oyu kullananların oranı ise yüzde 22.8 oldu. Referanduma katılım oranının ise yüzde 41 olduğu belirtildi. -İRAN VE BAHREYN ARASINDA DİPLOMATİK KRİZ İran, Bahreyn'in Tahran'daki Büyükelçiliğinde görevli bir diplomatı sınır dışı etme kararı aldı. İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Ramin Mihmanperest, Bahreyn'in Tahran Maslahatgüzarı'nın Dışişleri Bakanlığına çağrılarak, bir diplomatın ihraç edileceği kararının iletildiğini söyledi. Tahran yönetiminin, Manama'daki bir diplomatının Bahreyn Krallığı tarafından sınır dışı edilmesine misillemede bulunmak amacıyla böyle bir karar aldığı belirtiliyor. Suudi Arabistan'ın başını çektiği Körfez'deki bazı ülkelerin Bahreyn'deki halk hareketini bastırmak için bu ülkeye asker göndermesi, İran tarafından tepkiyle karşılanmıştı. Bahreyn'e askeri müdahaleyi, ''Uluslararası yasaların ihlali'' olarak gören Tahran yönetimi, Krallık rejiminden kendi halkının sesine kulak vermesini ve halka şiddet uygulamaktan kaçınmasını istemişti. Tahran yönetiminin açıklamalarını ''içişlerine müdahale'' olarak değerlendiren Bahreyn Krallığı, İran'daki Büyükelçisini geri çağırmıştı. İran da gelişmeler üzerine danışmada bulunmak üzere Manama'daki Büyükelçisini çağırmıştı. -SURİYE: GÜVENLİK GÜÇLERİ HALKA ATEŞ AÇMADI Suriye resmi kaynakları, Cuma günü Der'a kentinde başlayan olaylara ilişkin yayılan bazı söylentileri yalanlayarak, ''kentteki gösteriler sırasında 2 kişinin hayatını kaybettiğini, ancak güvenlik güçleri tarafından halka ateş açılmadığını, bugünkü gösterilerde de ölen olmadığını'' duyurdu. Resmi haber ajansı SANA'ya açıklama yapan bir yetkili, Der'a kentinde Cuma günü başlayan olaylara ilişkin çeşitli bilgi ve rakamların yer aldığı haber ve söylentileri yalanladı. Yetkili, kentte Cuma günü gösteri yapan halka güvenlik güçlerinin helikopterden ateş açtığına ilişkin haberlerin gerçek dışı olduğunu söyledi. "Olaylar sırasında provokasyoncular tarafından güvenlik güçlerine ateş edildiğini" belirten yetkili, "olaylara katılan 2 göstericinin şehit olduğunu ve kentte yapılan bugünkü gösterilerde hiç kimsenin hayatını kaybetmediğini" ifade etti. Yetkili, Der'a kentinde "provokatörlerin hastanelere saldırdıklarını, kamu ve özel mülkleri ateşe vererek kentte dehşet saçtıklarını" kaydetti. Der'a kentinde Cuma günü başlayan gösteriler sırasında protestoculara helikopterden ateş açılması sonucu en az 3 kişinin hayatını kaybettiği ve çok sayıda yaralı olduğu öne sürülmüştü. Kentte olayların başlamasının ardından İçişleri Bakanlığı tarafından kurulan Soruşturma Komisyonu, olaylara karıştıkları gerekçesiyle gözaltına alınan 2 gencin de suçsuz bulunarak serbest bırakıldığını duyurdu. Geçen hafta duvarlara özgürlük yanlısı yazılar yazdıkları gerekçesiyle 15 çocuğun tutuklanması kentte olayları alevlendirmiş, çocuklar bugün akşam saatlerinde serbest bırakılmıştı. Suriye Cumhurbaşkanı Beşşar Esad ise 'şehit' olarak tanımlanan 2 göstericinin ailelerine taziye dileklerini gönderdi. Yerel Yönetimler Bakanı Tamer El Hacce tarafından iletilen taziye dileklerini kabul eden göstericilerin aileleri, "Esad'ın bu tavrından dolayı memnuniyet duyduklarını ve gerçeklerin ortaya çıkarılmasını istediklerini" söylediler.
980292
haber
'Halloween Kills' filminin yeni fragmanı yayınlandı; başrolde Jamie Lee Curtis yer aldı
Halloween serisinin yeni filmi 15 Ekim’de izleyiciyle buluşacak
'Halloween Kills' filminin yeni fragmanı yayınlandı; başrolde Jamie Lee Curtis yer aldı Halloween serisinin yeni filmi 15 Ekim’de izleyiciyle buluşacak 21 Eylül 2021 12:00 Dünya prömiyerini 78. Venedik Film Festivali’nde yapan ve Jamie Lee Curtis’in başrolünde yer aldığı 'Halloween Kills' filminin yeni fragman yayınlandı. David Gordon Green’in yönettiği Halloween serisinin yeni filmi, 15 Ekim’de izleyiciyle buluşacak. Jamie Lee Curtis‘in uzun bir aradan sonra Laurie Strode rolüne geri döndüğü Halloween, 1978 yapımı orijinal filme saygı duruşunda bulunmakla beraber beklentileri tam anlamıyla karşılayan iyi bir devam filmi olarak adından söz ettirmiş, gişede de büyük başarı yakalayınca serinin yeniden canlanmasının önünü açmıştı. Üçleme iki yeni film ile macerasını noktalayacak Yönetmen koltuğuna oturan David Gordon Green ve senaryosunu birlikte kaleme aldığı Danny McBride‘ın planladığı bu yeni üçleme, Halloween Kills ve Halloween Ends isminde iki yeni filmle macerasını noktalayacak. 15 Ekim'de izleyiciyle buluşacak Arka arkaya çekilen bu yeni üçlemenin ikinci filmi olan Halloween Kills ise bu yıl izleyici karşısına çıkacak. Normal şartlarda 2020 yılında vizyona girmesi planlanan film, pandemi nedeniyle vizyona tarihini bir sene öteye erteledi ve izleyici ile buluşmak için 15 Ekim tarihini seçti. Savaş yeniden başlıyor Blumhouse Productions ve Universal Pictures ortaklığında çekilen filmde Laurie Strode ve Michael Myers arasındaki savaş daha da kızışıyor. Önceki filmde Michael Myers’ı evinin bodrumunda yanarak ölüme terk eden Laurie Strode, kızı Karen (Judy Greer) ve torunu Allyson (Andi Matichak), Michael Myers’ın öldüğünü düşündükten dakikalar sonra hastaneye kaldırılıyor ancak Michael, Laurie’nin tuzağından kurtulmayı başardığında savaş yeniden başlıyor. Strode kadınları, Michael’ın ilk saldırısından kurtulanlardan oluşan ve kontrolü ellerine almaya karar veren bir gruba katılmaya karar veriyor ve Michael’ı sonsuza dek yakalamak üzere ava çıkan bir çeteyi oluşturuyor. Judy Greer ve Andi Matichak aynı karakterleri canlandıracak Jamie Lee Curtis ile beraber önceki filmde Laurie Strode’un kızı ve torunu olarak karşımıza çıkan Judy Greer ve Andi Matichak da aynı karakterleri canlandırmak üzere rollerine geri döndü. Bu üç oyuncuya filmde Anthony Michael Hall, Robert Longstreet, Dylan Arnold, Kyle Richards gibi isimler eşlik ediyor. Anthony Michael Hall, önceki filmlerde izlediğimiz Tommy Doyle karakterinin yetişkin hâlini canlandırırken; Kyle Richards ise 1978 yapımı ilk filmde görünen Lindsey Wallace’ın büyümüş hâline hayat veriyor. Filmloverss'ın haberine göre; Scott Teems, David Gordon Green ve Danny McBride’ın senaryosunu kaleme aldığı bu filmin yürütücü yapımcıları arasında Halloween serisini sinema dünyasına kazandıran John Carpenter ve Jamie Lee Curtis de yer alıyor.
1160027
haber
Haluk Bayraktar'dan Ekrem İmamoğlu'na: Tasmalı köpeklerini saldırtmayı bırak
Haluk Bayraktar'dan Ekrem İmamoğlu'na: Tasmalı köpeklerini saldırtmayı bırak
Baykar Genel Müdürü Haluk Bayraktar, İsrail'e jet yakıtı sattıkları iddialarına "alçakça ve şerefsizce iftira kampanyası" diyerek tepki gösterdi. Söz konusu iddiayı ortaya atan kişinin İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) iletişim kampanyalarını yöneten strateji ekibinde yer alan bir isim olduğunu iddia eden Bayraktar, Ekrem İmamoğlu’na, "Tasmalı köpeklerini saldırtmayı bırak" diye çıkıştı. Ticaret Bakanlığı, 54 ürün gurubunda İsrail’e ticaret kısıtlaması getirdi. Bu ürünler arasında 'Uçak Benzini-Jet Yakıtı'nın da yer alması bir dizi tartışmayı da beraberinde getirdi. Baykar Genel Müdürü Haluk Bayraktar, "sosyal medyada Baykar ve yöneticileri aleyhine alçakça ve şerefsizce uçak yakıtı konusunda bir iftira kampanyası yürütüldüğü" doğrultusunda bir paylaşım yaptı. Bayraktar, "Baykar, Türkiye'den Gazze'ye en büyük insani yardımı gerçekleştirmiş bir firmadır. Firmamızın tek faaliyet alanı insansız hava aracı sistemleridir. Bu iftirayı yayanları mahkemeye verip takipçisi olacağım. Oluşacak tazminatlar da yine Gazze'ye yardım olarak aktarılacaktır" diye yazdı. Haluk Bayraktar, söz konusu iddiayı bir İBB çalışanının ortaya attığını söyleyerek İmamoğlu’na şöyle seslendi: "Bizim için nefsin izzeti yoktur yaptığın işin izzeti vardır. Attığınız iftiralar bizde bir toz zerresi kadar iz bırakmaz. Milletimiz de, Gazzeliler de bizim duruşumuzu iyi bilir. İsrail’e jet yakıtı sattığımız iftirasını atan alçak kim diye baktım. Gördüm ki İBB Başkanının iletişim kampanyalarını yöneten strateji ekibinde yer alıyormuş. "Alevilerin de pkk’sı olmalı" diye yazılar yazıyor, dhkp-c güzellemesi yapıyormuş. Bu pkk’lıları besleyen Ekrem İmamoğlu'na sesleniyorum: Tasmalı köpeklerini saldırtmayı bırak. Yalandan başka söyleyecek lafın varsa, mertçe yüzümüze söyle de cevabını verelim."
514813
haber
Haluk Levent: Gerçek kahraman aşkı için çocuklarını ve halkını tehlikeye atmaz; siyasetçi de öyle...
"Gerçekten bir parti kursam güzel bir güç olacağını düşünüyorum"
Haluk Levent: Gerçek kahraman aşkı için çocuklarını ve halkını tehlikeye atmaz; siyasetçi de öyle... "Gerçekten bir parti kursam güzel bir güç olacağını düşünüyorum" 17 Aralık 2017 21:38 Twitter'daki takipçileriyle birlikte kurduğu Anadolu Halk ve Barış Platformu'nun (AHBAP) düzenlediği sosyal etkinlikler ile sık sık gündeme gelen Haluk Levent, siyasete henüz girmeyi düşünmediğini belirterek, "Bence gerçek kahraman aşkı için çocuklarını ve halkını tehlikeye atmaz. Siyasetçi de öyle. Eğer bir mücadelenin içine giriyorsan sonuna kadar mücadele etmen gerekir. Artık hayatın sana değil, halkına aittir. Bu yüzden halkı için yapacağı mücadelede başarılı olup olamayacağının dengelerini gözetmesi gerekiyor, ben daha bu anlamda önümü görmüyorum diyelim" dedi. AHBAP'ın siyasi parti olmadığının altını çizen Levent, "Rivayet değil, gerçekten de öyle başladı. Birkaç kişi böyle bir paylaşımda bulundular referandumda, ben de onları ciddiye aldım. Aslında gerçekten bir parti kursam güzel bir güç olacağını düşünüyorum AHBAP sayesinde" şeklinde konuştu. Bu aralar herkes sizin kurmuş olduğunuz bir oluşumdan yani AHBAP’tan bahsediyor. Neden böyle bir oluşum kurdunuz? Birkaç sebebi var ama en önemli sebebi, toplumun çok ötekileşmesi… Sadece insanları ötekileştiren bir statüko ile değil, aynı zamanda ötekileştirdiği için ötekileştirenleri de ötekileştirenlerle mücadele etmek zorunda kaldığımız bir dönemden geçiyoruz. Öyle bir güruh oluştu ki bu dalgadan, diğer tarafa en küçük bir meyilde bulunamaz, sohbet edemez ya da küçük bir övgü yapamaz olduk; çünkü onlar da ötekileştirildiği için, ötekileştirenleri ötekileştirmeye başladık. Biraz karıştı, dışlayan da dışlanan haline geldi demek istiyorsunuz sanırım. Evet. Her ne kadar bazıları masum olsa da aralarından çok katı, sert hatta iktidarı bir gün ellerine geçirecek olsalar aynısını yapacak olanlar da çıktı! İşte bu ötekileştirilme içerisinde, en azından benim takipçilerimi, dinleyicilerimi, sohbet ettiğim insanları bir platform altında toplayıp ülke sorunlarıyla ve insanların ihtiyaçlarıyla ilgilenebilmek istedim. Siz kendinizi ötekileştirilmiş hissediyor musunuz? Kendisini öteki hissetmeyen kaldı mı ki? Rivayete göre referandumda birkaç kişi ‘Haluk Levent parti kursun, ona oy verelim’ yazılı kağıtlar paylaşınca başlamış bu hareket… Rivayet değil, gerçekten de öyle başladı. Birkaç kişi böyle bir paylaşımda bulundular referandumda, ben de onları ciddiye aldım. Aslında gerçekten bir parti kursam güzel bir güç olacağını düşünüyorum AHBAP sayesinde. Gerçekten de ülkenin bu anlamda yeni bir kana ihtiyacı varken, bir parti kurabilirsiniz aslında… Gerçek siyasetçi dediğin halkını gerçekten çok doğru temsil edecek ve onlara yardım edebilecek asıl insanın önünü görebilmesi gerekiyor. Önünü görmekten çok tüm sınıfların farkında olan ve halkın bileşenlerini bilen biri olması daha önemli, değil mi? Şöyle açıklayayım; gerçek siyasetçinin tüm hayatını halkına adaması gerekir. Filmlerde olur ya; kahraman kötü adamla karşı karşıya gelir, kötü adamın elinde kahramanın karısı vardır rehin olarak. Karısı yalvarır silahını atması için, kahraman da aşkı için silahını atar ve kötü adam yapacağını yapar. Bence gerçek kahraman aşkı için çocuklarını ve halkını tehlikeye atmaz. Siyasetçi de öyle. Eğer bir mücadelenin içine giriyorsan sonuna kadar mücadele etmen gerekir. Artık hayatın sana değil, halkına aittir. Bu yüzden halkı için yapacağı mücadelede başarılı olup olamayacağının dengelerini gözetmesi gerekiyor, ben daha bu anlamda önümü görmüyorum diyelim. Sistem nasıl işliyor AHBAP’ta? Yardıma ihtiyacı olan kişi veya muhtaç birini gören biri, neye ihtiyaç varsa Twitter’ın ortasına atıyor. Bunu görenler ‘Başkanım burada şöyle bir şey var’ diyor; ben de bunu retweet ediyorum. Olayı araştırabilmek, doğrulayabilmek ve lojistik destek sağlayabilmek için o yardıma ihtiyacı olan kişinin bulunduğu şehrin Ahbap’larına da çağrı atıyorum Twitter’dan; ‘Haydi Ankara, haydi Erzurum, davranın çocuklar’ diyorum mesela ve o şehirde bulunan tüm Ahbaplar bir anda ‘başkanım takipteyiz’ diyerek harekete geçiyorlar. Daha 24 saat geçmeden hatta bazen bir iki saat içinde hemen o adrese, aileye gidip kontrol ediyorlar, oradan fotoğraf gönderiyorlar, arkasından telefonla arıyorlar ve ihtiyaçlarını söylüyorlar; hastaysa eğer bakılıyor, doktor hastane ekipman tedavi ihtiyacı varsa o karşılanıyor. Hastayı bulunduğu şehrin bir hastanesinde ameliyat ettirmemiz gerekiyor diyelim, onun ücretini biz ödüyoruz. O çocuklar değil; biz yani AHBAP genel merkezi ödüyor. Ya da akülü sandalyeye mi yoksa protez bacağa mı ihtiyacı var, çocuklar hemen araştırıyorlar, bana haber veriyorlar, biz de gerekeni sağlıyoruz. Öğrenci, mağdur, engelli hiç fark etmez, kimin neye ihtiyacı varsa elimizden geldiği kadar ulaşmaya, yetişmeye ve karşılamaya çalışıyoruz. Mesela daha dün Bursalı kızımızın biri anne olmayı çok istediğini yazdı, tüp bebek yaptırması lazım ama çok zor durumda; Bursa’da bulunan 4 Ahbabımız hemen müdahale etti. Ankara Etimed Hastanesi Tüp Bebek Merkezi’nde tedavisi yapılacak kızımızın. Dr. Übeyt ve Dr. Emel Hanımlar da tedavisiyle ilgilenecek. Bu görev tamamlandı, sıra diğerlerinde. Daha tanınmadan evvel yardıma muhtaçlar için bir şeyler yapmaya çalışırmışsınız zaten… Aslında gençliğimden beri bu anlamda bir şeyler yapmak istiyordum ama böyle bir platform için harekete geçmemiz zaman aldı tabii. Mesela önceden de sosyal medyada hastalar ya da muhtaçlar bizimle temasa geçiyordu. Birkaç arkadaş grubumla beraber bu kişilere nasıl yardım edebileceğimizi konuşuyorduk. Nasıl tedavi ettirebiliriz, nereden yardım alabiliriz gibi ve elimizden geleni yapıyorduk. Fakat aradan bir yıl gibi bir zaman geçtiğinde, yardım ettiğimiz hastalarla tekrar karşılaşmaya başladık. Bu bizi çok enteresan bir duruma soktu. Kime ne kadar para ödediğimizi biliyoruz, ailesini biliyoruz, kişisel bilgileri biliyoruz ama ya kimi isim değiştirdi ya kimi para yetmedi dedi, bazıları da valilikten aldıkları özel izinle para toplayarak miktarı daha da yükselttiler.
1164194
haber
Haluk Levent'ten BM toplantısında Netanyahu'ya tepki: 10 binden fazla çocuğun öldürülmesini nasıl haklı gösterebilirsiniz!
Haluk Levent'ten BM toplantısında Netanyahu'ya tepki: 10 binden fazla çocuğun öldürülmesini nasıl haklı gösterebilirsiniz!
Ahbap Derneği Başkanı ve sanatçı Haluk Levent, Birleşmiş Milletler (BM) Sivil Toplum Örgütleri toplantısında, İsrail'in Gazze'ye düzenlediği saldırılara tepki göstererek, Başbakan Binyamin Netanyahu'ya "10 binden fazla çocuğun öldürülmesini nasıl haklı gösterebilirsiniz?" sorusunu yöneltti. Levent, Kenya’nın başkenti Nairobi'de düzenlenen Birleşmiş Milletler Sivil Toplum Örgütleri toplantısında konuştu. Konuşmasında Gazzeli çocuklara dikkat çeken Levent, şunları söyledi: "Bugün size güzel ülkem Türkiye'nin selamlarını getirdim. Bugün burada sadece bir rock sanatçısı olarak değil, bir iyilik organizasyonu olan Ahbap'ın kurucusu ve başkanı olarak bulunuyorum. Buraya bazı proje ve önerilerimi sizlerle paylaşmak için gelmiştim ama bu sabah uyandığımda Gazze'de 600 binden fazla çocuğun büyük tehlike altında olduğunu öğrendim." Levent, Ahbap derneği olarak Gazze'ye yardım ulaştırmayı denediklerini ancak çok fazla zorluk yaşadıklarını kaydetti. İsrail yönetimine tepki gösteren Levent, "Başbakan Netanyahu'ya bir soru sormak istiyorum. 10 binden fazla çocuğun öldürülmesini nasıl haklı gösterebilirsiniz?" ifadesini kullandı. Levent, İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırıları sonucu 100’den fazla Birleşmiş Milletler çalışanının hayatını kaybettiğinin altını çizdi. İsrail hükümetini bu zulüm ve insani krizden dolayı kınadığını dile getiren Levent, "Gazze’deki savaşı protesto eden savaş karşıtı Yahudi toplumu da dahil olmak üzere Amerikalı ve Fransız öğrencilerle dayanışma içerisindeyim." şeklinde konuştu.
1163671
haber
Haluk Levent'ten “İzmir Marşı okurken yuhalandığı” iddiasına videolu açıklama: Spekülatif haber!
Haluk Levent'ten “İzmir Marşı okurken yuhalandığı” iddiasına videolu açıklama: Spekülatif haber!
TFF 3'üncü Lig'de şampiyon olan TPAO Batman Petrolspor'un şampiyonluk kutlamasında sahne alan Haluk Levent, konser esnasında yuhalandığı yönündeki iddialara yanıt verdi. TFF 3'üncü Lig'de şampiyon olarak 2'nci Lig'e yükselen TPAO Batman Petrolspor'un şampiyonluk kutlamasında sahne alan Haluk Levent, sahnede İzmir Marşı okuduğu esnada bir grup tarafından yuhalandığı ve bazı insanların konseri terk ettiği iddia edilmişti. Haluk Levent, konserden bir videosunu yayınlayıp; "Dün yağmur altında verdiğim Batman konseriyle ilgili spekülatif haberler var. Canlarım! Dünyanın neresinde olursa olsun repertuarım aynı. Ayrıca Batman'da en fazla konser vermiş müzisyenlerden biriyim. Buyurun konserden kareler. Kısaca Batman halkıyla yine bütün olduk" ifadelerini kullandı.
134268
haber
HAM PETROLÜNÜN VARİL FİYATI 103 DOLARA YAKLAŞTI  LONDRA (A.A)
HAM PETROLÜNÜN VARİL FİYATI 103 DOLARA YAKLAŞTI  LONDRA (A.A)
HAM PETROLÜNÜN VARİL FİYATI 103 DOLARA YAKLAŞTI LONDRA (A.A) 21 Mart 2011 17:09 -HAM PETROLÜNÜN VARİL FİYATI 103 DOLARA YAKLAŞTI LONDRA (A.A) - 21.03.2011 - Uluslararası piyasalarda ham petrol fiyatları, koalisyon güçlerinin Libya'ya yönelik hava saldırıları ve Ortadoğu'daki ayaklanmaların bölgeden petrol arzına ilişkin kaygıları artırması nedeniyle 2 dolar kadar değer kazandı. ABD ham petrolünün varil fiyatı nisan ayı teslimi 1,81 dolar değer kazanarak 102,88 dolar oldu. ABD ham petrolünün varil fiyatı geçen hafta cuma günü 101,07 dolardan kapanmıştı. Londra Brent tipi ham petrolün varil fiyatı mayıs ayı teslimi de 1,80 dolar yükselişle 115,73 dolara çıktı. Gün içindeki işlemlerde ABD ham petrolünün varil fiyatı bir ara 113 doları, Londra Brent tipi ham petrolün varil fiyatı da 116 doları aştı. Petrol fiyatlarının değer kazanmasında Libya lideri Muammer Kaddafi'nin ''uzun bir savaş olacağı ve doğuda isyancıların elindeki Bingazi kentine saldırılara devam edeceğiz'' açıklaması etkili oluyor. Geçen ay Libya'da çıkan olaylar bu ülkenin günlük 1,6 milyon varil olan petrol üretimine darbe vurmuştu. Yatırımcılar, Libya'ya uluslararası müdahalenin uzamasından ve Libya'nın petrol üretiminin piyasaya tahmin edilenden daha uzun süre verilememesinden endişe ediyorlar. Capital Economics'in raporunda, Trablus yönetiminin teslim olacağına dair işaret verilmediği belirtilerek, ''Libya petrolünün uzun süre piyasaya verilememesi, petrol fiyatlarını 2008 yılında olduğu gibi 140 dolar seviyelerinin üzerine itebilir'' denildi.
38678
haber
Hamam pahalıya patlayacak!
Var Mısın Yok Musun’un son yarışmacısı olan Roberto Carlos’un ekrana getirilen hamam sefası görüntüleri eşini kızdıracak!
Var Mısın Yok Musun’un son yarışmacısı olan Roberto Carlos’un ekrana getirilen hamam sefası görüntüleri pahalıya patlayacak. Bugüne kadar 50 Cent, Christina Aguilera, Adrina Lima, Cem Yılmaz gibi yerli ve yabancı ünlü isimlerin yarışmacı koltuğunda oturduğu "Var Mısın Yok Musun"da bu kez Fenerbahçe’nin Brezilyalı yıldız futbolcusu Roberto Carlos oturdu. İşitme engelli çocukların eğitim masraflarını karşılamak için yarışmacı olan Carlos, gecenin sonunda 150 bin TL kazandı ve parayı Türkiye İşitme ve Konuşma Rehabilitasyon Vakfı’na bağışladı. Programın sunucusu Acun Ilıcalı, Carlos’un hamam sefasıyla ilgili görüntülerini ekrana getirdi. Hamamdaki tellaklardan birisinin kadın olduğu gözlerden kaçmadı. Ilıcalı, "Bizim bildiğimiz tellak erkek olur, ben orada kadın gördüm" deyince Carlos da şu yanıtı verdi: "Ben görmedim, siz gördünüz mü? Eve gideceğim, Mariana beni öldürecek. Çok kıskanç!"
526073
haber
Hamaney: Düşmanlarımız para, silah ve siyasetle ülkede karışıklık çıkartıyor
Hilal Sarı / İstanbul, 2 Ocak (DHA) – İran dini lideri Ayetullah Hamaney İran’ın düşmanlarının para, silah, siyaset ve güvenlik ekipmanları aracılığıyla ülkede karışıklık çıkardığını söyledi
Hamaney: Düşmanlarımız para, silah ve siyasetle ülkede karışıklık çıkartıyor Hilal Sarı / İstanbul, 2 Ocak (DHA) – İran dini lideri Ayetullah Hamaney İran’ın düşmanlarının para, silah, siyaset ve güvenlik ekipmanları aracılığıyla ülkede karışıklık çıkardığını söyledi 02 Ocak 2018 16:43 Hilal Sarı / İstanbul, 2 Ocak (DHA) – İran dini lideri Ayetullah Hamaney İran’ın düşmanlarının para, silah, siyaset ve güvenlik ekipmanları aracılığıyla ülkede karışıklık çıkardığını söyledi. Hamaney "Düşman herzaman bir yerden sızıp İran ulusunu vuracak bir fırsat kolluyor" dedi. Haber, değiştirilmeden kaynağından otomatik olarak eklenmiştir
526262
haber
Hamaney: İran'ın düşmanları birleşti
İran'ın dini lideri Ali Hamaney, ülkesindeki protesto gösterilerinden Tahran rejiminin "düşmanlarını" sorumlu tuttu.
İran'daki en yüksek siyasi ve dini makamın sahibi Ali Hamaney, ülkedeki protestoların altıncı gününde sessizliğini bozdu. Hamaney, devlet televizyonunda yayınlanan açıklamasında, "Son günlerdeki olaylarda düşmanlarımız birleşti. İslamcı rejim için sorun yaratmak amacıyla da para, silah, politika ve istihbarat servisleri dâhil tüm araçları kullanıyorlar" dedi. "Düşman, her zaman İran ulusuna sızmak ve saldırmak için bir fırsat ve çatlak arıyor" diyen Hamaney, "Düşmanı cesaret, özveri ve imanla durdurabiliriz" diye ekledi. Herhangi bir ülkenin adını vermeyen Hamaney, "doğru zaman geldiğinde" olaylarla ilgili yeni açıklamalar yapacağını belirtti. İran'da silahlı kuvvetler, yargı ve devlet televizyonu gibi kurumların kontrolünü elinde tutan dini lider Hamaney, ülkedeki birçok alanda alınan kararlarda son sözü söyleme hakkına sahip kişi konumunda. Daha önce İran Yüksek Ulusal Güvenlik Konseyi Başkanı Ali Şamhani, ülkesindeki olayların arkasında ABD, Suudi Arabistan ve İngiltere'nin olduğunu söylemişti. Beyrut merkezli El Mayadin televizyonuna konuşan Şamhani, "Suudiler İran'dan beklenmedik bir karşılık alacak ve bunun ne kadar ciddi olduğunu onlar iyi bilir" demişti. Trump'a yanıt: Kendi ülkendeki evsizlere bak İran'daki olayların başından beri attığı tweet'lerle göstericilere destek veren ABD Başkanı Donald Trump, Tahran yönetimini hedef alan açıklamalarını sürdürdü. Trump, "İran halkı, sonunda acımasız ve yozlaşmış İran rejimine karşı harekete geçti. Başkan Obama'nın enayice verdiği paraların tümü, terörizme ve onların 'ceplerine' gitti. Halkın yiyeceği az, enflasyonu fazla, insan hakları yok. ABD izliyor!" diye tweet attı. Trump'a yanıt veren İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Behram Kasımi ise "Diğer ülkelerle ilgili abes ve hakaretamiz tweet'ler atmakla zaman harcamak yerine, milyonlarca evsiz ve aç insan olması ya da her gün onlarca insanın öldürülmesi gibi kendi ülkesindeki sorunlarla ilgilense daha iyi olur" dedi. Kasımi, İranlılar arasında Trump'a hiçbir destek olmadığını sözlerine ekledi. Suriye Dışişleri Bakanlığı'ndan Tahran'a destek İran'da ülkedeki ekonomik şartların protesto edilmesiyle başlayan ve ardından hükümet karşıtı gösterilere dönüşen olaylarla ilgili Şam'dan da açıklama geldi. Suriye Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, İran'ın egemenliğine saygı gösterilmesi ve Tahran'ın iç işlerine müdahale edilmemesi gerektiği belirtildi. İran'daki protestoculara destek veren ABD ve İsrail'i eleştiren Suriye Dışişleri Bakanlığı, bu iki ülkeyi bölgeyi istikrarsızlaştırmakla suçladı. Bakanlığın açıklamasında, "Suriye; İran liderlerinin, hükümetinin ve halkının bu komployu yenebileceğinden emin" denildi.
29826
haber
Hamas 5 ton bomba çaldı
BM, Gazze Şeridi'nde Hamas polisinin kontrolündeki 5 ton patlamamış İsrail bombasının çalındığını bildirdi.
BM, Gazze Şeridi'nde Hamas polisinin kontrolündeki 5 ton patlamamış İsrail bombasının çalındığını bildirdi. Birleşmiş Milletler (BM) Sözcüsü Richard Miron, patlayıcıların BM imha uzmanları tarafından etkisiz duruma getirilmesi için Gazze'de depolandığını söyledi. Durumun çok tehlikeli olduğunu ve bombaların güvenli biçimde imha edilmesi gerektiğini belirten Miron, patlayıcıların 4-14 şubat tarihlerinde Gazze kentinde bir depoda Hamas'ın kontrolünde olduğunu kaydetti. BM'den başka bir yetkili ise bombaların geçen ay İsrail'in Gazze Şeridi'ne saldırısında atıldığını, patlamamış 5 ton bombanın depolara taşındığını söyledi. İsrail ordu sözcüsü Peter Lerner de patlayıcıların Hamas tarafından alınmış olmasının muhtemel olduğunu bildirdi. Gazze'deki Hamaslı yetkililer ise konuyla ilgili bilgilerinin olmadığını dile getirdi.
1163524
haber
Hamas duyurdu: Esir takası ve ateşkes görüşmeleri sona erdi
Hamas duyurdu: Esir takası ve ateşkes görüşmeleri sona erdi
Hamas, Mısır'ın başkenti Kahire'de iki gündür devam eden Gazze'de ateşkes ve karşılıklı esir takası müzakerelerinin sona erdiğini bildirdi. Açıklamada, "Kahire'deki müzakereler sona erdi. Hamas heyeti, hareket liderleriyle istişare etmek üzere kentten ayrılacak" ifadesi kullanıldı. Hamas, Mısır'ın başkenti Kahire'de iki gündür devam eden Gazze'de ateşkes ve karşılıklı esir takası müzakerelerinin sona erdiğini bildirdi. Hareketten yapılan yazılı açıklamada, "Kahire'deki müzakereler sona erdi. Hamas heyeti, hareket liderleriyle istişare etmek üzere kentten ayrılacak" ifadesi kullanıldı. Heyetin, anlaşma önerisine cevabını Mısır ve Katar'daki arabuluculara ilettiği aktarılan açıklamada, anlaşma önerisi ya da verilen cevabın içeriğine ilişkin bilgi paylaşılmadı. Mısır ile Katar arabuluculuğunda hazırlanan yeni ateşkes ve karşılıklı esir takası mutabakatı, dün Kahire'de görüşülmeye başlanmıştı. İsrail, Hamas'ın ateşkes teklifine yanıt vermeden Kahire'ye heyet göndermeyeceğini ve savaşı bitirmeyi kabul etmediğini açıklıyor. Başta Başbakan Binyamin Netanyahu olmak üzere İsrail'deki üst düzey isimler, Gazze Şeridi'nin güneyinde en az bir kez zorla yerinden edilmiş, 1,5 milyon kadar Filistinlinin sığındığı Refah'a kara saldırısı düzenleyeceklerini uluslararası toplumdan gelen uyarılara rağmen yineliyor. Hamas ise imzalanacak esir takası anlaşmasında Gazze'deki savaşın sona ereceği kalıcı ateşkes konusunda güvence talep ediyor. İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant da Savaş Kabinesi'ndeki oturumda, Mısır ile Katar arabuluculuğunda hazırlanan yeni ateşkes ve karşılıklı esir takası mutabakat taslağını savunmuştu. Savaş Kabinesi'nin tüm üyeleri tarafından desteklendiği bildirilen taslak, Netanyahu'nun çekincelerine rağmen onaylanmıştı. Savaş Kabinesi toplantısının ardından yapılan genişletilmiş kabine toplantısında muhtemel bir sızmanın müzakerelere zarar verebileceği endişeyle taslağı kabine üyelerine sunmama kararı alınmıştı. İsrail makamlarına göre, Gazze Şeridi'nde bazıları hayatta, bazıları ölü 130'dan fazla İsrailli esir bulunuyor. Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, İsrail'in Gazze'ye saldırılarında öldürülen İsrailli esirlerin sayısının 70'i geçtiğini duyurmuştu. İsrailli esirlerin yakınları ve onların destekçileri, Refah'a düzenlenecek saldırının "esirlerin hayatını hiçe saymak anlamına geldiği" uyarısı yapıyor. İsrail'in 7 Ekim'den bu yana Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda 24 binden fazlası kadın ve çocuk 34 bini aşkın Filistinli öldü. Gazze Şeridi'ndeki insani felaket ve yıkım karşısında İsrail, Uluslararası Adalet Divanı'nda "soykırım" suçlamasıyla yargılanıyor.
1163371
haber
Hamas heyeti, ateşkes müzakereleri için Kahire'ye ulaştı
Ateşkese yönelik yapılan yorumda, Mısır güvenlik heyetinin birçok anlaşmazlık noktasında uzlaşma formülüne ulaştığı ifade edildi
Mısır medyası, Gazze Şeridi'nde ateşkes görüşmeleri için yola çıkan Hamas heyetinin başkent Kahire'ye ulaştığını duyurdu. AA'nın aktardığına göre, görüşmelere katılmak üzere yola çıkan Hamas heyeti Kahire'ye ulaştı. Ateşkese yönelik yapılan yorumda, Mısır güvenlik heyetinin birçok anlaşmazlık noktasında uzlaşma formülüne ulaştığı ifade edildi. Hamas dün akşam yaptığı açıklamada, kendilerinden bir heyetin İsrail ile dolaylı görüşmelerin tamamlanması amacıyla cumartesi günü Kahire'ye gideceğini duyurmuştu. Hamas heyetinin görüşmelerin ardından Kahire'den ayrıldığı, Mısır'ın sunmuş olduğu ateşkes teklifini görüştükten sonra yazılı olarak iletmek üzere yeniden döneceği ifade edilmişti. © Tüm hakları saklıdır.
1163694
haber
Hamas'ın kabul ettiği ateşkes teklifinde neler var?
Ateşkes teklifinin 124 gün sürecek 3 aşamadan oluştuğu belirtildi
Hamas'ın kabul ettiği ateşkes teklifinde neler var? Ateşkes teklifinin 124 gün sürecek 3 aşamadan oluştuğu belirtildi 07 Mayıs 2024 07:09 Katar ve Mısır tarafından iletilen, Hamas’ın onay verdiği ateşkes teklifinin, toplamda 124 gün süreceği ve 3 aşamadan oluştuğu öne sürüldü. İsmini vermek istemeyen Filistinli bir yetkili AA muhabirine yaptığı açıklamada, Hamas'ın onayladığı ateşkes teklifiyle ilgili bilgi verdi. Teklifin, 40, 42 ve 42 gün olmak üzere 3 aşamadan oluştuğunu söyleyen yetkiliye göre, ilk aşama "ilk günden itibaren iki taraf arasındaki karşılıklı saldırıların geçici olarak durdurulmasını ve İsrail askerlerinin, Gazze'nin doğu bölgelerine ve nüfusu yoğun bölgelerden uzakta İsrail sınırına yakın bir bölgeye çekilmesini içerecek. İlk aşamanın 7'inci gününde tüm İsrailli kadın esirlerin serbest bırakılmasının ardından, İsrail askerleri, sahil boyunca uzanan Er-Reşid Caddesi ile doğuda onun paralelindeki Salahaddin Caddesi'nden çekilecek ve böylece, insani yardımların kuzeye girişleri kolaylaşacak, yerinden edilenlerin evlerine dönüşüne izin verilecek ve Gazze'nin tamamında halkın hareket özgürlüğü garanti edilecek. İlk aşamada ayrıca, İsrail'in askeri ve keşif uçuşları günde 8 saat, İsrailli esirlerin serbest bırakıldığı günlerde ise 10 saat süreyle durdurulacak. Birinci aşamanın 22'inci gününde ilk aşama için belirlenen (kadın, çocuk ve 50 yaş üstü esirler) İsrailli esirlerin üçte ikisinin serbest bırakılmasının ardından İsrail askerleri, Gazze merkezi ile özellikle (kuzey ile güneyi birbirinden ayıran) Netzarim Koridoru ve Kuveyt Kavşağından doğu sınırına yakın bir bölgeye çekilecek. Bu aşamada ayrıca 50'si yakıt olmak üzere günlük 500 yardım tırı Gazze'ye girecek ve bunlardan 250'si kuzeye gönderilecek, Gazze genelinde hastaneler, sağlık merkezleri ve fırınlar yeniden faaliyete geçirilecek. Hamas'ın, aralarında hala hayatta olan kadınlar, 19 yaş altı çocuklar ve 50 yaş üstü yaşlıların da bulunduğu 33 İsrailli tutukluyu serbest bırakmasına karşılık İsrail tarafı, Hamas'ın belirleyeceği liste doğrultusunda her bir İsrailli için çocuk, kadın ve yaşlılardan 20 Filistinliyi serbest bırakacak. İlk aşamada ayrıca, 7 Ekim'de alıkonulduklarında fiili olarak askerlik görevini yürüten ve halen hayatta olan her bir İsrailli kadın askere karşılık 20'si müebbet hapis mahkumu 40 Filistinli tutuklu serbest bırakılacak. Filistinli tutuklular, Hamas'ın sunacağı listelere göre serbest bırakılırken, İsrail'in 200'den fazla ismi reddetme hakkı olacak. Önerinin 42 gün sürecek ikinci aşamasında ise sürdürülebilir sükunet için gerekli düzenlemeler üzerinde anlaşılacak ve tüm esirlerin takas edilmesinden önce bunun yürürlüğe gireceği ilan edilecek. İkinci aşamada ayrıca, üzerinde anlaşmaya varılan sayıda Filistinli mahkuma karşılık hala hayatta olan İsrailli sivil erkekler ile askerler serbest bırakılacak, İsrail askerleri Gazze'den tamamen çekilecek, savaş nedeniyle tahrip edilen evlerin, sivil tesislerin ve altyapının kapsamlı bir şekilde yeniden inşası için gerekli düzenlemeler başlatılacak. Üçüncü aşamada ise her iki tarafın elinde bulunan hayatını kaybetmiş tüm esirlerin naaşları takas edilecek ve Gazze'nin 5 yıllık imar planı uygulamaya koyulacak. Hamas Hareketi Siyasi Büro Başkanı İsmail Haniye, Katar ve Mısır'a, Gazze Şeridi'nde ateşkes anlaşmasına ilişkin önerilerini onayladığını bildirmişti. Hamas'ın Katar ve Mısır tarafından iletilen "ateşkes önerilerine" onay verdiğini duyurmasının ardından İsrail Savaş Kabinesi, Refah'ta saldırılara devam kararı almıştı.
1133549
haber
Hamas'ın saldırılarına Avrupa'dan sert tepki
Hamas'ın İsrail'e yönelik saldırılarına Avrupa'dan sert tepkiler geliyor. AB Komisyonu Başkanı Von der Leyen, söz konusu saldırıları, "en aşağılık terörizm" olarak nitelendirdi.
Hamas'ın İsrail'e yönelik saldırılarına Avrupa'dan sert tepkiler geliyor. AB Komisyonu Başkanı Von der Leyen, söz konusu saldırıları, "en aşağılık terörizm" olarak nitelendirdi.Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin El Kassam Tugayları'nın, İsrail'e karşı saldırılarının ardından, Avrupa'dan Hamas'a yönelik sert tepkiler geldi. Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, X hesabından yaptığı açıklamada, "Hamas teröristleri tarafından İsrail'e karşı gerçekleştirilen saldırıyı kesin bir dille kınıyorum. Bu, en aşağılık haliyle terörizmdir. İsrail'in bu tür çirkin saldırılara karşı kendini savunma hakkı vardır" dedi. AB Konseyi Başkanı Charles Michel de, İsrail'e yapılan saldırıları sert bir şekilde eleştirdi. "İsrail'e ve insanlarına karşı bu sabah başlatılan ve ayrım gözetmeyen saldırıları şiddetle kınıyorum. Masum vatandaşları terör ve şiddete maruz bırakıyor. Düşüncelerim tüm kurbanlarla birlikte. Avrupa Birliği bu korkunç anlarda İsrail halkıyla dayanışma içinde" ifadelerine yer verdi. AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell de sosyal medya platformu X üzerinden saldırıları kınadı. Borrell, "İsrail'den gelen haberleri üzüntüyle takip ediyoruz. Hamas tarafından gerçekleştirilen saldırıları kesin bir dille kınıyoruz. Bu korkunç şiddet derhal durdurulmalıdır. Terörizm ve şiddet hiçbir şeyi çözmez. AB bu zor anlarda İsrail ile dayanışma içinde" ifadelerini kullandı. Almanya'dan İsrail'e yönelik saldırılara tepki Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock, saldırıya ilişkin "Hamas şiddeti tırmandırıyor. Gazze'den İsrail'e yönelik terör saldırılarını şiddetle kınıyorum. Masum insanlara yönelik şiddet ve roket saldırıları derhal durdurulmalıdır. İsrail'le tam dayanışma içindeyiz ve İsrail, uluslararası hukuk uyarınca teröre karşı kendini savunma hakkına sahiptir" ifadelerini kullandı. Fransa Dışişleri saldırıları kınadı Fransa Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada da, Fransa'nın "İsrail’e ve halkına karşı yürütülen ‘terör saldırılarını’ kınadığı" belirtilerek, "Fransa'nın İsrail ile tam dayanışma içinde olduğu" ifade edildi. AFP,dpa / AI,ET DW Türkçe'ye VPN ile nasıl erişebilirim? Haber, değiştirilmeden kaynağından otomatik olarak eklenmiştir
1165472
haber
Hamas: İsrail esir takası yerine ceset kalıntısı aratarak askerlerinin öldürülmesini tercih ediyor
Hamas: İsrail esir takası yerine ceset kalıntısı aratarak askerlerinin öldürülmesini tercih ediyor
Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları Sözcüsü Ebu Ubeyde, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun siyasi ve kişisel çıkarlarına hizmet etmeyen bir esir takasına gitmektense Gazze Şeridi'nde ceset ve ceset kalıntıları bulmak için askerlerinin öldürülmesini tercih ettiğini söyledi. Kassam Tugayları Sözcüsü Ebu Ubeyde, İsrail'in, 7 Ekim'de öldürüldükten sonra Gazze Şeridi'ne götürülen 3 İsraillinin cesedine ulaşıldığı yönündeki iddialarına ilişkin açıklamalarda bulundu. Ebu Ubeyde, "Düşman yönetimi (İsrail), daha önce kasten hedef alıp öldürdüğü bazı esirlerin kalıntılarını aramak için askerlerini tabutlarla geri dönmeleri için Gazze sokaklarına itiyor. Netanyahu, siyasi ve kişisel çıkarlarına hizmet etmeyen bir esir takasına gitmektense askerlerinin ceset kalıntılarını ararken öldürülmesini tercih ediyor." ifadelerini kullandı. İsrail ordusu, dün, 7 Ekim'de öldürüldükten sonra Gazze Şeridi'ne götürülen 3 İsraillinin cesedine ulaşıldığını iddia etmişti. Ordu Sözcüsü Daniel Hagari, düzenlediği basın toplantısında, Gazze'de 3 İsraillinin cesedinin bulunduğunu öne sürmüştü. Başbakan Netanyahu da, sosyal medya hesabından paylaştığı taziye mesajında, "Yaşayan ve ölen tüm rehinelerimizi geri getireceğiz." ifadesini kullanmıştı. Hamas Hareketi Siyasi Büro Başkanı İsmail Heniyye, 6 Mayıs'ta Katar ve Mısır'a, Gazze Şeridi'nde ateşkes ve esir takası anlaşması ilişkin önerilerini onayladığını bildirmişti. İsrail Savaş Kabinesi'nin ise Hamas'ın bu açıklamasına karşılık, Gazze'nin Refah bölgesine yönelik saldırılara devam kararı alması İsrail'de ateşkes ve esir takası yapılmasını isteyenlerin tepkisine yol açmıştı.
1134748
haber
Hamas lideri Haniye iddiası, Four Seasons otele açıklama yaptırdı
Hamas lideri İsmail Haniye'nin konumu ile ilgili iddiaların ardından dünyanın en lüks otel zincirlerinden Four Seasons, kendisinin Katar'ın başkenti Doha'daki otellerinde kalmadığını ifade etti. Haniye, cumartesi günü konumu açıklanmayan bir noktada yaptığı açıklamada, "İsrail işgaline karşı stratejik saldırı topraklarımızın özgürleşmesinin yakın olduğunu gösteriyor. Gazze halkının topraklarındaki kökleri derindir ve Gazze'den ayrılmayacaklar" dedi. Britanya merkezli finans gazetesi The Economist'in Orta Doğu muhabiri Gregg Carlstrom da konuşmayla ilgili haberi X platformu üzerinden alıntılayarak, "Filistinlilere Gazze'den ayrılmamalarını söyleyen adam tahminen bu konuşmayı Doha'daki Four Seasons otelin biraz ilerisinde yaptı" yazdı. Four Seasons Otelleri'nin resmi hesabı, Carlstrom'un paylaşımında verdiği yanıtta, "İsmail Haniye'nin Four Seasons Doha'da yaşamadığını veya kalmadığını doğrulayabiliriz" ifadelerini kullandı.
1163244
haber
Hamas lideri Haniye'nin Türkiye temasları sürüyor: Saadet Partisi Genel Başkanı Karamollaoğlu ile görüştü
Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Haniye ile İstanbul'da görüşme gerçekleştirdi. Görüşmede Filistin ve Gazze'deki son gelişmeler ele alındı. DHA'nın haberine göre Saadet Partisi'nin İstanbul Milletvekili Mustafa Kaya, Hatay Milletvekili Necmettin Çalışkan, Genel Başkan Yardımcısı Ersan Bilgin ve İstanbul İl Başkanı Ömer Faruk Yazıcı'nın da katıldığı ziyarette, Gazze'de yaşananlar üzerinde duruldu. Saadet Partisi, Filistin halkının yanında olduğunu, İslam dünyasının dayanışma içinde olması gerektiğini belirtti. Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu da 1 Mayıs günü Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Haniye ve Halid Meşal'la görüşmüştü. Geçen haftalarda Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'la da görüşen Haniye, 29 Nisan'da da HÜDA PAR'ı ziyaret etmişti.
134269
haber
HAMAS LİDERLERİNDEN HAMDAN: "ABBAS MANEVRA YAPIYOR" TEL AVİV (A.A)
HAMAS LİDERLERİNDEN HAMDAN: "ABBAS MANEVRA YAPIYOR" TEL AVİV (A.A)
HAMAS LİDERLERİNDEN HAMDAN: "ABBAS MANEVRA YAPIYOR" TEL AVİV (A.A) 21 Mart 2011 17:03 -HAMAS LİDERLERİNDEN HAMDAN: "ABBAS MANEVRA YAPIYOR" TEL AVİV (A.A) - 21.03.2011 - Hamas liderlerinden Usame Hamdan, Hamas ile El Fetih arasındaki bölünmeye son vermek üzere Gazze'ye gitmeye hazır olduğunu açıklayan Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas'ı "manevra" yapmakla suçladı. Hamdan, Hamas'a yakınlığı ile bilinen El Risale gazetesine yaptığı açıklamada, "Abbas birlik istiyorsa, İsrail'le güvenlik alanındaki işbirliğine, siyasi tutuklamalara son versin. 2006 seçimlerinin sonuçlarını tanısın" dedi. Hamdan ayrıca, kurulacak bir hükümetin güvenoyu için mutlaka Filistin meclisine sunulması gerektiğini kaydetti. Filistin Yasama Konseyinde çoğunluk Hamas'ın elinde bulunuyor. Usame Hamdan, Abbas'ın seçim konusunda söylediklerinde ciddi olmadığını da öne sürdü. Abbas'ın daha önce de seçime gideceğini söylediğini, ancak bunu yerine getirmediğini belirten Hamdan, "yeni girişimini oturtacağı bir zemin bulunmayan Abbas'ın, Gazze'deki Hamas yönetiminin Başbakanı İsmail Haniye'yi arayarak manevra yaptığını", bir olumsuzluk halinde Hamas'ı suçlamak için de İsrail'den yardım aldığını savundu. Hamdan, Abbas'ın Batı Şeria'daki yerleşimler konusunda başarısızlığa uğradıktan sonra pozisyonunun zayıfladığını, bu nedenle diyalog değil Hamas ile birlikte bir hükümet oluşturmayı amaçladığına inandığını kaydetti. Hamdan, Hamas hükümetinin Mısırlı arabulucular eşliğindeki diyalog görüşmelerinde ulusal çıkarlar doğrultusunda hareket ettiğini, Abbas'ın ise varılan anlaşmaları birkaç kez ihlal ederek, güvenilir bir kişi olmadığını ispatladığını öne sürdü. Gazze'de 15 Mart Koalisyonu tarafından düzenlenen "birlik ve işgale son" gösterilerine de değinen Hamdan, "Bu gösterilerin ardında, bazı kişilerin gizli niyetlerinin bulunduğunu" dile getirdi. Hamas, Gazze'de 15 Martta 300 binden fazla kişinin katılımıyla başlayan ve zaman zaman devam eden gösterileri zor kullanarak dağıtmıştı. Olayları görüntülemek isteyen basın mensupları gözaltına alınmış, ekipmanlarına el konulmuş, bazı basın organlarının bürolarına baskınlar düzenlenmişti. Hamas yönetiminin İçişleri Bakanlığı, gösteriye katılanların çoğunun El Fetih'e bağlı eski güvenlik görevlileri olduğunu ve gösterileri "kaos yaratmak amacıyla kullandıklarını" öne sürmüştü. Macaristan'da temaslarda bulunan Mahmud Abbas, Gazze'ye gitme niyetinde ciddi olduğunu açıklamış, "Eğer İsrail Erez geçişinden girmeme izin vermezse Mısır'a gidip, Gazze'ye Refah'tan girerim" demişti. Abbas, Hamas'ın kabul etmesi halinde gezisini keserek, derhal Gazze'ye gitmeye hazır olduğunu ifade etmişti.
402161
haber
Hamas Müslüman Kardeşler'le 'bağını koparıyor'
Reuters haber ajansı, Filistinli örgüt Hamas'ın İsrail'e karşı duruşunu yumuşatacağı ve Müslüman Kardeşler'den desteğini çekeceği bildirildi. Bugün açıklanması beklenen belge için İsrail hükümeti ise "Hamas dünyayı kandırmaya çalışıyor" dedi.
Gazze yönetiminin başındaki Hamas'ın bugün yayımlaması beklenen yeni siyaset belgesinde, 'İsrail'in yok edilmesi' için yaptığı çağrıyı geri çekeceği ve Müslüman Kardeşler ile ittifakından vazgeçeceği bildirildi. Reuters haber ajansı, haberini Körfez ülkelerinden isimlerini vermek istemeyen kaynaklara dayandırdı. Bugün açıklanması beklenen belkge için İsrail hükümeti ise "Hamas dünyayı kandırmaya çalışıyor" dedi. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun sözcüsü David Keyes, "Terör tünelleri açıp İsrailli sivillere binlerce roketle saldırıyorlar. Gerçek Hamas budur" dedi. Hamas'ın bu girişiminin, Müslüman Kardeşleri 'terörist bir örgüt' olarak kabul eden Mısır'ın yanı sıra Körfez ülkeleri ve Hamas'ı 'terör örgütü' olarak sınıflandıran Batılı ülkelerle ilişkileri iyileştirme amacı taşıdığı yorumları yapılıyor. Reuters'a konuşan kaynaklar, 2007'den bu yana Gazze Şeridi'nde yönetimde olan Hamas'ın yeni belgesinde 1967 sınırları içerisinde bir Filistin Devleti'ne geçişi kabul edeceğinin yazdığını kaydetti. Ancak Hamas'ın açıklayacağı belgede İsrail devletinin var olma hakkını reddetmeye ve ona karşı "silahlı mücadeleyi" savunmaya devam edeceği kaydediliyor. İsrail, 1967'de Mısır, Ürdün ve Suriye ile yaptığı savaşın sonucunda Batı Şeria, Gazze ve Doğu Kudüs'ü ele geçirmişti. İsrail Gazze'den 2005 yılında çekilmişti. Hamas'ın siyasi rakibi El Fetih'in lideri Mahmud Abbas, gelecekte kurulacak bir Filistin Devleti'nin Gazze, Batı Şeria ve Doğu Kudüs'ü kapsaması gerektiğini savunuyordu. Filistin Yönetimi bu çerçevede İsrail ile barış görüşmeleri yürütmüş, ancak ABD'nin arabuluculuğundaki son müzakereler üç yıl önce çökmüştü. Siyaset belgesinin, 1988'de yayımlanan, örgütün yapısını ve amaçlarını ortaya koyan ve 'İsrail'in yok edilmesi' çağrısı yapan Hamas sözleşmesinin yerine geçip geçmeyeceği ya da onu değiştirip değiştirmediği belirsizliğini koruyor. Haberde, Hamas'ın Katar'daki bir sözcüsünün yorum yapmaktan kaçındığı belirtiliyor. Haber ajansına konuşan kaynaklar, Hamas belgesinin Mahmud Abbas'ın Washington'ı 3 Mayıs'ta ziyaret etmesinin ve ABD Başkanı Donald Trump yönetiminin yeni bir İsrail-Filistin barış süreci için hazırlanmasının öncesinde yayımlanacağına dikkat çekiyor. Uzmanlar, bu belgenin Hamas'ın Batı ile ilişkilerini yumuşatmasını ve Filistin Yönetimi ile uzlaşmasını sağlayabileceğini belirtiyorlar. Mısır, Birleşik Arap Emirlikleri ve Suudi Arabistan Müslüman Kardeşler'i 'terör örgütü' olarak kabul ediyor. Müslüman Kardeşler İslamcı militanlarla bağları olduğunu reddediyor ve İslamcı siyasi partilerin seçimle işbaşına gelmelerini savunuyor. Haber, değiştirilmeden kaynağından otomatik olarak eklenmiştir
1161913
haber
Hamas silah bırakma koşulunu açıkladı
Hamas'ın üst düzey yetkilisi Hayya, bağımsız bir Filistin devletinin kurulması karşılığında silah bırakıp siyasi partiye dönüşmeye hazır olduklarını belirtti.
Katar, Mısır ve ABD arabuluculuğunda Gazze'de ateşkes ve İsrailli rehinelerin serbest bırakılması için yürütülen müzakerelerde Hamas heyetine başkanlık eden Hayya, Filistinli rakip grup El Fetih'in yönetimindeki Filistin Kurtuluş Örgütü'ne (FKÖ) katılmak ve Gazze ve Batı Şeria'da bir ulusal birlik hükümeti kurmak istediklerini kaydetti. İstanbul'da Associated Press (AP) haber ajansına konuşan Hamas üst düzey yetkilisi, "İsrail'in 1967 öncesi sınırları boyunca, Batı Şeria ve Gazze'de tam egemen bir Filistin devletini ve uluslararası kararlarla uyumlu bir şekilde Filistinli mültecilerin geri dönüşünü kabul edeceklerini" kaydetti. Bunun gerçekleşmesi durumunda Hamas'ın silahlı kanadının lağvedileceğini belirten el Hayya, "İşgalcilere karşı savaşmış kişiler bağımsızlıklarını, haklarını kazanıp kendi devletlerine sahip olduğunda şimdiye kadar yaşanmış deneyimlere bakın. Bu güçler ne yaptı? Siyasi partilere dönüştüler ve muharip güçleri milli ordular haline geldi" ifadelerini kullandı. Netanyahu Filistin devletine karşı Bağımsız Filistin devletinin kurulması yoluyla Ortadoğu'da iki devletli çözümü reddeden İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu'nun ise bu senaryoya sıcak bakması beklenmiyor. Filistinliler, İsrail'in 1967 yılındaki Altı Gün Savaşı'nda ele geçirdiği topraklar üzerinde, başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız bir devlet kurmayı hedefliyor. İki devletli çözüm, ABD ve diğer Batılı ülkeler tarafından da destekleniyor. Uluslararası toplum tarafından tanınan ve görüşmelerde muhatap alınan Filistin Özerk Yönetim Konseyi de Batı Şeria, Gazze ve Doğu Kudüs'ü içeren bağımsız bir Filistin devleti kurulmasını hedefliyor. Özerk Yönetim'in merkezi Batı Şeria'daki Ramallah'ta bulunuyor. "İstanbul'da kalıcı değiliz" mesajı Hayya'nın açıklamaları, Katar merkezli arabuluculuk çabalarının tıkandığı bir döneme ve Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Haniye'nin Cumartesi günü İstanbul'da Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile yaptığı görüşme sonrasına denk geldi. El Hayya'nın silah bırakma konusunu gündeme getirmesi, resmi olarak İsrail'i yok etme hedefi güden örgüt açısından önemli bir dönüm noktası olarak değerlendiriliyor. Hamas, zaman zaman İsrail'in sınırlarıyla ilgili ılımlı söylemlerde bulunsa da resmi olarak "nehirden denize Filistin'in tam kurtuluşu" hedefini izliyor. "Nehirden denize" sloganı, Ürdün Nehri (Şeria) ile Akdeniz arasındaki bölgeyi kapsıyor ve İsrail topraklarını da içeriyor. Müzakerelerde aylardır süren tıkanıklığın ardından Katar arabulucu rolünü yeniden gözden geçireceğini açıklamış, Hamas'ın üst düzey siyasi yöneticilerinin çoğu Katar'dan ayrılarak İstanbul'a geçmişti. Kendisi de İstanbul'da bulunan Hayya, Hamas'ın siyasi bürosunun kalıcı olarak taşınması için hazırlık yapıldığı iddialarını reddederek Katar'ın müzakerelerde arabulucu rolünü sürdürmesini istediklerini söyledi. 7 Ekim açıklaması: Hedefimize ulaştık Hamas'ın İsrail topraklarına 7 Ekim'de düzenlediği ve çoğu sivil bin 200'e yakın kişinin öldüğü saldırılarla ilgili de konuşan Hayya, İsrail'in misilleme saldırılarında Gazze'nin ve sivil halkın karşılaştığı yıkıma rağmen 7 Ekim saldırılarından pişmanlık duymadıklarını söyledi. Hamas militanlarının saldırılarda sivilleri hedef aldığını inkâr eden Hayya, "Operasyonun amacına ulaştığını ve Filistin davasını yeniden dünya kamuoyunun odağına yerleştirdiğini" kaydetti. AP / BK,ET DW Türkçe'ye engelsiz nasıl ulaşabilirim? Haber, değiştirilmeden kaynağından otomatik olarak eklenmiştir
669696
haber
'Hamas'a para ve parfüm vermek'le suçlanan Ebru Özkan'a şartlı tahliye
Karara savcılık tarafından yarına kadar itiraz edilmemesi durumunda Özkan serbest bırakılacak
'Hamas'a para ve parfüm vermek'le suçlanan Ebru Özkan'a şartlı tahliye Karara savcılık tarafından yarına kadar itiraz edilmemesi durumunda Özkan serbest bırakılacak 09 Temmuz 2018 22:13 İsrail'de geçen ay tutuklanan Türkiye vatandaşı Ebru Özkan hakkında bugün görülen duruşmada şartlı tahliye kararı verildi. Askeri mahkemenin verdiği karara savcılık tarafından yarına kadar itiraz edilmemesi durumunda Özkan serbest bırakılacağı bildirildi. Askeri savcılık tarafından hazırlanan Özkan hakkındaki iddianamede, Özkan'a İsrail devleti tarafından "terör örgütü" olarak tanımlanan Hamas'a para ve kıymetli eşya vererek, yardım yapmak suçlanmıştı. Özkan'ın Hamas'a verdiği söylenen eşyalar arasında 5 şişe parfüm ve şarj aleti de yer alıyor. 27 yaşındaki Özkan, 11 Haziran'da Tel Aviv'deki Ben Gurion Havaalanı'nda Türkiye'ye dönmek üzere uçağa binmeden önce gözaltına alınmış, sonra da tutuklanmıştı. İsrail basını, tutukluluğu boyunca ailesiyle görüşmesine izin verilmediğini ve ancak iki hafta sonra avukatla görüşebildiğini belirtti. Beş şişe parfümü İsrail'e götürmeyi kabul etti Haaretz gazetesine konuşan İsrail iç istihbarat servisi Şin Bet'ten bir yetkili, Özkan'ın "ulusal güvenliğe tehdit oluşturma ve terör örgütleriyle ilişkileri olma suçlamasıyla gözaltına alındığını" söyledi. İsrail basınında yer alan haberlere göre, Özkan'a yöneltilen ilk suçlama 2016 yılına ait. İddianameye göre, İstanbul'da havaalanında kendisine verilen beş şişe parfümü İsrail'e götürmeyi kabul ettiği ve burada kimliği bilinmeyen bir kişiye verdiği öne sürülüyor. Özkan'ın bu parfümlerin Hamas tarafından "kara para aklamak" için kullanılacağını bildiği de iddia ediliyor. İkinci olarak, Özkan'a bir cep telefonu şarjını İsrail'e götürme suçlaması yöneltiliyor. İddiaya göre, Özkan'dan aynı araştırma kurumunda çalışan bir iş arkadaşının verdiği şarj aletini Batı Şeria'ya götürmesi ve burada "para verdiğin arkadaşından çikolata getirdim" sözleriyle bir başka kişiye teslim etmesi istendi. Ancak iddianamede Özkan'ın bu kişiyle buluşmadığı ve şarj aletini teslim etmediği gerekçesiyle şarj aletini İsrail'e getirmek suçlaması yöneltildi. Ailesi ve avukatı iddiaları reddediyor Özkan'a yöneltilen üçüncü suçlama da 2017 yılından. İddianamede, Özkan'ın İsrail'e seyahati öncesinde kendisine şarj aleti teslim eden arkadaşının kendisine bir de 500 dolar verdiği ifade ediliyor. Ayrıca Özkan'ın kendisi için 100 dolar ve İsrail'deki masrafları için de 1000 dolar daha aldığı öne sürülüyor. Bu suçlamada da Özkan'ın parayı aldığı arkadaşının Hamas ile bağlantısı olduğundan haberdar olduğu ancak buna rağmen parayı kız kardeşi ve bir başka arkadaşı üzerinden İsrail'e getirdiği belirtiliyor. Özkan'ın ailesi, kızlarının Kudüs'e hayran olduğunu ve burayı sık sık ziyaret ettiğini söylüyor. Ailenin verdiği bilgiye göre, Özkan, üç günlük Kudüs ziyaretinin ardından Türkiye'ye dönüşü sırasında gözaltına alındı. Özkan'ın avukatı Omar Hamayse, iddianamenin hukuki değil, siyasi saiklerle hazırlandığını söyledi. İsrail gazetelerine bir açıklama yapan Hamayse, "Bu durumun, kendilerini el Aksa ile özdeşleştiren Türkiye vatandaşlarını caydırmayı amaçladığı çok açık" dedi.
1153462
haber
Hamile kadını ilişki sırasında boğarak katleden kişi kendini savundu, davada gizlilik istedi: "Amacım fantezi yapmaktı"
Mahkeme heyeti, sanığın yargılamanın gizli yapılması ve tahliye talebini reddedip, duruşmayı erteledi
Hamile kadını ilişki sırasında boğarak katleden kişi kendini savundu, davada gizlilik istedi: "Amacım fantezi yapmaktı" Mahkeme heyeti, sanığın yargılamanın gizli yapılması ve tahliye talebini reddedip, duruşmayı erteledi 26 Şubat 2024 10:31 Bursa’da, ilişki sırasında dini nikahla birlikte yaşadığı 5 aylık hamile N.M.T.’nin (43), boğazını sıkıp ölümüne neden olduğu suçlamasıyla ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istenen tutuklu sanık Y.A.M.A. (42), çıktığı son duruşmada olayın basında yer alması nedeniyle kendisinin ve ailesinin mağdur olduğunu söyleyerek, duruşmanın gizli görülmesini istedi. Olay, 2023 Temmuz ayında Yıldırım ilçesi Ortabağlar Mahallesi'nde meydana geldi. Suriye uyruklu Y.A.M.A., 4 çocuğunun annesi olan M.A.'dan Aralık 2022’de boşandıktan sonra, uzaktan akrabası olan N.M.T. ile dini nikah yaparak birlikte yaşamaya başladı. İddiaya göre, olay günü öğle saatlerinde Y.A.M.A. ile N.M.T. birliktelik yaşadı. İlişki sırasında Y.A.M.A., N.M.T.’nin başını yataktan aşağı sarkıttı. Y.A.M.A. ardından her iki kolu vücudunun altında kalan hamile kadının boğazını önce sağ, sonra da sol eliyle sıktı. Bu sırada, boğazından hırıltı sesi gelip ağzından köpük çıkan kadın hareketsiz kaldı. Durumu fark eden Y.A.M.A., saat 13.00 sıralarında evden çıkıp arkadaşları ile buluşmaya gitti. Saat 17.00 sıralarında tekrar geldiği evde, N.M.T.'nin hareketsiz yattığını gören şüpheli, bu kez cep telefonu ile aradığı arkadaşı İ.O.'dan yardım istedi. Eve gelen İ.O., sağlık ekiplerine haber verdi. Sağlık ekibinin yaptığı kontrolde N.M.T.’nin hayatını kaybettiği tespit edildi. İhbar üzerine adrese sevk edilen polis ekipleri, Y.A.M.A.'yı gözaltına aldı. "Amacım fantezi yapmaktı" Emniyetteki sorgusunda, N.M.T.'yi bilerek ve tasarlayarak öldürmediğini söyleyen şüpheli, olayın birliktelik sırasında fantezi yapmak istemesi sonucu yaşandığını öne sürdü. Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen Y.A.M.A., tutuklanarak cezaevine gönderildi. Olayla ilgili Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianamede, "Tanığın ifadesinin ardından yapılan soruşturma sonunda, Suriye uyruklu Y.A.M.A.’nın, birliktelik sırasında cinsel fantezi süsü vererek, hamile olduğunu bildiği N.M.T.’nin boğazını sıkıp öldürmek sureti ile üzerine atılı suçu işlediği belirlendi" görüşüne yer verildi. Hakkında, Bursa 4’üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde ‘kadına karşı kasten öldürme’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle dava açılan Y.A.M.A. mahkemedeki savunmasında, N.M.T. ile aralarında hiçbir sorun olmadığını belirtierek, "Ben, eşimi kesinlikle öldürmek istemedim" dedi. "Beyin kanaması geçirmiş olabilir" Y.A.M.A., mahkeme başkanının maktulün boynundaki morlukların nasıl olduğu sorusuna ise "Ölüm olayı birliktelik sırasında istemeyerek meydana geldi. Birliktelik yaşadığım kişi amcamın kızı olur, onu neden öldürmek isteyeyim. Onu çok seviyordum. Çok uzun süre cinsel birliktelik yaşadık. Boynundaki morarmalar onu öptüğüm için olabilir. Nasıl öldüğü ile ilgili bir fikrim yok o esnada beyin kanaması da geçirmiş olabilir" diye yanıt verdi. Tutuksuz yargılama talebi Sanık avukatı Mert Ata Kılıç ise yaptığı savunmada müvekkilinin eşinin öldürmeye yönelik kasti bir eylemi olmadığını, karşılıklı eylemlerin söz konusu olduğunu belirterek, "En aleyhte değerlendirmeyle ihmali bir davranıştan söz edilebilir. Bu da müvekkilimin olay anında şok etkisiyle ambulansa haber vermemesidir. Müvekkilim ile maktule arasında yaşanan cinsel ilişki sırasında karşılıklı fantezi amaçlı eylemler söz konusudur. Müvekkilin de bahsettiği gibi maktulenin boynundaki morarmalar bundan kaynaklıdır. Suç vasfının müvekkil lehine değişme ihtimali vardır. Tutuklama, tedbirden ziyade cezalandırmaya dönüşmüştür. Bu nedenle müvekkilin şu aşamada tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmasına karar verilmesini talep ederiz" dedi. "Çocuğu düşürmeye çalışıyordu" Sanığın, 19 yıl önce ülkesinde evlenip, olaydan 8 ay önce boşandığı M.A. ise soruşturma sırasında verdiği ifadede, Y.A.M.A.’nın evliliklerinden olan 4 çocuğunu sevmediğini belirterek, "Her hamile kaldığımı öğrendiğinde, birlikteliğimiz sırasında boğazımı sıkıp karnıma bastırarak, çocuğu düşürmeye çalışıyordu" diye konuştu. Haber çıkınca mağdur olmuş Tutuklu sanık Y.A.M.A.'nın yargılanmasına devam edildi. Mahkeme tarafından tanık olarak çağrılan, tutuklu sanığın boşandığı M.A., ifade vermeme hakkını kullanarak, konuşmak istemediğini söyledi. Duruşmada söz alan Y.A.M.A. ise suçsuz olduğunu yineleyip, "Olayın basında çıkmasının ardından ben ve ailem perişan olduk. Zor günler geçiriyoruz. Bu nedenle yargılamanın gizli yapılmasını istiyor, tahliyemi talep ediyorum" dedi. Mahkeme heyeti, sanığın yargılamanın gizli yapılması ve tahliye talebini reddedip, duruşmayı erteledi. (DHA)
807478
haber
Hamile olan 14 yaşındaki çocuğu dayısı istismar etmiş
İstismarcı dayının 30 yıla kadar hapsini istedi
Hamile olan 14 yaşındaki çocuğu dayısı istismar etmiş İstismarcı dayının 30 yıla kadar hapsini istedi 08 Şubat 2019 12:41 Erzurum’da yeğeni 14 yaşındaki N.N.'ye istismarda bulunduğu iddiasıyla yargılanan 21 yaşındaki dayı M.İ.'nin 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşması görüldü. 14 yaşındaki çocuğun 2 aylık hamile olduğu anlaşılınca mahkeme kararı ile gebeliği sonlandırıldı ve ceninden örnek alındı. İstanbul Adli Tıp Kurumu'ndan mahkemeye gönderilen raporda, ceninden alınan örnekte çocuğa cinsel istismarda bulunanın yüzde 99,9 dayı M.İ.'nin olduğu bildirildi. Gelen rapor üzerine duruşma savcısı mahkemeye sunduğu mütalaada, M.İ.'nin 'zincirleme şekilde cebir ve şiddet kullanmak suretiyle çocuğun nitelikli cinsel istismarı' suçundan 30 yıla kadar hapsini istedi. Erzurum Emniyet Müdürlüğü Muhabere Elektronik Şube Müdürlüğü'nü 9 Ocak'ta telefonla arayan, isminin gizli kalmasını isteyen bir kişi, cezaevinde yatan İ.H.N.'nin 14 yaşındaki kızına bir kişinin istismarda bulunduğu ihbarında bulundu. İhbarcı kişi, ailenin de kızlarını öldüreceğini söyledi. Harekete geçen ekipler, istismar mağdurunun N.N. olduğunu tespit etti. Cumhuriyet Başsavcılığı'nca soruşturma başlatıldı ve N.N. ile annesi G.N.'nin ifadesine başvuruldu. Çocuk İzleme Merkezi'nde dinlenen N.N., 10 yaşından bu yana dayısının istismarına uğradığını söyledi. N.N.'nin yapılan muayenesinde hamile olduğu ortaya çıktı. N.N.'nin annesinin de onayı ile Erzurum 2'nci Sulh Ceza Hakimliği'nden alınan karar doğrultusunda mağdurun gebeliği sonlandırıldı, ceninden moleküler genetik inceleme amacıyla parça alındı. Olayı öğrendikten sonra kaçan dayı M.İ., yakalanıp gözaltına alındı ve 17 Ocak 2018'de çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine kondu. M.İ., hakkında 1'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açıldı. 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi, geçen celse N.N.'nin Erzurum Adli Tıp Şube Müdürlüğü'ne sevk edilip, DNA incelemesi için kan örneği aldırılması istedi. Mağdura ait kan örneğinde moleküler genetik incelemesi yapılarak, elde edilecek DNA profilinin daha önce İstanbul Adli Tıp Kurumu Biyoloji İhtisas Dairesi'nin ön raporunda DNA'sı çıkarılan cenine ait örnek ile karşılaştırılarak ceninin anne ve babasının sanık ve mağdur olup olmadığı araştırıldı. RAPOR: YÜZDE 99,9 DAYI Erzurum 1'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde M.İ.'nin dün yargılanmasına devam edildi. İstanbul Adli Tıp Kurumu'ndan mahkemeye gönderilen DNA inceleme raporunda ceninden ve M.İ.'den alınan örneklerin eşleştiği belirtildi. Raporda, mahkeme kararıyla alınan ceninden alınan örnekle çocuğa istismarda bulunanın yüzde 99,9 dayı M.İ. olduğuna vurgu yapıldı. Gelen rapor üzerine duruşma Cumhuriyet Savcısı Ekrem Şakar, mahkemeye sunduğu mütalaada, M.İ.'nin "zincirleme şekilde cebir ve şiddet kullanmak suretiyle çocuğun nitelikli cinsel istismarı" suçundan 30 yıla kadar hapsini istedi. Duruşma sanık avukatının esas hakkındaki savunmasını hazırlaması için süre verilerek ertelendi.
1158365
haber
Hamile sosyal medya fenomeni dang hummasından öldü
Hamile sosyal medya fenomeni dang hummasından öldü
Brezilya'da yaşayan 22 yaşındaki sosyal medya fenomeni Sofia Amorim, hamileliğin yedinci ayında çoklu organ yetmezliğinden ötürü hayatını kaybetti. Daha önce nefes darlığından şikayetçi olduğunu söyleyen Amorim, dang humması olduğunu öğrendi. Ciğerleri suyla dolan genç fenomen, hastanede entübe edildi. Sağlık çalışanları tarafından yapılan açıklamada, "Bebek zaten sabahın erken saatlerinde karnında ölmüştü, trombositleri çok düşük olduğu için hemen doğurtamadık. Çok fazla kan kaybetmiş olacaktı. Sezaryen onun hayatını kurtarmak için son çareydi" denildi. Virüs, Güney ve Orta Amerika'nın tamamında büyük bir sağlık sorunu olarak biliniyor. Brezilya'nın Goias Eyaleti Sağlık Bakanlığı, şu anda 72 bin 747 doğrulanmış dang humması vakası bulunduğunu, bu rakamın geçen yıla göre yüzde 257'lik devasa bir artış gösterdiğini açıkladı. Dang humması, sivrisineklerin bulaştırdığı bir virüsün neden olduğu ve böcekler aracılığıyla insanlara yayılan dünyanın en ölümcül hastalığı olarak biliniyor.
49335
haber
Hamit çalışmalara başlıyor
Bayern Münih'te forma giyen milli futbolcu Hamit Altıntop'un, takımla antrenmanlara başlayacağı bildirildi.
Almanya Birinci Futbol Ligi'nde şampiyonluk mücadelesi veren Bayern Münih'te forma giyen milli futbolcu Hamit Altıntop'un, takımla antrenmanlara başlayacağı bildirildi. Milli futbolcu Hamit Altıntop’un, geçirdiği sakatlığın ardından 21 Mayıs Perşembe günü takımla birlikte antrenmanlara başlayacağı belirtildi. Kulüpten yapılan açıklamada, Hamit ve sakatlığı bulunan takım arkadaşı Ze Reborto'nun da 21 Mayıs Perşembe günü takımla antrenmanlara katılacağını ve Cumartesi günü VfB Stuttgart'a karşı oynanacak olan sezonun son maçında kadroda yer alacakları belirtildi. Bayern Münih'in teknik direktörü Jupp Heynckes, Hamit'in ve Ze Roberto'nun görev alacak durumda olmalarını ümit ettiğini söyledi. Sezonun son maçı öncesinde takımdaki havanın iyi olduğunu belirten Heynckes, çok yoğun çalıştıklarını kaydetti. Bayern Münih, ligde VfL Wolfsburg'un 2 puan ardında 64 puanla ikinci sırada yer alırken, aynı puana sahip VfB Stuttgart ise averajla üçüncü sırada bulunuyor.
557395
haber
Hamsi Şenliği'nin eğlence kısmı iptal edildi
Umut KARAKOYUN/İZMİR, (DHA)- EGE Karadeniz Dernekleri Federasyonu (EKAF) tarafından İzmir'de bu yıl 8'incisi düzenlenen Hamsi Şenliği'nin eğlence kısmı, 'Zeytin Dalı' harekatında dün 12 askerin şehit olması nedeniyle iptal edildi
Umut KARAKOYUN/İZMİR, (DHA)- EGE Karadeniz Dernekleri Federasyonu (EKAF) tarafından İzmir'de bu yıl 8'incisi düzenlenen Hamsi Şenliği'nin eğlence kısmı, 'Zeytin Dalı' harekatında dün 12 askerin şehit olması nedeniyle iptal edildi 11 Şubat 2018 19:21 Umut KARAKOYUN/İZMİR, (DHA)- EGE Karadeniz Dernekleri Federasyonu (EKAF) tarafından İzmir\'de bu yıl 8\'incisi düzenlenen Hamsi Şenliği\'nin eğlence kısmı, \'Zeytin Dalı\' harekatında dün 12 askerin şehit olması nedeniyle iptal edildi. Şenlikte, 10 ton hamsi pişirilerek, halka ücretsiz dağıtıldı. EKAF, gelenekselleştirdiği Hamsi Şenliği\'nin 8’incisini, İnciraltı Rekreasyon Alanı\'nda yaptı. Şenliğin eğlence kısmı, Zeytin Dalı Harekatı\'nda dün 12 şehit verilmesi nedeniyle iptal edildi. Yoğun ilgi gören şenlikte, balık yemek için alana gelen vatandaşlar stantların önünde uzun kuyruklar oluşturdu. Hamsi alabilmek için kuyrukta bekleyen vatandaşlar, zaman zaman aniden bastıran yağmur nedeniyle zor anlar yaşadı. Etkinlikte 10 ton hamsi pişirildi. Yaklaşık 40 bin kişiye ücretsiz dağıtıldı. Şenliğe, CHP İzmir Milletvekili Tacettin Bayır, İzmir eski İl Emniyet Müdürü olan Antalya İl Emniyet Müdürü Celal Uzunkaya, İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Sırrı Aydoğan da katıldı. Programın açılış konuşmasını yapan EKAF Genel Başkanı Aydın Özyar, Ege Bölgesi\'nde yaklaşık 600 bin, İzmir’de ise 250 binin üzerinde Karadenizli yaşadığını söyledi. Karadeniz insanının çalışıp, üretmekten mutluluk duyduğunu ifade eden Özyar, birlik ve beraberliğe, kardeşliğe, dostluğa en çok ihtiyaç duyulduğu günlerden geçildiğini vurguladı. Özyar, \"Bugün burada hamsi yemenin, stantlarda doğal ürünleri bulmanın en büyük amacı, Suriye’de teröristlere karşı başarılı bir harekat yapan ordumuz mensuplarına destek vererek, moral olmak, dualarımızı göndererek yanlarında olduğumuzun mesajını iletmektir\" dedi. BİRLİK VE BERABERLİK VURGUSU Antalya Emniyet Müdürü Celal Uzunkaya da ülkenin zor süreçlerden geçtiğini belirterek, sınır içi ve sınır dışı pek çok düşmanla ve onların arkasındaki güçlerle amansız bir mücadele verildiğini belirtti. İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Sırrı Aydoğan ise operasyonlara değinerek, \"Hamsi Şenliği\'nin adı şenlik, ama bu şenlik değil. Bunun gayesi birlik ve beraberlik. Geldiğimiz şu günlerde en çok ihtiyacımız olan şey, birlik ve beraberlik. Bunu burada sağladık. Türkiye’nin gerçekten emperyalist güçlerle büyük mücadelesi var. Birlik ve beraberliğimizi sağladığımız müddetçe bize kimsenin bir şey yapamayacağını bilmenizi isterim. Bu yıl böyle oldu, sıkışık bir durumdayız, şehitlerimiz var ama yine de bir aradayız. Bunu devam ettireceğiz\" dedi. Konuşmaların ardından, şehitler için dualar okundu. KATILANLAR MEMNUN AYRILDI Hamsi Şenliği\'ne bu yıl ilk kez tanıtım afişlerini görerek katılan Fatma Çelik (52), torunlarını da yanına aldı. Son derece güzel bir etkinlik olduğunu belirten Çelik, herkesin bu atmosferi görmesi gerektiğini söyledi. Vatandaşlardan Hasan Ören (81) ise balık yemeye değil de gezmeye geldiğini belirtti. Ören, \"Alabalıktan başka balık sevmediğim için yemedim\" dedi. Güllü Kaplan (75) da bu yıl ilk kez şenliğe geldiğini ve hamsileri yedikten sonra tadını çok sevdiğini söyledi. Alanda hamsi tezgahlarının dışında farklı tezgahlar da açıldı. Katılımcılardan kimi zeytinyağı satışı yaptı, kimiyse künefe hazırladı. FOTOĞRAFLI Haber, değiştirilmeden kaynağından otomatik olarak eklenmiştir
915192
haber
Hamster'ı önce tokatlayıp sonra ısıran kadına para cezası
Hamster'ı önce tokatlayıp sonra ısıran kadına para cezası
İlçede, bir kadının kucağına aldığı "hamster" cinsi evcil hayvanı tokatlayıp, ısırdığı anları cep telefonuyla görüntüleyen vatandaşlar, sosyal medyada yayınladı. Görüntüleri ihbar kabul eden polis ekipleri çalışma başlattı. Polis yaptığı çalışma sonucu genç kadının S.K. olduğunu belirledi. Polis tarafından gözaltına alınan S.K'ye Hayvanları Koruma Kanunu kapsamında 947 lira para cezası uygulandıktan sonra serbest bırakıldı.
1158681
haber
Hamza Dağ CHP'yi kutladı: Sandığın verdiği mesaj çok net
Hamza Dağ CHP'yi kutladı: Sandığın verdiği mesaj çok net
Yüzde 48 oy alan CHP'li Cemil Tugay'ın 11 puan gerisinde kalan AKP İzmir adayı Hamza Dağ, seçim sonuçlarının netleşmesinin ardından ilk açıklamasını yaptı. Dağ, "Cemil Tugay'ı ve Cumhuriyet Halk Partisi'ni tebrik ediyoruz. Sandığın verdiği mesaj çok nettir. Ortaya çıkan netice, hemşehrilerimizin hizmet beklentisini, talebini, ihtiyacını çok net bir şekilde göstermektedir" dedi. AKP İzmir İl Başkanlığı'nda kameraların karşısına geçen Dağ'a AKP Gençlik Kolları Başkanı ve İzmir Milletvekili Eyyüp Kadir İnan, AKP İzmir İl Başkanı Bilal Saygılı, AKP Konak Belediye Başkan adayı Ceyda Bölünmez Çankırı eşlik etti. "Biz, her zaman 'milletin dediği olur' dedik" DHA'nın aktardığına göre "2,5 ay önce, hep birlikte bir yola koyulduk. Allah nasip etti, 12 yıl boyunca milletvekili olmaktan gurur duyduğum şehrimizde büyükşehir belediye başkan adayı oldum" diyen Hamza Dağ, özetle şunları söyledi: "Biz, her zaman 'milletin dediği olur' dedik ve bu düşünceye inandık. Bu düşünceyle, milletimize hizmet etmek uğruna nice güzel işlerin altına imzamızı attık. Kazandık, şımarmadık; kaybettik, küsmedik, darılmadık. Kazanırken 'kazandık, bitti' anlayışında olmadık. Bugün de 'kaybettik, bitti' demiyoruz, demeyeceğiz. Hep birlikte çok güzel bir şarkıyı tek bir ağızdan seslendirdik. Bugün, bu şarkı burada bitmemiştir, bitmeyecektir. "İzmir için daha söyleyecek çok sözümüz var" İzmir için daha söyleyecek çok sözümüz, daha yürüyecek çok yolumuz var. Bizim başarı kıstasımız hiçbir zaman yalnızca seçim kazanmak olmamıştır. Biz bugün sandıktan belki birinci çıkmadık. Ancak biliyoruz ki her bir hemşehrimizin takdirini kazandık. Çünkü kavga etmedik, sığ siyasetin polemikleriyle hemşehrilerimizi oyalamadık. Hemşehrilerimizin takdiriyle İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı olmaya hak kazanan Cemil Tugay'ı ve Cumhuriyet Halk Partisi'ni tebrik ediyoruz. Sandığın verdiği mesaj çok nettir. Ortaya çıkan netice, hemşehrilerimizin hizmet beklentisini, talebini, ihtiyacını çok net bir şekilde göstermektedir. İzmirliler bize, belediyenin şehrimizin ihtiyaçlarını giderip gidermediğini, sorunlarını çözüp çözmediğini denetleme yetkisi vermiştir."
621422
haber
Hamzaoğlu, annesinin cenazesine katılabilecek
HDK Eş Sözcüsü Onur Hamzaoğlu 17 Şubat'tan beridir cezaevinde
17 Şubat'tan beridir Sincan Cezaevi'nde bulunan HDK Eş Sözcüsü, Türk Tabipleri Birliği Üyesi ve Toplum ve Hekim dergisinin Editörü Prof. Dr. Onur Hamzaoğlu, dün hayatını kaybeden annesi Saliha Hamzaoğlu'nun cenazesine katılabilecek. Onur Hamzaoğlu'nun annesi Saliha Hamzaoğlu, uzun süredir tedavi gördüğü Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde dün yaşamını yitirmişti. Hamzaoğlu’nun annesini ziyaret etme isteğini reddeden Savcılık, avukatlarının başvurusu üzerine cenaze törenine katılmasına izni verdi. Hamzaoğlu’nun cenaze törenine katılacağı, ailesi ve arkadaşları adına Özlem Özkan, Eriş Bilaloğlu ve Ziynet Özçelik tarafından duyuruldu. Onur Hamzaoğlu’nun annesinin cenazesi 6 Mayıs Pazar günü Pazar günü "Çankaya Mah. 128.sokak no14 35280 Konak İzmir" adresindeki Hacı Ahmet Tatari Camii’nde kılınacak ikindi namazından sonra Zeytinalan-Urla mezarlığında defnedilecek.
317296
haber
Hamzaoğlu, Galatasaray'a böyle veda etti...
"Ailem çok üzüldü"
Galatasaray ile karşılıklı olarak sözleşmesini fesheden Hamza Hamzaoğlu, takımın yaptığı antrenman öncesi tesislere gelerek futbolcularla ve personele vedalaştı. Hamzaoğlu, "Biz doğru ve başarılı işler yaptık. Kendimizi başarılı görüyorum" dedi. Gün boyunca Florya Metin Oktay Tesisleri'nde bulunan Hamzaoğlu, akşam antrenmanından önce Galatasaray Kulübü Başkanı Dursun Özbek, bazı yöneticiler, sarı-kırmızılı takımın oyuncuları ve kulüp personeliyle bir araya geldi. Hamzaoğlu, tesislerde gerçekleşen ve duygusal anların yaşandığı öğrenilen vedalaşmanın ardından, basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. "Bizim için önemli bir o kadar da üzücü bir gün" diyerek söze başlayan Hamzaoğlu, "Bu işin içerisinde bunlar var. Hepimiz öğrenmiş bulunuyoruz bu zorluğu. 1 sene önce bu kapıdan girdiğimizda çok farklı hedeflerimiz vardı. Bunların kısa vadeli olanlarını yaptık. Uzun vadeli olanları da biraz erteleyeceğiz anlaşılan. Uzun vadeli olanları Allah nasip ederse bir gün gerçekleştiririz" dedi. "Duygusal bir veda oldu" Herkesle vedalaştığını belirten Hamza Hamzaoğlu, "Duygusal bir vedalaşma oldu. Oyuncularımızda personelle helalleştik. Basın mensubu arkadaşlarla da helalleşelim dedik. Hakkınızı helal edin. Bizim hakkımız varsa helal olsun" şeklinde konuştu. "Teklif gelmedi" Medyada yer alan tekliflerle ilgili çıkan haberlere de değinen Hamzaoğlu, "Şu anda hiçbir şey düşünmüyorum. Bir teklif de gelmedi. Gelse de ben şu anda kulübümün çatısı altındayım. Biraz da kendimi dinlemek istiyorum" diye konuştu. "Bir başarısızlık var ama..." Şu anda lider değiliz. 3. durumdayız. Bir başarısızlık var ama aldıklarımızla verdiklerimiz doğrultusunda bence oldukça başarılıydık. Kendimizi doğru anlatmamış olabiliriz ama geriye bakınca biz üzerimize düşeni yapmışız bence. Karar sportif de olsa, olmasa da yönetimin aldığı kararı sorgulamak işimiz değil. "Taraftardan ricam..." Sarı-kırmızılı taraftarlara çağrıda bulunan Hamza Hamzaoğlu, "Bizi destekleyen çok taraftar olduğunu biliyorum. Bizi değil Galatasaray'ı desteklemek en önemlisi. Biz de dışarıdan kulübü desteğe devam edeceğiz. Taraftardan ricam kulübün kötü günlerinde de yanında olsunlar. Taraftar kötü günde de kulübün yanında olsun. Başarılı da olsa olamasa da oyunculara, hocalara ve yönetime destek olmalarını rica ediyorum. Ben onlara da teşekkür ediyorum. Geçen sene çok güzel koreografiler hazırladılar. Haklarını helal etsinler" şeklinde konuştu. "Ailem çok üzüldü" "Ailem çok üzüldü" diyen Hamzaoğlu, "Biz de bu görevi yaşayan bir aileydik. Üzüldüler ancak yapacak bir şey yok. Birçok kişi telefonla aradı. Çoğuna dönemiyorum. Yönetim kurulu bir karar almıştır. Bunun doğrusunu yanlışını tartışmaya gerek yok" dedi.
212685
haber
Hande Ataizi evlendi
Oyuncu sunucu Hande Ataizi, Benjamin Harvey ile evlendi
İlk evliliği 24 saat süren oyuncu ve sunucu Hande Ataizi ile Amerikalı sevgilisi Benjamin Harvey, dün İstanbul Şile’deki Ulupelit köyünde yapılan kır düğünüyle hayatını birleştirdi. Beşiktaş Belediye Başkanı İsmail Ünal’ın kıydığı nikâhta Ataizi’nin şahitliğini Muammer Brav, Harvey’in ise ABD’li arkadaşı Kayl Serrette yaptı. 150 kişinin katıldığı nikâh töreninde Ataizi işlemeli gelinliğiyle göz kamaştırdı. Çiftin, nikâhın kıyılacağı alana 10 kişilik Balkan müzik grubuyla, Roman havası oynayarak gelmesi davetlilerden büyük alış aldı. Başkan Ünal, nikâh masasında "Sizden yüksek evet demenizi istiyorum" deyince ünlü oyuncu "Baskı altında mı evet diyeceğim" diyerek espri yaptı. Ataizi evlilik cüzdanını eline aldıktan sonra eşi Harvey ile öpüştü. Ferhat Göçer, nikâhta sahne aldı.
839704
haber
Hande Fırat’tan Fatih Altaylı’ya ‘yerli otomobil’ yanıtı: 4 kapısı, 4 lastiği var, oldu mu?
Hande Fırat’tan Fatih Altaylı’ya ‘yerli otomobil’ yanıtı: 4 kapısı, 4 lastiği var, oldu mu?
Hürriyet gazetesi yazarı Hande Fırat, HaberTürk yazarı Fatih Altaylı’nın "İyi de siz gazetecisiniz. Yani en azından öyle olduğunuz iddia ediliyor. Yerli otomobili gördüyseniz bize de gösterin. Ortada bir fotoğraf falan yok. Hadi onu çektirmediler. Bari anlatın" eleştirisine bugünkü köşesinden yanıt verdi. Fırat, "Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank’ın açıklamaları ve fotoğrafımızın ardından sosyal medyada dönen mavraya, yazılara ben de katılayım dedim. Esprilere bayağı güldüm. Ancak bazı bilgileri paylaşmak isterim. 4 kapısı var. 4 lastiği var. Direksiyonu var. SUV model. Oldu mu?" dedi. Fırat, yerli otomobilin prototipinin fotoğrafını ticari sır olduğu için yayınlamadıklarını söyledi. Fırat, "Bakan bizi bir masa etrafında toplamış değil. Hürriyet Türkiye’nin en büyük haber platformu. Hürriyet Ankara haber merkezi yıllardır bakanları, siyasileri, kahvaltıya ya da yemeğe davet eder. Ankara’daki yazarlar, birim şefleri, alan muhabirleri de o yemekte olur. Herkes soru sorar, siyasiler yanıtlar. Biz davet etmeye devam edeceğiz" ifadesini kullandı.
38676
haber
Hande iddialı konuştu
Hande Yener, yeni albümü 'Hayrola' için çektirdiği iddialı pozlarla dikkatleri üzerine çekti
Yeni albümü "Hayrola" için çektirdiği iddialı pozlarla dikkat çeken Hande Yener, "Bedene iyi baktığı sürece bu pozları vermeli insan. Kendine özgüven çok önemli ve bende de o var, neden yapmayayım yani? Bence şimdi en fresh ve en enerjik zamanımdayım. Kırkımda da bu böyle olacak. Derilerim sarkana kadar, mezara girene kadar böyle olacak inşallah. Değişime de meraklıyım. Denemeyi, öğrenmeyi ve korkmamayı seçiyorum" dedi.
762541
haber
Hande Kader cinayetinde 1 kişi tutuklandı
Vahşice öldürülüp cansız bedeni yakılan Hande Kader soruşturmasında bir kişi tutuklandı
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı şiddet gördükten sonra vahşice katledilip yakılan ve cesedi Zekeriyaköy’de yol kenarına bırakılan 23 yaşındaki trans kadın Hande Kader cinayetinde şüpheli bir kişi hakkında tutuklama talep etti. Şüpheli 19 Ekim tarihinde İstanbul 6. Sulh Ceza Hâkimliği’nce tutuklandı. Soruşturmanın güvenliği açısından Cumhuriyet Savcılığı’nın talebiyle İstanbul 12. Sulh Ceza Hâkimliği’nin kararıyla soruşturma hakkında gizlilik kararı verildiği öğrenildi. Hande Kader, 2015 yılında Taksim’de düzenlenen Onur Yürüyüşü’nde polisin eylemcilere karşı tazyikli su, plastik mermi ve biber gazı ile müdahale ettiği sırada, TOMA’nın karşısına oturarak polis müdahalesine karşı koydu. Kader'in hafızlara kazınan direnişinden tam bir yıl sonra 6 Ağustos 2016’da kayıp olduğu ve kendisinden haber alınamadığı öğrenildi. Kader’in cansız bedeni de 13 Ağustos günü Zekeriyaköy’de yol kenarında bulundu. Kader’in tanınmaz halde olan cesedi arkadaşı tarafından güçlükle teşhis edildi. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı cinayetle ilgili soruşturma başlattı. Cumhuriyet'ten Seyhan Avşar'ın haberine göre Hande Kader’in cesedinin bulunduğu bölgede kayda değer delil bulunmaması ve herhangi bir baz istasyonuna erişim sağlanamaması nedeniyle ilk zamanlar delillerin temininde yaşanan güçlükler ve dosyanın kapsamlı olması nedeniyle soruşturma sürecinin uzadığı öğrenildi. Kader cinayetinin aydınlatılması için Cumhuriyet Savcısının nezaretinde, Sarıyer Jandarma Komutanlığı ve İstanbul Emniyet Müdürlüğü Cinayet Masası uzmanlarının ortak çalışmaları ise devam ediyor. En son olarak cinayetle ilgili 1 kişinin tutuklandığı, soruşturma hakkında da gizlilik kararı verildiği öğrenildi.